Facebook Yorum Düzenlemeyi Akıl Edebildi!

Dünyanın gözünün önünde olan, her gün akıl almaz sayıda kullanıcı ile buluşan ve artık internet dediğimizde aklımızın bir köşesinde ismini canlandırdığımız Facebook’ta geçmiş zamanlarda yaptığımız bir yorumu maalesef düzenleyemiyorduk. Bunun çoğu kez bilinçli yapıldığını düşünmüştüm, aynı gerçek yaşantımızda olduğu gibi “söz ağızdan çıktı bir kere” mantığında olduğunu aklıma getirmiştim. Ama gördük ki durum böyle değilmiş. Facebook’ta artık yaptığımız yorumları düzenleyebiliyoruz.

 

Mobil Uyumluluk

Sanırım GoMoMetre‘yi duymayan kalmadı. Servis çok güzel düşünülmüş ve tasarlanmış. Genel amacı internet sayfalarının mobil uyumluluğunu sorular sorarak ve açılış hızını da ön planda tutarak puan vermek. Blogum için yaptığım test sonucuna göre 5/6 puan aldık.

Blogun mobil görünümü:

Alınan puan ve eksikler:

Superonline Turkcell Müşteri Hizmetleri Yetersiz

Bir süredir internet hizmetimi Superonline üzerinden alıyordum. Son günlerde yaşanan indirme hızı problemlerini aşmıştım ki dün akşam internetim tamamen kesildi. Saat 21:00 sıralarında kesilen internet hizmetimi önemsemedim önce. Sonra baktım ki saat 00:00’da da internet yok. Hemen müşteri hizmetlerini aradım. Evet, öyle güzel şeyler bekliyordum ki neye uğradığımı şaşırdım. Bireysel bölümü kurumsala, kurumsal bireysele aktarıp durdu beni. Yaklaşık 32 dakikalık bir aktarma kervanından sonra artık ben pes ettim. “Sabriye” ismindeki bayan ile tam dört defa görüştüm yani bu demek oluyor ki en başa dört defa döndürdüler beni. En son aldığım cevap ise çok komikti; “teknik kısımdaki genel yoğunluktan dolayı buraya aktarılıyorsunuz, isterseniz yarın saat 8’den sonra arayın”. Bunun üzerine:

  • Türkiye’de interneti kim sağlarsa sağlasın insanı aptal yerine koymak büyük marifet
  • TTnet çok daha iyi bir müşteri hizmetleri desteğine sahipti
  • Üst üste yaşanan problemler nedeniyle Superonline’ın yanlış seçim olduğunun farkına varıyorum
  • Madem yetersiz bir müşteri hizmetleriniz vardı neden bu kadar çok müşteri edinmeye kalkıyorsunuz
  • İnternete giremedim diye ölmüş değilim ama acil işlerim vardı, hepsi kaldı, vakit kaybımı faturaya yansıtacak mısınız?

 

Facebook Sohbete Resim Ekleme

Günlük hayatımızın parçası olan Facebook’ta en çok kullandığımız uygulamalardan bir tanesi de sohbet olsa gerek. Arkadaşlarımızla iletişimimizi kolaylaştıran bu araçta kullandığımız “smile” işaretleri yerine resim kullanarak daha eğlenceli bir hale getirebiliyoruz.

Bunu yapmak ise oldukça basit. Smileytime‘a kullanmak istediğimiz resmi yüklüyoruz. Yükleme işleminin ardından “show code” bağlantısı yardımı ile kodun bulunduğu kutuyu açıyoruz. Copy toclipboard butonu ile kutucukdaki kodu kopyalıyoruz. Facebook sohbet uygulamasında sohbet penceresine bu kodu yapıştırıp “enter” tuşuna basıyoruz. Hepsi bu kadar. Artık biraz daha renkli bir sohbet uygulaması görebiliriz.

Askerde Çekpas

Askerde anladım ki TSK’nın en önemli silahı aslında çekpastır. Koğuşlar yıkandığında su çekmeye, camlar yıkandığında camın suyunu almaya, kar yağdığında kar kürümeye, top ağaçta kaldığında topu kurtarmaya yarar. Daha birçok faydası olan ama kullanıldığı anda ortaya faydası anlaşılan çekpasın yokluğu da ağır bir yaradır. Zira yemekhaneler arasında yer değiştirdiğinde ilginç kavgalara neden olur. Çekpassız bir birlik ise düşünülemez.

