Yazı Karakterlerini Zahmetsizce Deneyin

Bilgisayarda en çok yaptığımız işlem hiç şüphe barındırmaz ki yazı yazmaktır. Sürekli birşeyler yazar dururuz. Kimimiz günlüğüne yazılar yazıyor kimimiz resmi belgeler yazıyor… Birçoğumuz da yine tasarım işleri ya da baskı işleri ile uğraşıyoruz.Bu son bahsettiğim kesimin de en büyük sıkıntılarından birisi yazı karakteridir.Mesela bir site tasarımı yapıyoruz.Herşey mükemmel ancak tasarıma göre bir yazı karakteri uyduramadık.işte hayat o andan itibaren zindan oluyor.En azından benim için öyle :D.Ya da bir baskı yapacağız ve bunun için kapak tasarlayacağız.Aynı sorun burada da karşımıza çıkabiliyor.Tabi ki kullanım alanlarına göre bu sorunlar değişiyor.Daha önce birçok “font” sitesi gezmiştim.Siteden yazı karakterine bakıyorsunuz ve hoşunuza giderse indirip deniyorsunuz.Bu işlem de oldukça zaman alabiliyor.Bilgisayara indirmeden direkt online olarak yazı karakterini deneyebileceğimiz bir ortam arıyoruz.Artık bu tür sorunlarla kafamı meşgul etmeyeceğim.Çünkü bu derde de deva var internet denilen şu icatda.Eminim ki benim gibi birçok kişinin daha işine yarayacaktır bu site.

Continue reading

Yağmurlu Günler Serisi-5

Yağmurlu günler içinde hayatımıza devam ediyoruz.Gündüz bol güneş ve sıcak yerini akşam saatlerinde bulut ve yağmurlara bırakıyor.Bu enteresan hava koşullarında yaşamaya çalışıyorum.Dün bilgisayar masamın yerini değiştirmek istedim sırf laf olsun diye.Şöyle cam kenarına çekecektim ;).Ancak masamın altındaki kablo yığınını görünce bu işten hemen vazgeçtim.NASA’nın kontrol merkezindeki kabloları toplasan o kadar bi yığın çıkmaz herhalde.Korkunç birşey bu.Gerçi kabloların çoğunu komşulara dağıttım ADSL’nin ağ kabloları oluşturuyor.Ha bu arada apartmanın internet dağıtımını ben yapıyorum da :D.işi genişletirsem Telekom’a rakip olacağım :D.Eğer kablo problemini aşarsam cam kenarına taşıyacağım bilgisayarımı.Sırada telefon sapığımız var :D.Dün akşam saatlerinde böyle topun atılmasına birkaç dakika kala bir dişican aradı.Telefonu açtığımda henüz keşfedemediğim ancak kamuoyu için zarar teşkil edebilecek sesler geliyordu.Sonra dişican merhabalar diyerek başladı konuşmaya.Devam etti etti etti, tabi ben de büyük bir sabırla dinledim.Ancak aradığı kişi ben değildim :D.insan bir isim sorar önce değil mi?Valla dişicanın ne kadar foyası varsa hiç tanımasam da öğrenmiş oldum.Erkek arkadaşı terk etmiş ve giderken dişicanımızın parasını da zorla alıp gitmiş.Tabi daha neler neler var da onları açıklayamam burda :D.Bu kıza acıdım da aslında.Yarın cami önünde para toplamayı düşünüyorum kendisine.Telefon numarası mevcut nasıl olsa bende :D.

YouTube Videolarını Programsız indirin

Artık Google’ın bir servisi olan video paylaşım sitemiz YouTube’den bazen videoları indirme ihtiyacı duyuyoruz. Son zamanlarda birçok blogda ya da sitede YouTube’den videoları çekebileceğimiz programların incelemelerini veya tanıtımlarını görüyoruz.Ancak bu dosyaları bilgisayarımıza indirmek için ne tarayıcmıza eklenti kurmamıza ne de ekstra bir program kullanmamıza gerek var.internette bahsettiğimiz videoları indirmek için kurulmuş bir site mevcut.”Save YouTube” isimli site bize bu kolaylığı sağlıyor.

