Pazartesi başlayan ve tüm haftaya yayılarak haftamı alt üst eden grip kendisini son iki gündür boru mertebesinde göstermekte. Boru mertbesi; azıcık öküzümsü bir durumu işaret eder. Şöyle ki; öksürdüğünüz zaman yer gök inler. Konuştuğunuz zaman da karşıdaki vatandaş kaçacak yer arar. Genelde sabahları ses çıkmazken akşama doğru çok baslı az nazlı bir ses yerini alır. Geceleri nefes almakta zorluk çekerken gündüzleri burun tıkanıklığı olmazsa olmazlarındandır. Ayrıca mukus rengi yeşil olarak görülmektedir.

işte tam bunları kendimde görünce dün doktora gittim. Zaten bu hastaneler her şekilde yazılara kapak olası yerlerdir. Dişican bir doktor olmasına rağmen pek espriliydi maşallah doktorum. Gözlerimin yerinden çıkıp gidecekmiş gibi olmasını o da hissetmiş. Şikayetimi sorunca şuna benzer bir cevap verdim: “Geceleri uyuyamamakla birlikte nefes alamadığım için öleceğimi sanıyorum. Öksürürken iç organlarım secdeye gidiyor ve dalak önüme düşecekmiş gibime geliyor. Gözlerim yürümeyi öğrenmek üzere. Üstümdeki vücut kırgınlığı da atlanacak cinsten değil”. Doktorun mukusumun (ayıp olmaması açısından sümük yazılmaz) rengini sorması da evlere şenlikti. Ben direkt kod cinsinden “#A0E213” diye belirttim 😀 Hatta geceleri ağzımın, burnumun tıkalı olduğunu sadece 5pixellik bir yerden nefesin geçtiğini söyledim 😀

Verilen ilaçlar pek güzel. Tıp bir hayli ilerlemiş. Bir sprey yazdı ki rengi annemin kullandığı bulaşık detarjanınkinden, hatta kıvamı da. Günde 3 defa 2’şer kez ağzımın içine sıkmam gerekiyormuş. Ben ne yapıyorum? Tadı güzel olduğu için 6-7 defa. Hastalığı da çabucak geçirir hem 🙂 Verilen hap da monitörü tersten görmemi, arabaları 2’şer saymamı, gün boyunca Müslüm Gürses gibi yarı uyur yarı ayık gezmemi sağlıyor. Gerçi gezmiyorum da zaten. Sabah yatağa giriş, öğle yemeğine kalkış, tekrar yatış, çiş, akşam yemeği, yatış şeklinde devam ediyor yaşantım.

Öyle ya da böyle bünye yenik düşüyor işte ve olanlar oluyor. Ama annemin şefkati de pek çok kat artmış durumda.Halimden memnunum yani. Kardeşim ise tam bir hizmet dişicanı oldu. “Battaniyemi getir, yastığı düzelt, hadi bi su” gibi emirler derhal yerine getiriliyor 🙂 Ama ne olursa olsun bir yandan da yıla böyle veda etmek sinir bozucu.

Author: Hamdi Yaman

1987 yılında gözlerimi açtığım şu küçük dünyada 2006 yılından bu yana blog yazıyorum. İnternet dünyasının bugünü ve yarını hakkında her zaman ilgili olmuşumdur.

8 comments

Aynı durumdan muzdaripiz, zira öyle bir burnum akıyor ki, bardak koysam dolduracak cinsten.. Ya bu kuralı kim koymuş? Kış gelince hasta olunur! Saçma.. olmayalım ya, yazın niye olmuyoruz? Daha kolay o zaman, illa zorluk çekcez ya.. Hapşuuu, bak buda şimdi geldi..

Geçmiş olsun H-Yaman kardeş

geçmiş olsun bende sanırım boyun ağrısıyla girecem…
kanald nin yılbaşında senede bir gün ü var onu izleyin okan bizim tayfanın kızları alıp bi hetbenk yaptırdı 1 haftadır kendilerine gelemiolar (=
bizde oturduğumuz yerden (=

vay abicim ya…
gerçekten çok yazık olmuş… ama bunu bile süper bir dille yazmışsın 🙂
neyse dikkat et de yarın iyleş eğer yeni yıla hasta girersen tüm öyle geçermiş derler ya …
:S çok dikkatli ol …

Ben direkt kod cinsinden “#A0E213″ diye belirttim

alem adamsın valla (:
geçmiş olsun bu arada…

bu yılıda hasta olmadan bitirdim gibi sanki 😀 neyse bakalım 2008 nasıl olacak, en hayırlısı olsun diyorum..
aman bu grip’i yorum yapan blogculara da bulaştırma sonra. 😀

yaa hamdi neden qripli qiriyorsun cünki biz düşünmüyoruz kendimizi ne zaman hastalandık nezaman elimizde pecete salya sümük qeziyoz ozaman anlıyoruzki hastalık kötü bişi. abi qecende dedim sana olsana qrip aşısı kışın başında arada bi cok mu zor 😛 sanki ben farklı durumdayım neyse olduk bi kere nane limon ic sende 😉 qecmiş olsun hasta olan herkeseee

Bir cevap yazın

*