Pazartesi günü şuradaki yazımda Türkçe web 2.0 servislerinin az olmasının nedenini bazı arkadaşlara sormuş ve genel olarak Türkiye’deki barındırma hizmetlerinin pahalılığından, ya da insanların uğraşmak istemediklerinden böyle olduğu fikrine varmıştık. Hemen bunun üstüne güzel bir çalışma geldi. Projenin oluşturulması ve izlenmesi Yakuter tarafından olurken arkasında Hakan‘ın da sponsorluğunu yapan ABE internet ve Bilişim Hizmetleri‘nin imzası varmış. e-sayfa ismini taşıyan bu servis blogspot, wordpress gibi ücretsiz bir blog servisi. Üstelik alt yapı olarak da WordPress MU kullanılmış. Ancak diğer ücretsiz blog servislerinden bir takım farklılıkları var. Bu farklara ve kişisel düşünceme yazının ilerleyen kısımlarında değineceğiz.
Ay: Ağustos 2007
WordPress’e Sansür
Blogspot gibi ücretsiz blog dağıtımı yapan ve Türkçe’ye geçen sene Cem ve Hasan tarafından çevrilern WordPress.com‘a erişim yasağı gelmiş. Erişim yasağı hakkında herhangibir bilgi elimize ulaşmadı. Acaba hangi yazı, hangi içerikten dolayı kapatıldı? Açıkcası yine saçma bir karar ve yine büyük ihtimalle geri adım atılacak bir karar oldu. WordPress’e konulan bu sansürün bir an önce kalkmasını dilemekle birlikte, bu kararı WordPress ailesi olarak kamuoyuna bilgi verilmeden gösterilmeden kapatıldığı için ve birçok kullanıcıyı mağdur ettiği için kınıyoruz.
iTÜ Güneş Teknesi Takımı ve Nusrat
Medyamızın ne kadar gereksiz konularla bizleri oyaladığını, gerçek haberlerin yerine Sibel Can’ın tangasını, Gülben Ergen’in dövmesini ve diğer magazinsel olayları önümüze ısıtıp ısıtıp koyduğuna dün bir kaç gün önce aldığım bir e-posta mesajı ile bir kez daha anladım. Bizim bir takımımız var, iTÜ Güneş Teknesi Takımı diye ve bu takımın muhteşem bir de başarıya imzası bulunuyor. Fakat bunu medyamız maalesef şimdiye kadar ufak bir not ile bile desteklemiyor. Bu takımın A.B.D’nin Arkansan Eyaleti’nde “Solar Splash 2007″ (Güneş Tekneleri Yarışması) isimli bir yarışmada üçüncülük ödülü bulunuyor. Bundan hiçbir medya söz etmezken şu günlerde blogların popüler konusu olmuş durumda.
En Güzel Yalanlar-Mim
Yeni bir mim dalgası daha sitemin kıyılarına vurmuş bulunmakta. Bir süredir bloglarda zevkle takip ettiğimiz “En Güzel Yalanlar” başlıklı mimden bahsediyorum. Mimi bana bu sefer Eda Abla göndermiş, al Hamdi yalanlarını yaz da kirli çamaşırların tek tek ortaya çıksın demiş 😀 Neyse iş başa düştü yazarız deyip geçtik klavyenin başına.
Ferrari Alcam Duvarkâğıdı
Beni tanıyanlar Ferrari’ye karşı olan aşkımı çok iyi bilirler. Malboro kırmızısı rengi, kulağı adeta aşka getiren sesi, eşsiz performansı ve en önemlisi varoluş öyküsü ile Ferrari’ye karşı platonik bir aşk beslediğim aşikardır. Şirketin kurucusu Enzo Ferrari’nin ilk başlarda yarışlarda pilotluk yapması daha sonra Ferrari’‘nin temelinin atılması, şirketin çok zor günler geçirmesi, hatta bir zamanlar Ford’un Ferrari’‘ye ortaklık teklif ettiği fakat bunun altında gizli planların yattığı ve sonra tekrar toparlanması… ivme kazanıp günümüze kadar ayakları üstünde sapasağlam yere basması bu markanın bende bıraktığı etkilerdir. Ferrari benim için sadece bir araçtan ibaret değildir. Markanın kurucusu Enzo Ferrari’ de en az arabaları kadar önünde şapka çıkartılacak mevzulardandır. Bir çocuğunu hatsalığı sonucunda kaybetmesi (Dino Ferrari), üzüntüsü, ikinci Dünya savaşı nedeniyle yaşadığı çok zor günlere rağmen bunların üstesinden gelmeyi başaran ender isimlerden birisidir, azmi örnek alınması gereken kişilerden birisidir. işte Ferrari’ye aşıklığım burdan geliyor.
