Attığımız İlk Tweet Neydi?

2007 yılından bu yana Twitter’ı aktif bir şekilde kullanıyorum. Şu anda ise 9000’e yakın bir tweet sayımın olduğunu göz önünde bulundurunca bazı attığım tweetler aklıma geliyor ancak zamanını bulamıyorum veya zamanını biliyorum ama attığım tweeti bilmiyorum. Mesela ilk attığım tweet neydi hala merak ediyorum 🙂 Bunu daha önce dış servisler tarafından öğrenebiliyorduk ancak yaklaşık iki yıldır API kullanımlarında kısıtlama olduğundan dolayı Twitter buna izin vermiyordu.

Artık Twitter’ın ta kendisi arşivini indirmek isteyen kullanıcılarına “setting/ayarlar” bölümü altında çok güzel bir dosya hazırlamış. Dosyayı alabilmek için e-posta adresimize bu dosyayı indirme linkini istememiz gerekiyor.

tweet-archive2

E-posta adresimize gelen adresten indirmeyi gerçekleştirince de harika bir arşiv sayfası bizleri karşılıyor. Yıl ve aylara göre istediğimiz tweeti bizlere sunabiliyor.

tweet-archive

Google+

Facebook ve diğer sosyal ağların yaygınlaşması ile birlikte Google internet üzerindeki etkisini biraz da olsa kaybetmişti. Her ne kadar Facebook ile alanları çok çakışmasa da bu durum Google’ın hoşuna pek gitmemişti. Bir zamanlar Google’ın, Friendfeed’i alacağı yönündeki haberler de Facebook’a satılması ile son bulmuştu. Bunun üzerine Google sosyal ağ darbesi yememek için Wave ve Buzz servislerini açmıştı. Her ikisi de önce hepimiz tarafından Facebook’a rakip olarak geleceği yönünde değerlendirilse de görünen bambaşka birşeydi ve her iki servis de hüsranla sonuçlanmıştı Google için.

Facebook’un açılmasından bir süre sonra Google’ın da benzer bir servis açacağını, sohbet ve mesajlaşma altyapısı olarak Gmail’i, etkinlikler için Google Calender, lokasyon için Google Maps, video için Youtube, resim için de Picasa’yı kullanacığını ve işinin Facebook’tan çok daha kolay olduğunu içeren onlarca haber ve makale okumuştum. Ancak Google’ın şu ana kadar kurduğu ancak başarısız olduğu Buzz ve Wave’de bunlardan eser yoktu. Buzz, biraz daha Friendfeed’i andırsa da o tadı vermediğinden kullanıcılar kısa süre içinde Buzz’u terk ettiler.

Google, belki de şimdiye kadar hiç kimseye bahsetmediği “+1” imlemesini geçtiğimiz günlerde kullanıcılara sunmuştu. Bunun akabinde birkaç gün önce de Google+ (Google Plus) servisini diğer servislerinde de yaptığı eş zamanlı tasarım değişikliği ile birlikte bizlerin hizmetine açtı. Google+, ilk bakışta Facebook’u çok andıran bir arayüze sahip ve bu yüzden Google’ın şimdiye kadar Facebook’a rakip olarak açtığı ilk ciddi servis Google+ oldu.

