internet Üzerindeki Bilgisayarınız

Bir taraftan 2007’ye girmek için gün sayarken diğer taraftan da internet üzerindeki servisleri, güzel siteleri ve en önemlisi Web 2.0 teknolojilerini anlatmaya devam ediyoruz. Bu makalemde sanal bir bilgisayardan bahsedeceğim. Evet yanlış duymadınız! Öyle bir sistem düşünün ki kullanıcı adı ve şifrenizle bilgisayarınıza giriş yapıyorsunuz. Sonra da önceden bilgisayarınıza yüklediğiniz bilgileri görebiliyorsunuz. Ofis dosylarını açabiliyor, müzik dinleyebiliyor hatta ve hatta web tasarım yapabiliyor olacaksınız. Bunların yanında yeni bilgiler yükleyebiliyor, eski bilgilerinizi silebiliyorsunuz. Kulağa ne kadar da hoş geliyor değil mi? Tabi ki rüya gibi de geliyor. Rüyaları bir kenara bırakıp gerçeklerle yüzleşmeye ne dersiniz? Çünkü bu bahsettiğim şeyler tamamen gerçek.

Continue reading

Türk Telekom Diyor ki…

Dün elime ulaşan Telekom’a ait hizmet fatura zarfının içinden bir de renkli duyuru kağıdı çıktı. ilgimi çekti ve nedir diye bir okudum. Gerçekten gülmekten yanaklarım yoruldu. içerik olarak kendi internetinizi diğer kişilerle paylaşmamanızı öneriyor bizi düşünen Telekom amcamız. Neden mi? Diyor ki; “internetinizi diğer kişilerle paylaşmayın. Çünkü bağlantı hızınız yavaşlar”. Şimdi bu cümleye bakarak söyleyelim. Acaba şu an kullandığımız internet hızlı mı? Elbette hayır. 512’lik bir bağlantı hızının ben Alanya civarında 500’ü aştığını hiç görmedim. Yani Telekom aslında bu cümlede şöyle demek istemiş galiba; “biz hızı tam veremiyoruz. Bir de siz internetinizi diğer kişilerle paylaşırsanız hızınız daha da düşer. En iyisi gelin paylaşmayın hem size geçirelim, hem de diğer paylaştığınız kişilere yeni ADSL satarak onlara da geçirelim” :D.

Continue reading

100.000 ve Yılbaşı “Header” Resmi

50.000, 90.000, 99.000, 99.999 ve 100.000… Sayaçtan da gördüğünüz gibi Mart 2006’da kurduğum blogum 100.000 tekil hite ulaştı. Bunda katkısı olan tüm ziyaretçilerime, blogcu arkadaşlarıma, dişicanlara, kişicanlara, babacanlara teşekkürü bir borç bilirim. Tabi bu 100.000 olayını karelere taşımak gerekirdi ve ben de yaptım. Hakan’ın da ateşlemesi ile şu görüntüyü elde ettim. Evet 100.000’e kadar birçok yenilik ile tanışan blogum bundan sonra da bu yeniliklere şahitlik etmeyi sürdürecek. ilki yılbaşı ile ilgili header resmi olacak. Yukarıdan gördüğünüz gibi benim resmim kalktı ve yerine yılbaşı temalı bir resim geldi. Esprisi hoş birşey oldu :D.

Continue reading

Tanışma Şeysi

Kısa bir süre önce Alanya’dan günlük tutan bir diğer arkadaşımız Yiğit‘den bahsetmiştim sizlere. Kendisi ile e-posta yolu ile tanışmış, muhabbetimizi messenger yolu ile ilerletmiştik. Birkaç defa da yüz yüze görüşme planı kurmuştuk ancak hep aksilik çıkmıştı. Nihayet akşam görüşebildik. Tam beklediğim gibi komedi, gırgır, geyik, Ata Demirer maketi bir insan :D. Malum benimle buluşunca iki tür faaliyette bulunulur ya yemek ya içmek :D. Yemeği tercih ettik ve gittik kokoreçciye. Söylemesi ayıp muhabbet iyi olunca ben iki tane devirmişim (ayy ne iranç diyenleri görüyorum ve cevaben sensin iranç diyorum). Hava da bir soğuk ki sormayın donduk adeta. Yemekten sonra az yürüyelim dedik, indik Kızılkule’nin altına anılarımızı anlattık birbirimize, evden kaçma maceralarımız falan. Gerçekten çok güzel bir akşam oldu ikimiz için de. Dikkatimi çeken birşey vardı ki internet üzerine fazla konuşmadık. Normalde arkadaşlarla buluştuğumuz zaman konumuz ya bilgisayar ya da kızlar olurdu. Ama akşam ikisi de yoktu ve ne kadar güzeldi. Bundan sonra bu fasılları sık sık görebilirsiniz buralarda. Yiğit‘den başka fazla bir değişiklik yok benim dünyamda. ingilizce sular seller gibi, yakında birkaç ingiliz birkaç da Amerikan hatuncan bulup sinerji yaratmayı düşünüyorum :D. Türk kızlarının suyu mu çıktı derseniz çoğu havalı. Kırmızı ışıkta arabanın önünden geçerken burunlarını dikip yürümeleri yok mu? Sivrisinek gibi asfalta yapıştırma isteği uyanıyor içimde. Arabamın üzerine “h-yaman” diye yazdıracağım ki arabanın önünden geçerken daha dikkatli olsunlar. Değilse yanlışlıkla dokunulmuş bir gaz pedalının kurbanı olabilirler :D.

