Farklı Twitter Hesaplarınızı Tek Yerden Yönetin

Sosyal ağların yaygınlaşmasıyla birlikte yeni bir reklam kanalının doğduğundan şüphemiz yok. Hemen hemen tüm sosyal ağlarda markaların profillerini görmek mümkün. Reklam için kullanılan sosyal ağların liderlerinden birisi de Twitter. Birçok büyük marka Twitter üzerinden kampanyalarını, yeniliklerini günümüzde kolayca insanlara ulaştırabiliyor. Ancak  bu profilleri yönetenlerin veya bu işlerle uğraşanların mecburen birden fazla hesapları bulunabileceğini düşünürsek çok sıkıcı olduğu kesin.

Sıkıntılı olmaması için farklı Twitter hesaplarını tek yerden kontrol imkanı sağlayan servisler kuruldu. Bu servislerden birisi olan Multwiple, ücretsiz ve Twitter hesabı ile üye olunabiliyor. Hesap sayısında şimdilik herhangi bir sınırlama da getirilmemiş. Link kısaltma, istatistik, retweet, yanıtlama gibi temel işlemlerin hepsini de gerçekleştirebiliyor.

Drupal Teması İçin Info Hazırlama

Drupal, WordPress gibi açık kaynaklı bir içerik yönetim sistemi olma özelliğini taşıyor. Oldukça da yaygın şekilde kullanılıyor. Son dönemlere bakıldığında tema, bileşen desteğinde de artış gözlemlemek mümkün. Aynı WordPress gibi Drupal için de tema hazırlarken belli noktalar bulunması gerekiyor. Mesela tema bilgilerinin yer aldığı kısım olan “info” kısmı… WordPress’te de bulunan bu kısımda tema ismi, kısa bilgisi, yazarı gibi bilgiler yer alıyor.

Bunları tek tek elimizle yazmak yerine birkaç kutucuğu doldurarak bizim için hazırlayan drupal-theme büyük kolaylık sağlıyor. Servisteki ilgili kısımları doldurduktan sonra “generate code” butonuna basınca Drupal temamız için info dosyası hazırlanmış oluyor. Eğer Drupal temalarıyla içli dışlıysanız çok işe yarayacak bir servis.

Samsung N150 Netbook

Geçen hafta, N270 işlemcili Asus 1000HA netbook cihazımı satıp N450 işlemcili Samsung N150 JP01 aldım. Asus’u değiştirme nedenim ise N270 işlemcinin biraz mazide kalması oldu. Hız yönünden son zamanlarda istediğim performansı alamamam da büyük bir etkiydi tabi ki. Windows Xp’de batarya ömrünün çok iyi olması sonrasında Windows 7 ile birlikte aynı performansı görmememe neden oldu. Son zamanlarda 4 saat gibi kısa sürede bitmesiyle bu kararı aldım.

Bir hayli inceleme yaptım. LG, Samsung, Asus arasında gelgitler yaşadım. Daha önce Samsung kullanan arkadaşlarımdan referans aldım. Hem tasarım hem de performans olarak iyi olduğunu da görünce gittim aldım. JP01 ülkemizde çok yaygın bir model değil ancak fiyat ve kampanya koşullarının çok iyi olması JA08 serisinden de bir farkı bulunmaması açıkçası cezbetti beni.

Ürün genel özellik olarak:

  • N450 1.66 atom işlemci
  • 2 GB ram
  • 250 GB sabit disk
  • 256 MB ekran kartı dahili
  • Bluetooth
  • 10″ ekran
  • Wireless

N450 işlemcinin batarya ömrünü uzattığı teknik olarak her yerde yazıyor. Ancak denemeden bunu söylemek elbette zordu. Çünkü kişiden kişiye bu değişebiliyor nihayetinde.

Cihazı alır almaz Windows 7 starter’dan Windows 7 Home Premium’a yükselttim. Ancak kablosuz ağ problemi yaşadım maalesef. Cihaz ile birlikte kurtarma CD’si veya başka birşey gelmediği için sürücüleri Samsung’un destek sitesinden indirdim. Samsung destek sitesinde N150 serisi olarak genelleme yapılarak sürücüler listelenmiş halde. Bütün sürücüleri yükledim ancak kablosuz ağ sürücüsü için bulunan iki tane dosya (Atheros ve Realtek) benim cihazımdaki ile uyuşmadı.

