Tadilatın Ardından

İşyerinin tadilatta olmasından ötürü yaklaşık 3 haftadır sanal alemin derinliklerinde pek görünemedim. Bloga yazı yazmayı bir kenara bıraktım, yorumları bile onaylamaya vakit bulamadım. Sabahın köründe gidip dönülmez akşamın ufkunda eve geliyordum. Eve geldiğimde yatağın yolunu zor buluyordum. Neyse ki bitti. Artık yerleştirme işini yapıyoruz. Hatta onu bile bitirdik sayılır. Bundan sonra buralardayım. Tadilat demişken edindiğim tecrübeleri de söylemezsem olmaz.

Tadilattan önce mutlaka bir plan yapılmalı, hangi gün hangi işlerin yapılacağı belirlenmelidir. Aksi bir durumda tadilat süresini uzatan, boşa geçen günler olabilir. Tabi bunu yaparken mantık çerçevesinde bir organizasyon ile ard arda işin ehli insanlar çalıştırılmalıdır.

Eğer dış cephede değişiklikler olacaksa ilgili bir belediyenin imar müdürlüğünden izin verilen ölçüler, şekiller alınmalıdır. Bu tadilat sırasında ve sonra birçok işe yarayacaktır. Şöyle ki; yapılan bir güneşliğe yukarıda oturan kendini kaybetmiş, ne dediğini kendi bile bilmeyen apartman sakini hukuk dersi vermeye çalışır, belediyenin zabıtası gibi yok bu uzunmuş, yok burası olmamış şeklinde ahkam kesebilir. Ona verilecek ve anında susturacak en güzel cevap “biz ilgili yerlere sorduk, izin veriyorlar” babında olacaktır. Tabi sonrasında edilen şikayetler de yapılan işlem uygunsa pek bir yere varmıyor.

Tadilat yapılan işyerinin önü bir branda ile kapatılmalı bence. O kadar işin gücün arasında bir de meraklı gözler belirebiliyor inşaatın içinde. Hadi amcalar neyse de teyzelere durumu izah etmek vakitten israfla eş anlamlıdır.

Ustalara fırsat vermeyip başında durarak istenilen yer keyfimize göre yaptırılmalı. Yoksa kendi bildiğini okuyan usta abi hiltisini vurup deliyor, onun üstünü kapatan alçıcı kafasındaki eğimi duvara da veriyor 🙂 Usta demişken; işleri hızlandırma babında ustalara muhalefet olunmalı hatta tartışılmalıdır. Bunun meyvesini bir saatte yapılacak işi 20 dk’da alarak toplayabilirsiniz.

Bence inşaatın tam ortasında olmak iyidir. Hatta bazen sahaya inip oynamak yani işlere bizzat yardım etmek çok orjinal bir fikirdir. Zira eliniz kaynak tutmuş, fayans döşemiş, kablo bağlantısı yapmış, harç hazırlamış ve birçok işi öğrenip evde sonraki zamanlarda olabilecek ufak tamiratlarda uygulama adına yatırım yapmış olursunuz 🙂

Tadilat insana insan olduğunu öğretir, uykunun aslında internetten daha önemli olduğunu gösterir. Günün nasıl geçtiği anlaşılmaz, yorulduğunuz oturuncaya kadar fark edilmez.

Son olarak gelip de size hukuk dersi veren, apartman sakinlerini koruyan kanunlardan bahsederse kafa yormayın. Hukukumuz, yasalarımız, kurallarımız apartman sakinlerini koruduğu kadar iş yerlerini de koruyor 🙂