Öylesine Bir Yazı

Hafta sonlarının en güzel yanlarından birisi geç kalkma imkanına sahip olmanız. Şu an saat 11 ve yeni kalktım (çalışanlar için çok feci bir gün :)). Benim gibi bilgisayar sapığıysanız kalkar kalkmaz el yüz yıkanmadan bilgisayarın başına geçilir. Sonra da açılacağım diye vay başınıza gelenler. Neyse ki bugün yağmurlu da açılmak için fazla uğraşmıyorum. Yağmurlu havalar bir başka oluyor. Kalkıyorsun hava kapalı otomatik olarak açılıyorsun :D. Neyse bu kadar saçmaladıktan sonra şu MSN’de bulunan bazı salaklara uyuz olduğumu belirteyim. Adam listesine ekliyor, sonra da sen kimsin, neden ekledin beni diyor. Allahım çıkldıracağım bu salaklar yüzünden. Bir temizliğe gideceğim yakında ama hadi hayırlısı. Bugün hava bozuk, dışarıya çıkacağım ama nasıl? Neyse bakacağız bi çaresine. Bir de dün 22 tane küfürlü yorum sildim. Hepsi şahsıma yönelik, onun için aynen iade ediyor ve yazanları öpüyorum. Yakında her yerde rezil edeceğim kendilerini haberi yok. Devam et cicim sen az kaldı çok az!!! Evet şimdi kahvaltı yapacağım, arkasından duş üff çok işim var :D. Dün kendinize koç gibi bakın demiştim baktınız mı? Bakmadıysanız siz bilirsiniz :D.

Pehhh

Birkaç gündür sakal denen inat eklentiyi kesmemiştim. Tam bir kaçkın olmuşum :D. Aslında sakal yakışıyor ancak devreye anne faktörü girince mecburen kesmek zorunda kalıyorsunuz. Neyse sakal muhabbetinden sonra yaşantımıza gelelim. Bugünden itibaren bilgisayarım Windows Vista’ya hazır. Yeni bir işlemci (Pentium D 3.0), yeni bir anakart (marka önemli değil baş harfi ASUS), yeni ram (1gb oldu) ile hızıma hız kattım. Sistemde problem yok. Ayrıca 6 kanallı ses kartıyla da musiki dinlemek çok hoş. Daha önce Cem söylemişti de inanmamıştım bilgisayarcıların Linux’dan haberleri olmadığını. Dün bir bilgisayarcıda işim vardı. Gittim, girdim içeriye böyle bir babacan çıktı ve isteğimi sordu. Söyledim ve koyu bir muhabbet başladı. Ben içinde “Linux” geçen bir cümle kurdum yanlış hatırlamıyorsam. Bilgisayarcı “o ne”, “haa şu Windows’un yeni çıkacak sürümü değil mi” demez mi? işte o anda yıkıldım, mahvoldum :D. Hayır Windows kadar popüler değil tamam da hiç mi adını duymadın :D. Bir de Alanya’da enteresan kişilikler mevcuttur, karşına oturt ve gül tarzı… Dün böyle bir kişican ile tanıştım. Moralim bozuk, çökük bir vaziyetteyken adam oturdu karşıma başladı konuşmaya. Sonra ise arka arkaya espriler falan filan… Gülmekten altıma kaçırıyordum az kalsın :D. Bir de böyle kişiliklerin yanında birşey yenmez içilmez. Tam yutkunacağınızda söyleyiveriyor bir laf mahvoluyorsunuz. Çay içiyorsanız filan benimki gibi burnunuzdan çay çıkabilir :D. Bugün hava yağmurlu olacak galiba. Kimsede de para yok zaten. Gerçi para yok ama hala bazıları X5’lere biniyor. Allah sonumuzu hayır etsin :D.(Laf aramızda X5’in bir deposu şu an 290 civarı birşeye doluyormuş, paraya bak biz site yapınca alamıyoruz o kadar parayı :D). Şimdi duş, traş ve kahvaltı zamanı. Yarın görüşmek üzere kendinize koç gibi bakın koç !!!