Bulanıklıktan Janjana

Şu bulanık halimden kurtuldum. Anladım ki herşeyi akışına bırakmak gerekiyor. Bu kadar bozuk halden sonra dönelim artık janjanlı yaşantımıza. Hayat seyrimizde birkaç önemsiz detayın haricinde farklı birşey yok. Winamp için yeni bir “çalma listesi” hazırladım. Şimdi “dum tıs cıstak” onu dinliyorum. Bugün aklıma birşey takıldı. Bayanlar neden çok yiyor ve sonra da sporu zayıflama faliyeti olarak görüyor? Yerken hiç problem yok, ne varsa mideye indiriliyor. Sonra kilo almışsın dediğimde “ayy hiç yemiyorum ama su bile yarıyor” diyorlar. Arkasına da ekliyor “evet bu aralar kilo aldım, spora başlayacağım”. Tabi başla başlamasına da neden sporu sağlıklı yaşam için değil de zayıflamak için oluşturulmuş bir organizayson olarak düşünüyorsun. Bayanlar bir de biz erkeklerin futbol maçına karışıp dururlar. Biz yapıtığımız o futbol maçını sağlığımız açısından değerlendiriyoruz cicim. En azından sizin gibi kilo verme şeysi olarak görmüyoruz :D. Ancak sağlıklı yaşam için spor yapan bayanlar da var. Birisi annem. Her ne kadar ilk başlarda kilo vermek için başlasa da kiloyu verdikten sonra da sağlıklı yaşam için, formunu devam ettirmek için hergün yürür. Tebrik ediyorum hergün kendisini bu sportif hareketinden dolayı. Ancak sabahları erken kalktığım için çayı demlemek bana kalıyor. işte işin asıl ağırıma giden kısmı bu. Suyu ocağa koy, kaynasın, çay suyunu ekle… Benim için yorucu bir iş bu. Aslında bir yandan da güzel oluyor. insanın kendi demlediği çayı içmesi hoş birşey. Gördüğünüz gibi ufacık şeylerden mutluluk çıkarabiliyorum. Siz de yapın güzel oluyor :D. Son, sevindirici birşey; sonunda anket işe yaradı ve RTÜK Ahu Tuğba- Meriç erkan tarzı yayınları televizyonlardan uzaklaştırdı. Pehhhhh :P.

Google Servisleri için 20 Firefox Eklentisi

Mozilla’nın Internet Explorer’a rakip olarak çıkarttığı ve bugün milyonlarca insan tarafından tercih edilen Firefox ile Google hesaplarını hızlı ve kolay bir şekilde kullanabilmek için 20 tane eklentiyi inceledim. Mail hesabından videoya, videodan resime kadar birçok servisle ilgili eklentiyi bu yazımda bulabileceksiniz. Eklentileri kullanabilmek için ilk önce sisteminizde Firefox’un yüklü olması gerekiyor. Eğer yoksa http://www.mozilla.com/firefox/ adresinden tarayıcının son sürümünü sisteminize kurabilirsiniz. Firefox’u yüklediysek eklentileri tek tek denemeye başlayabiliriz.
Continue reading

Böyle Hayatın…

Atalarımız “aşağı tükürsem sakal yukarı tükürsem bıyık” demişler. Ne de güzel demişler; tam benim durumumu anlatmışlar. iki ucu pislikli bir değnekin ortasındayım. Dardayım, sıkıntıdayım, cenderenin içindeyim… inanın ki çok ama çok zor bir durumdayım. Yukarı tükürerek bıyığıma zarar vermek istemiyorum yani sevdiğim bir insana zarar vermek istemiyorum diğer taraftan da aşağıya tükürüp sakalıma yani başka sevdiğim insanlara zarar vermek istemiyorum. Derdimi kimseye de anlatamıyorum; iyi ki günlüğüm var. Tam olmasa da azıcık dökebiliyorum içimi. Bazen yeri geliyor birşey öğrendiğiniz zaman “lanet olsun o ana” diyorsunuz. Evet ben de öyle diyorum öğrendiğim bazı şeyler için. Lanet olsun onu öğrendiğim zamana… Bir zaman büyük bir alime sormuşlar hocam sen neler biliyorsun diye. O da ; benim bildiklerimi sizler bilseydiniz korkunuzdan, heyecanınızdan dağlara tırmanırdınız demiş. Aynen öyle; benim bildiklerimi de yaşadıklarımı da bir yaşasanız…(umarım yaşamazsınız). Şimdi düşünüyorum acaba konusunu sakladığım bu olayda doğru mu yapıyorum diye? Galiba yanlış da olsa doğru yapıyorum. Cevabı bile çelişkili. Açıkcası öyle lanet birgün yaşadım ki, ölsem ya da bu günü görmesem çok daha mı iyiydi diye düşünüyorum? Bir taraftan da hayat bu diyerek kendimi teselli etmeye çalışıyorum. Umarım bu konu ile ilgili aldığım kararlarda doğru yoldayımdır.