Continue reading

Yağmurlu Günler Serisi-4

Artık seriye bağladık hep böyle gider :D.Dün serinin 3. yazısında dışarıya çıktığımı, çıkarken üstüme birşeyler aldığımı ve sonradan havanın harika olduğunu söylemiş ve bu şansımdan yakınmıştım.Yine yakınmaya devam ediyorum.Akşam yine çıktım dışarıya ancak bu sefer hiçbirşey almadım yanıma.Ne şemsiye ne de başka birşey.Zaten şemsiye taşımaktan da nefret ederim.Ancak eve geri gelinceye kadar her tarafım ıslandı.Eve gelince üstümdeki herşeyi değiştirdim :D.Eğer birkaç gün içinde “H-Yaman Grip Oldu” başlıklı bir yazı görürseniz hiç şaşırmayın.Bu yazıyı yazarken bile defalarca hapşırdım :D.Dün KPSS-2 sonuçları açıklanmış.Ben girmedim ama çevremden girenler var.Umarım herkes iyi puanlar alabilmiştir.Bunun dışında bir logo çalışmam vardı birkaç gündür.Sırrı kardeşim daha MSN’yi açmadan kafamın etini yiyordu (şaka tabi ki başımın üstünde yeri var).iş başa düştü yaptık bir logo elimizin döndüğü ölçüde.Bugün bilgisayar başındayken tatlı yiyemiyor kola içemiyorum.Çünkü ikisinin stok durumu sıfırlandı dün gece :(.Bugün yarı kırmızı yarı sarı, çelimsiz bir elma ile yetinmek zorundayım.Bu kadar bıdı bıdı yeter gecenin bir vakti.Yetişmesi gereken yığınla iş var ve ben burda ahkam kesip duruyorum millete.

Spider-Man Namaza Başlıyor

Dün bu haberi Noktam.net’de görmüştüm.Habere göre Diyanet işleri Başkanlığı çocuklara namazı öğretmek ve onları namaz kılmaya teşvik etmek için bir kitap çıkarmış.Kitabın içerdiği temel dini bilgilerin yanı sıra sonuna da bir Örümcek-Adam macerası eklenmiş. Fakat bu çizgi romanda bildiğimiz Örümcek-Adam`la karşılaşacaklarını uman küçükler hayal kırıklığına uğrayacaklar, çünkü burada namazı kaçırmak üzereyken örümcek hisleri zil çalan, suçlularla savaştıktan sonra dini sohbete giden bir Örümcek-Adam profili çizilmiş.Kitabın sonunda Örümcek-Adam`ın kendisine özenen çocuğa söylediği söz ise kitabın genel düşüncesini özetliyor: “En büyük süper kahramanlık kişinin kendi ahiretini kurtarmasıdır”. Kitaba ilgi ve tepkiler de bir yandan artıyormuş.Diğer yandan da bakacak olursak güzel bir uygulama diyebilirim.En azından çocuklara güzel bir yol gösterici olur.Diyanet işleri Başkanlığı’nı tebrik ediyorum.

Yağmurlu Günler Serisi-3

Bu Alanya’nın elektriği gibi havası da çok oynak.Bir saati vir saatini tutmuyor.Dün gündüz yazdan kalma denizlik bir hava vardı.Akşam oldu bulutlar toplandı ve şakır şakır yağmur yağmaya başladı.iftardan sonra yaklaşık bir saat kadar yağdı.O sıra da ben de dışarıya çıkmak için hazırlanıyordum.Dışarıda yağmur olunca da üzerime ekstradan birşeyler alma ihtiyacı duydum.Dışarı çıktım kafayı 90 derece yukarıya kaldırdığımda ne göreyim?Gökyüzündeki yıldızları sayabiliyordum :D.Şimdi hava yine güneşli ancak aldanmamak lazım her an bulutlar anlaşıp su dökebilir üstümüze.Dün evde de dehşet bir bayram temizliği vardı.Halılar, perdeler, orası, burası yıkanayor ve siliniyordu.Tabi bu durumdan da birinci derece etkileniyorum.Perdeleri takmak evin en uzunu olarak bana kalıyor.Hayır beyazeşya firmaları o kadar övünüyor biz böyleyiz biz şöyleyiz diye.Madem yapsanız ya perdeyi indirmeden yıkayabilecek bir icat.O yetmezmiş gibi halıları da serince kafam atıyor.Tabi bunların yanında yarıda kalan işlerin bir kısmını hallettim, bütün günü temizlik sonrası destek kişicanı olarak geçirecek halim yoktu.Açtım Photoshop’u aldım fırçayı elime boyadım durdum bir dünya yeri.Ama bir sır vereyim Photoshop ile çalışırken şurubu yanaklarınızdan akan kadayıf yemeyi ve üstüne kola içmeyi unutmayın.Enteresan ve bir o kadar dehşet bir bileşim oluyor :D.

Vista’ya Az Kala Xp’yi Az Geçe

Microsoft’un başına neredeyse bela olan ve bir o kadar da kurtuluşuna imkan sağlayacak olan Windows Vista artık sahaya çıkmak için gün sayıyor.Microsoft yetkililerinin yaptığı açıklamalarda Kasım ayında profesyonel kullanıcılar için Ocak ayında ise bütün kullanıcılar için değişik sürümlerinin çıkacağını söylüyorlar.Ayırca tüm dünyada aynı anda piyasaya sürülecek Windows Vista.Tüm bunlar Vista cephesinde yaşanırken Windows Xp kullanıcıları için bir kötü haber duyurdu yine Microsoft.Windows Xp Service Pack1 kullananlar için artık güncelleme yapılmayacağını duyurdu.Kasım ayından itibaren güncellemelerin sadece Service Pack2 kullanıcıları için yapılacakmış.Ne diyelim vatana millete hayırlı olsun.Zaten Service Pack2 çıktıktan sonra SP1 için çok da bir güncelleme göremedik.

