500. Yazı

Herşey bundan yaklaşık 8 ay kadar önce başlamıştı.Yakuter diye bildiğimiz Erhan’ın da büyük katkıları ile bir gayret açmıştım sitemi…”Hasta Hasta Açtım ya Siteyi” diyerek ilk kelimelerimi paylaşmıştım sizlerle..Sonrasında ise sitemi takip edenlerin yani sizlerin ve diğer blogların verdiği destek ile temayı değiştirdim ve yazılar ile maceram ile yavaş yavaş bugünlere doğru ilerledim.Siteyi açtıktan sonra çevremden olumlu tepkiler aldım oldukça fazla ve olumsuz tepkiler de oldu elbette.Site sayesinde birçok arkadaş edindim.Erhan, Hasan,Hakan, Cem, Gürkan, Sırrı, Tuba, Firdevs, Pelin, Umut, Semih, Adem, Adem ve daha unuttuğum birçok isim…Hepsine ve hepinize teşekkür ediyorum.Teveccüh gösterip siteme bir kez bile girmiş olanlara, üşenmeyip yazılarıma fikirlerini beyan edenlere, yorum yazanlara, hiç tanımadığı birine samimi bir şekilde “iletişim” bölümünden mesaj gönderenlere, umursayıp anketlere oy kullananlara, sitesinde ufacık bir köşede bana link verenlere, beni destekleyenlere, herkese çok ama çok teşekkür ediyorum.Bugün bu yazıyı inanın sizin sayenizde yazıyorum.Bundan sonra daha güzel şeyleri paylaşmak ve nice 500. yazılarda buluşmak umuduyla hoşçakalın…

Halimize Bakın!!!

iki gündür gazeteleri takip ediyorum halimiz içler acısı.Yok bilmem neredeki okulda 15 yaşındaki kızın hamile olduğu anlaşılmış.Yok şuradaki okulda 17 yaşındaki öğrenci aynı sınıfındaki kız arkadaşı ile zorla cinsel ilişkiye girdi.Başka bir okulda tecavüz vakası.Bir diğerinde cinsel ilişki teklif eden arkadaşını vurma…Bu liste böyle uzayıp gidiyor.Ve bir gerçek çıkıyor karşımıza ki o da bu okullarda acaba hangi derslerin verildiği.Okul yönetimlerinin işlerini ne kadar ciddiye aldığını da görüyoruz.Bir öğrenci okulun içinde tecavüze uğruyor ve bu kimsenin umrunda değil.Okul müdürleri acaba ne zaman internette tavla oynamayı bırakıp da gerçekten yönetim gösterecek merak ediyorum doğrusu ;).Madem okullarımız son teknolojiyi kullanıyor koysana her kör noktaya bir kamera…Lafa geldiği zaman bülbül gibi şakıyanlar acaba şimdi neredeler.Yazık değil mi bu gençlere, bu kardeşlerimize.Bizim de okulda okuyan kardeşimiz var.Göndermeyelim mi yani okula?Büyüklerimizin kendi aralarındaki dalaşmaya son verip acilen asıl sorunumuz eğitim ile ilgilenmeleri gerekiyor.Değilse bu sadece bir başlangıçtan ibaret olacak.

UEFA’da Gruplar Çekildi

UEFA kupasındaki temsilcilerimiz Beşiktaşımız ve Fenerbahçemizin grupları ve rakipleri belli oldu.Kuralara göre Karakartal B grubunda; B.Leverkusen, D.Bükreş, C.Brugge, Tottenham ile mücadele ederken Fenerbahçe de H grubunda Newcastle United, Celta Vigo, Palermo, E.Frankurt ile karşılaşacak.Grupları ilk üç içinde bitiren takımlar bir üst tura yükselecekler.Şahsi fikrim ise grupların yani her iki takımın grubunun da oldukça zorlu olması.Beşiktaş’ın grubunda yer alan Leverkusen belki eski formunda ve kalitesinde değil ancak takımda süper oyuncular mevcut.Tottenham da son günlerde ingiltere Ligi içinde oynadığı futbolla göz dolduruyor.C.Brugge zaten şampiyonlar liginden geldi.Bu yüzden Beşiktaş’ın eski maçlara göre daha ciddi ve sistemli oynaması gerekiyor.Ve içimden bir ses diyor ki Beşiktaş bu gruptan çıkacak, inşallah diyorum ve Fenerbahçe’ye geçiyorum.Kanaryalar’ın dünya çapında oyuncuları var ve bunların hepsi de tecrübeli isimler.Bence Fenerbahçe’de gruptan çıkacak ancak Fener’i en fazla zorlayacak takım Newcastle olacaktır ve grubu büyük ihtimalle birinci olarak tamamlayacaktır.Maçlar 19 Ekim’de başlayacakmış.Evet büyük bir heyecanla iki takımımızı da desteklemek için bekliyor, bol bol başarılar diliyorum.Yolunuz açık olsun…

