Gmail Kullanmak için Birkaç Basit Sebep

Kimisine göre cimeil, kimisine göre cimeyıl, kimisine göre gemail ve kimisine göre Google Mail… Sonuç olarak hepsi tek bir adrese çıkıyor; Gmail. Gmail; Google’ın internet kullanıcılarının altına verdiği son model bir e-posta servisidir bunu çoğumuz biliyoruz bilmiyorsak da öğrenmiş olduk :D. Gmail, e-posta dünyasına; gerek programlama mimarisi dolayısıyla kullanış olarak gerekse alan büyüklüğü bakımından yeni bir soluk getirdi. Şimdi Gmail’i kullanmamızı önemli kılan birkaç neden sayacağım.

ilk olarak devasa boyutlardaki e-postalarımızı saklayabileceğimiz her saniye bir bayt artan e-posta kapasitesinden bahsedelim. Bu özelliği ile şu an yaklaşık 2830 MB’lık posta saklama olanağı sağlıyor. Yani bunu çevirecek olursak yaklaşık 3GB. Çoğu kişinin Mp3 arşivi bile bu kadar yoktur :D. Tabi Gmail’in bu özelliğini kullanarak orayı bir dosya saklama merkezi haline getiren ben ve benim gibiler keşke saniye de daha fazla artsa diyordur içinden :D. Ama merak etmeyin anacım Google’ı alır almaz yapıcam o işi :D.

Diğer güzel özelliklerinden birisi ise gelen e-posta olduğu zaman sayfayı “yenile” yapmadan geldiğinden haberdar olabilmeniz. Postalarınıza yıldız koyabilmeniz de çok önemli. Mesela çok önemli postaları ya da kendiniz için başka bir amaçla kullandığınız yıldızlı postaları “yıldızlılar” diye ayrı bir bölüm içine atıyor ki bu çok pratiklik sağlıyor. Bunlar yetmez gibi yanında etiket sistemi de mevcut :D. Etiket nedir yazmayacağım çok merak ederseniz az yukarıdaki arama motoruma “etiket nedir” yazıp detaylı bilgiye sahip olabilirsiniz. Gönderilmiş postalar da kayda giriyor, gönderilecekler de… Alan sıkıntısı olmayınca çok hoş olabiliyor.

Benim en sevdiğim özelliklerden birisi de e-postalar arasında arama yapmanıza imkan veren arama motoru. Bazen öyle oluyor ki çok önceden aldığım veya gönderdiğim bir postaya ihtiyaç duyuyorum. Hele ki bir kaç kelimesini hatırlayabilirsem arama motoru sayesinde kasılmadan, gerilmeden postayı bulabiliyorum.

En kullanışlı özelliklerinden biri daha var ki en büyük yardımcınız olabiliyor. Tabi ki adres defterinden bahsediyorum fakat bildiklerinize benzemiyor. Mesela bir posta göndereceksiniz; eğer siz o e-posta adresine daha önce mesaj attıysanız ya da aldıysanız otomatik olarak harfi, kelimeyi girdiğiniz anda alakalı adresleri hemen oracıkta belirtiveriyor. Örneğin “ali” isminde bir kişiye gönderecekseniz bütün aliler çıkıveriyor karşınıza. Size sadece oradaki mail adresini seçip “enter” tuşuna basmak kalıyor.

Veee geldik finale. Final bölümünde diğer e-posta sağlayıcalarında olmayan bir özellik, anlık mesajlaşma yazılımı yer alıyor. Gtalk; Google’ın MSN Messenger gibi anlık yazışma programıdır. Bilgisayarınıza kurup çalıştırıyor sonra da konuşabiliyorsunuz fakat Gmail arayüzünde sol tarafta hiçbir ek yazılım kurmadan sade bir şekilde Gtalk kullanımınıza izin veriliyor. Listenizdeki kişiler ile web tarayıcınız üzerinden derin sohbetlere dalabiliyorsunuz. Bu uygulama özellikle işyerinde sohbet edenler için ideal bir özellik. MSN Messenger’da konuşurken patronunuz tepenize gelir bakınıp durur. Fakat Gmail’in bu özelliği sayesinde patronunuz bile anlayamaz maalesef :D. Hmm unutmadan yazılanlar MSN’deki gibi bilgisayara kaydedilmiyor direkt e-postalarınızda “görüşmelerim” diye kaydediliyor ki daha sonra okuyabilmeniz için, geriye dönüş yapabilmeniz için.

Son olarak Google App’den kendi alan adınızın uzantısında e-posta adresleri dağıtabiliyorsunuz. Üstelik kendi logonuzu Gmail logosu ile değiştirebiliyorsunuz. Bu konuyu ilerleyen günlerde ele alacağım. Artık Gmail kullanmak için eskisi gibi davetiyeye de gerek kalmadı. Direkt sayfadan üye olunabiliyor.

Evet anacım ben yine bu kadar. ilerleyen günlerde Gmail konulu başka bir yazıda buluşmak ümidiyle. Pai(ayrılık şeysi)…