Boşuna Şemsiye Taşımayın, Yağmura da Yakalanmayın: Eye in Sky

Android işletim sisteme sahip cihazları 2010 yılından bu yana aktif bir şekilde kullanıyorum. Bu güne kadar da kullanmadığım hava durumu uygulaması kalmadı diyebilirim. Sabit mevsim değerlerinde hemen hemen hepsi başarılı diyebilirim ancak mevsim geçişlerinde ya da ani hava değişimlerinde başarılı dediğim bu uygulamaların hepsi sınıfta kalıyor, üstelik hepsi de birbirinden farklı değerleri veriyor. Şu ana kadar kullandıklarımın en iyisi HD Widgets’in içinde bulunan hava durumu eklentisiydi ancak özellikle “sonbahar” geçişinde sınıfta kaldı o da.

Tabi ben bu uygulamarın hepsine karşı saygılıyım. Çünkü emek var ortada. Kocaman bir artı her uygulama her yerde doğru sonuçları verecek diye de bir kaide yok aslında. Biraz da konumla ilgili veri akışının etkisi var. Benim hava durumu uygulamasında dikkat ettiğim noktalar ise kısaca şunlar:

  • Yağmur, fırtına, güneş tahminlerinin doğru olması
  • Son bir hafta tahminini almak ve tahminlerin yine başarılı olması (%50)
  • Güçlü son 48 ya da 24 saat tahmini vermesi
  • Widget özelliğinin olması ve geniş seçenekler sunması

Bu kriterlerde ise benim için en başarılı olan uygulama Eye in Sky oldu. Üç aydır kullandığım uygulamada yağmur, fırtına, güneş, bulut tahminleri %99 oranında başarılı. Her ne kadar 15 günlük tahminleri çok doğru olmasa da “son 48 saat” tahminleri muhteşem sonuçlar veriyor.

wpid-Screenshot_2013-11-28-11-59-53.pngEye in Sky, ücretli ve reklamsız ücretli versiyonlarıyla kullanıcıya sunuluyor. Otomatik konum bulma özelliği ve otomatik yenileme fonksiyonu her hava durumu uygulamasında olduğu gibi burada da kullanım kolaylığı sağlıyor. İstenirse birçok konumun hava durumu tahminlerini almak mümkün.

Uygulama içinde 14 farklı ikon seti sunuluyor. Böylece tasarım anlamında da kullanıcıya iyi bir kullanım imkanı sağlıyor. Winget için de seçilebilen ikonlar için renk ayarı yapılabiliyor. Farklı Widget dizilimlerinin yanında widget arkaplanı rengi ve saydamlığı, yazı tipi ve rengi gibi oldukça geniş tasarım seçeneklerini barındırıyor.

Tahminler konusunda oldukça başarılı olduğunu tekrar etmek gerekiyor. Şemsiye ikonunun aktif olduğu günlerde mutlaka yağmur yağıyor ki bu da gereksiz şemsiye taşımayı ya da yağmurda ıslanmayı engelliyor (:

 

Şimdiye kadar kullandığım uygulamalar ise:

  • Google Weather
  • HD Widgets
  • AccuWeather
  • The Weather Channel
  • Yahoo Hava Durumu
  • MGM’nin resmi uygulaması
  • 1 Weather
  • Wetter
  • Go Weather

İş Yerinde Hayat Kurtaran 10 Android Uygulaması

Günlük ofis hayatımızda dökümanlar, fiyat listeleri, analizler, ajandalar, depolama ve daha birçok konuda uygulama eli haşır neşir oluyoruz. Gelişen mobil teknoloji ile beraber bilgisayar gereksinimi yerini mobil akıllı cihazlara fazlasıyla bıraktı dersem aslında yanlış söylemem. E-posta yönetimi, randevu ve hatırlatmalar, kişi listesi ve daha aklımıza gelebilecek tüm uygulamaları mobil akıllı cihazımızdan kontrol etmek, işlerimizi cihazımızdan yönetmek mümkün. Bu gelişen hızı ben de yakından takip etmeye çalışıyorum. Daha pratik olmak için işimle ilgili birçok masaüstü uygulamayı mobil cihazımda da kullanıyorum. Bu kullanımın bana sağladıklarına gelince;

  • Mekan tanımaksızın kişilerime, e-postalarıma, müşteri notlarıma ulaşabiliyorum
  • Mekansızlığın sağladığı büyük bir zaman tasarrufu
  • Teknolojiyi daha yakından takip etme
  • Masaüstü ile senkronize çalışan uygulamar sayesinde her şekilde erişim
  • Cevap verebilme hızı ve kabiliyetinde üstünlük
  • Anlık durum analizi yapabilme

Listeyi zamanla daha da genişletebilirim, aklıma gelmeyen faydaları da olabilir ama ne olursa olsun harika birşey! Bu yazımda fayda sağladığım bu uygulamaların neler olduğuna kısaca göz atacağız. Uygulamarın hepsinin android için olduğunu tekrar hatırlatayım.

