Sınıfı Geçtim

Eylül ayı başında bütünleme sınavları ile başımın dertte olduğunu birçok yerden duyurmuştum. Lisedeki gibi çalışmayı son anlara kadar bırakma hurum hiç geçmedi. Sınava 15-20 gün kala çalışmaya başlayıp sınavda çok güzel düşük puan alırım. Bütünlemeler zaten benim için varlar. Geçen sene de bütünlemede geçtiğim sınıfı yine bütünlemede geçtim. Sevincim daha önce görülmüş türden değil.

Continue reading

Şu Sıralar

Akşam bilgisayarın başında otururken ani bir fren sesi ve arkasından çarpma sesi geldi. Kendimi hemen balkona attım. Pek severim böyle alengirli işleri. Kavga, kaza, polis amcaların yaptıkları ehliyet ve kask kontrollerini; adrenalin patlaması ile desteklenmiş müthiç bir heyecan içinde izlerim. Balkondan ilk başta seçemedim ne olduğunu fakat sonradan anlaşıldı ki müthiş bir dişican son sürat giderken yaptğı manevranın altında kalmış. O değil, asıl dikkat çeken şey ise etrafta ne kadar kişican, babacan yardımsever varsa oraya koşturup gelmesiydi. Birkaç piyasa arabası yolunu değiştirip yardım için durdular 🙂

Continue reading

Sivrisinek

Vızır vızır dolaşıp da her seferinde gelip kolumun üstüne konuyordu. Her seferinde enfes bir kaşıntı ile irkiliyordum. Kaşıya kaşıya yara yapıyordum kolumu. Ya ağayım? Kıpkırmızı şimdilerde. Kaşırken parçalayasım geliyor oramı buramı. Sonra bir baktım ki bu iş öyle böyle olacak değil. Her tarafım o yaratık tarafından mıncıklanmış. Acil çözüm paketlerinden birini hemen devreye geçirdim.

Continue reading

Alışverişten izlenimler

Ne acayiptir ki ne zaman alışverişe gitsem marketteki hoş kokulu banyo parfümlerini açıp koklama isteği oluşuyor içimde. Hatta açıp kokluyorum da. Koklarken kendimden geçip “ne güzel içilirdi bu şimdi” diyorum kendi içimden. Standın önünden geçenler olmasa belki onu da yaparım. Çünkü ben bunlara çok uzak değilim. Çok çok ufakken, daha cünyırken, kısa pantolon giyerken toz Vim içmiştim. Çocukluğumdan beri severim böyle kokuları. Tinerdir, Bally’dir, çamaşır suyudur, benzindir, mazottur…

Continue reading

Ders ve Hayatın Tadı

Az konuşup çok yediğim şu günlerde havanın istikrarsız seyri de beni çileden çıkartmıyor değil. Bugün yazdan kalma, yarın kışa dönme tarzında sürüp gidiyor. Ben ise kafamı devekuşu gibi gömüp ders çalışmaya çalışıyorum. Evet, çok verimli olmadığı kesin. iktisat’daki Tekel Piyasası’na girdiğim anda aklıma Telekom geliyor, AKP geliyor. Sinirden yapraklara bakış atarak çürütüyorum onları.

Continue reading

Kara Sevda

Baharın geldiği ciddi anlamda fark ediliyor. Güneş daha bir ısıtıcı olurken mükemmel havanın tadını çıkaran bizler sokağa dökülüyoruz. Arabayı bırakıp motora yoğunlaşıyor keyfimize keyif katıyoruz. Keyfimizi tek etkileyen elbette bu değil. Başlıktan da anlaşılacağı üzere dün akşam 137 haftadan sonra liderlik koltuğuna oturan Beşiktaş da keyfimize keyif katıyor.

Continue reading

Mart’a Giriş

Koskoca 29 günü geride bırakıp Mart ayının cazibedar günlerine kavuşmuş oluyoruz. Aslında Mart ayından korkmaya başladım ben. Zira Mart ayında oluyor bütün terslikler hayatımda. Mesela bknz geçen sene kara böcükler mertebesinde kötü olaylar yaşamıştım. Onun için Mart ayında pek çok kez dikkatli olmam gerekmekte. Bir de bütün eş dost bu ayda doğmuş. Ekonomimi çok ciddi açıdan mahvediyor. Annem, kardeşim (ikisi aynı gün), dayım, ablam 🙂 Allah bol kazançlar vere de ekonomik olarak allak bullak olmayalım 😀

Continue reading

Çay Bisküvi Tadında Bloglama

Sıcacık çayı elime alıp yudumlarken aldığım zevki başka neyden alıyorum? Yanındaki bisküviyi çayın içine bandırınca… Çay bisküvi ikilisi benim için bir iskender kadar kıymetliyken çok büyük haz alırım. Kimileri bandırma işlemine karşıdır fakat zevk bu noktadadır. Daha kısa pantolon giyip mahalledeki dişicanlarla evcilik oynadığımız zamanlarda Yonca Evcimik “bandıra bandıra ye beni” demişti. Hangi bisküviyi görsem aklıma bu sözler gelir. Bisküvi adına ben söylerim onu 🙂

Continue reading

Benim için ifadesi Olmayan Gün:14 Şubat

Bugün malum 14 Şubat. Sevgililer günü olduğunu iddia eden söylentiler dolaşıyor etrafda. Bunlara inanmayın, aldanmayın. Külliyen yalandır. Böyle birşey yoktur. Tamamen uydurmasyon birşeydir. Tamamen hayal kurgu ürünüdür. Modaya ayak uyduramayan bir akımdır. Kişiler tamamen hayal ürünüdür. Sizin mantığınız alıyor mu ki sevgilinize sadece bir günü adayasınız? Sevgili denince karıştırılan çaylar durur! 14 Şubat ticari bir faaliyetten öteye gidemez. Bana gelince bugüne yaklaştığım zamanlarda ne bir sevgilim ne de bir kız arkadaşım olur 🙂 Bu davranış tamamen masraftan kaçınma amaçlıdır 😛

Continue reading

Rüyada Blog Görmek

Besmele ve şahadetle karışık bir şekilde uyandım bu sabah. Ne hikmetse rüyamda blogumu gördüm. Benden hesap sorar gibi bir hali vardı. Kaç gündür neden yazı yazmadığımın hesabını soruyordu sanki. Yemin billah ettim bir suçum olmadığına dair. Ama nafile, herşeye rağmen ak sakallı bey amca çıktı geldi yine. Boğazladı beni resmen. Aman Ya Rabbim çıldırıyor muyum yoksa?

Continue reading