Ne biçim bir günü geride bıraktığımı anlatamam.Dün adeta dengem bozuldu.Öğle yemeğini 5 gibi filan yedim.Akşam yemeği yemedim.Ben de hayret ettim :D.Dün bir de tesadüfen liseden bir arkadaşım beni eklemiş msn’ye.Birazcık konuştuk.Kendisinden iki yıldır haberdar olmadığım için uzun oldu biraz.Bilgisayar mühendisliğini kazanmış özel bir üniversitenin.Bizimkini pek bir artist gördüm.3-4 şey öğrendim diye benimle afedirsiniz çiş yarıştırmaya kalktı.Öğrendiği de programlamada filan değil sadece photoshop’da birkaç teknik.Tabiki üniversiteye gidemedim diye bir burukluk var içimde ama pişman da değilim.Özellikle bu sene içinde bilgisayar konusunda çok iyi şeyler yaptığım kanısındayım.Hem bence üniversite bir etikettir.Önemli olan insanın kendisini geliştirmesidir.Yanlış olur mu bilmem ama şu anda sevgili Hakan makina mühendisliğinde okumakta.Ama bilgisayarda ve programlamada kendisini o kadar geliştirmiş ki bir bilgisayar mühendisi ile aynı kefeye koyabilirsiniz.Belki de bilgisayar mühendisini o kefeye koyamazsınız bile.Bunun gibi daha çok örneğim var.Bunun yanında üniversiteye gitmeden geliştirenler de var.Daha dünkü denyo gelmiş ahkam kesiyor.insanlar üniversiteyi hava atmak için mi kazanıyor acaba?

Author: Hamdi Yaman

1987 yılında gözlerimi açtığım şu küçük dünyada 2006 yılından bu yana blog yazıyorum. İnternet dünyasının bugünü ve yarını hakkında her zaman ilgili olmuşumdur.

5 comments

Haklısın kardeş.Bence de insan kendini geliştirdiği zaman birşeyley yapabiliyor.Ünv. bitirmek bir marifet değil.Ne bilgisayar mühendisleri var ki adam bırak programlamayı daha adam gibi bilgisayarı tanımıyor. ❗

olum adam kazanmış basacak havasını gerçi özel olupta hava atanlar benimde sinirimi bozuyor. isim vermeyeyim ama “beto” lakaplı bi arkadşımız geçen sene biz dersaneye giderken şöyle bi espiri yapmıştı: “Seneye Hangi Dersaneye Gidiyorsunuz ?? ” kendisi de o zamanlar kıprıstadı 🙂 :mrgreen: 😡

Güzel tanımların için teşekkürler hocam öncelikle 🙂 Aslında haklısın. Ama herşeyin başı eğitim sistemi 8) Çok az kişi kendi istediği yeri okuyan. Lakin benimki öyle değil hani, isteyerek girdim makinaya.. Zaten sonrasında geliştirdim kendimi. Bundan ve bazı nedenlerden olsa gerek ki, o bölümleri (sadece bilgisayar olarak ta düşünmemek gerek, diğer bölümler için de geçerli) okuyanlar bir yerden sonra tek amaçları bitirmek, mezun olmak oluyor.. (şahsen benim gibi)
Hımm tabi dediklerinde yok değil. Bilmeden yüksekten uçanlar. Sadece alacakları ya da o anda üzerlerinde taşıdıkları sıfatla gaza gelenler. Şu son dönemlerdeki tecrübemle gördümki; böylelerine laf yetiştirsen de bitmiyor, onları susturmanın tek yolu yapacağın icraatlarda saklı 😉 Her zaman benimsediğim gibi önemli olan farklı sıfatlar altında çokça biliyor olmak değil, boş durmamak ve o sıfatların hakkını verecek şekilde üretmek 😉 Yoksa hakkını vermiyorlarsa o sıfatların, susucaklar 🙂 Konuyla ilgili çokça icraatını görünce aynen kalıyor ve daha ses çıkaramıyorlar. Yani en azından farklı bir pencereden tekrar üzerine geliyorlar. Ama unutmaki fare senin elinde ve pencereyi kapatmak bir tık ötede 😉

Ben de elimden geldiğince kapatacağım inş.Güzel bir tarif olmuş Hakan aga teşekkür ederim 😉

Bir cevap yazın

*