Mim-Kadın Olmamak için Nedenlerim

Artık mimler için de bir kategori açsak olacak yani. Her hafta hatta haftada birkaç defa mimleniyoruz kardeşim. Daha birinin cevabını yazmadan öteki mim kapıya gelip tak tak vuruyor. Hani güzel olmuyor da değil. Kimin ne kirli çamaşırı varsa hepsi bir bir ortaya çıkıyor. Bu seferki mim “kadın olmamak için nedelerim” şekline düşünülmüş. Mimi Fikirbozan göndermiş. Hayatımda bir defa bile kadın olsam diye düşünmemişimdir. Nedeni ise çok ama öyle hört deyince pırt diye çıkıvermiyor, aklıma gelenleri paylaşayım o zaman.

• Sabahları makyaj, işyerindekilere güzel görünmek için bakım yapmak zorunda kalmıyor, kuaföre tonlarca para dökmğyor, tırnaklarımı boyayacağım diye vakit kaybetmiyor, dışarıya çıkarken kıyafetime göre çanta rengimi değiştirmek zorunda kalmıyorum. Dişicanlarda mesela beyaz pantolon varken siyah çanta ile dışarı çıkılmaz, çıktığın anda karizma yerle bir olur 🙂
• Trafikte panik olur dişicanlar genelde. Arkadan sıkıştırırsın bu sefer gidip heyecanla kaldırıma çıkar. Bir de trafikte sıkıştırırlarsa dişicanların pis sözleri ağzına almaması gerekir, halbuki bizim gibi bir erkek olsa anadan girip teyze kızından çıkar 🙂 Ayrıca motorsiklete binerken kask takmak zorunda kalırdık.
• Evlenince kariyer şöyle bir kenara itilir çoluk, çocuk, koca derdi ile uğraşırdık eğer dişican olsaydık. Hele yemek mevzusu insanı kahreden olaylardan birisidir. Ya çocukların düzeltilmeyi bekleyen yatakları, yıkanmayı bekleyen çamaşırlar, bulaşıklar… Gerçi şimdiki dişicanlar şanslı dolduruyorlar makinaya hepsini makina hallediyor.
• Etek gibi bir rezalet ile yüz yüze gelmiyoruz mesela şu an. Minicik eteği giyen dişicanlar yok popom görünmesin, ay şuram mı göründü diye çıta yutmuş gibi otururlar. Ne güzel giyeriz pantolonumuzu gerile gerile, kasıla kasıla otururuz. Bir de rüzgarlı havalar vardır ki akıllara zarar, hükümetin bu konu ile ilgili mutlaka çalışmalar yapması lazım. Hmm bir de okul zamanında merdivenlerden yukarı bakan ahlaksız kişicanlar da mevcuttur.
• Denize gittiğimizde erkeklerin tacizine uğrama gibi bir lükse sahip değiliz biz erkekler. Ama dişicanlar sürekli bu konuda tehdit altındadır. Hatta çok afedersiniz abaza diye işaret edilen öküzler vardır ki hayatında hiç bikinili kadın görmemişcesine bakar, uzun süre belli bir noktaya odaklanıp takılı kalır. Tabi hali ile dişicanlar bu durumdan bir hayli rahatsız olmaktadır tabir-i caiz ise ayakta göz ile taciz edilmektedirler.
• Ped reklamlarında anlatılan ya da anlatılmaya çalışılan hiçbir durumla biz erkekler karşılaşmayız, ama ya dişicanlar… 😀 Ayrıca biz doğum sancısı da çekmeyiz.
• Durup dururken ağlamak, duygusal olmak gibi bir eylemle karşılaşmayız.
• Saygınlığımızı arttırmak için illaki bir popçuya aşık olmayız, olanları da sevmeyiz. Ama dişican olunca durum çok değişir. Mutlaka Tarkan’a ya da bir benzerine aşık olmak vaciptir.
• istediğimiz kadar yer hiç kilo almayız. Ama dişican olunca “ayy ayşe acaba popom çok mu büyüdü bu aralar, bak geçenki yediğim döner içime oturdu hep ondan oldu” gibi ilginç diyaloglara girmek zorunda kalırsınız.
• işin en can alıcı noktası ise biz kişicanların anlatacak askerlik anıları mutlaka vardır. Ancak dişicanların böyle bir kabiliyeti yoktur, doğuştan bu haktan mahrum kalırlar.

Benim aklıma şimdilik gelenler bunlar. Asla olmak istemem, erkekliğimden 7 yıldızlı otel derecesinde memnunum. Evet şimdi sıra geldi birkaç kişicanı ve bir tane de dişicanı mimlemeye. Kişicanlar Yakuter, Ayyas, Gürkan ve gKaans olsun. “Erkek olmamak için nedenlerim” başlığı için de mimi blogunu yakın tarihte bizimle tanıştıran Burcu Doğan‘a gitsin.