Gillete geçtiğimiz günlerde Fenomen Blogger isimli bir kampanya hazırlamıştı. Kampanya blog sahiplerine gönderilecek bir tıraş setinin sonuçlarını bloglarında yayınlama mantığı ile işleyecekti. Birçok blog sahibi bu kampanyaya inanmadılar. Ben de bunların başında olduğum için e-posta gönderdim ve olayın ciddiyetini anlayıp Gillete Fusion Power tıraş setimi bekledim. Nihayetinde bu hafta geldi. Ancak ben sakallarımı bir hafta kesmeyip gönderilen setin ne kadar etkili olduğunu ölçmek istedim 😀

Önceden diğer bir P&G markası olan Braun’un Contur Pro 590 tıraş makinesi ile parlatıyordum yüzümü. Açıkcası önce tırstım biraz. Çünkü cilt ıslak tıraştan makineye makineden de ıslak tıraşa geçerken bir uyumsuzluk gösteriyor ve uzmanlar birkaç tıraşa kadar ciltte hasar olabileceğini söylüyorlardı. Çözüm olarak babam olaya el koyup “kutusu pek de hoşmuş” dese de bu sabah yapılan bir operasyon sonucu tıraşımı oldum.

Setin içinde bir adet Fusion Power tıraş makinesi daha doğrusu tıraş bıçağının pille çalışıp titreşim verip insanı huylandıranı, bir adet Hydra Gel tıraş jeli, bir adet de tıraş sonrası balsamı yer alıyordu. Önce makası aldım elime makinenin paketini sökmek için orasını burasını kestim. Sonra gördüm ki vatandaş zaten açacak yerini koymuş ama ben görmemişim 🙂 Neyse jel ile yüzümü bembeyaz hale getirdim ve cildi rahatlattım. Sonrası ise titreşimsel bir mevzu olarak cereyan etti.

Dedim ya jilet pilli birşey diye. İşte bundan dolayı cilde hiç baskı uygulamadan yavaş yavaş kesmeye başladım. Birincisi korktuğum kadar bir durumla karşılaşmadım makineden jilete geçtiğim için. Hatta özlemişim de ıslak tıraşı. Titreşim ise süperdi. Ufacık Duracell pilden o titreşim nasıl çıktı anlayamadım. Bu arada Duracell de P&G’ye ait olduğu için pili bedaya getirmişler, ticari zekalarına hayran kaldım 🙂 Daha önce bu Fusion’un favori kısmını düzeltmek için arkasında da bıçak olduğunu “abi yukarıya doğru ne varsa aldı götürdü” uyarılarını göz önünde tuttum. Hani bir kaza sonucu favorileri kaybetmeyelim babında. İtina ile yaptığım için favorilerimde eksilme söz konusu değil 🙂 Cayır cayır sakalları kestikten sonra gördüm ki sivilcelerde hasar oluşmamış 😀 Bu da herhalde fazla bastırmadan cildi tahriş etmeden tıraş olunduğuna işarettir.

Tıraş sonrasında ise üzerimde yeni açılan bir yol, kesim yapılan bir orman, pasparlak olmuş bir vatandaş, filinta gibi bir genç hissettim kendimi. Yüzümü bir güzel yıkayıp balsamı da sürdüm yüzüme. Mis gibi koktum, acı yanma vs. olmadı.

Aslında tıraş olurken birkaç da fotoğraf çekmiştim ama sanırım firma bu fotoğrafları görünce bu ürünü piyasadan toplatır, tıraş olanlar da bir daha tıraş olmaz diye eklemedim 🙂 Ayrıca paketin içindeki hiçbir ürünün kullanma talimatını da okumadım (:

Sonuç olarak eğer tıraş makinesi kullanıyorsanız tıraş makinesi ile devam edin. Çünkü o daha başka bir hava katıyor olaya. Ama babam gibi korkuyor “bu benim cildimi tahriş eder, ben tıraş bıçağı ile olurum” derseniz mutlaka deneyin. Hem cilt sağlığınız için hem de suratınızda kesik birşey görmemek için 😀 Hani jel ile tıraş sonrası balsamı o kadar değil de makine müthiş. Rengi de güzel zaten, mutlaka deneyin.

Author: Hamdi Yaman

1987 yılında gözlerimi açtığım şu küçük dünyada 2006 yılından bu yana blog yazıyorum. İnternet dünyasının bugünü ve yarını hakkında her zaman ilgili olmuşumdur.

7 comments

güzel yazı tebrik ederim seni sayın herşeyi bilen döktürmüşsün her zamanki gibi…

Bir tanede bana yollasalardı kötümü olurdu . O kadar blogumuz var 😀
Hayırlı olsun iyi traşlar.

eksik bişi var bu yazıda :)) traştan önce ve sonraki fotolar konmalıydı bence ki o zaman maceran tam jilet kaydı olurdu :))
bu arada diğer firmalarda biz blogculara hediyeler yollasaaaa biz de yazsaaakkk onlar memnun biz memnun :))
güzel bi reklam tekniği :))

Bütün fena-men bloggerlarımız memnun maşallah. (:
Birkaç gündür herkes videosunu resimlerini paylaşıyor bizlerle.

Hemcinslerim için üretilen ürünlerde bir başka performansta görüşmek üzere. (:

Bir cevap yazın

*