Soğuk Günler Serisi-3

Bugün yeni soğuk bir havanın içine giriyormuşuz. Hissediliyor zaten çünkü donuyorum :D. Akşam da hasta halimizle maça gittik :). Ama iyileştim galiba. Burnum akmıyor, uykum gelmiyor. Soğuk bir havada yapılan maçımızda çıkan tartışmadan dolayı erken bırakmak zorunda kaldık. Eve gelince de kuru fasulye ve pilav ekstradan yanında soğan da olunca güzel bir yemek keyfi yaptım. Ancak sonra yerimde duramaz oldum. Gecenin ilerleyen saatlerinde Cem ile birazcık muhabbet ettikten sonra kafamı yastığın altına koyup uyumayı tercih ettim. Zaten ben kafamı yastığın üstünde hiç görmedim yakın zamandır. Uyuyamıyorum o şekilde. Kendime enteresan kişilik diye hitap ettiğimi şimdi anlıyorsunuzdur. Bir de Gülay’ın yeni albümünü dinledim sabah sabah. Çok şahane bir olmuş. Gözümsün, bacımsın Gülay. Her zamanki gibi o buğulu ve mükemmel sesi ile ve yorumu ile insanı kendinden geçiriyor. Bu sabah da benden bu kadar. Görüşmek ümidiyle kendinizi cici davranın.

Hastayım

iki gündür erken yatıyor, geç kalkıyorum. Ancak bunun bir sebebi var. Mesela grip denen virüsün vücuduma girmiş olma ihtimali olabilir. Tabi ki bu. Grip olmuşum en janjanlısından. Sürekli uyuyor ya da uyukluyorum. Herşey gözüme yatacak yer gibi geliyor. Boğazım çok kötü acıyor. Burnum zaten kaynak suyu gibi şarıl şarıl… Selpak firması ile anlaştım kısa bir süreliğine bana özel fason üretim yapacaklar :D. Tavuklar gibi akşam 9’da yataktayım :(. Çok feci bir durum çünkü bütün işler aksıyor. Şu an tek yapabildiğim internete birkaç dakika ayırıp yazılarımı yazmak. Neyse grip size de bulaşmadan kısa keseyim. Kenidize iyi bakın, evden çıkarken üstünüze mutlaka birşeyler giyin, terliyken su içmeyin…

Soğuk Günler Serisi-2

Kısa bir aradan sonra yeniden grip denen benim için mahvedici olan hastalığa yakalandım. ilk girişim olarak akşam erkenden uyumayı tercih ettim. insanın üstüne ağırlık çökünce hiç birşey yapamıyor. Hatta bazı dişicanlar “bu vakitte yatılır mı” diye enteresan bir soru yöneltse de yatılır cevabını aldılar. Şimdi ise vücudumda hafif bir kırgınlık, boğazımda bir acı mevcut :(. Hastalığımın dışında evde de gelişmeler var. Kardeşim de bundan sonra dört göz kategorisinde sınıflandırılacak. Dün doktorun verdiği reçeteye göre gözlük kullanacak. Eee abisi ile dalga geçti, olacak olan buydu zaten :D.Evde zaten kardeşimden sonra yaptığım sayımda tek gözlük kullanmayan annem kaldı. Soğuk tüm hızı ve şiddeti ile devam ediyor. Sokakta üşüyen dişicanlar bir hayli ilgimi çekiyorlar :D.Üşüyen dişicanlar daha bi tatlı geliyor benim gözüme. Daha soğuğun farkında olmayıp yazlık kıyafetlerle dolaşanlar da bulunuyor. Onları da hayret ve ibretle izliyorum. Şimdi kahvaltı zamanı ev halkı beni kahvaltıya bekliyor. Size iyi bir gün, soğuk ve aşk kokan bir hava ile cebelleş olmanızı diliyorum…

