Zahmetsiz Yerleşim Planı Çizmek İçin Jordan’s

Yerleşim planı çizmek ve hazırlamak oldukça güç bir iştir. Mimarlar veya iç mimarlar, bunu kendisine iş edinmiş kişiler için kolay gelebiliyor. Çünkü AutoCad tarzı plan programlarını kullanıyorlar. Ancak bazen herkesin bir plan çizmesi gerekebilir. Örneğin odamızı yerleştireceğimizde veya ofiste yerleşim yapacağımızda bazı bilgiler gerekli olabilir. AutoCad tarzı programlar oldukça karmaık gelebilir. Ancak Jordan’s Furniture’nin harika hizmeti olan Room Planner sayesinde hiç bilgimiz olmasa bile yerleşim planımızı hazırlayabiliriz. Hazır oda, banyo, mutfak ve diğer alan şablonlarından herhangi birini seçebiliyoruz. Sonra da elektronikten mobilyaya, aksesuarlara kadar her türlü eşyayı listeden hazır olarak seçip boyutlandırarak yerleştirebiliyoruz. Bunları kaydedip bilgisayarımıza aktarabiliyor, yazıcıdan da çıktı alabiliyoruz. Gerçekten çok özenerek hazırlanmış bir hizmet, mutlaka deneyin. Hatta ben boş zamanları değerlendirebilecek güzel bir uygulama olduğunu da düşünmüyor değilim 😀

Twitter ve FriendFeed İçin Arka Plan Hazırlarken Önemli Noktalar

Twitter ve FriendFeed’de biz kullanıcılara kendi dizaynımızı uygulamamız için gereken alt yapı sağlanmış durumdadır. İstediğimiz renk kombinasyonlarını ve arkaplan resmini kullanabiliyoruz. Özellikle tek parçadan oluşan arka plan resimlerinde değişik çözünürlük ve ekran büyüklüklerinde çok fazla farklar ortaya çıkabiliyor. Bir yere konumlandırılmış nesne sayfanın altına kalabiliyor mesela. İşte bu yazımda bunları en azanasıl indirebileceğimize bakacağız.

Pattern dediğimiz dolgu arkaplanlarında herhangi bir sorun yaşanacağını söylemek zor. Çünkü bu resimler her iki serviste de “tile image” seçeneği yardımıyla çözünürlüğe göre sürekli olarak tekrar eden bir biçimdedir. Yani tamamen dolgu yapmaktadır. Bu tür resimler küçüktür ve her seferinde birbirini tamamladığı için bir problem çıkartmazlar. Bunlar için çok fazla söylenecek birşey de yok zaten.

Asıl yoğunlaşacağımız nokta tekrar etmeyen tek resimlerden oluşan arkaplanlar olacak. Çünkü bazen çileden çıkartabiliyor insanı. Büyük resimler genelde tekrar etmezler. Çünkü tekrar ettikleri zaman çok aşırı farklar ortaya çıkar ve tasarım bütünlüğünü bozar. Bunun için de tekrar etmeden yerleştirilir. Ancak tekrar etmediğinde de büyük ekranlarda kenarlarda ve altta boşluklar ortaya çıkar. Yine bu da tasarım bütünlüğünü bozar. Peki kendi özel arkaplanlarımızı kullanmanın en mantıklı yolu nedir? İşte bunu birkaç adımda inceleyelim.

Örnek parça resim1-Arka Plan Resminin Yoğunluğu Tepede Olmalı

Arkaplanımızda vermemiz gereken mesajı, görseli yoğunluk olarak en üstte vermeliyiz. Çünkü her iki serviste de değişik çözünürlüklerde sorunsuz görünen ve konum değiştirmeyen kısım en üst kısımdır. Tepeden yaklaşık 100 pixel yükseklite bir alanı yoğunluk olarak kullanmalı. Yan resimde yukarıdan beyaz çizgiye kadar olan kısım 100 pixel’dir.

2-Resimleri Belli Bir Renge Doğru Yoğunlaştırmalı

Resimleri belli bir renge doğru yoğunlaştıtırsak sonrasında kullanacağımız arka plan resmi yerine renk olacaktır. Ve renk ile arka plan resmi bir bütünlük oluşturacaktır. Ayrıca bu tasarımımızın hızlı açılmasını da sağlayacaktır. Örnek resimde beyaz çigiye kadar olan alanda çok koyu bir kahverengiye doğru yoğunlaştırılmış ve sonrasında da o alnın rengi kullanılmıştır. Görüldüğü gibi bir sıkıntı da ortaya çıkmamıştır.