Facebook/Twitter/Google+

Aslında Google+’nın Facebook’un bir kopyası olduğunu söylemek mümkün. Şu an için Facebook’tan eksiği uygulamaların yer almıyor olmasıdır. Ayrıca Twitter, Facebook, Friendfeed ve diğer servislerin entegrasyonu henüz mevcut değil. Aslında olmamasını birçok kişi gibi ben de benimsiyorum. Çünkü Facebook’u kullanırken durum güncellemelerini ve hatta paylaştığım içeriğin %85’lik kısmını Twitter üzerinden gönderdiğim iletiler ile sağlıyorum. Ancak Google+’da el emeği göz nuru bir çaba söz konusu. Girdilerin hepsi tek tek elle yapılıyor. Ayrıca uygulamaların olmaması da bana göre çok büyük bir avantaj. Biliyoruz ki Facebook kullanırken hergün gereksiz şekilde onlarca uygulama davetine maruz kalıyoruz. Arkadaşlarımızın profilleri kendi paylaştıklarından daha çok oyunların ve uygulamaların duvar mesajları ile doluyor. Bu durum da çöplüğü fazlasıyla andırıyor ne yazık ki. Facebook’tan artı yönü de kişileri değişik çemberlere alıp akışları, paylaşımları o doğrultuda göstermek oluyor. Görüntülü sohbet özelliği ve Facebook’a göre bildirimlerin biraz daha “aklı başında” gösterilmesi de büyük bir artı. Ve Google+ kesinlikle zaman tasarrufu sunuyor Facebook’a göre.

Arayüz

Google+’nın Facebook’a arayüz olarak benzediğini bir defa daha vurgulayayım. Navbar’da kişi arama, profil, arkadaşları görüntüleme, bildirim çubuğu ve ayarların bulunduğu bir kısım bulunuyor. Sol kısımda kişi gruplarına göre akışları görüntüleme, sohbet ortada paylaşımların görüntülenmesi, sağ kısımda arkadaşlarımızın gösterimi, önerilen kişiler ve alt kısımda da sohbet çubuğu yer alıyor. Sohbet aracını Gmail’den z tanıyoruz. Zaten ilk etapda Gmail içinde bulunan kişilerle sohbet imkanı sunuluyor.

Daha fazla kişi ile sohbet etmek  için sohbet başlığının yanındaki imlece tıklayarak açılan kutucuktan sohbet edilmesi istenen gruplarımızı seçiyoruz. Ancak şöyle bir sorunu da burada belirtmem gerekir; sohbet bölümünde çevrimiçi kişilerin tamamı görüntülenemiyor. Belli sayıda kişi görüntüleniyor. Diğer kişilere isimlerini arama kutucuğuna yazarak ulaşabiliyoruz.

Bildirim çubuğunda ise herşey tam anlamıyla mükemmel diyebiliriz. Bildirimler sayısı ile birlikte Facebook’taki gibi gösteriliyor. Ancak buradan sonra Google’ın ustalığının izlerine rastlıyoruz. Bildirimi seçtiğimizde başka bir sayfaya Facebook’taki gibi yönlenmeden aynı kutucuk içinde görüntüleniyor. Buradan yorum bile eklemek mümkün. Ayrıca önceki ve sonraki bildirimler sayesinde geçiş daha kolay hale geliyor. Bu yayını yoksay dediğimizde ise ilgili yayınla ilgili bildirimler bize ulaşmıyor. Bu şimdilik Facebook’ta mümkün değil ve bazen çok rahatsız edici olabiliyordu.

Profil görünümünde de aksi bir durum yok diyebiliriz. Paylaşımlarımızın gösterildiği sayfa, hakkımızda bilgilerinin yer aldığı sayfa, fotoğraflar, videolar, +1’ler ve Buzz’un olduğu sekmeleri görüyoruz. Hakkımızda bölümü Facebook’un kopyası. +1’ler’de ise sayfalarda +1 butonuna bastığımız imlemelerimizi gösteriyor. Facebook’ta “beğen” dediğimiz sayfaları bir arada göremiyorduk, sadece profilimizde “x bu sayfayı beğendi” yazısı ile yayınlanıyordu. Bu kısım tamamen yer imi olarak kullanılıyor kısaca söyleyecek olursak. Buzz sekmesinde servisin buraya gömüldüğünü görebiliyoruz. Kişiler kısmında “ortak kişiler”, ekleyenler ve eklenenler kısmı mevcut.