Google Keep

google-keep   Google Kep yardımı ile her türlü notumu toparlama imkanı buluyorum. Onay listeleri, hatırlatma notları, resimlerle desteklenen notlar, alarmlar ve daha fazlasını Google Keep sayesinde organize etmek mümkün. Küçük kağıtlara aldığım notları burada toplayarak hem bilgisayardan erişim sağlayabiliyorum hem notların arasında kaybolmuyorum hem de kağıt tasarrufu sağlıyorum.

Evernote

evernote

Google Keep hayatıma girmeden önce tüm notlarımı aslında Evernote uygulamasında yönetiyordum. Ancak Google Keep’in daha kullanışlı olması nedeniyle biraz pabucunu dama attım diyebiliyorum. Yine de birçok durumda hayat kurtaran bir yardımcı diyebilirim.

Google Calendar

calendar

Son zamanlarda ağırlıklı olarak Samsung’un sPlanlayıcı uygulamasını kullansam da hem masaüstü bilgisayarımda hem de mobil cihazımda görev takibi yapmak, aylık notlarıma bakmak ve varsa toplantılarımı organize etmek için Google Calendar’ı kullanıyorum. Google Calendar’ı zaten ilk çıktığı zamanlardan beri masaüstü ortamda kullandığımdan dolayı bir gönül bağı olduğunu söyleyebilirim. Kullanışı ise mükemmel denilebilir; takvimlere göre renklendirme, hatırlatma, notlar, widget desteği ve kullanım kolaylığı sayesinde hem mobil hem de masaüstü ortamda kolaylık sağlıyor.

Quick Office

quick office

Kitap, hesap tablosu, dökümanlar, sunumlar kısacası ofis dosyalarının tamamını kontrol ettiğim harika Android uygulaması olan Quick Office aynı zamanda Google Drive altyapısını da kullandığı için her yerden dosyalarıma erişim ve düzenleme olanağını sağlıyor.

Google Drive

google-drive-android1_616

Bulut teknolojisini bizlerle buluşturan Google Drive aslında Quick Office ve Google Keep’i de içinde barındıran bir kolaylık merkezi. Google Keep ve Quick Office uygulamalarının verilerini Google Drive alarak bizlere aslında kolaylığı sağlamış oluyor. Bunun dışında yanımızda herhangibir ek aygıt kullanmadan tüm yedekleme yaptığımız resim, video, belge vb. dosyalara erişmemizi sağlıyor. Ayrıca sadece masaüstü yedekleme değil mobil yedeklemeyi de sağladığı için eşsiz bir kullanım imkanı sağlamış oluyor.

Schemes

sche

Programlandığı zamanda Facebook, Twitter gibi sosyal ağlara ileti, e-posta hesaplarından mesaj ya da SMS atma gibi özellikleri bir arada barındıran uygulamayı da yeni kullanmaya başladım. Kutlamalarda ve özel SMSlerde oldukça işe yaradığını söylemek mümkün.

Skitch

sitch

PDF dosyaları, şemalar ve resimler üzerinde notlar alıp, çizimlerle önerilerde bulunma için kullanılabilen uygulama ayrıca ok veya mühürler yardımı ile vurgulamaları ön plana çıkarabiliyor. Özellikle mimar veya benzer işlerle uğraşan kişilerin hayatını oldukça kolaylaştıracak bir uygulama.

Gmail

gmail andr.png

Çok fazla açıklama yapmaya gerek yok aslında; tüm e-posta trafiğimi gmail uygulaması yardımıyla kolaylıkla takip edebiliyorum

Whatsapp

whatsapplogo

Akıllı telefonu olan daha doğrusu internet bağlantılı bir telefona sahip olan herkesin kullandığı mesajlaşma uygulaması sayesinde daha hızlı iletişim imkanı sağlanıyor.

QR Barcode Scanner

qr barcode.jpg

Her türlü barkod taraması yapabilen uygulama çoğu kez zaman sorununu çözüyor.