Ardından XP’ye döndürüp bir de onun için olan sürücüleri denedim ama yine olmadı. Biraz araştırmadan sonra HP’nin sitesinden Broadcom sürücüsünü indirip denedik. Bu kez de kartı tanıdı ancak ağları görmedi. Yani yine uyumsuzdu. Samsung müşteri hizmetlerini arayıp destek istedim ama oradan da sonuç çıkmadı. Şunu da yeri gelmişken hatırlatayım ben sorunu çözdüm ancak Samsung müşteri hizmetleri beni halen arayıp geri bildirim yapmış değil. En sonunda burada da anlattığım gibi Japonya destek sitesinde cihazım ile ilgili ayrıntılı sürücülerin listelendiği sayfadan Broadcom sürücüsünü indirdim yükledim ve sonuç gayet başarılı.

Şu anda Windows 7 Home Premium yüklü. Önceki cihazım ile karşılaştırma yaptığımda ise oldukça hızlı. Yani değiştirmeme değdi. Batarya ömrü ile ilgili şunu söylemeliyim ki oldukça güzel. Her ne kadar 12 saat süre yazsa da hiçbir şekilde bu süre görülmüyor. Windows XP ile 8 saati gören bu cihaz tamamen doluyken Windows 7’de, 7 saati şimdilik görüyor. Üstelik tek seferde değil bataryayı her boşalt doldur yaptığım zaman bunu görebiliyorum. Gereken ölçümlemeleri yapınca 7 saati biraz daha geçkin bir süre kullandım.

Ben herkesin aksine siyah rengi tercih ettim. Sebebi de bu cihazı sürekli dış ortamda kullanmamdan kaynaklanıyor. Beyazın çok kirleneceğini düşünüyorum. Aslında şöyle de birşey var aldığım yerde kırmızısı olsaydı onu alacaktım ki bunun da aslında sadece dış kapağı kırmızı geri kalan kısımları beyazdı. O da olmayınca siyahın kullanım kolaylığını göz önüne getirip onu aldım. Tasarım olarak sadece dış kısmı parlak siyah. İç kısmı mat plastik ki bu daha iyi. Önceki cihazımın her yeri parlaktı ve özellikle iç kısmında sürekli parmak izi oluyor ve kirli görünüyordu. Mat olunca böyle bir sorunla karşılaşmadım ve çizilme olasılığı da en aza indirmiş oldu.

Şimdilik cihazdan hiçbir memnuniyetsizliğim olmadığını net bir şekilde söyleyebilirim. Almak isteyenlere de tavsiye ederim.

RSS Dönüştürme

RSS internette yeni bir dönemi başlatan harika bir teknoloji oldu. İnsanlar internet üzerinden takip ettiği siteleri her gün ayrı ayrı ziyaret etmek yerine RSS okuyucuları sayesinde sadece güncellenen içerikleri görme hakkına sahip oldular. Sonrasında RSS teknolojisi daha da ileri safhaya giderek bir başka siteden bilgi çekme, masaüstü yazılımlarını internet ile uyumlu hale getirme gibi birçok yeniliği de yanında getirmiş oldu. Ayrıca mobil uygulamaların gelişmesine de katkıda bulunmuş oldu.

Bu kadar büyük bir teknolojinin yanında buna ayak uydurmaya çalışan, RSS teknolojisini daha farklı kılmayı sağlayan servisler de hızla çoğaldı. Bu servislerden bir tanesi olan xFruits, RSS besleyicimizi değişik RSS formatlarına veya diğer platformlara dönüştürmek için bizlere hizmet veriyor.

Servis içerisinde bir çok dönüştürme işlemi gerçekleşebiliyor. Bunları detaylı olarak birlikte inceleyelim:

Aggregator RSS

OPML, Atom veya RSS 2.0 ile oluşturulmuş birkaç RSS beslemesini tek besleme altında toplayan bir uygulama. Menüden ilgili kısma girildiğinde karşılayan sayfada yeni oluşturulacak RSS beslemesi için bir başlık, etiket, herkese açık olup olmadığı gibi ayarlar ve RSS adreslerimizi girebileceğimiz kısım bulunuyor.

RSS to Web

RSS besleyiciden web sayfası için xHTML 1.0 Strict formatında widget oluşturan bir uygulama. İlgili kısımda başlık, etiket ve dönüştürülecek RSS adresini yazacağımız kısım yer alıyor. Sonucunda da aşağıdaki gibi bir araca sahip oluyuyoruz.

