Bloglara bakış açımız hepimizin farklı mutlaka. Bir kısmımız var ki hakikaten hobi maksatlı paylaşımlar yapıyor. Bir kısmımız herkes nasiplensin diye birşeyler üretmeye çalışıyor. Bir kısmımızda onu gelir kaynağı olarak görüyor maalesef. Maalesef diyorum çünkü artık çok beğendiğim blogları bile RSS dışında ziyaret etmemeye başladım. Bunun tek sorumlusu ise blog içinde yer alan reklamlar.

Geçtiğimiz pazar akşamı birkaç blogu ziyaret etmek istedim, hani RSS dışında da takibatımı sürdüreyim babında. Etmez olaydım. Her tarafta reklam olduğunu inanın ilk defa gördüm. Başlığın altı, üstü, yanı, içeriğin birkaç yerinde, yorumların her tarafında, yan bölümün de büyük kısmında reklamlar yer almış. Ben içeriğe inanın zor ulaştım. Anladım ki blogu bazılarımız d a gelir kaynağından başka birşey olarak görmüyor.

Arkadaşlar kimse bize blogumuz üzerinden para kazanmayın demiyor. Ama bloglarımızı da alışveriş merkezindeki dükkanların vitrinlerine dönüştürmenin hiçbir anlamı yok. Bir alışveriş merkezine girince de her yerde afişler ve reklamlar yer alır, bazen dükkanların içi camda asılı olan reklam afişlerinden görünmez. Bu da aynı ona dönmüş durumda. Reklamların arasından içeriği görmek işkenceye dönüşüyor.

Bu bize çok güzel bir gelir getiriyor olabilir ama bu da blogumuzu mahvetme iznini bize vermez. En azından ziyaretçilerimize karşı görevlerimiz var, bunları düşünerek hareket etmekte fayda buluyorum. Tamam belki belli bir dönem reklam gelirimiz üst seviyeye ulaşır ancak sonra züccaciye dükkanına dönen blogumuza ziyaretçilerimizin pek geleceğini sanmıyorum. Gün güne ziyaretçi sayılarında düşme yaşanacaktır. Bu da kendiliğinden gelirlerin düşmesine, kalitemizin düşmesine yol açacaktır uzun vadede.

Dikkat edeceğimiz, daha doğrusu yaptığım ufak araştırmalar sonucu gözüme çarpan birkaç ufak detay var.

  • Yazıların içine kesinlikle reklam yerleştirmemeye dikkat etmeliyiz. Ziyaretçiyi daha çok yorduğumuzun farkında olmalıyız bu durumda. Ve tabi ziyaretçiyi kandırdığımızı da. Kandırmakla ne alakası var diyebilirsiniz ama dikkatli düşünürsek; yazının içine reklam ziyaretçi yanlışlıkla tıklasın da para kazanayım mantığı ile işliyor.
  • Sidebar dediğimiz yan kısmı da abur cubur reklamlarla doldurmanın bir anlamı yok. Gözümüze kestirdiğimiz belli yerlerinde daha önceden belirlediğimiz ölçüde reklamlar yerleştirebiliriz.
  • Başlığı kaybettirecek şekilde reklam uygulamalarından vazgeçelim.
  • Az önce de bahsi geçen “ya ziyaretçi buralara yanlışlıkla tıklasın da para gelsin” mantığı ile çalışan reklamarın hepsini kaldırıp bir kenara koymalıyız.
  • Anasayfamızı biraz daha sade tutmakta fayda var tabi ki.
  • Yanar dönerli eski usül açılır kapanır pencere tarzı reklamlardan, abuk subuk yerlerden çıkan reklamlardan da uzak durulmalı.
  • Kesinlikle ama kesinlikle linklere aldığımız reklamları abartı seviyesine getirmeyelim.

Diyeceksiniz ki “hiç mi para kazanmayalım. Hepsini kaldırdık, hiç reklam kalmadı oldu olacak kepengi de indirelim”, buna da birkaç alternatifim var.

