Pazar günü şurada tanıttığım “Fark Bulma Oyunu” insanlarda bağımlılık yapıyor galiba, dün bu kanıya vardım. Neden mi? Birkaç bölüm ilerleyince salçalık biberler çıkıyor iki fotoğrafta ve farkı isteniyor. Dün akşam önce ben didik didik aramama rağmen bulamamıştım ve sinirden çatlamıştım. Hmm sonra ablamın da aynı olay için çaba göstermekte olduğunu daha sonra yanına birkaç kişi daha alarak olayı abarttığını gözlemledim ki keşke cep telefonundan bir kare çekip koysaydım diye düşünüyorum. Monitörün içine düşeceğiz bu oyunu oynayanlar olarak neredeyse. Hatta işi iddiaya bindirdik, ablamın anahtarını alacağım elinden. Bugün akşama kadar bitirmem lazım bu oyunu, tabi oyun bitiyorsa :). Önce ben bitirdiğim taktirde çok masfraflı olacağımı buradan da duyurmak istedim ilgililere (: Şu sıralar (c.tesi, pazar, pazartesi) sürekli “Yaşar” dinlemekteyim ve MSN’de meraklı aynı zamanda mahalle aralarındaki dedikoducu teyzeler gibi vatandaşlar hemen “hayırdır” diyorlar. Özel bir sebebi yok, sadece dinlemekteyim ve şarkılar hoşuma gitmekte. Öküz altında buzağı arayanlara da bu kısım duyrulur. Sitemdeki inşaat çalışmaları sizin haberiniz olmaksızın gizliden gizleye devam etmekte, bu yüzden kafanıza yazı başlığı, header resmi ya da bunlar gibi birşeyler düşebilir kask takmayı unutmayın (: Bir de Beşiktaş dün yine yenilmiş (4-0). Şimdiye kadar hep Tigana’nın gitmesini istiyordum ancak şu andan sonra “Yönetim istifa” demekteyim. Takımı rezil edeceğiniz kadar ettiniz!!! Bir de son olarak Milliyet Gazetesi’nin şu yazısına göz atmanızı tavsiye ediyorum. Artık cahillik, şerefsizlik dizboyu. Hergün artan bu olaylar, zaten çok az olan keyfimizi bozmaya yetiyor değil mi? Yazıklar olsun bunu yapanlara… Bir de Alanya Lisesinden iki kız öğrenci bir birine dalmış tekme tokat (: Erkekler de tempo tutmuş “vur vur demir gibi kızsınız” diye. Polisler gelmiş ayırmışlar. Olay kızlardan birinin diğerinin giydiği çizme ile dalga geçmesinden ötürü olduğu saptanmış. Allahım bu gençliğe akıl ver, bizlerin de aklına mukaiyet ol!

Author: Hamdi Yaman

1987 yılında gözlerimi açtığım şu küçük dünyada 2006 yılından bu yana blog yazıyorum. İnternet dünyasının bugünü ve yarını hakkında her zaman ilgili olmuşumdur.

4 comments

Yılların yorgunluğu var üzerimizde
Koşmamız gerekiyordu arayı açmamak için
Ve
Yavaş yavaş arayı kapatmak için
Bu hengamenin içinde

Kayıplar olacaktı
Olduda
Nereye koştuğumuzu bilenlerde
Sorun yoktuda
Kayıplar hep bilmeyenlerdendi

Belki bir nesil kayboldu
Yolunu bulamadı
Bu hengamenin içinde
Yinede bu koşu devam edecek
Nesiller boyu
Çünkü
Geçilecek çok kişi var
Önümüzde
Kayıplarmız olacak
Kazançlarımızda
Önemli olan
Kazançlarımızın daha çok olması
Bu gürültünün patırtının içinde

Yolumuz var gidecek
Hemde çok uzun.

Ribtsod – 2007

Bir cevap yazın

*