3-Resim Genişliği 1920 Pixel Olmalı

Şu anda piyasadaki en büyük monitör boyutlarının 106 cm FuLL HD TV’ler olduğunu düşünürsek ve bunların da 1920 pixel genişliğe kadar çıkacağını hesaba katarsak görüntü bütünlüğünde kayıp yaşamamak adına resim genişliğimizi 1920 pixel yapmalıyız. Tekrar etmesi gereken kısımları kendimiz resim üzerine işlemeliyiz.

4-Resim Üzerindeki Nesne Yoğunluğu Orta Kısımlara Dağıtılmalı

Örnek resimde mantar ve kuş resimlerinin yoğunluğunu orta bölümlere koydum. Sebebi de yaygın olarak kullanılan çözünürlüklerde bu alanın daha sık görüntüleneceğindendir. Geri kalan kısımlarda ise sürekli tekrar eden desen veya nesneler oluşturulabilir.

5-Resmin Gerçek Görüntü Kalitesi %60 Oranına Çekilmeli

Resmin görüntü kalitesini biraz azaltmalıyız ki profilimizin açılması hızlı olsun. Eğer en yüksek görüntü kalitesini kullanırsak çok geç yüklenecektir.

Örnek Twitter hesabım

Örnek FriendFeed hesabım

Son olarak dizayn bütünlüğü açısından renk paletleri de kullanılmalı.

Eklenti Kurmadan Alabileceğiniz 5 WordPress Güvenlik Önlemi

WordPress blog aleminin dominant yazılımı olmaya devam ediyor ve yeni çıkan 2.9 versiyonu ile gelen birçok yeni özelliği ile tahtını daha uzun süre kimseye kaptıracak gibi durmuyor. Yazılım bu kadar popüler olunca, saldırıları ve güvenlik açıklarını bulma çalışmaları da oldukça fazla oluyor. Ama basit önlemler ile wordpress yazılımınızın ve blogunuzun güvenliğini sağlayabilirsiniz.


Resim: Danilo Rizzuti / FreeDigitalPhotos.net

1. Güvenli bir şifre kullanın

WordPress’in yönetim paneline erişilmesinde saldırıyı yapan kişinin önüne koyacağınız en büyük engellerden birisi güvenli bir şifre kullanmaktır. Otoritelerce güvenli kabul edilen şifreler ise en az 8 karakterden oluşmuş ve içeriğinde büyük ve küçük harfler, sayılar ve noktalama işaretleri ile özel karakterler bulunan şifrelerdir. Örnek olarak qB)27w$i% güvenli kabul edilebilecek bir şifredir. Bu tarz güvenli bir şifreyi sadece yönetim paneline erişim şifreniz olarak değil, aynı zaman da veritabanınız için de kullanmanız güvenliğinizi daha da arttıracaktır.

Güvenli bir şifre oluşturmak için geçen yıl yayınladığımız şifre üreticinin yeni versiyonunu geçtiğimiz günlerde çıkarttık. 8, 10, 12 ve 14 karakterli güvenli şifreler oluşturmak için bu programı kullanabilirsiniz.


Resim: Suat Eman / FreeDigitalPhotos.net

2. Dosya güvenliğinizi sağlayın

Dosya güvenliğinizi sağlamanın en basit yöntemlerinden biri .htaccess yardımı ile dosyalarınızın doğrudan erişimini sınırlamaktır. Örneği wordpress konfigurasyon dosyanıza (bu dosyanızın içerisinde veritabanı erişim bilgileriniz ve wordpressiniz için güvenlik anahtarlarınız bulunuyor) doğrudan erişimi engelleyebilirsiniz. Yapmanız gereken, .htaccess dosyanızın en sonuna aşağıdaki kodu eklemek.

# protect wpconfig.php
<files wp-config.php>
order allow,deny
deny from all
</files>

Konfigurasyon dosyanızın yanı sıra, wordpress kurulumunuz bittikten sona mutlaka kurulum dosyanızı silin. Kurulum dosyanız wp-admin klasörü içerisinde bulunan install.php dosyasıdır.