RSS to Mobile

RSS beslemesi olan web sitemizin veya blogumuzun otomatik olarak mobil versiyonunu hazırlayan bir uygulama. Yapmamız gereken ilgili kısımda başlık, etiket, RSS adresini girmek ve oluştur butonuna basmak olacak. Sonrasında girdiğimiz RSS feed ile hazırlanmış mobil web sitemizi göreceğiz. xHTML 1.0 standart formatında oluşturulduğunu da hatırlatalım.

Post to RSS

RSS desteği olan e-posta hesaplarından RSS beslemesine bilgi çeken bir uygulama. İlgili kısımda e-posta adreslerinin RSS adreslerini girmek yeterli olacaktır. Sağlayacağı fayda birden fazla e-posta hesabı kullanıyorsak sürekli kontrol etmekten kurtulup RSS okuyucumuzdan sadece gelen mesajlar olduğunda görmemizi sağlamak olacaktır.

RSS to PDF

RSS beslemesinden PDF formatında dökümanlar oluşturmamıza izin veriyor bu uygulama da. PDF dosyasına dönüştürme halinde RSS beslemesindeki içerikleri bilgisayarımızda saklama, yazıcıdan çıktı alma gibi işlerde kullanabiliriz.

RSS to Mail

RSS beslemesine düşen içerikleri kendi belirleyeceğimiz e-posta adresine gönderen uygulamada saatlik, günlük olmak üzere iki tane de alarm zamanlaması bulunuyor. Yani e-posta adresimize ya saat başı ya da günlük olarak RSS içeriklerini gönderecek.

RSS to OPML

Farklı RSS feedlerinden tek OPML dosyası ile besleme oluşturmayı sağlıyor.

OPML to Mobile

Aynı RSS to mobile için anlattıklarımızı OPML için de yapan uygulama.

Mail to RSS

E-posta adreslerimizi RSS beslemesine dönüştüren mükemmel bir uygulama. Uygulama içinde ilgili kısımda gireceğimiz e-posta adreslerine gelen mesajları RSS olarak gösteriyor. Private olarak oluşturulması da güvenlik açısından daha uygun olacaktır. Ardından oluşacak RSS beslemesini RSS okuyucumuza alıp gelen okunmamış mesajları zahmetsizce bizlere sunacak.

RSS to Voice

RSS beslemesindeki içerikleri VocalFruits servisinin de yardımıyla sesli mesaj haline getiriyor bu uygulama. Uygulamayı seçtiğimiz zaman VocalFruits hesabımızın şifresi, kullanıcı adı ile bağlantı kuruyoruz. Tabi sesli mesaj oluşturmak için VocalFruits içerisinde kredimizin olması gerekiyor. İlk hesap açılışında 100 kredi veriyor.

RSS to Blog

RSS içeriklerini API desteği sayesinde blogda yayınlamaya yönelik bir uygulama. Uygulama, sadece çevrimiçi blog servislerini destekliyor (blogspot, wordpress…). API adresi, kullanıcı adı ve şifre ile hesabımıza bağladığımız taktirde günde 100 tane içeriğe kadar yayınlama hakkını elde etmiş oluyoruz.

Hepsi kullanışlı araçlar olup web veya blog ile içli dışlı isek bir gün muhakkak bunlardan birinin karşımıza çıkacağını hatırlatarak yazımızı sonlandıralım.

Fotoğraf Üzerinde Bir Nesneyi Kaldırmak

Fotoğraflarımız üzerinde oynama yapmak için genelde fotoğraf düzenleme yazılımlarından faydalanıyoruz. Bunların başında Photoshop var elbette. Ancak yapmak istediğimiz değişiklikleri fotoğraflarımıza uygulayan yeni nesil yazılımlar var ki bunlar çevrimiçi çalışıyor. Hem çok basit şekilde yapmak istediklerimizi yerine getiriyorlar hem de kuruluma gerek kalmadan internet üzerinden çalışıyor.