Ata Demirer ile Plajdaki Sorunlar

Ata abimizin “Tek Kişilik Dev Kadro” isimli gösterisinden bir kesit daha…Plajlarımızdaki gerçekleri bir de O’nun bakış açısıyla görelim değil mi?Çok güleceğinizden eminim.Bu adama bayılıyorum her nedense :D.Neyse efendim ben lafı fazla uzatmadan 6dk’lık videomuza sizi geçireyim.Yazının devamında kahkahayı bulabilirsiniz.

Continue reading

Önce Alçaldık Sonra Yükseldik

Önceki gün Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi maçından sonra akşam da UEFA maçları için televizyonların karşısındaki yerlerimizi aldık.ilk maç benim takımımın maçı yani Beşiktaş’ın maçıydı.Zaten tamamını izlediğim tek maç da buydu :D.Stat kötü, hava şartları kötü derken zevksiz bir maç izledik.Sonra CSKA iki tane golü kalemize bıraktı.Oyuncular genel olarak pek iyi değildi ta ki uzatmalara kadar.Uzatmalarda ise oyun yön değiştirdi.Ve 2 tane güzel gol bulduk.ilki Nobre’den ikincisi ise Bobo’dan.iki sambacı iki şov ;).Tabi hop ayağa kalktık hop oturduk.Heyecandan tırnaklarımızı yedik.Ama sonunda mutlu sona ulaştık ve gruplara katılmayı hak ettik.Maç biter bitmez Fenerbahçe maçına geçtim.Bayağı zevksiz gelince kapattım televizyonu geçtim bilgisayarın başına.Fener sonradan kabak çiçeği gibi açılmış ve 3 golle o da gruplara kalmış.Diğer takımlarımızdan Kayseri ise ahlar vahlar çektirdi.Kendi kalesine attığı golle turu rakibe kendisi hediye etmiş oldu.Trabzon ise beraberlikle dönerek UEFA hayallerini bir sonraki bahara bıraktı.Şimdi ne oldu?Galatasaray da dahil 3 takımımız alnının aklarıyla yollarına devam ediyorlar ve umarım sonuna kadar da ederler.Yolunuz açık olsun.

Abartılan Teknoloji

Şöyle düşünüyorum da son zamanlarda teknolojinin iyice kölesi olmuş durumdayız.Tabi teknoloji derken sadece bilgisayarı kasdetmiyorum.Tekonolojinin bu esareti de insanları yani bizleri asosyal yapmaya, insanlar arası bağlantılarda sorunlar yaşanmasına, aile içindeki muhabbetin minimum seviyeye inmesine neden oluyor.Elbette hayatımızı kolaylaştırıyor, mükmmel imkanlar sunarak daha konforlu bir yaşam sürmemizi de sağlıyor teknoloji.Ancak bizler herşeyi abarttığımız gibi maalesef bu konuda da abartıyı ihmal etmiyoruz.

Continue reading

Ah Gerets Ah!!!

Akşamın büyük maçı Liverpool-Galatasaray karşılaşmasına hazırlıklar iftardan hemen sonra başlamıştı.Kimisi formalarını giymişti, kimisi de bayraklarını hazırlamıştı.Tabi arada sıyrıklar çıkıp Liverpool forması da giymişti.Koyu bir Liverpool taraftarı olduğumu belirtmek isterim.Ancak akşam Galatasaraylıydık.Bir tarafımızda sarı diğer tarafımızda kırmızı.Akşam Türk milli takımının maçı varmışçasına hazırlanmıştık.Maçtan 15 dk. önce oturdum TVnin başına.Maç başladı ancak hiçbirşey umduğum kadar güzel olmadı.Ve 2 golle kapanan kabus gibi bir birinci yarı izledim.Aman Ya Rabbi!Sanki Galatasaray amatör bir kulüp gibi oynuyordu.ikinci yarıda karşımıza iki tane yeni isim çıktı.Ümit Karan ve Hasan Şaş…2. yarıda da Liverpool’un sarı kulesi çıktı karşımıza ve vitesi 3’e taktı.işte o andan sonra başladı herşey.GS aslanlar gibi oynamaya başladı.Herkes ikişer kişilik oynamaya başladı.Sabri, Ümit, Hasan, Arda, Song, Ayhan…Arda gerçekten harika işler yaptı tabi ki sağ tarafta da Sabri.Ümit de iki tane gülle gönderdi ki ah bir tane daha olsaydı diyor insan.Ve Hakan Şükür; gerçekten bir oyuncu bu kadar kötü, pasif oynayamazdı.Birazcık oyuna katkısı olsaydı belki de GS şimdi mutlu döncekti.Gerçi Hakan’ın suçu yok çünkü iğne ile oynuyormuş.Burada topu Gerets’e atmak lazım.ilk 11 yanlış, seçimler yanlış Allah’tan ikinci yarıda yaptığı değişiklikler yerindeydi.Benim dikkatimi çeken birşey daha var ki Galatasaray’ın savaşması.Türkiye’den ne Fenerbahçe ne Beşiktaş ne de diğer takımlar maç 3-0 iken o kadar azmedip de farkı azaltmaya çalışmazlar, savaşmazlar.Kazanamasa da, hatalar yapsa da Galatasaray’ı ayakta alkışlıyorum.Öyle bir statda , o baskıda 3-0’dan 3-2 yaptı.Umarım bugünkü Uefa maçlarında temsilcilerimiz başarılı sonuçlarla dönerler.

