Twitter: Takip Et Butonu

Twitter kullanıyorsanız takipçi sayınız sizin için önemlidir çünkü yazdıklarınız ne kadar geniş kitleye hitap ederse o kadar heyecanla yazarsınız. Twitter da takipçi sayısını arttırmak için her geçen gün yeni özellikleri kullanıcılarına sunmaya devam ediyor. Şimdiki yeniliği de blog veya internet sayfanıza ekleyeceğiniz “follow/takip et” butonu sayesinde kullanıcıların sizi takip etmesini daha cazip hale getiriyor.

Örneğini yan menüdeki Twitter başlığının hemen altındaki kısımdan görebileceğiniz butonu eklemek için aşağıdaki adımları takip etmek yeterli.

  1. İlgili sayfaya gidiyoruz https://twitter.com/about/resources/followbutton
  2. Kullanıcı adı, butonun koyu veya açık renkte olacağını ve takipçi sayısının gösterilip gösterilmeyeceğini seçiyoruz. Ayrıca dilimizi de seçiyoruz ki burada Türkçe aktif.
  3. Sağ kısımdaki HTML kodunu blog veya sayfamızın istediğimiz yerine yerleştiriyoruz.

Hepsi bu kadar 🙂

Sitenize Google+1 Butonu

Google geçtiğimiz günlerde duyurduğu Google+1 özelliği ile önermeleri göz önünde bulundurarak arama sonuçlarındaki sıralama sistemini kısmen değiştirdi. Bundan geri kalmamak için de sitelerimize buton eklememiz gerekiyor. Ben hemen yazının üst kısmına ekledim ve kolay yolunu sizlerle de paylaşayım…

Yapılması gereken bu sayfadan kendimize uygun seçenekleri belirleyip kodu alarak sitemize yerleştirmek olacaktır.

Google+1’i anlatan video:

Windows 7 Ekran Parlaklığı Değişmeme Sorunu

Kendi yaşadığım problemleri ve çözümlerini zaman zaman sizlerle paylaşıyorum ve yine o sorunlardan birisiyle buluşuyoruz. Samsung’un N150 serisi netbook kullandığımı daha önceki yazılarımda sıkça dile getirmiştim. Cihazda Windows 7 işletim sistemi tercih ediyorum ve hiçbir sorun da yaşamıyordum. Ta ki yaklaşık üç aydır yaşadığım ekran parlaklığını hiç bir şekilde ayarlayamaz hale gelinceye kadar. Malum, seyyar cihazlarda güç kablosu takılıyken ekran parlak, takılı değilken istenilen ayarda çalışıyor. Ancak benim cihazımda ister takılı olsun isterse olmasın hiçbir şey fark etmiyordu. Ayrıca ayarlarını eksiksiz yapmama rağmen hiçbir şekilde parlaklık değişmiyordu.

Bu sorunu internette biraz araştırdım. Aynı sorunu yaşayanların sayısı oldukça az. Genelde oluşan sorun ekran parlaklığının güç kablosu takılıyken ayarlanmamasıydı. Bunu da Windows içerisinde bulunan güç seçenekleri yardımıyla yapabiliyoruz. Ancak benim sorunumu bu seçenekler çözmüyordu.

Aklıma ilk gelen yol Samsung’un kendi güç ayarlarını kullanmak oldu. Samsung’un sitesinden güçle ilgili yazılımı indirdim ancak bununla çözülmedi sorun. Ayrıca görüntü yöneticisi yazılımını indirip onun seçeneklerini kullanarak da ayarları yapmaya çalıştım ancak yine başarılı olamadım. Windows seçeneklerinde parlaklık kısık görünse de fiziksel bir uygulama olmadı.

Son denediğim yol ise başarıya ulaşmama yardımcı oldu. Tarihini ve numarasını bulamadım ama Windows güncellemeleri arasında ekran bağdaştırıcılarının yazılımlarını yenileyen bir güncelleme indirmiştim. Ve tahmini olarak da o zamandan beri bu sorunu yaşıyordum. Hemen Samsung’un sitesine girip ekran kartının güncel olmayan sürücüsünü indirdim, yani bu sürücü bilgisayarın üzerinde gelen ilk sürücüydü. Bilgisayarı yeniden başlattığımda ise sorunun ortadan kalktığını, istediğim parlaklığa ayarlama imkanına sahip oldum.

İlerleyen günlerde umarım son sürücüyle uyumlu bir hale gelir ve bu sorun güncel sürücülerde ortadan kalkmış olur.