Soğuk Günler Serisi-1

Soğuk hava tüm şiddeti ile devam ediyor ve yeni bir seriye başlıyoruz. Ben de bu yazıyı yazarken koltuğumda battaniye ile oturuyorum. Anlatamayacağım kadar soğuk bir hava var Alanya’da. Kış erken geldi yani. Bunu dün de anlamıştım. Çok üşüyor elimi ceketimin cebinden çıkarmıyordum. Pazar günleri yaptığım motorsiklet gezintimi de iptal etmek zorunda kaldım bu vesile ile. Yüz felci filan oluruz durduk yerden boşuna masraf :D. Alanya caddelerinde de ayyaşlardan başka kimse kalmamış artık. Ne güzel bir dişican ne de parlak gençlikten hiç eser yok. Dün ablamın yanına kendisine hazırladığım Orhan Gencebay arşivini vermek için gittiğimde soğuk kemiklerime kadar işlemişti. Bir de dün dikkatimi çeken önemli bir mevzu var. Bu teknoloji insanları mahvetmiş. Yanyana iki masada oturan dişicanlar konuşmak yerine MSN’den yazışıyorlardı. Bunlardan birisi ablam diğeri de ismi lazım olmayan başka bir dişican. Bu vaziyetlere de şahit olduktan sonra eve gelip bi güzel mangal keyfi yaptım :D.Soğukta da iyi gidiyor hani. Etin yanında da acılı şalgam ohh misss. Bu yazıyı yazdığım sıralarda ise akşam o kadar nevaleyi yiyip bitiren ben değilmişim gibi yine acıktım. Ancak tedbirliydim. Ablamdan ayrıldıktan sonra alışveriş yapmış 10’lu Ülker Halley paketlerinden birini almıştım. Yazıyı bitirdikten sonra saydığıma göre 6. ve 7. Halley’i mideme indirdim galiba. Şu yemek için harcadığım parayı toplasam altıma en janjanlısından bir BMW çekerdim herhalde :D.

Yeni Güne Merhaba

Alanya’da soğuk bir hava, ocakta demlenen çay, Winamp’da çalan Orhan Gencebay şarkıları ile yeni güne merhaba diyorum :).Ankara dişican ve kişicanlarından öğrendiğime göre kar yağıyormuş oralara. Tamam yağsın diyeceğimiz yok da soğuğunu neden biz çekiyor :D. Oradaki kar soğuğunu biz burada çekiyoruz. Neyse böyle soğuk olursa ısıtıcı satışlarında patlama olur :D. Bugün nedense ayrı bir neşe var içimde… Son günlerde kilo alıyorum, bilgisayarımdaki arızaları çözmüş durumdayım. Tek sıkıntım Fifa 2007 oynarken Gökhan Güleç’in uzaktan şutlarında topun enteresan yerlere gitmesi :D. Bunun dışında hayat güzel.Dün akşam Cem ile konuşurken aklıma geldi bizim çok nezaketli insanlar olduğumuz. Mesela ben tuvalete gideceğim demek yerine 100 numara, WC Place, borç ödeme, taksit yatırma, vergi ödeme gibi aslında hiç alakası olmayan sözler sarf ediyoruz. Mesela ben Cem’e vergi ödemeye gidiyorum dediğimde Cem bunu anlayamamıştı :D. Hmm son bişi daha şu Alanya’da blog dalında birinci olmak isteyen denyosalist kişicanlar mesajlarına devam ediyorlar. Ne diyeyim ki Allah akıl fikir versin. Birazdan kahvaltımı yapacağım ve arkasından şöyle dışarıya doğru çıkıp uzanacağım iskeleye doğru.

Güneşli Bir Günün Ardından

Dün son bir haftanın aksine yazdan kalma, güneşli ve sıcak bir hava vardı Alanya’da. Gerçi yurdun diğer yerlerinde de hemen hemen aynı hava koşulları varmış. Nereden biliyorsun derseniz Ankara muhabirim Hasan‘dan aldım haberi :D. Ankara da bizimkine benziyormuş. Ancak böyle bir günde aksilikler peşimi bırakmadı. ilk kötü haber motorumdan geldi. Bozulmuş ve bujilerini değiştirmeme rağmen çalışmıyor. Artık bugüm servise götürürüm herhalde. ikinci darbe rezil ADSL’den geldi. Tam bir araştırma yaparken internet bir gidiyor bir geliyordu. insanın kalbi dayanmıyor. Neredeyse bilgisayarı kucaklayıp caddeye fırlatacaktım sinirden. Bir site için yaptığım tasarım da kaybolmuş nasıl olduysa? Şimdi oturup en baştan çizeceiz o kadar grafiği. Bunlar bitti akşam maça gittim ama gitmez olaydım. iki ayağımda saydığım toplam morluk 6 :(. Ayağım nasıl hala sağlam basıyor anlamadım. Günün son ve belki de en üzücü olayı bir dişicandan geldi. Bir süre önce yardım amaçlı MSN adresimi alan bir dişican dün bardağı ağzına kadar doldurdu. Söylediğine bakar mısınız? “Madem böyle MSN adresi kullanıyorsun soruma cevap vermek zorundasın”. Ben ne yaptım? Hiç beklemeden direkt sildim. Kardeşim ben o kadar işimin arasında seninle mi uğraşacağım? Forum denen bilgi kaynakları var gir derdini oraya anlat. Sonra da karar verdim ki hoş sohbet edecek olan, bıdı bıdı başımın etini yemeyenlere vereceğim MSN adresimi. Bunların yanında güzel şeyler de vardı elbette. Mesela kilo almaya başladım :). Hayatımda bana değer vermeyenleri sildim ve üstümden büyük yükler kalktı :). Yazımı sonlandırırken bir haber vereyim; bugün yeni bir yağışlı hava dalgasının içine giriyormuşuz. Balkanlardan geliyormuş yine. Sanki orda su deposu var da hep öyle diyorlar :D. Umarım yağmura hazırlıksız yakalanmazsınız.Yağmurunuz bol, şemsiyeniz açık olsun…

