Kriz Günleri

Kriz bazı çevreler tarafından teğet geçti yorumuna nail olsa bile kimi çevreler tarafından çapraz girdiği gerçeği söyleniyor. Yarın Obama gelecekmiş, IMF ek kredi sağlayacakmış, yeni kanun çıkacakmış, kredi kartı sicilleri temizlenecekmiş… “Amaaan pırt” dedirtecek türden çözümler. Neyse, biz krizi yönetecek değiliz. Onun yerine krizden manzaralarla sizleri karşı karşıya bırakıyorum.

• Her yerde tasarruf paketleri açıklansa da uygunlanma oranı çok az olur.
• Cami önündeki amcalar, yürüyüş yapan teyzeler aslında birer ekonomi uzmanıdır, krizi onların yönetmesi gerekir.
• Paraların suyunu çektiği fazlasıyla anlaşılır, 2 kokoreç yerine 1 kokoreç yenir. Buna kişisel tasarruf paketi denir.
• Haftalardır almayı ümit ettiğiniz bir ceket, bir ayakkabı vs. varsa hala beklemededir.
• Evde müthiş tasarruflar ön plandadır. Sürekli açık gördüğüm tuvalet ışığı yine sürekli açık pozisyonunu korumaktadır.
• Hergün duş almak yerine birgün duş birgün saç yıkama uygulanır.
• Odun ile ısınmak en güzelidir.
• Apartman içinde elle yanan ışıklar yerini fotosel denen teknolojiye bırakır.
• Dilencilerin gelirinde önemli ölçüde bir düşüş görülür.
• Her yere araba, motorla gitmek yerine ayaklar kullanılır.
• Banka hesabındaki para kıymetlidir, cüzdandaki para ile idare edilmeye çalışılır.
• Esnaf amcalar tavla oynar, nargile içer herşeyi yapar. Okey çevirenleri de mevcuttur.
• Herkesin üzerinde böyle bi “saldım gitti” ifadesi vardır.
• CNBC-E 24 saat izlenir.
• İş yerinde bilgisayarın bir köşesinde banka kur ve borsa ekranı hep yer alır.
• İşlem hacmi büyük bankalarda bile 5000 TL toparlanamaz, müşteri “banka mısınız dilenci misiniz” diye haykırır.
• Tv ekranından rahat rahat konuşan siyasiler halkın gözünden daha da düşer.
• Herkesin hem borcu hem alacağının olduğu zorlu bir dönemdir.
• Harçlıklarda %99 ile %99,9 arasında bir etkisi vardır.
• Her seferinde bir umut, bir bekleyipş vardır.