Uydurma Hikaye:Roma

Sene, şimdi tam hatırlayamasam da çok eskiden daha bu internetler falan olmadığı, dumanla iletişim kurulan dönemlere yakın zamanlarda birkaç arkadaş dünya turuna çıktık. O zamanlar bu Roma kralının komşu ülkenin oğluyla fik fik yaptığı söylentileri de var ortalarda… Tabi biz hiç karışmıyoruz, yakışmaz sonuçta bize laf söylemek. Anası var bacısı var onlar söylesin diyerek efendiliğimize leke sürmeden gezmeye devam ettik. Tam bu Roma yakınlarından geçerken bizi görmüşler. Haber hemen yayılmış olacak ki bizi kalabalık bir ordu tutsak etti.

Tabi gençlik yıllarımız, deli çağlarımız bu vakitler. Hiç boş durmadık hemen zincirleri kırmaya çalışmalar, nezaret demirlerini eğmelerle öldürdük zamanı.  Bu kralın bir de bacısı vardı, çok güzeldi ama bir o kadar da kaşardı zilli. Gözümüzün önünde yapmadığı sulanma şekli kalmasa da yüz vermedik hiç birimiz. Neyse gelelim nezarete…

Günler geçti ve nezaretten kazdığımız tünel ile çıkmayı başardık. Başardık başarmasına da şimdiki San Siro stadyumunun arka tarafına çıktık. O zamanlar orada eğitimli ve donanımlı askerler nöbet tutuyordu. Yine yakaladılar bizi. Bu kez çok kızmıştık hepimiz. Ve bu iş böyle olmayacaktı.

Saatlerce süren beyin fırtınasından sonra Roma’yı yakmaya karar verdik. Planı çok organize yaptık ve tarih yazacağımızın da farkındaydık. Tüm detayları parçalar halinde bir bütüne dönüştürdük. Yap bozun tüm parçaları yerleştikten sonra harekete geçtik. Bugünkü adıyla Via Nazionale caddesindeki Burger King’in olduğu köşeden kral denen deyusun sarayına kadar her tarafı yaktık. Yaptığımız şeyin suç olduğunu biliyorduk ama pişman da değildik. Çünkü bizimle çok alay edilmişti, gerek yoktu bu kadar canımızı sıkmaya.

Arkadaşlarla Roma’yı yaktıktan sonra düşündük ve en hayırlısının kendi topraklarımıza dönüp yaşamak olduğunun farkına vardık. Ecnebi toprakları bize göre değildi…

Her Sabah Aynı Sıkıntı

Her sabah zorla da olsa uyanmayı başarmışken içimdeki gereksiz sıkıntıyı atmayı bir türlü başaramadım. Her günüm aynı dertle başlıyor. Acı çekiyorum. Annemin çığlıkları yankılanıyor hep kulaklarımda. Bugüne kadar bu sıkıntıyı çıkarmak için denemediğim yöntem kalmadı ama hepsi baraj altında kalan siyasi partiler gibi boşuna verilmiş çabalar olarak kaldı. O sıkıntılı saatleri atlatınca herşey kendi özüne dönüyor hayatımda. Neşemi, sevincimi, heyecanımı kaldığım yerden yaşıyorum. Günlük rutin işlerimi fevkalade yapabilir seviyede oluyorum. Bir bakmışım gün içinde neler neler yapmışım.

Bu sıkıntının tek nedeni kahvaltıdır. Kahvaltı yapamıyorum abiler ablalar, bir yardım bana 🙁

Kulak Çanlaması

Rivayetlere göre kulağımız çın çın ettiğinde birileri bizden söz ediyor. Bu rivayet doğru mudur bilinmez ama eğer doğruysa vay benim halime. Günde çok fazla çınlayan kulağım insanların benden çok fazla bahsettiğine işaret ediyor bu rivayet doğrultusunda.

İyi mi yoksa kötü mü bahsettiklerini bilmiyorum elbette. Eğer iyiyse güzel bir iz bırakmışım insanlarda. Yok kötüyse yine vay halime hem de çok derinlerden.

Yalnız bunun için kendimce çözüm bulmaya adıyorum kendimi. Geliştireceğim makine ile insanların benden iyi mi yoksa kötü mü bahsettiklerini göreceğiz. Hatta rivayetin doğru mu yoksa yanlış mı olduğunu görmüş olacağız.

Gelgelelim buna neden ihtiyaç var? Sadece merak. Aslında yazının ana fikri merakın çok da iyi bir şey olmadığıdır.

Renk Koduyla Resim Arama

Bazen tasarımlarımıza uygun renklerde resim bulmakta zorluklar yaşıyoruz. Tasarımın bütünlük ifade etmesi için de resim tonlarının yaptığımız tasarım ile uyumlu olması belki de en önemli etkenler arasında yer almakta. Renk koduna göre resim aramamızı sağlayan birçok araç ve internet servisi var. Ancak fotoğraf paylaşım sitesi Flickr üzerinden bu işi yapmamıza imkan sağlayan ColorApi işimizi daha da kolaylaştırıyor.