Paylaşım

Google+; metin, resim, video, bağlantı, lokasyon (yer bilgisi) paylaşımını kullanıcıların rahatça yapmasına imkan sağlıyor. İster akış bölümünde yer alan paylaşım kutusundan istersek de üst kısımdaki paylaş kutucuğundan paylaşımlarımızı yapabiliyoruz.  Üstelik paylaşım yapmak için illa ki Google+ sayfasında bulunmamıza gerek yok. Diğer Google servislerine de entegre edilen yeni çubuk  sayesinde Google Reader, Gmail ve diğer Google servislerindeyken de paylaşımlarımızı yapabiliyoruz. Yaptığımız bir paylaşım bir başka kişi tarafından tekrar paylaşıldığında ise bizim yaptığımız gönderinin altında yorum gibi “x paylaşım” ve paylaşımı yapan kişiyi gösteriyor.

Yer Bilgisi Paylaşımı

Yer bilgisi paylaşımı için Google+ kendi servisi olan Google Maps’i güçlü bir biçimde kullanıyor. Ancak bilgisayar ortamında yer bilgisinin çok düzgün çalıştığını söylemek pek de mümkün değil. Örneğin Alanya’da olduğum halde Antalya’nın tuzcular mahallesinde gösteriyor. Eğer Mobil bir cihaz kullanıyorsak GPS yardımı ile nokta atışı yapabiliyor diyebiliriz. Şu anda olmasa da ilerleyen günlerde Foursquare tarzı servisi Latitude entegre edilirse aynı yerdeki kişiler ile iletişim kurulması da sağlanabilir.

Çevreler

Google+, kullanımı çok kolay ancak kurulumu biraz zor bir sosyal ağ aslında. Zor olan kısmı da arkadaşların veya kişilerin tasniflenmesi. İlk etapda Google hesabımız içindeki kişiler karşımıza çıkarılıyor. Eğer istersek Yahoo, Hotmail içindeki kişilerimizi ekleyebiliyoruz. Değişik gruplara ayırmak, kendi gruplarımızı isteğimize göre oluşturmak mümkün. Burada yapacağımız düzenleme ile hem akışları izlemek hem de sohbeti gruplandırmak daha kolay hale geliyor. Ekleme için de üst kısımda çıkan ismi sürükle bırak ile çemberlere atıyoruz ve çok güzel bir kullanışı var.

Düne kadar Facebook’taki kişileri aktarmada sıkıntı yaşayabiliyorduk. Ancak Google Chrome eklentisi ile bunun da üstesinden geliniyor. Buradaki makale yardımı ile Facebook’taki arkadaşlarımızı Google+ içine ekleyebiliyoruz.

Google+ Mobile

Akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla birlikte her servisin mobil versiyonu da çok büyük önem kazandı. Google+’ın güzel bir mobil hizmeti var. İster uygulama istersek servisin mobil sayfası ile kullanabiliyoruz. Sayfa için m.google.com/plus adresine gitmek yeterli. Buradaki yönlendirme ile uygulama yardımı ile kullanmak isteyip istemediğimizi soracaktır servis. Ancak Android indirmede sorun yaşanabiliyor. Eğer siz de benim gibi Android için uygulamayı indirmede problem yaşadıysanız Ersin Koç’un sayfasındaki bu uygulamayı indirmek yeterlidir.

 

Rekabet

Google+, Twitter ve diğer benzeri servislerin üstünde bir sosyal ağ şu anda. Yani rakibi Facebook demek pek ala mümkündür. Bu yüzden Facebook ile Google+ çok sert bir rekabete gireceği şimdiden belli. Gereken özellikleri yavaş yavaş sisteme entegre eden Facebook ekibi dün Mark Zuckerberg’in yayınlanan haberlerine göre çok daha hızlı yapacaklar bu işi. Sesli konuşma özelliği kısa bir zaman içinde gelmiş olacak büyük ihtimalle. Google’ın bu konuda kaybedecek çok da birşeyi yok aslında ancak Facebook’un kaybedecek çok şeyi var. Bilinçli kullanıcı grubunun Google+’ya direkt geçiş yaptığını da göz önünde bulundurursak Facebook çok zorlanacaktır. Belki müzik sektörüyle darbe vurabilirdi Facebook yaptığı anlaşmalarla ancak artık çok geç. Çünkü Google’ın da bir müzik servisi var 🙂 Daha birçok kullanıcısını e-posta tabanına geçiremeyen facebook karşısında Gmail gibi bir devi de buldu aynı zamanda. Yani önde gidiyordu şimdiye kadar ancak bundan sonra önde gitse bile çok rüzgar alacak.

