Soğuk Etkiler Cümlemizi

Güneşli olmasına rağmen dondurucu mertebede olan soğuklarla devam eden günlerimiz ile kış mevsimini oldukça etkili bir biçimde yaşıyoruz cümleten. Özellikle akşam ve sabah saatlerinde kendisini hissettiren bu soğuk, dişican ve kişicanların dışarıda yürürken çok fena frikikler vermesine de sebebiyet veriyor. Bunun yanında “sakalımız yok ki sözümüz tutulsun” şeklinde dişicanlar vardır. Bunlar ince giyinenlere (aslında ince giyinmemişlerdir) hasta olduktan sonra fırça çekmektedir.

Continue reading

Nerde Kalmıştık?

Efem, son günlerde gerek iş yoğunluğundan, gerek suların kesik olması, internetin gidip gelmesi ve gerekse havaların yağışlı olmasından dolayı bloguma pek bakamadım 🙂 Şimdi diyeceksiniz işi gücü anladık da suların kesik olması ve diğerleri neden engel diye? Havalar yağışlı olunca bizim buradaki hatlar diken üstünde durduğu için internet anında gidiyor. Işık hızı ile yarışacak yakında kerata. Yağmur mu yağıyor, internetimiz de bizimle kafa bulurcasına “du bi işim çıktı hava bozuk ben de bozuğum” diyerek çekip gidiyor. Bu durum akşamları meydana geliyor ve bu da yazı psikolojimi bozuyor. Tam yazı yazmak için oturuyorum, yazıyorum bitiriyorum yayınla diyorum. O ne? “Sahip sayfayı bulamıyoz, dalga geçme bizimle önce internetini kontrol et” tarzı bir uyarı çıkıveriyor 😀 Ehh bilgisayara saygısızlık olmaz bizim alemde. Mecburen başka baharlara diye erteliyorum yazılarımı. Bu yazımda hayatımdaki gelişmelere dikkat çekmek istiyorum müsadenizle.

Continue reading

internet Kültürümüz

Ülkemizde internet kullanıcılarının sayısı gün geçtikçe artıyor. Dışarıdan bakılınca aslında bu durum iyi gibi görünüyor. Fakat internetin, daha doğrusu web sitelerinin amaçları dışında kullanılması ile bu durumun pek iyiye gitmediğini üzülerek söyleyebiliriz. Ya da başka bir deyişle internet kültürümüz çok zayıf olduğunu ve bilinçli kullanıcıların sayısının bir hayli az olduğunu söyleyebiliriz. Sadece web siteleri değil tabi ki bunların yanında anlık iletişim programları ve buna benzer platformlar da amaçlarının dışında kullanıyor birçok kişi tarafından ülkemizde. Bu yazıda amacının dışında kullanılan ve dikkatimi çeken bazı internet nimetlerine gözatacağız. Bunlar tamamen kişisel düşüncelerim olup hiçbir baskıya maruz kalmadan da yazdığımı belirtmek isterim.

Continue reading

Hayatın Akışı

Bu aralar host sponsorum ile aramızdan su sızmıyor desem yeridir. Kendisi ile yemediğimiz halt kalmazken, gecenin bir vakti nargile mekanından çıkıp azıcık da sapıtaraktan çorbacıya doğru ilerlemek pek hoş oluyor. Bu gruba kokoreç anılarımın en güçlü kahramanı Yiğit de eklenince evlere şenlik manzaralar ortaya çıkabiliyor. iskele yolundaki barlar neden köpek beslemektedirler sorusuna cevap ararken o köpeklerden birisi her an üzerine atlamak için fırsat kollamaktadırlar. Korkudan gazı kökleyip virajı ufacık motosikletle tır gibi almak da bu durumun vazgeçilmezidir. MOBESE denilen kameralara el sallamak da başka bir keyif veriyor insana 🙂 Çorbacıda ise paça ve dil çorbası içilmezse çok büyük bir terbiyesizlik olur.