Fuarlardaki Dişicanlar

Şu fuarlarda tanıtımı yapılan üründen çok ziyaretçiler oradaki dişicanlar ile ilgenirler ve bunu hepimiz biliriz.Özellikle de araba, motorsiklet ve bilişim konulu fuarlarda bu daha da insanın gözüne batıyor.Kırmızı bir tane Enzo Ferrari (ahh ahh hayalimi süsleyen araba) parıl parıl parlıyor fuarda.Ancak kırmızı, dar elbiseli bir ablamız oturmuştur ön kaputun üstüne ve çevredeki sapık ruhlu insanlar güzelim Enzo’nun yerine ablamıza bakarlar.Bacaklarını, orasını burasını bir güzel kestikten sonra da yanındakiler çakmasın diye “son model değil mi bu” diye aptalca bir soru sorarlar.Ben olsam cevabım şu olurdu “yok abi bu ilk modellerden örnek diye getirdik” :P.Az önce forumun birinde dolaşırken de güzel bir fotoğraf buldum bu konuya cuk diye oturacak.Bir bilişim fuarındayız ve bir dişican cep telefonunu tanıtıyor.Oradan da bir abimiz açmış ağzını kenardan salyaları akar derecede bir noktaya bakıyor.Kadına mı yoksa dişicana mı bakıyorlar henüz kestirebilmiş değilim :D.isterseniz buna hep beraber karar verelim.Resimi yazının devamında görebilirsiniz.

Continue reading

Yakalanan Fare Sayısı 1

Dün sizlere farelere savaş açtığımı, kurduğum tuzağı anlatmıştım.Bir mukavva (banka taınıtımı için gelen mukavvalar idealdir) üzerine yapıştırıcı sürüyorsunuz ve ortasına da peynir koymayı ihmal etmiyorsunuz.Sonra pis boğaz fare geliyor ve vıcır vıcır yapışıyor demiştim :D.Evet aynen dediğim gibi bugün birinci faremizin yakalandığını görüyoruz.Bazı arkadaşların da isteği üzerine fotoğrafını çekip bu zevkten sizleri de mahrum etmiyorum.Cep telefonu ile çektiğim için çok da net çıkmamış olabilir belki ama elimizdeki kısıtlı imkanları gördüğünüz gibi en yüksek seviyede kullanmaya çalışıyorum.Fotoğrafı yazının devamında bulabilir daha değişik açıdaki fotoğraflar için iletişim bölümünden benimle temasa geçebilirsiniz.Ha unutmadan bu fare de kredi kartı mağduru oldu :D.

Continue reading

Hayal Kırıklığının Resmi

Tam böyle yolda gidiyorsunuz varsayalım.Kaldırımda da sizin önünüzde yürüyen bir dişican.Mini eteği, sarışın saçları ve arkadan görünümü ile harika.Tahmin edebiliyorum bu durumda ne yapacağını erkeklerin.Önce birazcık keseceğiz ve arkasından yürümeye devam…Dişican hangi istikamette giderse biz de o istikamette gideriz.Böyle bayağı bir yürüdükten sonra dişican bizi hayal kırıklığına uğratabilir.Nasıl diyeciksiniz.Bir kere çirkinliği yüzünden değil.Kadın çok güzel, hem fiziki düzgün hem de çok tatlı.Eee peki nedir bu?Yazının devamındaki resme bakarak beni daha iyi anlayacaksınız :D.

Continue reading