Benim kendi görüşüm ise Google nihayet aklı başında, oturaklı, hoşuma giden bir sosyal ağ projesine imza attı.

Twitter: Takip Et Butonu

Twitter kullanıyorsanız takipçi sayınız sizin için önemlidir çünkü yazdıklarınız ne kadar geniş kitleye hitap ederse o kadar heyecanla yazarsınız. Twitter da takipçi sayısını arttırmak için her geçen gün yeni özellikleri kullanıcılarına sunmaya devam ediyor. Şimdiki yeniliği de blog veya internet sayfanıza ekleyeceğiniz “follow/takip et” butonu sayesinde kullanıcıların sizi takip etmesini daha cazip hale getiriyor.

Örneğini yan menüdeki Twitter başlığının hemen altındaki kısımdan görebileceğiniz butonu eklemek için aşağıdaki adımları takip etmek yeterli.

  1. İlgili sayfaya gidiyoruz https://twitter.com/about/resources/followbutton
  2. Kullanıcı adı, butonun koyu veya açık renkte olacağını ve takipçi sayısının gösterilip gösterilmeyeceğini seçiyoruz. Ayrıca dilimizi de seçiyoruz ki burada Türkçe aktif.
  3. Sağ kısımdaki HTML kodunu blog veya sayfamızın istediğimiz yerine yerleştiriyoruz.

Hepsi bu kadar 🙂

Farklı Twitter Hesaplarınızı Tek Yerden Yönetin

Sosyal ağların yaygınlaşmasıyla birlikte yeni bir reklam kanalının doğduğundan şüphemiz yok. Hemen hemen tüm sosyal ağlarda markaların profillerini görmek mümkün. Reklam için kullanılan sosyal ağların liderlerinden birisi de Twitter. Birçok büyük marka Twitter üzerinden kampanyalarını, yeniliklerini günümüzde kolayca insanlara ulaştırabiliyor. Ancak  bu profilleri yönetenlerin veya bu işlerle uğraşanların mecburen birden fazla hesapları bulunabileceğini düşünürsek çok sıkıcı olduğu kesin.

Sıkıntılı olmaması için farklı Twitter hesaplarını tek yerden kontrol imkanı sağlayan servisler kuruldu. Bu servislerden birisi olan Multwiple, ücretsiz ve Twitter hesabı ile üye olunabiliyor. Hesap sayısında şimdilik herhangi bir sınırlama da getirilmemiş. Link kısaltma, istatistik, retweet, yanıtlama gibi temel işlemlerin hepsini de gerçekleştirebiliyor.

Yeni Twitter ile Tanışma Zamanı

Twitter uzun süredir aynı kullanıcı arayüzünü kullanmaktaydı. Klasik arayüz üzerinde kullanıcılar lehine zamanla yeni teknolojiler entegre edilse de tasarım da herhangi bir değişiklik söz konusu olmadı. Yıllarca aynı anasayfayı kullanan Twitter geçtiğimiz aylarda anasayfasını trend konular, öneriler gibi başlıklarla süsleyerek yeniledi. Şimdi de sıra kullanıcı arayüzünün yenilenmesine geldi. Sadece arayüz yenilenmiyor, bir takım sürpriz özellikler de beraberinde geliyor.