Resim: djcodrin / FreeDigitalPhotos.net

3. Güvenlik anahtarlarınızı belirlemeyi ihmal etmeyin

WordPress konfigurasyon dosyanızda 4 farklı güvenlik anahtarınız bulunmakta, bunlar şifreleriniz veritabanına saklanırken ya da wordpress cookie dosyalarınız şifrelenirken, şifreleme işlemine katılan ekstra güvenlik anahtarlarıdır. Bu anahtarları ne kadar karmaşık ve uzun yaparsanız güvenliğinizi o kadar arttırmış sayılırsınız. Bu anahtarları belirtmediğiniz de wordpress tarafından kurulum esnasında belirtilen halleriyle kalacaklar ki (bunlar her kurulumda standart olarak kalıyor) davetsiz misafirlere kapınızı biraz açık bırakmış sayılıyorsunuz. Bu anahtarları değiştirmek için, wp-config.php dosyanızın 45 ile 48. satırları arasındaki kodları değiştirmeniz gerekiyor.

define('AUTH_KEY', 'put your unique phrase here');
define('SECURE_AUTH_KEY', 'put your unique phrase here');
define('LOGGED_IN_KEY', 'put your unique phrase here');
define('NONCE_KEY', 'put your unique phrase here');

Orjinal halleri yukarıdaki gibi olan anahtarlarınız da ‘put your unique phrase here’ kısmını tırnakları silmeden belirleyeceğiniz kendi anahtarlarınız ile değiştirebilirsiniz. İsterseniz bu anahtarları belirlemek için wordpress’in kendi güvenlik anahtarı üretme servisini kullanabilirsiniz, isterseniz yine bizim hazırlamış olduğumuz şifre üreticide bulunan “blowfishes” kısmından oluşturabileceğiniz 32 yada 64 karakterli anahtarlardan birini kullanabilirsiniz.

4. WordPress yazılımınız güncel tutun

Her bilgisayar programında olduğu gibi, en güvenli sayılan sürümün en güncel olan sürüm fikri wordpress için de geçerli. WordPress kullanımı sırasında karşılaşılan problemlerin giderilmesi ve yeni güvenlik önlemlerinin oluşturulması her yeni versiyon ile gelişmekte ve hatalar giderilmekte. Güncel versiyon kullanarak daha az hatalı ve daha güvenli bir yazılım sahibi olarak blogunuzun sorunsuz çalışmasını garantiye almış oluyorsunuz.


Resim: Danilo Rizzuti / FreeDigitalPhotos.net

5. Yüklediğiniz eklentilere dikkat edin

Eklentiler belki de wordpressin bu kadar popüler olmasının ana ögelerinden biri. Ama aynı zamanda wordpressinizin bozulmasının ya da düzgün çalışmamasının ana sebeplerinden biri de olabilir. Bir eklentiyi blogunuza eklediğiniz, o eklentinin bütün sisteminize ve veritabanına erişmesine izin vermiş oluyorsunuz, bu yüzden kimin tarafından hazırlandığını bilmediğiniz ya da güvenliğinden emin olmadığınız bir ekletiyi blogunuza kurmayın. Kullanacağınız bir eklentinin wordpress tarafından onaylanmış ve wordpress’in eklentiler sayfasında yayınlanmış bir eklenti olmasına dikkat edin.

WordPress:Son Yorumları Gravatar İle Gösterme

WordPress blogların hemen hemen tamamında “son yorumlar” adında bir bölüm görüyoruz. Bu bölüm blog içerisinde yazı zamanı gözetmeksizin ziyaretçi tarafından en son yapılan yorumları gösterir. Genelde gördüklerimiz yorum yazarının adı ve yorum formatındadır. Ancak bazı temalarda bu formata ilave olarak resim, avatar da gösteriliyor. Özellikle özel temalarda bunu görmek mümkün. Görsel olarak çok güzel görünüyorve tabi anlaşılırlık olarak da aynı seviyede… Resimler ise Twitter veya Gravatar servislerinde belirlenmiş profil reimlerinden alınıyor. Bu yazımızda Gravatar’dan alınan küçük resimlerle bunun nasıl yapılacağına bakacağız. Aslında çok basit bir kod yığınından faydalanıyoruz bunu yaparken.