Hızlı Yürümek ve Bedava Yemek Stratejisi

Arkadaşlarım veya beni tanıyan yakın çevremden insanlar benim ile yürümeyi pek sevmezler. Sbebi ise çok hızlı yürümem. Hızlı yürümemin sbebini bilmiyorum ama gerçekten de koşar gibi yürüyorum. Başka birisi ile yürürken yine en düşük tempoda yürümeye çalışıyorum ama buna rağmen onlara hızlı geliyor. Bundan en çok isyan eden Erendi. “Abi nereye koşuyoruz” deyip dururdu :D. Dün de ablam aynı şeyleri söyleyince eve gelinceye kadar yavaş yavaş yürümeye çalıştım. Ancak olmadı, olamadı. Yavaş yürüyünce ev çok uzakmış gibi geliyor. Enteresan bir kişilik olduğumu söylemiştim ve söylemeye de devam ediyorum. Ha bu olay yazında devam ettiği için diğer insancıklardan birkaç kat daha fazla terlerim. Bakalım bu hız nereye kadar. Dün yemek konusunda tahsilat günümdü. Daha önce söz aldığım Mehmet Abi’den yemeği midemize indirdik. Sonra ablamdan iddia vesilesiyle kazanmış olduğum Soho’yu yedim :D. Üzerine bir de kahve ohh. Bu tür şeyler bedavaya gelince tadı daha bir güzel oluyor (ablacım herhalde bir daha benimle iddiaya girmezsin :D). Akşam Fenerbahçe de yenmiş. O bakımdan tebrikler diyelim. Şimdi yeni bir haftaya giriyoruz. Yoğun tempoda geçecek olan bir hafta. Çalışanlara iyi işler, öğrencilere hoş dersler diliyorum. Haydi kalın sağlıcakla.

Messenger Üzerinden ingilizce Sözlük Hizmeti

Türkiye, dünya üzerinde MSN Messenger’ı en çok kullanan 5. ülke konumunda. Hal böyle olunca Messenger için verilen hizmet çeşitleri ve sayıları gün geçtikçe artıyor. Bir yandan da enteresan ve faydalı servisler açılıyor. MSN Messenger için yeni bir hizmet de OTDÜ Enformatik Enstitüsü tarafından geliştirildi. Servis MSN Messenger üzerinden Tükçe-ingilizce ya da ingilizce-Türkçe sözlük görevini üstlenen bir robot adres geliştirmişler. Kullanımı ve yararlanabilmek için yapılacak şey çok basit.

Continue reading

Sofraya Misafir

Benim için özel seçilmiş, numune insanlarla tanıştığım bir gündü dün. Az kalsın keçileri kaçırıp kovalamaya başlayacaktım. Neyse ki akşam saatlerinde dindi bu işkence. Dün Alanya’nın yerel gazetesinden okduğum bir haber gülmekten yerlere yatmama sebep oldu. Bu Alanya’nın insanı çok ilginç derim de kimse inanmaz. Ama gördüğüm veya gördüğümüz gibi çok enteresanlar. Haber şöyleydi. “Alanya’nın Oba kasabasında bir genç motorsikleti ile aşırı hız yapınca önce 7 yaşındaki ilköğretim öğrencisini yaralar. Hızını alamayan çılgın genç motoru ile akrobatik hareketler yaparken dengeyi kaybedip bir evin bahçesine girer. O hızla girdiği için moturun üzerinden fırlayan genç evin camından içeri girer. Tam o esnada ev sahibi iki çocuğu ile kahvaltı yapmaktadır. Ve motordan fırlayan genç kahvaltı sofrasının üstüne düşmektedir. ilk yaraladığı çocuğun durumu bilinmiyor. Kahvaltı esnasında pencereden gelen süpermene şaşıran çocuklarda ve annede ise herhangibir hasar yoktur.” (Haber Alanya 2 Aralık C.tesi):D 😀 :D. Bu habere güler misin ağlar mısın? Abi buna fıstık gibi gülünür. Düşünün; kahvaltı yaparken sofraya uçarak yaklaşan bir cisim var. Sonra fark ediyorsunuz ki o bir insan. Allahım sen bizi böyle şeylerden koru Ya Rabbim! :D. Şimdi inanmışsınızdır Alanya insanının enteresanlığına.