Dün Ramazan ayı ile ilgili bazı şeylere değinmiştim. Akşam ilk teravih namazımızda dün “Küçük veletcanların “kıkır kıkır” güldüğü ve selam verildikten sonra bir amcanın onları tokatladığı veya azarladığı, genelde ön saflarda yer alıp yemekte tıka basa yiyen yaşlı amcaların sesli ve pis kokulu gaz kaçırma olaylarını devamlı yaptığı, ayrıca sarımsak kokusunun da kaçınılmaz olduğu, müezzinin kendinden geçip fazla bağırarak amfiyi bozuduğu, imamın da genelde 20. rekattan sonra namazı karıştırıp yeniden başladığına tanık olduğumuz” şeklinde ifade ettiğim teravih namazı modelinde sadece imamın rekatları karıştırması ve müezzinin amfiyi bozması eksikti. Diğer özelliklerle ilk etabı başarı ile tamamladık 😀

Yemek yemeyi çok sevdiğim halde kahvaltı ile de aram bir o kadar soğuktur, sanırım bunu birçoğunuz bilmiyorsunuz. Pazar günleri dışında kahvaltı yapmak benim için bir işkence haline gelirken annemi de sinir küpü yapan bir eylemdir. Ramazan aylarında ise bu durumu sahur vaktinde yaşıyoruz. Yataktan kalkar kalkmaz birşeyler yemek bana çok ters geliyor. Hatta söylemesi pek çok ayıp bu gece sadece bir dilim kek ve bir koca bardak çayı mideme indirdiğimi söyleyebilirim. Evet, sadece bunlardan ibaret sahurda bünyeme dahil ettiğim şeyler.

Sahurda az yediğim için de hali ile çok çabuk acıkıyorum 😀 iftar’a dünyanın vakti olsa da geri sayıma başladım ben 😀 iftarda yemeyi arzuladığım şeyleri hayal ediyorum, kafamda canlandırıp açlığımı bir nebze olsun bastırabiliyorum. Arzuladığım şeylerden bir kısmı; tarhana çorbası, patates ve biber kızartması (üstü yoğurtlu olaraktan) veya balık, yeşilinden güzel bir salata, tulumba şeklinde yer alıyor zihnimde. Böyle bir yemeğin ardından çay veta sıcak çukulata kaçınılmazdır tabi ki. Ben arzulamasına arzuluyorum da evimizin daim aşçısı Fatmazade Sultani neler yapacak bilemeyiz 🙂

Ramazan ayının özelliklerinden birisi de ağız kokularının kaçınılmaz oluşudur. Özellikle iftar vakiten doğru bir kişinin ağız kokusu diğer kişiye yakşalık 5 metre uzaklıktan algılanabilir hale gelebilmekte. Hele bir de toplu taşıma araçlarındaysanız parfüm kokuları ile karışıp daha bir karmaşık hale gelen bu kokular mideyi sarsacak cinstendir. Kokulara değinmişken bir de mis kokulara değinelim.  Camide yaşlı Hacı amcalar, dedeler bulunur her daim. Bu amcalar yanındaki gençlerden birisini; cebinden çıkarttığı kokuyu cemaate sürmekle görevlendirilir. Kokunun sürüldüğü her kişi amca için bir neşe kaynağıdır, kendisini çok mutlu hisseder.

Bir de iftar vaktine yaklaşıldığında apartmanın içini çok güzel kokular kaplamaktadır. Özellikle pilav kokusuna hayran olduğum için komşular eğer bu tarz birşey yapıyorlarsa eriyorum, bitiyorum. Yani neredeyse kapıyı çalıp “nerde pilav” diyecek potansiyeli görüyorum kendimde. Eğer kendi evimizdeyse zaten ocağın başına geçip defalarca kokluyorum ve kendimden geçiyorum 😀

iftara sadece bir saat kala yollar da bir acaip oluyor. Sinirli dişicanlar veya kişicanlar gerilirken bir taraftan da enteresan kazalara tanık olabiliyoruz. Genelde araba kullanmayı yeni öğrenen dişicanlardan birisi ışıkta en önde beklemektedir. Işık yandığında ise arkadan gelen korna seslerinin gücü adına heyecan ile ablamız arabayı stop ettirme başarısına ulaşır ve trafik içinden çıkılmaz bir hal alır. Oruçlu iken küfür edilir mi sorusuna da bu esnada cevap bulabilirsiniz. Tabi ki edilir, hem de “ana avrat” seviyesinde. Ben değil babacanlar ediyorlar valla 😀

Son olarak bizim evin yanında bulunan fırında her Ramazan ayında olduğu gibi bu sene de pide kavgaları kaçınılmaz olacaktır. Bazen şahit olduğumuz yumruklar bile konuşuyor bu kavgada. itilip kakılmak ise olaya aksiyon katan bir başka mevzu. Birden fazla pide aldıysanız o kalabalığın içinden çıkıp kasaya varıncaya kadar elinizin yanmaması da kaçınılmaz olaylardandır. Onun için ben artık en az bir saat öncesinden pideyi alıp kendimi tehlikeden kurtarıyorum. O kadar azgın amcalar var ki ezebilirler mazallah 😀

iftarda yeyip yeyip şişmeniz dileklerimle anacım, pai.

Author: Hamdi Yaman

1987 yılında gözlerimi açtığım şu küçük dünyada 2006 yılından bu yana blog yazıyorum. İnternet dünyasının bugünü ve yarını hakkında her zaman ilgili olmuşumdur.

7 comments

Senin istediğin yemekleri okurken öyle bi yutkundum ki sorma.Akşamı iple çekiyorum vallahi 😀

hamdi teravih namazı ile ilgili tespitlerin beni yardı (: Yemek konusunda bende Valide Sultana güveniyorum (: Bakalım görücez.. Kahvalt konusunda ise yazık diyorum sana sadece.. Sahur’da o kadarcık şey yenir mi evladım? Açlıktan ölücen gidicen 🙂

Ben sahurda stoğumu iyi yaptım ama yine de acıkıyor insan. 🙂 iftarı bekliyoruz…

Öncelikle Allah kabul etsin. Bu yemekleri yapmak güzel de evde iki kişi olunca insan kalabalık ramazan sofralarını özlüyor içim burkuldu ya 🙁

iyiydi hoştu ama dün akşam yemeği çok kaçırınca 3 tane maden suyu bile vız geldi 🙂

Bende açım, ama sigara daha önemli 🙂 Aboo az önce soğuk bi su gördün yanlışlıkla, canım nasıl çekti 🙁

Güzel bir yazı olmuş ama bir uyarı yapmadan geçmeyeyim dedim.

isteyerek yemek kokusunu derin derin içine çekmek orucu bozar !

Allah şimdiden kabul ve daim etsin.

Bir cevap yazın

*