Haftalık Haber Turu-16
Yeni bir haber turundan herkese merhaba. Bu haftaki haber tutumuza kendimden başlamak istiyorum. Haftasonu bir hayli eski bir sürüm olan 2.0.4’den 2.2.2’ye geçiş yaparak yılın olayına imza attım. Benim dışımda sitesini bakıma alan ve sürüm yükseltme çalışmları içinde olan diğer bir mekan ise Teknoseyir idi. Nihayetinde Hasan da ben de yeni sürüme merhaba dedik. Ayrıca Ferrari’nin fiyatlarına kafayı takmış durumdayım, yarın bir sürprizim olabilir.
Türkçe Web 2.0 Servis Azlığı-Kamuoyu
Şimdiye kadar ben bile birçok web 2.0 servisi sizlere anlatmaya çalıştım. Bunların tabi çok büyük çoğunluğu hatta tamamına yakını yabancı dilde ve yabancı kaynakları kullanan servislerdi. Türkçe web2.0 servislerin sayısı parmak sayılarını geçmezken dış ülkelerde günde onlarca servis açılıyor ve gün geçtikçe havuzda biriken servisler büyük bir dizin oluşturuyor. Peki hiç merak ettiniz mi acaba neden Türkçe servislerin sayısı bu kadar az? Neden dış ülkelerde binlerce servis hizmete geçirilirken bizler sadece onları kullanmakla veya tanıtmakla yetiniyoruz. işte bunları toparlayıp internet dünyasından tanıdığımız kişilere sorduk. Cevaplar ise acı ama gerçek mahiyetinde.
Sürüm Yükseltme Notları
WordPress’in hemen hemen ayda bir veya iki defa yeni sürüm çıkartmasına rağmen ben güncellemeyi sevmeyen birisi olarak 2.0.4’de takılı kalmıştım. Ancak oluşan açıklar ve bana yapılan uyarılardan sonra sürümümü geçen hafta yayınlanan WordPress 2.2.2’ye yükseltmek zorunda kaldım. Yükseltme işlmini Gürkan yaparken ben hataları gidermeye çalıştım. Aslında hazırlıklıydık oluşacak hatalara karşı fakat hiç beklemediğimiz hatalar meydana geldi. Şimdi bu hatalara sıra ile bakalım.
Güncelleme Hakkında Önemli Duyuru
iki gündür blogda yaptığımız sürüm yükseltme çalışmalarından dolayı siteyi yayından ara ara kesmekteyiz. Çok eski bir sürümden yeni sürüme geçerken bünye kaldıramayıp birçok yerden hata fışkırmasına sebep olmuştur. Çok şükür bunların büyük kısmını aştık ve şu anda tek problem sidebar’da kategorilerin yazı sayılarındadır. Onu da kısa zamanda çözeceğiz. Bir de yenilik var ki çok önemlidir bu söyleyeceğim. Efem, RSS adresimiz değişmiş bulunmaktadır. Bundan sonra RSS besleme adresi olarak http://feeds.feedburner.com/hyaman adresini kullanmanız çok büyük önemle rica edilir. Aksi taktirde problem yaşayabilirsiniz.
Misafirmiş Pehh
Eve misafir geleceğinde annelerin birinci düsturu genelde bizim gibi kişicanları evden ihraç etmektir. Biz evden ihrç edildikten sonra misafirler gelir. Misafirlerin genelde yaşları 14’e kadar olan veletcanları da mevcuttur. Tabi bunların da yüzdeye vurduğunuz zaman çok yüksek bir payı canavar kategorisine de girebilir. Aslında hain birer mekanizmadır. FIrsat kollarlar, birşey olsa da yaramazlığa başlasam diye. Bu durumda en fazla zarar görecek şey mutlak bir şekilde evdeki mevcut bilgisayardır ve o bilgisayarın size ait olması ihtimali de çok yüksektir.