2007 ÖSS Manzaraları

Yarın hepimizin bilidiği gibi ÖSS yapılacak. Az önce gazetelere göz atarken aslında geçen yıllara göre hiçbir değişikliğin olmadığını da gördüm. Sınavdan önce mübarek zaatların yattığı türbeler sınav için umut merkezine dönüşmüş yine. Sınava girecek olan dişican veya kişican çalışmamışsa, türbedeki yatan ne yapsın! Zaten türbeye her giden sınavı kazansaydı gerek yoktu dersanelere, her türbe başına bir masa “gel abi kesin kazandırırız” tadında bir tanıtım, sonrasında ise en çok kazandıran türbeye bir sonraki sene yığılmalar görürdük. Ancak ne böyle birşey mümkün ne de akla mantığa uygun… Sınav filmindeki gibi bir de cinci hocalara gidenler varmış ki evlere şenlik.

Continue reading

Telekom’dan Yaz Öpücüğü (Abonelere Özel)

Son bir kaç gündür internette ve gazetelerde Telekom’un yaptığı indirimden bahsediliyor. indirim çerçevesine ise sadece yeni abone olacaklar giriyor. Aylık 29 YTL yerine 14 küsur YTL ödenecek, bir modem verilecek ancak 24 ay bağlantı yaptırma koşulu ile. Bu iş filmlerde gördüğümüz kötü adamların stratejisine benziyor aslında. Önce hoş görünüyor insanın gözüne ve abone yapıncaya kadar cazibedar bir davranış sergiliyor. Ya abone olduktan sonra? işte ordan sonrası işkencelerle dolu. Gecenin bir vakti internette önemli bir işiniz için araştırma yaparken bir anda internet gider. Bu da yetmez gibi bağlantı denilen hızda olmaz. O da yetmiyorsa teknik destek hattını aradığınızda mutlaka bakım yapılıyordur ADSL hatlarına.

Continue reading

Kazaya Duyarlı Türk Vatandaşı

Kaza yapılan her yerde olay inceleme ekibi olarak bir halk topluluğu hazır bulunur. Polis gelinceye kadar derin sorgulamalarını sürdürürler. Bir de ilkyardım uzmanı olanlar vardır. Hayatlarında kaç defa ilkyardım yaptıkları bilinmez ve gerçekten de ilk defa yardım yapacaklardır. Olayı abartıp ben doktorum diyenleri de çıkar içlerinden. Halbuki alakası yoktur 🙂 Kaza olduğu zaman olay yerinde neden toplanılır bilemiyorum fakat bildiğim tek bir şey var; öyle bir topluluk görünce gaza gelip ben de gidiyorum. Yine kaza esnasında bir babacan gelir araçlara bakar. Eğer araçların ön tarafları yoksa “bişi yok canım” diyerek tatmin etmeye çalışır. Hmm acaba birşey olsa nasıl olurdu sorusu aklımıza gelir hemencik. Bazen de fiyat tahmininde bulunanlar çıkar ortamda. “Hmm çamurluk gitmiş, ön tampon inmiş sanayide 300 YTL’ye yaptırırsınız bunu” derler genelde.

Continue reading

Böyle Reklam mı Olur Kardeşim?

Bizim ajanslar da acaip reklam yapmaya çok meraklılar. Dün Türkcell’in indirim ile ilgili reklamını gördüm Kurtlar Vadisi arasında. Bizim uyuzmatik kişican Mexico’ya gider ve pasaport işlemleri sırasında aranan bir kişi oldupu ortaya çıkar. Daha sonra askerler gelip tutuklarlar. Daha doğrusu ilk önce “son bir isteğin var mı” diye sorarlar. Uyuzmatik de “annemle görüşecem” der. Annesi ile konuşur ve kendisini yakaladıklarını, bırakmadıklarını söyler. Annesi komutan ile görüşmek üzere telefona ister, bayağı uzun bir zaman diliminde konuşur, herkesin uykusu gelip uyur. Sonra uyuzmatik kaçar ve kurtulur. “Iyk” yani, nereden nereye bağlamış reklamı. Hadi tamam komik gelebilir ama çok acaip olmuş yahu. Onu bizim Türk polisine yapsana sıkıysa. He zaten olay neden Mexico’da geçiyor ben onu anlayabilmiş değilim. Gerçekten enteresan, hem de çok enteresan.