Şansa Bak

Dün akşam gök gürültülü bir havanın eşliğinde bilgisayarımın başına geçmiştim.Photoshop’da tasarlanmayı bekleyen birkaç iş vardı; onları yapmak için.Ayrıca Sırrı için de bir logo çalışması yapıyordum.Logoyu tam bitirdim ki küt elektrikler gitti ve heba oldu logomuz.ikinci defa açtım bilgisayarı yeniden başladım ve bitirdim.Ancak bende şans yok yine gitti elektrik.Anladım ki olmayacaktı böyle en güzeli uyumaktı :D.Elektriksiz, yağmurlu, gök gürültülü Alanya’nın ufak köşesi kendi yatağımda müzik eşliğinde güzel bir uykuya daldım.Şimdi saat 04:40 ve sahurluk birşeyler yemenin mutluluğunu yaşıyorum (menemen).Sabah kalkınca beni bekleyen oldukça fazla iş var.Bunları halledersem önümüzdeki haftaya sorunsuz başlayacağım.Bayrama da az kaldı yavaş yavaş liste yapmam gerekiyor.Ne listesi diyecek olursanız hemen söyleyeyim.Bayramda güzel tatlı olmayan ya da harçlık vermeyecek olan evlere gitmiyorum :P.Güzel tatlıdan kasdettiğim baklava, kadayıfdan başkası değil :D.Harçlık olarak da 5 YTL’den altını prensiplerimize aykırı olduğu için almıyorum.Ha diyorsanız gel h-yaman bizde baklava var ya da kadayıf var bayramın ilk günü gelirim valla :D.Neyse bu hatırlatmayı daha ilerleyen günlerde daha detaylı olarak da yapacağım.Gece gece Emre Aydın da güzel gidiyor internetin yanında ;).Neyse efendim bana müsade.Kocaman bir yatak ve güzel bir uykunun devamı beni bekliyor.

Açık Kaynak Kodlu Yazılımların Değerlendirmesi

Bundan birkaç sene önce rahmetli Sakıp Sabancı (nur içinde yatsın) katıldığı bir programda sunucunun şu sorusuna çok güzel bir cevap vermişti:”Efendim sizin şirketiniz Microsoft’un çok daha öncesine dayanıyor.Peki nasıl olur da Microsoft gibi kısa süreli bir şirket dünyanın en büyüğü olur”.Bu soru karşısında Sabancı ise “bilgi dünyadaki en büyük sermayedir.Ve Microsoft bugün bilgi satıyor ve dolayısıyla en büyük sermayeye sahip” ifadesine benzer şeyler söylemişti.Gerçekten de öyleydi Microsoft bilgi satıyor ve bunun karşılığını da alıyordu.Ancak son dönemlerde tek el olma stratejileri şirketi birazcık olsun geriletti.Tabi tek sebep bu değil.En büyük tehdit tabi ki rakiplerden geliyor.

Continue reading

Müzik Piyasasında Hareketlilik

Müzik piyasası şu son günlerde oldukça hareketli.Özellikle çok beğenerek dinlediğim, her albümlerini çevirip çevirip ezberlediğim Nazan Öncel, Haluk Levent ve ilhan Şeşen yeni albümlerini çıkartmışlar.Haluk Levent’in albümünü baştan sona dinleme fırsatı buldum diğerlerini sadece radyo ve çeşitli yerlerden çıkış parçalarını dinleyebildim.Haluk Levent süper mi süper bir albüm yapmış.Özellikle “Elfida” isimli parçası insanı kendinden geçiriyor.Gürkan’ın da dediği gibi evlilik yaramış :D.Nazan Öncel yine değişik ve güzel bir albüm yaptığının sinyalini radyolarda çalan adını bilmediğim ancak içinde “aşkım” kelimesinin sürekli telafuz edildiği şarkısında veriyor.Ve ben güveniyorum ki güzeldir Nazan Ablamızın albümü.Ve aşkın adamı ilhan Şeşen.Bugün dinlediğim şarkısı mükemmeldi.Aşk acısı çekenlere ilaç gibi bir albüm olduğunun sinyalleri var burada da :D.Son olarak bundan sonra sürekli dinleyeceğim, takip edeceğim bir isim var.”Afili Yalnızlık” diyen Emre Aydın.Çok güzel parçaları var.Ses, uyum, sözler herşey güzel.Kesinlikle dinlemenizi tavsiye ediyorum.Ve ben çok yakında yeni albüm çıkartıyorum.Saz Erhan Yakut, klavye Cem, üflemeliler Hasan, diğer zımbırtıların başında da Gürkan olacak :D.Tabi ki şaka.Ben bir şarkı söylesem toplu katliam olur cümle alem içün…