Bayramın Ardından

Bayramdan ötürü şehir dışında olmamdan ötürü bilgisayardan haliyle de internetten uzak kaldım. Aslında güzel de oldu benim için. Güzelce kafa dinledim, tam anlamıyla tatil yaptım. Sabahları uykumu aldırmış bir şekilde uyanıp serin hava ile birlikte hoş bir kahvaltı aldı yerini. Bayramda yine Antalya’ya bağlı ufak şirin bir ilçe olan Gündoğmuş’daydım. Gündoğmuş içerisinden pek resim çekme imkanım olmasa da arabayla giderken yoldan birkaç kare yakaladım, yazının sonunda resimlere ulaşabilirsiniz.

Continue reading

Nerde Eski Bayramlar

Hani büyüklerimizin “nerde o eski bayramlar” diye başladıkları ve bir türlü bitiremedikleri sohbeti bu kez ben yapacağım. Çocukluğumda yani 7-13 yaşları arasında (hatırladığım kadarıyla) bayram geldiğinde mutlaka çarşıya çıkıp “ciciler” alırdık bayramda giymek için. Çok da mutlu olurdum hani. Yeni ayakkabılar, yeni pantolon ve yeni kazaklar, gömlekler… Bayramda ise gidip aile büyüklerinin elini öperek harçlık alırdım. Şimdilerde ise yaşımın 20’yi deviriyor olduğu şu günlerde durumlar pek de öyle değil.

Continue reading

Bayram Mübarekleme Şeysi

Acısıyla, tatlısıyla bir Ramazan ayını daha geride bırakmış bulunuyoruz. Dişicanların çıldırık vaziyetlerinden, amcaların bunamış hallerinden ve ağzı kokan kişicanları bir kenara bırakıp sabah bayram telaşı içinde olacağız. Bu sene yine bayram tatilimi Paris’de yapamıyor olsam da büyüklerimin yanında geçirmekten de büyük zevk alacağım. Malum bayramlar bir anlamda finansal yolların açıldığı, piyasanın hareketlendiği günlere dönüşüveriyoruz. Bayram arkası yiyeceğimiz kokoreçlerin karşılıklarını böyle bayramlarda topluyoruz 🙂

Continue reading

Evim Evim Güzel ve internetim

Kimi zaman bazı nedenlerden dolayı birkaç gün ev dışında, hatta şehir dışında bulunmak zorunda oluyorsunuz. Bu zaman dilimlerinden birisi de bayramlardır. Bayramlarda akrabalarınız eğer yaşadığınız yerden farklı bir yerdeyse mutlaka “bayramlamak” için gidersiniz. Tabi onlar da sizin uzun yoldan geldiğinizin farkındadırlar yani ceplerinizi doldururlar. Ancak bu benim gibileri pek kesmiyor. internetsiz, bilgisayarsız birkaç gün inanın bana sigara içemeyip de çıkdıran insanlar gibi koydu. Birinci gün tamam da ikinci gün adeta duvarlara tırmandım :). Ahh ahh bir dizüstü bilgisayarım olsaydı böyle mi olurdu? Elbette olmazdı. Karar verdim yakında tarihlerde bir dizüstü almaya. Şöyle bize yakışanından, janjanlısından falanından filanından. Maddi yönünü de düşündüm. Bundan sonra sadece cuma namazlarını değil, bütün öenmli gün ve tarihteki namazları değerlendireceğim :). Tabi ki onunla olacak iş değil çalışmak lazım çalışmak !!! Güzel, sıkı bir tatilin ardından bugün iş başına geçecek herkes. Gerçi kimileri dünden başladılar bile. Hmm bu arada artık yakın zamanda et görmek istemiyorum. Özellikle ızgara çeşitlerini asla :D. Hiç sevmediğim bamya, patlıcan ya da pırasayı tercih ediyorum artık. Bayram sonu hasılatları güzeldi, tatlılar da pek bi şekerliydi. Evet bu kadar serbestlik yaşadık ama bir ton iş şimdi beni bekliyor. Bitmesi gereken dört tane proje ellerimden öper, yaptığım ve yapacağım tasarımlar da artı bonus olarak haneye geçen diğer işlerim. Zor yani işim. Gerçi kimin kolay ki. Bayram gününde bile çalışmış elalem hem de hasta hasta :(. Neyse konudan konuya sıçramayalım en iyisi. Şimdi hava soğuk olsa da, ayaklarımı hissetmesem de, tatilde söz verip görüşmeye gelmeyenler olsa da, AÖF dersleri beni beklse de, 2007’de biletime amorti bile vurmasa da internetime ve bilgisayarıma kavuştuğum için mutluyum. Öğrencilere iyi dersler, çalışanlara hayırlı işler diliyorum…