  • Blog tasarımımıza göre uygun birkaç reklam alanını önceden belirleyerek hem işimizi kolaylaştırmış oluruz hem de reklamların daha etkin biçimde gösterilmesini sağlamış oluruz. Tabi bu çalışma yapılırken kafamıza göre değil de ziyaretçi gözünden bakarak daha derli toplu yaparsak hem gelirlerde çok fazla bir kayıp yaşanmaz hem de güzel bir görüntü elde etmiş oluruz.
  • Yan kısımda yani sidebar alanında ölçüleri standart olan resimli reklamlar yayınlayabiliriz.
  • Google Analytics ya da benzeri bir servisten ziyaretçilerimizin en fazla ziyaret ettiği sayfaların en başına Google Adsense’nin bağlantı reklamları tarzında reklamlar koyarak hem tıklanma sayısını üst seviyede tutarız hem de görüntü kirliliği oluşmaz. Tabi aynı sayfa üzerinde birkaç yere aynı reklam kodunu yerleştirmemek şartıyla.
  • Anasayfada en fazla iki noktaya reklam yerleştirilebilir. Bunun şartı da ziyaretçinin eline ayağına dolaşmayacak yerlerde olması.
  • Eğer koşullara uyuyorsak “linkz” tarzı reklamlar alınabilir yazıların içine. Bunlar hem daha sade hem daha geliri yüksek olacaktır. Birçok meşhur blog bu uygulamayı şu anda kullanıyor hem de ziyaretçisini rahatsız etmeden.
  • Abartıya kaçmadan RSS içeriğimizin en altına ya da en üstüne usulünce reklam yerleştirebiliriz.
  • İlla ki blogdan para kazanmak mı lazım? Ziyaretçilerinizden bağış toplayın. Çok ciddi söylüyorum, ufak bir not ile bağış isteyin. Tutup blogun her tarafını reklamla doldurmaktansa bu daha mantıklı.

Biraz blogumuzdaki reklamlara çeki düzen verirsek inanın çok temiz bir blogosferimiz olacak. Blogumuzu blog sıfatından alıkoyup warez sitelere çevireceğimize işi adabınca yapalım.

Author: Hamdi Yaman

1987 yılında gözlerimi açtığım şu küçük dünyada 2006 yılından bu yana blog yazıyorum. İnternet dünyasının bugünü ve yarını hakkında her zaman ilgili olmuşumdur.

17 comments

Çok doğru söylüyorsun Hamdi. Öyle bloglar var ki ben girmeye bile yanaşmıyorum. Ne yapalım Türkiye’deki blog anlayışı bu. Herkes acaba nereden voleyi vururum, nerden para kazanırım derdinde… 🙁

gercekten cok guzel bir noktaya deginmişssiniz … ben uzun suredir turk blog alemini takip ediyorum pek cok begendigim blog var ve yazılarını merakla bekledigim ( bunlardan biride sizsiniz 😉 ) ama dediğiniz gibi bende pekcogunu rsslerden takip eder oldum sitelere girmeye insan cekiniyor … ozellikle uste dediginiz gibi yazılar arasıdanki reklamlar beni deli ediyor ..
bunca zamandır blogları takip ettikten sonra bende blog acmaya karar verdim ama sırf dusuncelerimi paylaşmak için ( bazende yardımcı olabilmek için //pc d // )
reklam olayları falan hiç dusunmuyorum ilerdede aklımdan gececegini zannetmiyorum …Blog sahiplerinin en azından okuyucusuna saygısı olması gerektigini dusunuyorum …
size basarılar diliyorum ve yazılarınızı 4 gozle bekliyorum …

Benzer bir başlığı atıp taslaklara kaydettiğim konuyu yayımlamışsın tebrikler. (:

@Mustafa Arslan, yorumunuz için teşekkürler, yazılarım bir mani gelmedikçe günde en az bir tane çıkacak fırından bundan sonra.

@henster, yavrum senden çaldım zaten haberin yok 😀

Şimdi bir de RSS’de reklam olayı çıktı. İçeriğinin tamamını vermediği hâlde RSS’de reklam yayınlayanlar da çıktı doğal olarak.