 

Kod Bilmeden Android Uygulaması Hazırlayabileceğiniz 11 Servis

Mobil uygulama dünyası dünyanın kendi ekseni etrafında dönmesi gibi hızlı ve her gün değişen bir davranış sergiliyor. İnternet sayfa yöneticileri, firma sahipleri vb. konumdaki kişi ve kurumlar ise bu gelişmeye isteseler de istemeseler de sırt çeviremez haldeler. Çünkü teknoloji nimetlerinden iyi bir şekilde faydalanmadıkları sürece ileri adım atmaları imkansız halde.

Tüm değişen bu çevre koşulları da yeni internet servislerinin de açılmasında teşvikte bulunuyor. Herkes kodlarla elbette içli dışlı değil ya da herkes uygulama üretebilecek bilgiye sahip değil. Böylece dış kaynaklardan yardım alma ihtiyacı da artmış oluyor. Her ne kadar ücreti karşılığında uygulama üretilebildiği gibi basit, sade uygulamarı sadece birkaç adımda ve kod bilgisi olmadan üretebilen ücretli ve ücretsiz internet servisleri de mevcut.

Bu yazımda Android işletim sistemi için kod bilgisine ihtiyaç duymadan sadece birkaç tıklama ve birkaç resim yüklemesi ile uygulama oluşturabileceğiniz internet servislerine yer veriyorum.

AppsGeyser

appsgeyser

AppsBuilder

appsbuilder

AppYet

appyet

Andromo

andromo

AppsBar

appsbar

iBuildApp

ibuilt

AppyPie

appy

AppShed

appshed

Kendim

kendim

Conduit Mobile

conduit

TheAppBuilder

theappbuilder

 

Facebook Home Hakkındaki Düşüncelerim

Facebook hayatımızın her noktasında varlığını göstermeye ve bunu derinleştirme çabalarına devam ediyor. Geçen haftalarda ortaya çıkan “yeni Facebook telefonu”  haberleri 4 Nisan’ı birazcık daha önemli kılmış ve Facebook’un yeni telefonunu duyurması beklenmişti. Beklentiler doğruydu hatta söylentiler de doğruydu. Hem telefonu duyurdu hem de Facebook Home adındaki entegrasyonunu görücüye çıkarttı.

Henüz ortada bildirimleri iletmeyen, tam uyumlu çalışmayı beceremeyen, çoğu zaman sebepsiz hatalar veren ve her yeni güncellemesinde yeni bir rezalet ile önümüze çıkan (son güncelleme ile birlikte fotoğraf yüklemesinde sıkıntılar var) bir Android uygulamasına sahip olan ve bir türlü bu hataları ortada kaldırmayan Facebook’un telefon işine derinlemesine girmesi oldukça saçma ve gereksiz bir adım bana göre. Facebook Home adındaki Launcher biraz makul olsa da ben yine de uygulamanın hatalarının giderildikten sonra böyle şeylere kalkışmanın daha doğru olacağını düşünüyorum.

Facebook Home şimdilik birkaç telefon ile uyumlu olarak çalışabilecek. Bu da gösteriyor ki Android uygulaması gibi fiyasko ile sonuçlanmasını istemiyor Facebook bu yeni projesinin. Yapabildikleri he ne kadar iyi olarak görünse de ben çok sıcak bakmıyorum bu çabalarına Facebook’un, gereksizdi.

Bir diğer gelişme olan ve HTC’nin ortaklığı ile çıkacak olan yine Facebook Home entegrasyonunu kullanacak yeni telefon girişimi de bir süre sonra çöpe gidebilecek bir atılım gibi göünüyor şimdilik.

Samsung Galaxy S3 İçin Güncelleme I9300XXEMA2

Daha önce kullandığım Sony telefonlarına göre Samsung’u daha başarılı bulduğum noktalardan bir tanesi de güncellemer için kullanıcılarını fazla bekletmeden yayına sunması. Jelly Bean güncellemesinin ardından şimdi bir de ülkemiz için kararlılık güncellemesi çıktı. Bu güncellemeye göre gözle görülür bir hızlanma, yine şarj süresinde gözle görülür bir iyileştirme söz konusu. Bunların dışım Google Music uygulaması artık telefonlarımızda yer alıyor. Google Music’i ben daha önce yazmıştım. Şimdi uygulama betadan çıkaran Google Play Music olarak karşımıza çıkıyor.

Screenshot_2013-02-07-11-56-58

Mobil İşletim Sistemi Piyasası Karışıyor

Windows Phone, IOS, Android, Bada, Blackbarry, Firefox OS derken mobil cihazlar için hali hazırda çok sayıda işletim sistemi bulunuyor. Hatta Samsung yine Linux tabanlı yeni bir işletim sistemi üzerinde son hızıyla çalışıyor. Muhtemelen bu yıl da bu işletim sistemine sahip ürünlerini duyuracak. Tüm bu gelişmelerin yanında Linux’un meşhur dağıtım sürümü Ubuntu, mobil pazarında ben de varım diyerek Ubuntu da telefonlor için yeni bir işletim sistemini yayınladı.