Facebook İzinsiz Duvar Reklamları

Facebook hesabıma neredeyse her girdiğimde duvarımda birileri bir reklam paylaşmış oluyor. O Allah’ın cezası Afrikan Mango Plus ve ona benzer birkaç ürünün daha reklamı maalesef duvarımda görünüyor. Bunun sebebi ben değilim, bunu benim duvarımda paylaşan arkadaşımın. Peki nasıl oluyor da arkadaşım böyle paylaşımlarda bulunuyor? Çok basit, bilinçsiz kullanımdan tamamen. Önümüze gelen oyun, uygulamayı onaylıyoruz gözü kapalı. Bakmıyoruz ki altında o uygulama için nelere izin verdiğimize. Mesela orada kocaman yazıyor “Senin adına paylaşımda bulunma” veya “Mesajlara erişme” diye. Bunları okuyan bile yok!

Sonrasında olanlar oluyor zaten, bu uygulamaları hazırlayan kişiler veya kurumlar African Mango gibi gereksiz ürünlerin reklamlarını alıyorlar ve bizden aldığı bu yetki ile otomatik olarak arkadaşlarımızın duvarına reklamları gönderiyor. Sonra da ya benim gibi kişiler duvarını kapatmak zorunda kalıyor veya o arkadaşını engellemek zorunda kalıyor.

Bu olayı bu aşamaya getirmeden Gizlilik Ayarlarındaki Uygulama Ayarlarına bir göz atmakta fayda var. Burada izin verdiğimiz tüm uygulamalar görünüyor. Yapılması gereken şey ise uygulamalara göz atıp “paylaşımda bulunma” seçeneğini kaldırmak olacaktır.

Not: Yazıyı bir hışımla ve sinirle yazdım!

Windows 8 Netbook Notlarım

Geçtiğimiz günlerde Windows 8’in önizleme sürümünün yayınlandığını duyurmuştum. Benim de dün kurma fırsatım oldu ve netbook cihazıma kurdum. Kurulum ile ilgili söyleyeceğim tek şey çok hızlı olmasıydı. Nasıl kurulacağı üzerine internette birçok bilgi bulunduğu için ben daha çok izlenimlerimi aktarmak istiyorum.

Oturum açmak için Microsoft’a bağlı bir kullanıcı adı ve şifre ile giriş yapıyoruz. Bu oturum açma işlemi ile e-posta, depolama, takvim, kişiler, mesajlaşmalar ve birçok işlevi tek yerden yapabilme imkanına sahip olabiliyoruz ki bu şimdiye kadar neden yapılmadı sorusunu aklımıza getiriyor.

Windows 8’de bizi iki tip masaüstü karşılıyor. Metro ve normal klasik masaüstü… Metro aşağıdaki resimde de görüldüğü gibi hiç alışık olmadığımız bir sistem. Aslında Android veya IOS kullanıcılarının hemen alışacağı, bunları kullanmayan kullanıcıların ise biraz zorluk çekeceği bir sistem.

Burada değişik hesaplarımızdan senkronizasyon yapabileceğimiz çeşitli araçlar var. Örneğin e-posta uygulamasına bağladığımız hesaplar sayesinde anlık bildirimleri görebiliyoruz. Yine Facebook hesabımızı kişiler ve mesajlaşmalar uygulamasıyla eş zamanlı çalıştırabiliyoruz. Fotoğraf uygulamasına Skydrive, Flickr, Faceobok hesaplarımızı dahil edebiliyoruz…

Tüm bunlar güzel ama öyle bir “eksik” var ki insanı çileden çıkartıyor. Windows 8’i eğer netbook cihazınıza kurduysanız benim gibi Metro masaüstünde uygulama çalıştırmak çok zor. 1024×600 çzöünürlükte çalışan cihazımıda bu uygulamaları açmaya çalıştığımız zaman çözünürlüğün yetersizliği ile ilgili bir hata alıyoruz. Maalesef bu uygulamalar en düşük 1024×768 çözünürlükte çalışıyor.  Bence bu eksik giderilmeli!

