Bizim ajanslar da acaip reklam yapmaya çok meraklılar. Dün Türkcell’in indirim ile ilgili reklamını gördüm Kurtlar Vadisi arasında. Bizim uyuzmatik kişican Mexico’ya gider ve pasaport işlemleri sırasında aranan bir kişi oldupu ortaya çıkar. Daha sonra askerler gelip tutuklarlar. Daha doğrusu ilk önce “son bir isteğin var mı” diye sorarlar. Uyuzmatik de “annemle görüşecem” der. Annesi ile konuşur ve kendisini yakaladıklarını, bırakmadıklarını söyler. Annesi komutan ile görüşmek üzere telefona ister, bayağı uzun bir zaman diliminde konuşur, herkesin uykusu gelip uyur. Sonra uyuzmatik kaçar ve kurtulur. “Iyk” yani, nereden nereye bağlamış reklamı. Hadi tamam komik gelebilir ama çok acaip olmuş yahu. Onu bizim Türk polisine yapsana sıkıysa. He zaten olay neden Mexico’da geçiyor ben onu anlayabilmiş değilim. Gerçekten enteresan, hem de çok enteresan.

Bir de Alpet reklamı vardır ki bu daha dahiyane olmuş. Araba kiralayan ya da bir şekilde bulan 3 Galatasaray forması giymiş, Galatasaraylı kişican bir araya gelir ve tam yolda giderken benzin biter. Sonra suçlamalar başlar “neden depoyu doldurmadın” diye. Olayın şokunu yavaş yavaş atlatmışlardır ki o da ne? Uzaktan lüks bir araba geliyor. Hemen arabayı durdururlar, cam açılır ve karşılarında Ali Şen; Fenerbahçe eski başkanlarından. Hehe ondan sonra çocukları bırakın arabaya bindirmeyi yaklaştırmak bile zor oluyor. Aslında bu da saçma. Öyle bir durumda kim orada kalmak ister? Hele ki içinde Ali Şen gibi meşhur birisi varken, pehh yani bu reklam da olmamış.

BOSCH’un reklamını da geçmemek lazım. Genelde hoş reklamlar olsa da bazen frikik verebiliyor. Mesela son reklamı bunlardan birisi. Bir bayan güya eşini arayacaktır. Arar ve kampanyayı anlatır. Daha sonra da “ben yanlış aradım galiba” der adam başkası olunca. Ama adam da bozuntuya vermeden “gidin alın” der :D. Yani ne alaka. Gerçek hayatta böyle birşey yaşansa kimbilir o adam o dişicana neler der, bi pehh de buna.

Bazen iri sesli bir amca çıkıyor reklamlarda. Böyle bağırsaklarından gelen bir sesle konuşuyor sanki mübarek. Genelde yiyecek reklamlarında çıkıyor. Bu amcanın “olm bak bu ürünü al yoksa öldürürüm seni len” politikasını uyguladığını sanıyorum. Değilse kim bir reklamda ürkütücü seslerde birini oynatsın ki. O adamın seslendirdiği reklamlarda çıkan ürünleri genelde yemiyorum 😛

Son olarak dizilerdeki sanal reklam uygulamasına dikkat çekmek istiyorum. Bu aslında maçlarda da uygulanıyor. Maçlardaki sanki züccaciye dükkanlarını andırıyor bana. Karmaşık, herşey bir yerlerde pasbal bir halde yani. Dizilerdeki ise genelde abartı oluyor. Yani sanal reklamdan çıkmış resmen izleyiciyi bezdirici reklam kategorisine giriyor. Mesela en bariz örneği, her ne kadar yeni bölümlerinde yapılmasa da Kurtlar Vadisi’dir. Çatıda, bacada her yerde NextStar çanak reklamlarını görüyorduk. Hatta bir ara ben korkmuştum arabanın üstüne, Polat’ın kafasının üstüne filan da koyarlar diye. En acaip olanları da buydu sanırım reklamlar arasında. Aklıma gelmişken Kurtlar Vadisi’nde Polat’ın arabası olan afili Mercedes modelinden Alanya’da gözle görülür bir artış mevcut 😀 Sanıyorum dün akşam yayınlanan bölümdeki Transporter, satış olarak rekor kıracak 😀

Author: Hamdi Yaman

1987 yılında gözlerimi açtığım şu küçük dünyada 2006 yılından bu yana blog yazıyorum. İnternet dünyasının bugünü ve yarını hakkında her zaman ilgili olmuşumdur.

4 comments

bir de artık bildiğimiz bütün dizilerin bir sponsoru var.
mesela bir ürün alırken akla gelebilecek ilk soru,
“ya ben bunu hangi dizide görmüştüm oluyor”
ya da bana öyle geliyor 🙂

Bir cevap yazın

*