Bu yeni işletim sisteminin en büyük avantajı Android’in çalıştığı her cihazda çalışıyor olması, yani kısacası aynı sürücüleri kullanıyor. Linux tabanlı olduğu için sıkıntı oluşturmayacak bir diğer avantajı da üreticilerin de tercih merkezinde bulunabilmesi olacak. Diğer yandan masaüstü ya da taşınabilir bilgisayar ile telefon arasında senkronize çalışabilecek bir işletim  sistemi olarak kurumsal tabanda tercih edilme ihtimali daha yüksek. Yani ofisimdeki bilgisayarımda yaptığım çalışmaları mobil cihazımdan da takip edebiliyor olacağım. Bu aslında çok büyük bir avantaj. Birçok şirket kurumsal çalışmaları için bu yüzden Windows Phone’u tercih ediyor.

Ekran Alıntısı

İçeriğinden de biraz söz edecek olursak HTML 5 uygulamarını çok rahat çalıştırabilirken “multi-task” hedeflenerek yapılandırıldığı için aynı anda birden fazla işlemi hem daha yüksek performansla hem de daha hızlı yapabiliyoruz. İlk görüntülere göre de sol da sık kullanılan uygulamalar için bir şerit var ve bu şeritten ulaşılabiliyor. İlk bakışta hem Ubuntu’nun masaüstü versiyonuna hem de Samsung Galaxy S3 ve Note2’de bulunan “multi-view” özelliğine çok benziyor.

ubuntuforphone

Ubuntu telefonlar iki versiyon olarak karşımıza çıkıyor. Birisi giriş seviyesindeki 1 GHZ  Cortex A9 işlemci, 512 Mb ram gibi özelliklere sahip sürümü diğeri de dört çekirdekli işlemci minimum 1 GB ram ile çalışan Ubuntu “superphone” oluyor.Bu yıl ilk Ubuntu cihazları ile tanışacağız ancak marka hakkında şimdilik bir bilgi yok.

Firefox OS veya Samsung’un yeni işletim sistemini bilemem ama hem Android hem de Windows Phone için en ciddi rakip bence Ubuntu olacak. Hem kurumsal hem kişisel kullanımda büyük avantajı değerlendirilecektir. Ayrıca Android cihazlarda çalışabildiği için mevcut Android kullanıcılarının bir kısmının yine Ubuntu’ya geçeceğini de göz önünde bulundurduğumuzda Canonical’ın isabetli bir çıkış yaptığını söyleyebilirim.

 

Apple Sınıfın İspiyoncu Çocuğu mu?

Son günlerde haber sayfalarına girdiğimizde kaza, cinayet, borsa vb. gibi günlük sıradan haberlerin yanında patent davalarını da görmeye başladık. Mutlaka her gün patent davaları ile ilgili bir haberi mutlaka görüyoruz. Belki birkaç yıl önce bu haberleri okuduğumuzda heyecanlanıyorduk, ilginç bir habermiş gibi okuyorduk. Ama artık Hilal Cebeci’nin paylaştığı fotoğraflar kadar sıradan oldu!

Samsung, gelişen teknolojileri takip eden ve son yıllarda yaptığı çalışmalarla çok iyi gelişme gösteren bir marka. Çok ciddi rakiplerinin arasından ismini duyurmayı başarması onu önemli kılıyor. Baktığımızda sadece mobil cihazların olduğu piyasada değil, televizyon, ev aletleri, bilgisayar gibi birçok kategoride üst seviyelere adını taşıdı. Gelişmeye de açık yapısı ile ilerleyen günlerde daha da iyi seviyelere gelecektir elbette.

Apple da kendini geçmişten bugünlere kadar taşımış, fanatikleri olan bir marka şüphesiz. Kalitesi, insanlar için geliştirdiği teknoloji saygı duyulacak türden. Belki de Apple olmasaydı dokunmatik ekranları şu anda  hayal dünyamıza katacaktık. Her zaman insan hayatını kolaylaştıran adımları onu en saygın markalardan birisi yaptı her zaman.

Bu kadar saygınlığa sahip bir markanın ise önümüze hergün patent davaları ile gelmesi açık söylemek gerekirse üzücü bir durum. Bu saygınlığını rakip markalara karşı da kullanması beklenirken reklama dönüştürür bir şekilde mahkemelere taşıması, bizleri üzmekten çok kendini zedeleyen, aciziyet belirten bir duruma soktu aslında farkında olmadan Apple’ı. Elbette haklar aranacaktır ancak gizliliği belli bir seviyeye kadar koruyarak yapılmalıydı.