Yeni Twitter’ın getirecekleri:

  1. Daha derli toplu navbar ve arama kutusu. Zaten ikisi aynı bar üzerinde en tepede yer alıyor.
  2. Sayfa iki büyük sütun şeklinde karşımıza çıkacak. Sağ kısım şimdiki kullanılan Twitter akışını, sağ kısım ise trend konuları, sıkı takipçilerin içerikleri ve video, resim gibi öğelerin önizlemesi yer alacak.
  3. Dailybooth, deviantART, Etsy, Flickr, Justin.TV, Kickstarter, Kiva, Photozou, Plixi, Twitgoo, TwitPic, Twitvid, ustream, Vimeo, Yfrog servislerinde paylaşılan içerikler görüntülenebilecek.
  4. Tıklanılan Tweetleri yer haritası, kullanıcı bilgileri gibi ayrıntıları ile görebileceğiz.
  5. Mini profil ile özet bir profil bilgisi görüntülenecek. Facebook’un kişi kartları gibi düşünülebilir.

Biraz daha detaylı bilgiyi yeni Twitter sayfasından görebiliriz. Değişiklikler önce bir kısım kullanıcıya sunulacak. Daha sonra yavaş yavaş bütün kullanıcılara yayılacak. İlk zamanlar eski tasarım ile yeni tasarım arasında tercih yapabiliyor olsak da ilerleyen zamanda bütün kullanıcılar yeni arayüzü kullanmak zorunda kalacak.

Sosyal Ağ Aramalarını Tek Yerden Yapma

Kullandığımız onlarca sosyal ağ hesabımız içinde bazen arama yapma ihtiyacı duyuyoruz. Kullandığımız hesapların sayısı kabarınca bulmak istediğimiz şeyi de yanlış hesabımız içinde aratabiliyoruz. Hesabımızın içinde bulamadıklarımızı diğer hesaplarımızda tek tek aramaya başlıyoruz. Hem vakit kaybına sebebiyet veriyor hem de zahmetli oluyor.

Greplin ise bu zahmeti kısmen de olsa ortadan kaldırıyor. Gmail, Facebook, Twitter, Google Docs, Dropbox, Google Calendar, LikedIn hesaplarımız arasında ücretsiz arama yapma imkanı sağlıyor.

Servise e-posta adresimiz ve kendi belirleyeceğimiz şifre ile üye oluyoruz. Aşağıdaki hesap ekleme sayfasından da hesaplarımızı ekliyoruz. Hesapları ekleme ilgili servisin API desteği ile güvenli bir şekilde tamamlanıyor.

Hesaplarımızı ekledikten sonra servsin e-posta adresimize onay mesajı göndermesini bekliyoruz. Üyelik işlemi tamamlanır tamamlanmaz göndermiyor maalesef bu mesajı. Bir miktar beklemek gerekiyor.

Onay işleminin ardından arama işlemini gerçekleştirebiliyoruz. Aramayı ister topluca istersek de belirleyeceğimiz hesabımızda yaptırabiliyoruz.

Twitter’da İlk Güncellemeyi Bulma

Son günlerin gözde durum güncelleme servisi Twitter’a ünlülerden dolayı akın eden kullanıcıların ilk girdilerine dair bir mevzu açılmıştı FriendFeed’de. Birçoğunun ilk mesajı “ee ben hiçbişey anlamadım Twitter’dan” olan bu tür kullanıcılara bir alternatif de özlü söz, şarkı sözü yazanlar oluyor. İşte tam bunlar üzerinde dönüp dururken kendimin ilk mesajını merak ettim. Bunu sağlayan birkaç tane servis var. En sağlıklı çalışanı ise My Tweet 16.

Kullanıcı adını yazarak ilk 16 girdimizi gösteren servis ücretsiz ve oldukça güzel. Benim ilk gönderimi merak edenlere cevabım ise Serdar Ortaç’ın şarkısı olacak (:

Twitter Listelerini RSS İle Takip Etme

Twitter’ın geçtiğimiz aylarda kullanıma sunduğu liste özelliğini RSS ile takip etmek mümkün değildi. Her ne kadar kendi profilimize bu imkan sunulsa da listelerimiz için böyle bir seçenek yoktu. Ancak bu özellik olmasa da bize bu hizmeti sunan bir servis var. Yapmamız gereken TwitterList2RSS‘e gidip kutucuğa RSS ile takip etmek istediğimiz listenin normal URL bağlantı adresini yazmamız yeterli.

