Yeni Yıl Analizim

Kederlendim, efkarlandım, kahroldum. Neden? Yılbaşında biletime para çıkmadı. Sadece son rakamına 24 YTL nasıl denk geldiyse geldi. Bilet çeyrek olduğu için onun da 6’sına talim edecektim. Fakat gördüm ki yaktığım benzin bile etmiyor o paraya. Sonrasında günlerce cüzdanımın “zula” adını verdiğim en nadide köşesinde krallar gibi sakladığım bilet 9 parça şeklinde çöpe gitti. Ben şahsen paranın çıkmamasına değil de biletin bana yaptığı yamuğa çok pis sinirlendim. Biletçiye ise en kısa zamanda bir suikast düzenleyebilirim. Karşıma çıkmamasını taa buralardan duyururum.

Continue reading

Yıla Griple Elveda Demek

Pazartesi başlayan ve tüm haftaya yayılarak haftamı alt üst eden grip kendisini son iki gündür boru mertebesinde göstermekte. Boru mertbesi; azıcık öküzümsü bir durumu işaret eder. Şöyle ki; öksürdüğünüz zaman yer gök inler. Konuştuğunuz zaman da karşıdaki vatandaş kaçacak yer arar. Genelde sabahları ses çıkmazken akşama doğru çok baslı az nazlı bir ses yerini alır. Geceleri nefes almakta zorluk çekerken gündüzleri burun tıkanıklığı olmazsa olmazlarındandır. Ayrıca mukus rengi yeşil olarak görülmektedir.

Continue reading

Nerde Kalmıştık?

Efem, son günlerde gerek iş yoğunluğundan, gerek suların kesik olması, internetin gidip gelmesi ve gerekse havaların yağışlı olmasından dolayı bloguma pek bakamadım 🙂 Şimdi diyeceksiniz işi gücü anladık da suların kesik olması ve diğerleri neden engel diye? Havalar yağışlı olunca bizim buradaki hatlar diken üstünde durduğu için internet anında gidiyor. Işık hızı ile yarışacak yakında kerata. Yağmur mu yağıyor, internetimiz de bizimle kafa bulurcasına “du bi işim çıktı hava bozuk ben de bozuğum” diyerek çekip gidiyor. Bu durum akşamları meydana geliyor ve bu da yazı psikolojimi bozuyor. Tam yazı yazmak için oturuyorum, yazıyorum bitiriyorum yayınla diyorum. O ne? “Sahip sayfayı bulamıyoz, dalga geçme bizimle önce internetini kontrol et” tarzı bir uyarı çıkıveriyor 😀 Ehh bilgisayara saygısızlık olmaz bizim alemde. Mecburen başka baharlara diye erteliyorum yazılarımı. Bu yazımda hayatımdaki gelişmelere dikkat çekmek istiyorum müsadenizle.

Continue reading

Hayat Tersine Giderse

Tam kendime gaz verip yazı yazmaya karar vermişken sitenin yayından gitmesi o yetmezmiş gibi sunucunun çökmesi arkasından tekrar gelmesi derken soğudum birazcık bu web işlerinden. Üstelik son yazdığım istatistik yazısı da gitmiş. Sitenin gelmesi ile birlikte internetin gitmesi ve artık Telekom’a söyleyecek laf bulamamam beni bir sinir küpü haline getirdi. Tüm bunların üstüne başka olumsuzluklar da eklenince çekilmez bir hal aldı serüvenim. inanın şu satırları yazarken bile bir sıkıntı bastı içimi ki sormayın.

Continue reading

Yeniden Soğuklar

Soğuk bir hafta sonundan sonra yine iş başı yapmaktayım. Cumartesi günü yağmur ve bir o kadar da poyrazlı olan hava şartları Pazar günü kendini aşarak “buz gibi” moduna geçti. Deyim yerindeyse bir taraflarımız dondu o derece yani. Cumartesi günü tercihimi yazlıklardan yana yapmama rağmen dün kış moduna ben de geçerek, uzun kollu cicilerimi giymeye başladım. O değil de ismi lazım olmayan mapazadaki dişican pek güzeldi 😀 Allah sahibine bağışlasın.

