Birkaç gündür kendimle ilgili birşey yazamıyorum yoğunluktan. Gerçi hayatımda öyle aman aman birşeyler yok her zamanki gibi. Son günlerde bilgisayar ile bütünleştim zaten. Neredeyse 24 saatin 18’i onun başında geçiyor. Cumartesi gece Ayyas ile başlayan etiketlenme macerası benim için hala devam etmekte. Yazı sayısı 600 küsur olunca böyle oluyor işte, kısım kısım yapıştırmak zorunda kalıyorum etiketleri. Neyse birgün gelecek bütün yazılarım etiketlenmiş olacak ki bu zaman çok uzak değil (umarım). Onun dışında gece müthiş bir karın ağrısı çektim ki ölüyorum sandım ilk başta. Bayağı bir kıvrandıktan sonra o da geçti gitti. Şimdi dönelim renkli dünyamıza. Kızlar acaba kaldırımda arkalarından yürüyen erkekleri hep kendilerini takip ettiklerini mi sanıyorlar? Dün bu sorunun cevabını aradım kendi kendime. Çünkü akşam kursa gitmek için hazırlandım ve yola koyuldum. Kaldırımda yürürken önümde iki tane dişican vardı. Önce beni fark etmediler. Sonra birisi fark etti ve herşey bu anda başladı :). Dişicanlar kendilerine bir çeki düzen verdiler, az hızlandılar… Yani sizin anlayacağınız felaket gaza geldiler, havalara girdiler. Ancak kaçırdıkları bir nokta vardı ki arkalarından yürüyen şahıs kursuna yetişmek amacıyla hızlı hızlı yürüyor ve maalesef kendileri ile ilgilenmiyordu. Yürüyüş kursun olduğu caddeye kadar devam etti ve sonrasında dişicanlar ne yaptı bilmiyorum. Tahminime göre dişicanlar o gazla, tüm Alanya’yı dolaşırlar :D.

Bir de dün internette gezinirken yeni bir çarpma işlemi metodu ile karşılaştım. Biz daha normal çarpma işlemini yapmayı beceremezken elin adamı kalkmış yöntem buluyor :D. Video arada kaynamasın şurdan izleyebilirsiniz. Her ne kadar Pelin Hocam (kendisi matematikçidir) saçma olduğunu iddia etse de bence değil. Adamlar ne güzel iki dakikada yapıveriyorlar kocaman kocaman çarpma işlemlerini :D. Dün çok ciddi bir şekilde ben de ders çalışmaya başladım. Sınavlar yaklaşıyor, hazırlıklı olmak lazım. Erhan da sitesinde bir yazı yazmış blogcular olarak bir buluşma günü düzenleyelim diye. Eğer çoğunluk sağlanırsa bu buluşma yapılacak. Ve evet yılın sürprizini açıklayayım; zamanı uygun olursa Alanya’dan ben ve Yiğit de gideceğiz. Bir de Akşam bizim Yiğit’i de etiketletledik ve arşivledik.

Dediğim gibi ders çalışmaya başladım bu yüzden okul ile ilgili siteleri öğrenmeye başladım. E-öğrenme portalı varmış okulun. Portalda e-kitap (ders kitaplarının tamamı), videolar, testler, alıştırmalar mevcut. Benim çok hoşuma gitti ve sizlere de öneriyorum. Şuradan ona da ulaşabilirsiniz.

Benim bugünlük söyleyeceklerim bu kadar. Güneş yavaş yavaş doğmakta ve ben de kahvaltıya doğru ilerlemekteyim. Önümüzdeki günlerde tahmin ettiğim kadarıyla etiketleme işlemi devam edecek. Gerçi ablamı bu konuda kendime yardım olarak atadım ancak kendisi bilgisayarı ile yaşadığı problemler nedeni ile henüz etiketleri yapıştırmaya başlayamadı. Umarım kısa sürede bu problemleri aşarak yapıştırır etiketleri :D. Hepinize mutlu, güzel, yaşam dolu ve bir o kadar etiketli bir gün dilerim.

Author: Hamdi Yaman

1987 yılında gözlerimi açtığım şu küçük dünyada 2006 yılından bu yana blog yazıyorum. İnternet dünyasının bugünü ve yarını hakkında her zaman ilgili olmuşumdur.

8 comments

Bir Etiket Çılgınlığıdır Aldı Başını Gidiyor Bende Etiketleneyim Bari 🙂

Ben sana dün gece demedim mi… yere yakın olandan korkacaksın, bu yüzden kendinden korkmaya başla diye 🙂 Hem dişicanlar havaya girmemişlerdir bence, sadee biraz ürkmüşlerdir 😀

Buluşmaya herkesi bekleriz tabiki 😉

etiket manyağı seni ben şanslıyım 100 civarında yazım var 😀
neyse şu ankara işi olursa bi kısa tatil yapmış oluruz 🙂

@Sırrı, etiketlen abi etiketlen.

@Yakuter, yok abi ne ürkmesi. Böyle şirin bi kişicandan hangi kız ürkebilir ki 😀

@Yiğit, merak etme yazıların bir kısmını üzerine hibe edip etiketletcem sana 🙂

@Ribtsod, cevabını bilmemekteyim 😀

bende etiketlenmiştim ama hepsini etiketlicem diye kasmamıştım 😀 kategorileri etikete çevirmiştim 😀 bu arada buluşma olayı inşallah olur ve geleneksel hale gelir 😀 ben de 18’i aşınca gelirim 😀

Etiket Zorunluluğu Olmayan Mallar

Madde 6 — Üzerinde veya ambalajında, etikette aranılan hususlar basılı olarak açıkça yazılı bulunan mallarla, kitap, dergi ve gazete gibi üzerinde fiyatı belirtilmiş olan mallarda ve arttırma suretiyle veya özel kanunlarına göre satışı yapılan mallarda etiket ve liste koyma zorunluluğu yoktur.

Satış fiyatı, ulusal veya uluslararası borsa veya benzeri kurum ya da kuruluşlarca ya da ticari örf ve adetlere göre belirlenen ve uygulanan kıymetli taş veya madenlerden yapılmış mallarda da etiket ve liste koyma zorunluluğu bulunmamakla birlikte bu malların cinslerine göre birim satış fiyatları; bu Yönetmeliğin 9 uncu maddesindeki esaslara aykırı olmamak üzere, satışa arz edildikleri işyerinin uygun bir yerinde görülebilir ve okunabilir bir şekilde gösterilir. Bu satış fiyatlarına işçilik bedelinin dahil olup olmadığı ayrıca ve açıkça belirtilir.

Üretici, toptancı, ithalatçı satıcılar tarafından ambalajlanarak satışa sunulan mallarda, Bakanlıkça mecburi uygulamaya konulan TS 4331 nolu ‘Ambalajların işaretlenmesi ve Etiketlenmesi’ ile ilgili standart hükümleri ayrıca uygulanır.

amann amann hemen de kendinee payy çıkarmışsınn bakıyorumdaa….belkii seninn düşündüğününn tam tersiiydii o dişiclanarr içinn durumm nerdenn bilicezz 😀 😀 😀

nedirr buu etikett çılgınlığıı yaaa…heryerr ve herkess etiketleniyorrrr….tühh yaa etiketlenecekk bii bloğumm bilee yokkk 🙁 🙁 🙁 nolcekk yaaa 🙁 🙁

blogg kardeşliiğii demekk..benimm bi bloğumm olmadığıı içinn aranızaa katılamıycamm desenizee 🙁 🙁

sevgiylee kalınn…

Bir cevap yazın

*