75 İlham Kaynağı Twitter Tasarımı

Birbirinden güzel, birbirinden yaratıcı 75 tane ilham kaynağı Twitter profil tasarımını derledim bu yazımda. Aralarında şirket profillerinden medyaya, medyadan Türk arkadaşlara kadar birçok dalda geniş kapsamlı bir derleme oldu. Bu derleme için Friend Feed‘de bildiklerinden beni mahrum etmeyen arkadaşlara da ayrıca teşekkür ederim. Derlemede renk düzeni, renk bütünlüğü ve uyumu ayrıca arkaplan resimlerini göz önünde bulundurdum.

1-boagworld

2-MrTweet

3-collis

4-djuro

5-chadengle

6-natalie

7-benek

8-divvoted

9-waynesutton

10-garyvee

11-keylimecreative

12-bleikamp

13-justcreative

14-chriscoyier

15-mike9r

16-randaclay

17-collylogic

18-ryancarson

19-ChristianWatson

20-wegotballs

21-brandstack

22-artistech

23-zacheos

24-graphicidentity

25-939design

26-symbiotics

27-chrisspooner

28-adii

29-abduzeedo

30-nicholaspatten

31-larissameek

32-schmutzie

33-JimCallender

34-jbrotherlove

35-spaksu

36-gracesmith

37-bartelme

38-cooljaz124

39-th0r

40-cheth

41-theleggett

42-GordyMac

43-webdesigngirl

44-ijustine

45-betterinpink

46-henceproved

47-arjunphlox

48-turtonmiddleton

49-antoineguedes

50-kriscolvin

51-ericwashburn

52-gelskitchen

53-nahnu

54-sahika

55-hyaman

56-skollfoundation

57-just4thealofit

58-pepsico

59-hughbriss

60-fabrikade

61-theconstruct

62-personable

63-gopalraju

64-alexpuig

65-catswhocode

66-blurup

67-PhilipsTurkiye

68-ntvmsnbc

69-erayendes

70-tsweens

71-overit

72-philipntina

73-laquesefue

74-pipitakitty

75-accyroy

Windows 7 İçin Twitter Aracı Seesmic Look

Twitter, sağladığı alt yapı desteği ile gerek diğer destekçi servisler tarafından gerekse masaüstü uygulamarında oldukça iyi bir şekilde kullanılıyor. Masaüstü uygulamarında şu ana kadar en iyilerini Adobe AIR araçlarında gördük. Ancak Seesmic Look Adobe AIR kullanmadan hem çok iyi görsellik hem de anlık güncellemeri gösteren çok güzel bir yazılım.

Seesmic Look‘u kullanabilmek için Windows 7 işletim sistemine sahip olmamız gerekiyor. Çünkü Windows 7 ile tümleşik çalışan bir program. Ve tabi .NET Framework 3.5 SP1’den de destek alarak çalışıyor.

Twitter üzerinde yaptığımız durum güncelleme, cevap yazma, favorilere ekleme, gelen kutusu kontrolü arkadaş ekleme ve daha fazla işlemi gerçekleştirebiliyoruz.

Girdileri yukarıdaki gibi büyükten küçüğe doğru sıralanan balonlar şeklinde gösterebiliyoruz. Ayrıca a-z görünümünde arkadaşlarımızın girdilerini kullanıcı adına göe alfabetik düzende görmek mümkün. “Playback” modunda ise hareketli balonlar ile tam bir görsel şölenle izliyoruz.

Aracın tek eksi yanı düşük performanslı bilgisayarlarda program içindeki efektlerin biraz ağır çalışması. Örneğin netbookda test ettiğim aracı playback moduna aldığım zaman balonların geçiş efektleri biraz ağır çalışıyor.

Bunların dışında söyleyecğim şey kesinlikle denenmesi yönündedir.