Continue reading

Yaşantımın Son Dilimine Dair

Sabahın köründe, horozların daha göbek kaşıdığı, bizlerin ise afyon patlatma çabaları içinde olduğumuz vakitte şu Kral TV’de ne kadar enteresan müzikler çalıyor bilemezsiniz. Sabahın 7’sinde ismail YK çalınır mı be anam. Yani çıkıp ben söylesem ondan daha iyiydi. Öte yandan D-Smart üzerinde şu an yayına devam eden Animal Planet ise daha da ilginç şeyler yayınlamakda. Yine sabahın o vaktinde maymunlarda üremeyi yayınlıyor terbiyesizler. Çoluk çocuk va, Allah muhafaza görseler durum nasıl açıklanır?

Continue reading

Sabah Sabah Analiz

Çalışma aşkıyla yanıp tutuşan öyle bir belediyeye sahibiz ki anlatmak değil yaşamak lazım. Saatlerin akrepleri henüz 6’nın yelkovanları da 12’nin üstündeyken ekipler gelip büyük bir gürültü ile iş makinelerini çalıştırıp kaldırım çalışmalarına başlıyorlar. Biz cümle mahalle sakinleri ise büyük bir korku ve endişe ile yataktan fırlayıp bu sesin nereden geldiğine bakıyoruz, çünkü belediye ekiplerinin sabahın bu kadar erken saatinde böyle bir rezalete imza atacağı kimsenin aklına gelmiyor. Gece çok geç uyumayı bir kenara bıraktım da gözlerimin uykusuzluktan şiştiğini gördükçe içim eriyor 🙁 Kardeşim kaldırımı kaçıran mı var? Saat 8’de başlasanız ne olur sanki. Mesela evin arkasındaki çöpte biriken kartonları belediyeye açtığımız 6. telefon sonunda kaldırtabilmiştik.

Continue reading

Yeni Üst Resim ve Kilosal Gelişmeler

Sonbahara girdiğimiz şu günlerde sitemi de mevsim normallerine çekmek için elimden gelen çabayı göstermeye çalışıyorum. Uzun süredir aklımda olan üst resmi değiştirme olayı gerek halet-i ruhiyemin dibe vuruşundan gerekse vakit bulamamdan dolayı bir süredir erteleniyordu. Dün biraz vakit ayırıp birşeyler yapmaya çalıştım. Haykıran vatandaşa gelince her ne kadar beni temsil ediyor desem de herifin enini, boyunu kendime göre bir türlü ayarlayamadım 😀 Azıcık uzun ve çalı tipli oldu ama nihayetinde resimdir. ilerleyen günlerde bir de duvarkağıdı çalışması gelebilir bu mevsimle ilgili. Gelelim günlük hayatımıza…

Continue reading

Gece Muhabbetleri

Gece yarısı müzik listesini düzenlemete olan bir kişicanın monitörüne konan ve defalarca kovulmasına rağmen gelip eceline susadığını iyice ifade edilen sivrisineğin cd zarfı ile ezilmesi günah mıdır? Peki ya ezildikten sonra canlanıp yine yürümeye başlaması normal olarak değerlendirilebilir mi? Gecenin yarısındayken karşılaştığım bu manzarada sanırım ayakta rüya görmeye başladığımı fark ettim. Ölü bir sivrisinek nasıl yürüyebilir? Ölü olanı bile yürüyemezken ezilmiş durumda olanı nasıl yürüsün? Ayrıca kendimi hiç iyi hissetmiyorum. Çünkü listenin tam sonunu getirdim derken yaptığım bir hata listenin sıfırlanmasına ve en baştan başlamama sebebiyet verdi.

Continue reading

Bir Günün Özeti

Artık ticarette ve internet sektöründe para kalmadığını anlayınca ajanlık işlerine başladım. Çok da zevkli oluyor. Hele bir de kendi işiniz için yapıyorsanız bir de büyük önem taşıyorsa yeme de yanında yat mertebesinde bir lezzete haiz oluyor. Böyle bir Polat Alemdar moduna giriyorsunuz. Arkadan sürekli cendere müziği çalıyor. Böyle acayip bi gaza geliyorsunuz. Gazın adını henüz belirleyemedik, helyum türünde olduğu söylentileri kulislerde dolaşıyor. Böyle bir ortamda düzeni bozan tek cismani şey içinde bulunduğunuz arabanın beyaz renkte olması. Racona ters bi kere, siyah olmalı o.

Continue reading