WebInPaint de bu servislerden bir tanesi. Yaptığı işlev ise yükleyeceğimiz fotoğraflar üzerinde kendi belirleyeceğimiz bir alanı kaybetmeyi sağlıyor. Örneğin resmimiz üzerinde istemediğimiz bir böcek var. O böceği kaybetmek istiyoruz. Bunun için servise girip o alanı boyayıp “inpaint” butonuna basarak onu ortadan kaldırıyoruz. Şunu da söylememde fayda var ki resmin bütünlüğü bozulmadan bu işlem gerçekleşiyor.

Bir de servis üzerindeki aracın ücretsiz masaüstü yazılımı bulunuyor. İndirip bilgisayarımıza kurarak da kullanabiliyoruz.

McAf.ee Güvenli Link Kısaltma

Link kısaltma servislerinin son zamanlarda moda olmasıyla devler de kendi isimlerine göre kısaltmalar kullanmaya başladı. Bunu tabi kullanıcılara da sunuyorlar. Mesela Google’ın link kısaltma servisi Goo.gl… Güvenlik konusunda uzman McAfee de bu konu da bir servis açtı. Üstelik kullanıcılar bu servis sayesinde sadece linklerini kısaltmıyorlar, güvenli bir şekilde paylaşımı da sağlıyorlar. McAf.ee‘de linkler güvenliğe takılıyor 😉

Ücretsiz Drupal Site Kurma

WordPress.com, kullanıcılarına WordPress alt yapısını sunarak ücretsiz bloglamalarını sağlıyor. Aynı onun gibi Drupal Garden da Drupal alt yapısını kullanarak kullanıcılarına kolayca ve ücretsiz site kurmalarına imkan sağlıyor. Kullanıcı adı, e-posta gibi üyelik bilgilerinden sonra site oluşturuluyor. Sitemizin adresi de “uyeadi.drupalgarden.com” şeklinde oluşuyor. Şu anda servis bünyesinde 20.000 civarı site mevcut.

Bir örneğini buradan görebileceğimiz Drupal Garden’ın kullanıcılara sunduğu özellikler ise şunlar:

  • Özelleştirilebilir tema desteği
  • Resim, video gibi medya dosyalarını ekleyebilme
  • Twitter, Facebook gibi sosyal ağlarla bağlantı kurabilme
  • Her sayfada farklı yerleşim düzeni uygulayabilme
  • Güçlü meta desteği
  • Birden fazla yazar ekleyebilme
  • Ziyaretçi istatistiklerini görebilme
  • RSS desteği
  • Otomatik güncelleme

Yani özetle elimiz değmeden birçok özelliği kullanabiliyor, sitemizi de hızlı şekilde kurabiliyoruz.

İnternet Tarayıcılarında Son Durum

İnternet tarayıcısı geliştiricileri son günlerde çok yoğun şekilde çalışmalarını sürdürürken tarayıcıların çekişmesi de görülmeye değer bir hal aldı. Şöyle biraz eskilere gidip Internet Explorer kullandığımız günlerde birkaç sayfa açıldığında oluşan görüntü kirliliğini hepimiz hatırlıyoruz. Bunun ardından Firefox sekme yapısı kullanan bir tarayıcı olarak karşımıza çıktığında ise bu özelliğini çok beğenip hücum ederek Firefox’u Internet Explorer’ın en güçlü rakibi haline getirdik. Derken Opera, Safari, Chrome ve daha irili ufaklı pek çok tarayıcı arenadaki yerini aldı. Ancak arenada en fazla tutulanlar ayakta kalabildi.

Şüphesiz şu anda en fazla kullanıcıya sahip tarayıcı Internet Explorer. Windows içerisinde varsayılan tarayıcı olarak gelmesinden dolayı birçok kullanıcı (bu kullanıcıları internet bilgisi bakımından alt sınıf olarak değerlendirmek de mümkün) bu tarayıcıyı tercih ediyor. Geçtiğimiz günlerde Internet Explorer 9 Beta yayınlandı. Yayınlanmasıyla birlikte en çok ilgiyi de web geliştiriciler gösterdi. Sebebi de web standartlarını daha önceki sürümlerde kendi kafasına göre algılayan, geliştiricileri kodlama esnasında duvara tırmandıran yapısının değişip değişmediğini görmek oldu. CSS3 tanıma gibi önemli bir özelliği barındırsa da çok fazla ses getiren bir olay olamadı. Yani rakiplerinin yanında şimdilik kan kaybetmeye devam edeceği aşikar.