Aşağıdaki kodu temamızın “sibebar.php” veya başka göstermek istediğimiz bir yer varsa oraya kopyalıyoruz.

<?php
$query = "SELECT * from $wpdb->comments WHERE comment_approved= '1'
ORDER BY comment_date DESC LIMIT 0 ,5";
$comments = $wpdb->get_results($query);
 
if ($comments) {
    echo '<ul>';
    foreach ($comments as $comment) {
        $url = '<a href="'. get_permalink($comment->comment_post_ID).'#comment-'.$comment->comment_ID .'" title="'.$comment->comment_author .' | '.get_the_title($comment->comment_post_ID).'">';
        echo '<li>';
        echo '<div class="img">';
        echo $url;
        echo get_avatar( $comment->comment_author_email, $img_w);
        echo '</a></div>';
 
        echo '<div class="txt">Par: ';
        echo $url;
        echo $comment->comment_author;
        echo '</a></div>';
        echo '</li>';
    }
    echo '</ul>';
}
?>

Yazının aslı ve kaynağı Wp Recipes‘dir.

Geri İzlemeleri Kolay ve Detaylı Görüntüleme:Backlink Watch

Sitemize verilen linkler elbette hem Google Page Rank açısından hem Google’da üst sıralarda çıkma açısından hem de ziyaretçi çekme açısından önemlidir. Diğer sitelere bıraktığımız yorumlarda eğer internet sayfamıza bağlantı vermişsek veya diğer siteler tarafından bize linkler verilmişse bunlar geri izleme sayılabiliyor. Bu geri izlemeleri görmek için istatistik servislerinde özel bölümler oluşturuluyor. Google’ın arama servisi de buna izin verebiliyor. Ancak Backlink Watch hem link verilen sayfanın PR derecesini hem gelen ziyaretçi sayısını adresler ile birlikte detaylı olarak bizlere sunuyor. Yapmamız gereken şey ise sadece servise gidip bilgilerini istediğimiz site adresini kutucuğa yazıp “check backlink” butonuna basmaktır. Hepsi bu kadar. Kesinlikle fayfalı bir araç ve servis.

Çevrimiçi Servislerinizi Tek Yerden Yedekleyin

İnternet üzerinde her gün onlarca servisi, sosyal ağı kullanıyoruz. Hatta birçoğunu kullanmaktan öte hayatımızın içine sokuyoruz. Facebook, Friendfeed, Twitter, Flikcr, Gmail ve buna benzer birçok servis ile meşgul oluyoruz. Peki bu servislerdeki hesaplarımız güvenlik açısından hangi seviyelerde? Elbette servislerin güvenlikleri yüksek düzeyde ancak hesapların çalınmasının an meselesi olduğunu da biliyoruz. Bu tür durumlar için en iyi çözümlerden birisi de kullandığımız hesapların yedeğini almaktır.

Her servis için birden fazla yedekleme servisi bulunuyor. Ancak hepsine tek tek girip, hepsinden yedekleme yapmak hem vakit hem de zahmet açısından çok masraflıdır. Tüm bu servisleri bir yerden yedeklememize imkan sağlayan Backupify bu sorunumuza çare oluyor aslında.

Servis şu anda Flickr, Delicious, Twitter, Zoho, Google Docs,  Photobucket, WordPress, Basecamp, Facebook, Gmail, FriendFeed, Blogger ve Hotmail servislerinden yedek almamızı sağlıyor. Ayrıca yakında Youtube, Xmarks,Tumblr ve kendi RSS beslememizin yedeklerini almaya da hazır hale gelecek.

Servisin bir güzel yanı da haftalık veya günlük olarak yedekleri otomatik olarak almasını sağlayacak seçeneği sunmasıdır. Alınan yedekler de servise ücretsiz üyelik yaparken belirttiğimiz e-posta adresine gönderiliyor.