Kullanım için arama kutucuğuna renk kodunu yazıp arama butonuna tıklıyoruz. Resimdeki arama #ff6600 renk koduna göre yapıldı ve sonuç oldukça güzel.

Neler Oldu Bitti?

Zamanımın çok büyük bir kısmını uzun zamandır sınavlara, kendime ve işlerime ayırdığım için çok üzülerek söylüyorum ki bloguma pek bakamadım. Ancak artık yaz geliyor ve umarım eskiden yakaladığım trendi tekrar yakalayacağım. Ben teknolojiden kendimi sıyırmışken neler oldu bitti şöyle kısaca birlikte göz atalım.

Kapılarını Müyap’dan dolayı kullanıcılarına kapatan Fizy tekrar yayına döndü. Aslında bu dönüşüyle mobil sürümünü de bekliyordum ben ancak bu yine olmamış. Baktığımız zaman Symbian, Android 2.1 cihazlara ve diğer çoğunluk sağlayan cihazlara destek veremiyor şu anda. Sayfa açıldığı zaman Flash Player uyarısı veriyor ve hüsranla sonuçlanıyor. Ayrıca çok ilginçtir ki o kadar geliştirici bulunmasına rağmen ilave uygulamalar ile de bu destek sağlanamıyor. Fizy ekibine konu ile ilgili bir mesaj attım anca cevabımı henüz alamadım. Eğer alırsam sizlerle paylaşacağım.

Firefox 4’ün kararlı sürümü kullanıcısyla buluştu. Her ne kadar Chrome’dan kopamasam da deneme imkanı buldum. Eskisine göre gözle görülür şekilde farklar var. Hem hız açısından hem de arayüz açısından.

Gmail kullanıcılarına ulaşan ses eki bulunan postalarda sesleri dinleme özelliği aktif hale geldi. Ayrıca Google artık bir müzik servisini de kullanıcılarına sunuyor.  Henüz sadece ABD’ye destek veren servisin çok ses getirdiğinden ve diğer ülkelere hizmet sunmaya başlamasıyla birlikte daha çok ses getireceğinden şüphemiz yok.

Twitter anasayfa tasarımını değiştirirken Flickr da mobil sürümünü güncelledi. Ayrıca Twitter bugün itibariyle HTML 5 destekli dokunmatik (akıllı) telefonlar için ortak bir arayüz hazırladı. Arayüzün uygulamalara benzer bir çizgi izlediği de göze ilk çarpanlar arasında.

Son günlerin aslında en tartışmalı konusu 22 Ağustos’da yapılacak olan kapsamlı internet filtreleme kararıyla ilgiliydi. Her yerde tepkiler devam ediyor. 138 kelimeyi kapsayan alan adı kısıtlaması gündemde. Bunun yanında kullanıcılar için de gelecek olan filtreleme oldukça fazla tepki gösterilmesine neden oldu. Ancak BTK’nin konuyla ilgili toplantının maddelerini açıkladığı sayfada 4. madde gözlerden kaçmıyor:

4- Güvenli İnternet Hizmeti’ni almak zorunlu mudur?Güvenli İnternet Hizmeti bir zorunluluk olmayıp, talep eden aboneler alabilecek, talep etmeyenlerin İnternet erişimlerinde ise mevcut duruma göre hiçbir değişiklik olmayacaktır. Bu hizmeti alıp almama, seçip seçmeme konusunda kullanıcıların rızası esas olup,  tam bir özgürlük mevcuttur.

Buradan anladığımız kadarıyla gösterilen tepki biraz yersiz. Ancak işin derinliklerinde neler yatıyor bunu da hiçbirimiz bilmiyoruz.

iPhone ve Android için güzel bir oyun olan Anry Birds artık Google Chrome üzerinden oynanabilecek. Oyunu kurmak ve oynamak için bu linki takip etmek yeterli.

Hatırladığım gelişmeler bunlarken birkaç cümleyle bundan sonrası için de bahsedelim. Artık blogumda Android uygulamalarını da inceleyeceğim. Androidli bir telefona sahip oldum ve model ile ilgili detaylı bilgiyi bir başka yazıda genişçe belirteceğim. içeriği ve hakları kendime ait olan bir diğer blogum BeyazBlog’un yeni tasarımı da bitmek üzere. Yaklaşık 8 aydır hiç yazı girmediğim BeyazBlog’a bol içerik ve çok değişik bilgilerle geri döneceğimin müjdesini de vermem doğru olur.