Yağmurlu Günler Serisi-7

Dün seriye devam edememiştim çeşitli problemlerden dolayı.Yağmur belki de son yıllarda Alanya’da böyle yağmamıştır.Bir taraftan gök gürültüsü diğer taraftan son sürat giden araba gibi yağan yağmur.Islanan insanlar, üşeyen dişicanlar :D.Ancak yağmur böyle deli gibi yağınca kendi depolarımızda da tehlike çanları çaldı.Suda yüzen ürünleri görmek üzereydik neredeyse.Alanyaspor futbolcularımız da bizim evin yakınında bulunan antreman sahasında çalışırlarken yıldırım düşmüş.2 tanesi ağır olmak üzere 7 kişi hastahanelere kaldırılmış.Kendilerine geçmiş olsun dileklerimi burdan iletiyorum.Umarım küme düşmeyiz :(.Diğer yönlerden hayatı ele alırsak aynı şekilde devam ediyor.Sadece tavsiye üzerine bilgisayar başına fazla geçmiyorum.Uykusuz kalmıyor, kendimi fazla yormuyorum.Kafama birşeyi takmıyorum.Gerçekten de böyle güzel oluyor hayat.Bir de dün anladım ki sizi seven siz aramasanız da arıyor :).O gizli bir Orhan Gencebay hayranı :).Teşekkürler Abla…

Yağmurlu Günler Serisi-6

Dün Alanya dışında olmam nedeniyle yazı ekleyememiştim.Aslında hazır yazı olmasına rağmen internet ile buluşamamıştım.Galiba yine yağmurlu günler serisine kaldığım yerden devam edeceğim :D.Gece 4 veya 5 gibi inanamayacağınız kadar çok yağmur yağdı.Caddelerimiz sokaklarımız sularla doldu :D.Fırtına yok ancak gök gürültüsü yer yer mevcut (h-yaman Ajans Alanya :)).Son iki gündür sağlığımdan endişe etmekteyim.Bunun için bilgisayar ile fazla ilgilenmeyebilirim.Bu da demek oluyor ki bir süre aksamalı güncellenecek site.Merak etmeyin günde bir yazı da olsa yazacağım ancak dediğim gibi aksamalı olabilir.Sabah erkenden eklemek yerine öğle saatlerinde ekleyebilirim.Ancak bu bir süre devam edecek :).Az önce arkadaşlarımın bloglarını gezerken çoğunluğunun film tanıtımı yaptığını gördüm.Kimisi Sınav, kimisi Hokkabaz…Ben de DVD kiralaryıp “Raydan Çıkanlar” isimli güzel eseri izledim.Bir dişican ve kişican trende tanışırlar ve sonra raydan çıkarlar :D.Olay bundan ibaret.izlemek isteyen varsa tavsiyemdir mutlaka bu filmi görün.Şu sıralar bazı arkadaşların tema işleri, bazı yerlere de yapmakta olduğum siteler ve projeler için yoğun geçiyor günlerim.Neredeyse unutuyordum geçen gün yazımda birilerinin bana mail attığını ve Alanya’nın bir numara blogcusu olacaklarını yazmıştım :D.Arkadaşlardan tepki geldi bu yazıma ve tehditler devam ediyor.Allahım ne günlere kaldık?