Çözünürlük sıkıntısı bu kadarla da bitmiyor. Çözünürlük ayarları ekranında 1024×768’i göremiyoruz. Bunu yapmak istiyorsak “çalıştır” penceresini açıp “regedit” komutunu yazmamız gerekiyor. Daha sonra da “Display1_DownScalingSupported” yazıp aratıyoruz. Bulunan öğeye sağ tıklayıp değiştir komutunu verdikten sonra değer kutucuğuna 1 yazıyoruz. Bilgisayarı yeniden başlattığımızda 1024×768 seçeniğini görebiliyor olacağız.

Windows 8’in netbook performansını oldukça beğendiğimi söyleyebilirim Metro arayüzü dışında. Zaten klasik masaüstü Windows 7 ile aynı. Sadece birkaç değişiklik var, bunları da masaüstü bilgisayarıma kurduktan sonra yine bir yazımda toplayacağım. Hız oldukça iyi. Yani kısacası netbook cihazınıza bile rahatlıkla kurabilirsiniz.

 

Bugün Başlayan IPv6 Hakkında Birkaç Kısa Bilgi

Bir cihaz ile internete bağlandığımız anda cihaza bir IP adresi atanır. Bu IP adresi her bağlantıda değişebildiği gibi ihtiyaç duyulduğunda sabit IP uygulaması yardımıyla her bağlantıda aynı adresi kullanılabiliyor. Günümüz teknolojisinde internete bağlanan cihazların fazlalığı nedeniyle mevcut sistem yetersiz kalabiliyor. Hem internetin büyümesi hem de cihaz sayısındaki artış IPv4’ü yetersiz kılıyor.

Şu anda dünya üzerinde yaklaşık olarak 4.3 milyor IPv4 adres bulunuyor. Akıllı telefonlar, masaüstü bilgisayar, dizüstü bilgisayar, tabletler, televizyonlar hatta buzdolabı, çamaşır makinesi gibi cihazlar bile artık internete bağlanabiliyor. Bunu göze aldığımızda IPv4’ün daha da büyümesi gerekli.

Sonuç olarak IPv4 adresleri tükendi ve bugün itibariyle IPv6 lanse edildi. Tabi bu hemen IPv6’ya geçileceği anlamına gelmiyor. Öncelikle servis sağlayıcıların kendini hazırlaması gerekiyor. Sonra da kullanıcıların hem donanım hem de yazılım olarak hazırlıklı olması gerekiyor.

Eğer sisteminizin IPv6 için hazır olup olmadığını merak ediyorsanız buradaki testi uygulayabilirsiniz.

 

Eh, Biraz da Askerlik Anıları

Bildiğiniz üzere Aralık 2011 celbinde kısa dönem olarak vatani görevimi yaptım ve bir kaç hafta önce de geldim (17 mayıs).  Gitmeden önce her kafadan bir ses çıkıyordu. Kimisi zor olacağını kimisi de rahat olacağını iddia ediyordu. Yedek subaylık sınavı için kıçımın donduğu bir soğukta İzmir Gaziemir’de bulundum. Dedim kendi kendime buralar böyle ise Hakkari Çukurca nasıldır kim bilir? Çukurca’yı düşünme sebebim de şansımın bu tür konularda hep en kötüyü zorlamasıydı. 10 Aralık gecesi o herkesteki bekleyiş bende de başladı. Ailecek bilgisayarın başındayız sanki ilk defa görüyormuşuz gibi. Tabi birkaç hafta öncesinden başlayan dua turlarını da unutmamak lazım.

Saati geldi ve ekranda Küçükyalı/İstanbul yazdı. Tamam zaten askerlik o anda bitti. Tabi ki öyle değil askerlik başlamıştı, hemen hazırlıklar tamamlandı, bilet alındı ve evet gidiş vakti. Daha önce de İstanbul’a defalarca gitmiştim ama bu kez farklıydı. Evet sevgili dişican ve kişican kardeşlerim, o ayrılış anı öyle koyuyor ki insana… Benim gibi anne babanızdan daha önce hiç ayrılmadıysanız daha da derinlerde hissedilebiliyor. Gözyaşları, sarılmalar derken kendimi İstanbul’da buldum zaten.