Şimdi insanlar “madem Samsung Apple ile aynı teknolojiye sahip neden bu kadar para verelim” diye düşünecekler. “Samsung, Apple’ın dava açacağı kadar ciddi bir marka ise onu da denemeliyiz” diyenler de olacak. Aslında kendi reklamını yaparken diğer taraftan rakibini yüceltmek gibi bir hataya da düştü. Sadece Samsung değil diğer markalara açılan davalarda da söylediklerim geçerli. Nihayetinde her markanın belli bir kullanıcı kitlesi var ve her kullanıcının farklı alışkanlıkları var. Android’in yeri ayrı iOS’un yeri ayrı. iPhone’un yeri ayrı Galaxy S3’ün yeri ayrı hatta Nokia 3310’un bile yeri ayrı.

Tüm hepsini bir kenara bırakalım, artık insanları bıktıran bir seviyeye geldi bu haberler, davalar! Yakında saat, gözlük, tabak, çanak davaları mı açacak diye alay ediyor internet kullanıcıları yorumlarında. Öncesinde gözümde logosunun altındaki çok değerli marka yerini, ilkokuldaki “öğretmenim Hamdi benim önlüğüme bakıyor” diye öğretmene her şeyi şikayet eden velede bıraktı.

Oysa ki hepimiz Apple’dan birazcık da fedakarlık bekliyorduk. Tarihte bu patent dediğimiz şey üzerine fedakarlıklar olmasaydı bugün belki arabalarımız olmayacaktı, bilgisayar hala çok büyük olacaktı, aşı olamadığımız için ölecek, internet diye birşey olmayacaktı!

 

Sony Xperia S, Xperia U ve Xperia P İçin Işık Ayarı

Sony’nin yeni nesil akıllı telefonları Xperia S, Xperia U ve Xperia P’nin tasarımlarında göze çarpan saydam kısım aslında bir tür bildirim mekanizmasını içerisinde barındırıyor. Tasarıma verdiği naifliğin dışında o kısımda yanan ışık ile bildirimler de kullanıcılara iletilmiş oluyor. Kullanıcıların bu kısmı daha aktif ve dilediği gibi kullanabilmesi için de yapılan Android uygulaması yardımıyla, gelen çağrı için ayrı ışık rengi ve ışık hızı, mesajlar için yine farklı ışık rengi ve ışık hızı seçimi yapılabiliyor. Bu güzel uygulamayı Google Play‘den indirmek mümkün.

Xperia S’te farklı renkler olmadığı için renk seçimi kapalı ancak hız ayarlarını tanımlayıp bildirimi kolayca anlaşılabilir bir hale getiriyoruz. Örneğin normal bir yanıp sönme cevapsız bir aramayı belirtirken daha sık aralıklarla yanıp sönen ışık bir mesajımızın olduğunu gösterebilir.

VLC Player Android’te

VLC Player bilgisayarda film izlemeyi seven çoğu kişinin tanıştığı, başarısı yüksek seviyelerde yer alan bir media oynatıcıdır. Artık bu mükemmel media oynatıcısını Android telefonlarımızda da kullanabileceğiz. VLC Player‘ın beta sürümü kullanıcılara duyrulurdu. Masaüstü yazılımındaki farklılığını ve akılcılığını mobil uygulamasında da başarmayı düşünen ekibin güzel bir çalışma sunduğunu da söylemek mümkün.

İlk kurulumda uygulama küçük bir tarama yaparak telefondaki tüm media içeriklerini bulup kütüphaneye ekliyor. Aynı masaüstü yazılımındaki gibi bir çok dosya türünü destekliyor.Çok kanallı ses desteği sayesinde ses kontrolü otomatik olarak sağlanıyor. Bunun yanı sıra altyazı desteği ile farkını ortaya koyuyor.

Beta sürümü olması nedeniyle bazı eksikleri, daha doğrusu hataları mevcut. Ses sorunları en başta gelirken performansı düşük. Özellikle HD videolarda ses var ama görüntü yok. Geri tuşu çok aktif kullanılamıyor ki bu da programı çok sık terk etmeye zorluyor kullanıcıyı. Ama bunların birçoğu beta sürümü olmasından kaynaklanıyor. Stabil sürümünde tüm farkıyla Android’deki en iyi ve en çok tercih edilen uygulama olacağından eminim.