Twitter’da İlk Takipçinizi Öğrenin

Twitter ismini duymayan artık kalmamıştır diye düşünerek direkt mevzuya girmek istiyorum. Twitter’da birçok takipçimiz var. Bizim de birçok takip ettiğimiz insan var tabi. Peki bizi ilk takip etmeye başlayanın kim olduğunu öğrenmek istdiniz mi hiç? Benim arada bir aklıma gelir böyle şeyler. Mesela Facebook’daki, FriendFeed’deki ilk kişilerimi bulmaya çalışırım. Diğerleri için şu ana kadar birşey duymasam da firstfollower bu değindiğim konuyu Twitter için gerçekleştiriyor. Yapılması gereken servise gidip kutucuğa Twitter kullanıcı adımızı yazmak. Benimki Teknoseyir’in sahibi değerli abimiz Hasan Karaboğa imiş 🙂

Yeni CGI Teknolojileri ile Sanal Karakterlerin Geldiği Uç Noktalar

Yayına girdiğinden beri yenilikleri ve görüntüsüyle dillere pelesenk olan Avatar ile, animasyon teknolojisinin nerelere geldiğini biraz daha net gördük. CGI (Computer-generated imagery, Bilgisayar ile üretilmiş resim) merkezinde yardımcı hareket yakalama teknikleri kullanılarak oluşturulmuş karakterler hayatımıza gireli uzun süre olmuştu aslında, yüzüklerin efendisi filmindeki gollum karakteri, polar express filmindeki Tom Hanks’in makinist performansı benzer teknikler ile yansıtılmıştı.

Karakterler kadar mekanların da bu teknolojiler yardımı ile hazırlanması belki mavi ekran önünde oynayan oyuncuların performanslarını zorluyor olabilir ama bize belki hayal bile edemeyeceğimiz ortamların içine kolaylıkla sürükleyebiliyor.

İşte bu tarz gerçekçil karakter ve mekan tasarımına sahip animasyonlardan bir kaç örnek,

The Third & The Seventh

http://vimeo.com/7809605

9


http://www.youtube.com/watch?v=Rp3T0qjY04Y

Terminus


http://www.youtube.com/watch?v=667slY8WIyo

SynchTube ile Video Paylaşımı ve Eş Zamanlı Sohbet

Artık paylaşılan video, resim ve diğer öğelere yapılan yorumlar da hız kesmezken “eş zamanlı” sözcüğünü kullanmaya başladık. Bunu yakın zamanlarda en çok duyduğumuz ve gördüğümüz yer ise Google Wave oldu. Paylaştığımız herhangibir şeyin altına arkadaşlarımız sohbet eder gibi fikirlerini belirtebiliyorlar. Bunun biraz daha ilerisinde ise sohbet (chat) kavramı ortaya çıkıyor. Sohbet her ne kadar internetin gelişmeye başladığı günden bu güne kadar bizlere eşlik etse de şekil değiştirerek karşımıza çıkıyor. Bunun bir örneğini de Justin.tv’de kanalı izlerken aynı zamanda video ile ilgili sohbet edilebilmesidir.

Şimdi bahsedeceğim synchtube da aynı Justin.tv modelinde ancak gördükleri işlevler farklı. synchtube, Youtube üzerindeki bir videoyu arkadaşlarımızla paylaşmamızı ve eş zamanlı olarak sohbet edebilmemizi de sağlıyor. Bunun yanında hangi arkadaşımızın videonun ne kadarlık kısmını izlediğini görmemize olanak sağlıyor. Şimdi şöyle kısaca kullanımından bahsedelim.

İlk olarak synchtube adresine gidiyoruz. Burada yer alan Youtube Video Link kutucuğuna istediğimiz Youtube videosunun bağlantısını yapıştırıyoruz ve “create room” butonuna basarak bizi karşılayacak olan kullanıcı arayüzüne gidiyoruz. Buradaki ekranı şöyle biraz resimle desteklersek:

  1. Arkadaşlarımızı odaya davet etmek için sarı kutucukdaki linki göndermemiz yetiyor.
  2. Paylaştığımız Youtube videosu.
  3. Burada kendimizle birlikte arkadaşlarımızın bu videonun ne kadarlık kısmını izlediğini görebiliyoruz. Tabi arkadaşlarımız odayı terkederse görünmüyor.
  4. Sohbet alanı. Yazılanlar bu kısımda görünüyor. Ayrıca odayı terkeden arkadaşımız bildiriliyor.
  5. Başka bir videoyu odaya dahil etmek için kullanıyoruz.

Ben örnek olsun diye bir oda oluşturdum. Video adına ve numaraların çirkinliğine de aldırmayınız lütfen 🙂