Firefox cephesinde de durum çok farklı değil. Geçtiğimiz yıllarda tek dişli rakibi Internet Explorer iken son iki yıldır Google Chrome ile de kıyasıya bir rekabet içinde. Hatta son dönemlerde kullanıcıların şikayeti ile Firefox’u bırakıp Google Chrome’a geçenlerin sayısı bir hayli fazla. Kullanıcı şikayetleri de genelde fazla sistem kaynağı kullanımı, gereksiz çökmeler, yavaşlık ve bir dönem adından çokça bahsettiren Flash Player kaynaklı çökmeler oldu. Halbuki sekme yapısını yaygınlaştıran tarayıcı olarak kullanıcıların gönlünde taht kuran Firefox’un bu duruma düşmesi çok üzücü. Şu sıralar Firefox 4 üzerinde çalışmalar hızlı bir şekilde devam ederken 6 Beta sürümü de geçtiğimiz günlerde kullanıcılarla buluştu. Ancak yine çok sağlıklı olduğunu söylemek mümkün değil. Görünüm olarak Chrome’u kopya eden bir yapıya sahip olan tarayıcı için geliştiricilerin söyledikleri daha hızlı olacağı yönünde. Ancak şu anki değerlendirmeler pek de onu göstermiyor. Gerçi henüz stabil sürüm çıkmadı ancak gidişata göre iyi şeyler söylemek zor.

Google cephesi ise tarayıcı Chrome ile altın bir çağ yaşıyor diyebiliriz. Internetteki reklamları, duyuruları ve hızı sayesinde birçok kullanıcı şu anda Chrome kullanıyor. Sistem tüketimi bakımından Firefox’dan iyi seviyede olması Firefox’dan çok göç almasına sebep oldu belki de tarayıcı için. Ayrıca hız, kullanıcı arayüzü ve çok hızlı gelişen ve çoğalan eklenti desteği ile şu an en çok tercih edilen tarayıcı durumuna geldi. Web geliştiricileri güzel eklentileri için Firefox’u tercih ederken aynı eklentilerin Chrome için uyarlanmasıyla birlikte ilgi odağı oldu. Şu an her kesimden insanın kullandığı bu tarayıcı hakkında yapılan anketlerde de aynı sonuçları veriyor. Bir çok sitede yapılan anketin sonucuna göre şu anda en çok kullanılan tarayıcı Chrome. Onun da bir takım sorunları var elbette ama diğer tarayıcılar gibi darmadığın olmadı henüz. Tüm bu sebeplerden dolayı bir süre daha Chrome liderliğini sürdürecek ve eğer Firefox 4 bekleneni vermezse Internet Explorer’ın en ciddi rakibi olacak.

Safari ve Opera ise diğerlerine göre çekişmede biraz daha mütevazi duruyorlar. Opera yılların tarayıcısı olmasına rağmen yenilikleri çok hızlı yapamıyor. Daha çok mobil kullanıcıların tercih ettiği de göz önünde elbette. Safari’yi de yine belli bir kitle kullanıyor. Bu yüzden de adından çok fazla söz ettirmiyor.

Özetleyecek olursak şu an en çok adından söz edilen tarayıcı Google Chrome. Chrome’un gidişatı da diğer tarayıcıların beklentilere cevap verme oranına bağlı gibi görünüyor şu anda.

Mesafeler Arası Yakıt Tüketimini Hesaplama

Günümüzde internetten her türlü bilgiye ulaşmak mümkün. Hatta Google Maps gibi harita servisleri ile yer tespiti, adresler arası mesafe ölçme, yol haritası, navigasyon gibi işlemler de yapılabiliyor. Go-Gas da bir noktadan diğer noktaya gidiş için aradaki mesafeye göre yakıt tüketimini Google Maps alt yapısını kullanarak hesaplayan güzel bir servis.

Servis kullanımı için yapılması gereken başlangıç ve gidiş noktasını harita üzerinden seçmek. Ardından hesaplama için “start” düğmesine basıyoruz. Hesaplama işlemi harita üzerinde seçilen noktalarda kullanılan para birimine otomatik çevriliyor. Tek eksik araç modellerini seçenek olarak sunmaması ancak bunu da km başına aracın tükettiği yakıt miktarını girerek hesaplatabiliyoruz. Servisin bir güzel yanı da yakıtın litre fiyatını otomatik alması. İstersek onu da değiştirerek hesaplama işlemini yapabiliyoruz.