Gitmeden önce arkadaşlarım tavsiye etmişti, erkenden gidip teslim olma diye. Bu altın kural can kurtardı, iyi ki akşam gidip teslim olmuşum. Kışlaya girince hala bir şeyler hissetmedim ama nizamiyeden tabura götürmek için bindiğimiz otobüste işler değişti. Yapılan işlemler, kayıtlar derken dedim ki saat on iki olmuştur ama bir de baktım ki daha 19:00. Geçmemişti vakit hiç. Bu arada saate de efsane model Casio F91’den bakmanın verdiği heyecan vardı. O saate her baktığımda ayrı bir heyecan yaşıyordum, tabi ki yalan. İşlemler tam bitmese de bir yastık göstermişlerdi nihayet ilerleyen saatlerde yatmamız için. Kafayı yastığa koyduğumda ise boğazda düğümlenen birşey vardı. Bunun ismini hala koyabilmiş değilim.

Sabah kargaların bokunu yemesini bir kenara bıraktım daha imam aklından namazı bile geçirmezken kaldırdılar kahvaltı için. Evde kahvaltı yapmakta hiç huyum değildi. Yaptık dörtlüyü, başımızdaki çavuş ile yemek sırasına geçtik. Askerlikte hiç unutmayacağım anlardan birisi, bu sıradayken ankesöre gitmem ve haberleri olmayan anne babamı ilk merhabayı demekti. Hiç böyle olmamıştı bana ama sesim titriyordu, konuşamıyordum. Bu özlemdi arkadaşlar veya duyulan endişeydi, yaşımız ilerlemesine rağmen gidip sığındığım anne babam yoktu yanımda.

Günler böyle birbirini kovaladı, yemin töreni, evci izni derken ustalık başladı. Acemiyken çok değerli olan ankesörlü telefonlara bakan yoktu tabi artık. Sanki beni beklemiş 30 yıldır İstanbul’daki kar. Her sabah her yer bembeyaz… Açıkcası usta askerken şunu yaptım, bunu yaptım diyecek çok birşeyim yok çünkü yazıhanede görevliydim, gün boyu bilgisayar başındaydım yani. Ama aklıma gelirse kısa anılarımı yazarım ileride.

Sonra baktık ki geçmez dediğimiz günler geçti, bahar geldi çiçek açtı torun geldi ama dede daha kaçamadı. Asker jargonuna da kendimi çok kaptırmıştım. “Ne ford ne focus atarsa ondokuz” dediğimi dün gibi hatırlarım 😛 Son günler zaten oldukça eğlenceli geçmişti. Son on gün askerlerin şafak tekerlemeleri ile saymıştık:

  1. Ne atlet ne don sadece on
  2. Atarsa dokuz haftaya yokuz
  3. Şafak sekiz biz gönülden severiz
  4. Ne kola ne fanta sadece yedi gün
  5. Şafak altı haftaya evde kahvaltı
  6. Ne BKC(biksi) ne keleş atarsa beş
  7. Ne sevgili ne flört sadece dört
  8. Ne g3 ne mg3 atarsa üç
  9. Bir gün gelecek bir gün kalacak
  10. Şafak doğan güneş

Bu günler de bitti ve 341. dönem askerleri terhise gittiğinde nasıl koyduysa 345’e de öyle koydu ve biz de gittik. Askerlik ise insana çok şeyi öğretiyor, herşeyin kıymetini anlatıyor. Mesela halıya basmayı bile özeleyebiliyorsunuz. Haklı olarak bize kızan anne babamıza atarlanmayı marifet sayarken elin tanımadığımız adamının haksız fırçalarına emredersiniz deyip yoluna devam etmek insanı bir muhasebe yapmaya itiyor. Arkadaşlar kıymetleniyor, önemsemediğiniz ama sizi önemseyen insanların kıymetini anlıyorsunuz. Olgunlaşıyor yani insan. Kesinlikle bunlar para ile görülemeyecek şeyler.

Windows 8 Yayın Önizleme Sürümü Yayınlandı

Windows 8 Yayın Önizleme Sürümü (yayınlanmadan önce gösterim için) linkleri
Turkish 32bit: http://go.microsoft.com/fwlink/?LinkId=251557
Turkish 64bit: http://go.microsoft.com/fwlink/?LinkId=251558
Product Key tüm sürümler için aynı.

Product Key: TK8TP-9JN6P-7X7WW-RFFTV-B7QPF

Sistem Özellikleri:

  • İşlemci: 1 GHZ ve üstü
  • Ram: 32 bit için 1GB 64 bit için 2GB
  • HDD: 32 bit için 16 GB 64 bit için 20 GB
  • Ekran kartı: Direct X 9’u destekleyen herhangi bir kart