Continue reading

Bayram Mübarekleme Şeysi

Acısıyla, tatlısıyla bir Ramazan ayını daha geride bırakmış bulunuyoruz. Dişicanların çıldırık vaziyetlerinden, amcaların bunamış hallerinden ve ağzı kokan kişicanları bir kenara bırakıp sabah bayram telaşı içinde olacağız. Bu sene yine bayram tatilimi Paris’de yapamıyor olsam da büyüklerimin yanında geçirmekten de büyük zevk alacağım. Malum bayramlar bir anlamda finansal yolların açıldığı, piyasanın hareketlendiği günlere dönüşüveriyoruz. Bayram arkası yiyeceğimiz kokoreçlerin karşılıklarını böyle bayramlarda topluyoruz 🙂

Continue reading

Ramazan 2007 Serisi-1

Dün Ramazan ayı ile ilgili bazı şeylere değinmiştim. Akşam ilk teravih namazımızda dün “Küçük veletcanların “kıkır kıkır” güldüğü ve selam verildikten sonra bir amcanın onları tokatladığı veya azarladığı, genelde ön saflarda yer alıp yemekte tıka basa yiyen yaşlı amcaların sesli ve pis kokulu gaz kaçırma olaylarını devamlı yaptığı, ayrıca sarımsak kokusunun da kaçınılmaz olduğu, müezzinin kendinden geçip fazla bağırarak amfiyi bozuduğu, imamın da genelde 20. rekattan sonra namazı karıştırıp yeniden başladığına tanık olduğumuz” şeklinde ifade ettiğim teravih namazı modelinde sadece imamın rekatları karıştırması ve müezzinin amfiyi bozması eksikti. Diğer özelliklerle ilk etabı başarı ile tamamladık 😀

Continue reading

Mim-Kadın Olmamak için Nedenlerim

Artık mimler için de bir kategori açsak olacak yani. Her hafta hatta haftada birkaç defa mimleniyoruz kardeşim. Daha birinin cevabını yazmadan öteki mim kapıya gelip tak tak vuruyor. Hani güzel olmuyor da değil. Kimin ne kirli çamaşırı varsa hepsi bir bir ortaya çıkıyor. Bu seferki mim “kadın olmamak için nedelerim” şekline düşünülmüş. Mimi Fikirbozan göndermiş. Hayatımda bir defa bile kadın olsam diye düşünmemişimdir. Nedeni ise çok ama öyle hört deyince pırt diye çıkıvermiyor, aklıma gelenleri paylaşayım o zaman.

Continue reading

Yorumsuz

Dün araba ile eve doğru gitmekteyken, Türk insanının azmini, ilginçliğini, cesurluğunu ve sınır tanımazlığını gösteren bir kare yakalandı cep telefonumun objektifine. Cep telefonunda kamera olmasının faidesini ilk kez bu kadar iyi anladım. Anında çıkartıp cırt diye çekiveriyorsunuz. Yazının devamındaki fotoğraf tarafımca çekilmiş olup trafiği aksatacak hiçbir harekette bulunmamıştır. Çünkü bu kare kırmızı ışıkta beklerken çekildi, tamamen trafik kurallarına uygun 🙂 Bir motora 3 kişi nasıl biner? Siz de benim gibi meraktaysanız buyrun efem.

Continue reading

Yeni Üst Resim ve Janjanlı Hayat

Eski, uçuşan kuşlarla dolu, kış modundaki animasyon odaklı üst banner yerini ilk açışta görmüş olmanızı temenni ettiğim yazlık resme bıraktı. Yazlık resimde içimden gelenleri aktarmak istedim aslında çok fazla düşünmedim. Sadece esinlenmek adına birkaç resme gözattım. Neticesinde de üst taraftaki şu resim ortaya çıktı ve hoş da oldu. Yapımında Photoshop (fotoşopar) kullanıldı. Azıcık yaz sıcağı ve sevgi ile harmanlandı 😀 Gelelim janjanı bol hayatımdaki yeniliklere.

Continue reading

Afrika Sıcakları ile Kavruluyoruz-2

Koltuğun popomuza yapıştığı günler serisi devam ediyor tüm hızıyla. Sıcak, bütün gücü ile bizleri yakmakta, oramızın buramızın pişik olmasına sebep olmakta ve bilumum nebatatın, haşeratın ve cümle insanın deliler gibi davranış göstermesine vesile olmaktadır. Kediler olsun, köpekler olsun hiç fark etmez; sıcaklar bastırdığından bu yana kafayı gündüz vakti çekmiş babacanlar gibi dolaşmakta. Hamam böceklerini zaten söylememe gerek yok hepsi bozmuş kafayı. Ya insanlar? Özellikle de dişicanlar (Rus olanları) çıldırmışlar ki sokak ortasında bikini ile dolaşıyorlar. Onlar dolaşırken de biz cümle erkeklerin gözü kayıveriyor hatta bazıları abartıp önündeki otobüsü bile görmüyor, trafik kazası denen faaliyeti gerçekleştiriyorlar.

Continue reading