@Fikirsel, hani aşırıya kaçmadan sade birkaç link ile reklam yapılabilir diye düşünüyorum RSS’de. Ancak dediğim gibi abartılmayacak (:

Ben RSS’de reklam yapılmasına bir şey demiyorum. Ama adam RSS’de yazının 3 satırını koyuyuor. Bir de altına reklam koyuyor. Kastettiğim bu.

@Fikirsel; tabi sen kendi açından haklısın. Ancak yayıncı da kendi açısından haklı. Nasıl bak ben sana söyleyeyim. Fark ettiysen ben de RSS yayınımı kısıtlı tutuyorum. Çünkü ben ve birçok blog yazılarının çalınması derdinden muzdarip. Ve yazılarımızın çalınma tekniği maalesef RSS. Vatandaş sistem kurmuş, ben siteme yazıyı ekler eklemez çalıyor, nasıl oluyor tabi RSS yardımı ile. Eğer yazımın tamamını RSS de yayınlarsam yazımın tamamı çalınıyor, yok kısıtlı tutarsam yayınladığım kadarı çalınıyor. Yani esasında bu bir önlem. Bu açıdan bakarsan yayıncıların da haklı olduğunu anlarsın. Ha şu var bir cümle yazmıştır hemen reklam koymuştur bu da yanlış.

Kesinlikle katılıyorum. Para kazanma hırsı bizleri o kadar bürümüş ki hem reklamlarda hem de illegal konularda sınır tanımıyoruz.

İnanıyorum ki toplum olarak ekonomik durumumuz daha iyi olsaydı bu tür kazançların peşinde koşmazdık. Onlara da hak veremeden edemiyorum açıkcası. Günlük kazancağımız 10 cente dahi sevinir olduk.

@Kemal Gürler, moderatörleri denen vatandaş hani kalkıp onaylama işleminde bulunursa ettim 😀

Gerçektende bazı kişiler çok fazla abartıyor. Maksat para kazanmaksa sanal yolunu bırakın gidin gerçek hayatta çalışın diyesim geliyor. Yazı çok güzel teşekkürler yazı için…

linkz 500usd barajını doldurunca ödeme yapıyor ve yüksek trafikli bir blog değilse anca emekliliğinizde alırsınız paranızı.

internette popüler ve ses getiren bir blg yazarı olmak için hayatınızdan vakit vermelisiniz, verdiğiniz vakti gönül rızasıyla verebilmek için ve verimli olabilmesi için motive olmalısınız, motive olmak için de gelir elde etmelisiniz.

bu şartlarda bağış işi imkansız gibi bir şey. hoş ben çok hediye aldım sağolsunlar ama yeterli değil.

yukarıda yazdıklarımdan dolayı şahsen ben popup ve yanar döner çok rahatsız edici olmamak kaydıyla bloglarına 3 – 5 reklam alanı koyanlardan rahatsız olmam.

ha hamdi senin ensen kalın para bir yerden akıyor ve vaktin bolsa onu bilemem 🙂 haamdi sen o beğendiğin ve reklamlarından rahatsız olduğun bloglara bağış yaptın mı mesela? bağış yaptıysan onlara kral adamsın gerçekten, yapmadıysan yamuk adamsın : )

@Volkan Yılmaz, motive ya da diğer blog unsurları sadece maddiyata bağlı değildir bunun altını çizeyim. Zevktir, uğraştır ve asla vakti bol olanın işi değildir. Benim vaktim birçok blog yazarından kısıtlı inan bana. Sabah 8’de işe gidiyorum yeri geliyor 10’da evin yolunu buluyorum. Para da bol değil zaten, harçlığımı herkes gibi çalışarak çıkartıyorum. Ben de isterim blogumdan senin kadar para kazanmayı ama sonuçlarını görünce bunu yapmam, yapamam. Şimdiye kadar bağış yaptığımı söyleyemem. Eğer gerçekten o rahatsız olduğum bloglar bana samimi gelirse ve beğendiğim bir blogsa seve seve bağış yaparım. Bundan emin olabilirsin. Ha yamuk muyum kral mıyım orası da parayla ölçülmez 😉

Bir cevap yazın

*