Continue reading

Alanya Trafiği mi?

Belediyemizin şimdiye kadar yaptığı icraatlardan oldukça memnunduk genel olarak. Ta ki bugün yaşadığım trafik rezaletine kadar. Alanya’da yaşayan canlar bilirler 25 metreli yol diye tabir edilen caddeyi. Alanya’nın en işlek caddelerinden birisidir hem yayacan hem de araç trafiği bakımından. Belediye de her sene olduğu gibi kaldırım çalışmaları, altyapı ve buna benzer sebeplerden dolayı caddenin bir bölümünü sanırım Şubat ayında kazdı ve yeniden kaldırımlar yapılmaya başlandı. Hala bu faaliyet devam etmekte. Ancak olan yine vatandaşa olmakta. ilk madur olanlar yayacanlar. Yayacanlar, yürüyecek yer bulamıyor çamurdan. Kaldırım yapılıyor lafta ama siz o yapılan kaldırımdan yürüdüğünüz zaman eve varana kadar ayakkabınızın içinden harfiyat kamyonundakinden birazcık az kum boşaltabilirsiniz. Şaka bir yana durum gerçekten çok ciddi. Aylardan Mayıs ve turizm sezonunun resmen açılmasına sayılı günler kaldı. Fakat biz turistleri bu sene pek de hoş karşılamayacak gibiyiz. Çamurlu bir yoldan hangi turist yürümek ister? Onu bıraktım hadi yürüdünüz diyelim. Yürürken de felaketlere maruz kalabilirsiniz. Giydiniz beyaz pantolonu, çektiniz üstüne pembe keten gömleği ve çıktınız yola. Tam işe giderken bir araba geldi çukura pat diye girdi ve etrafa çamur sıçradı. Bu durumda hiç kaçarınız yok, o çamur zerreciklerinden nasbinizi mutlaka alırsınız. Sonra sürücüye küfür edersiniz ancak suç onda değil ordan o şekilde geçmesine vesile olandadır.

Continue reading

Avea’dan Acil Çıkış Servisi

Güzel ülkemin insanları ilginç olunca GSM operatörleri de  bundan nasiplerini alıyor. Avea olarak bildiğimiz ve benim de kullandığım GSM operatörü bizleri ilginç bir servisi ile yüzleştirdi. ” aveadan yeni bir servis: acil çıkış! kurtulmak istediğiniz durumlarda arayın, sizi 1 dk içinde geri arayıp bahane bulmanıza yardım edelim.” şeklinde ilgi bulan servisi 9898’e gönderdiğiniz SMS sonrasında kullanabiliyorsunuz. işlem ücrete tabi olup 6 Kontör/3 SMS değerindedir. Avea, bu servisin uzun süredir kendilerinden istendiğini söylemiş. Acaba böyle bir servisi kim ister ki? Öyle ya da böyle hanehalkına yardımcı olmayı güden bir servis olduğu için Avea’yı kutlar “9696 sevgilimi oyala, 2323 Albeni Bahane servisi” gibi enteresan servislere de bir göz atmalarını arz ederim.

Continue reading

Türkiye’de Futbol mu Dediniz?

Son günlerde Türkiye liginde yaşanan gelişmeler ile ilgili uzun zamandır birşeyler yazmak istiyordum çünkü son günlerde spor camiasında adı “spor” kelimesi ile yanyana gelmeyecek isimlerin yer alması hatta bunların açıklama yapması ve o da yetmezmiş gibi haddini aşıp insanların şeferlerine dil uzatanlardan oldukça rahatsız oldum. Takımımızın son günlerde aldığı puanlar ve Fenerbahçe’nin kaybettiği puanlar sanki kasıtlı yapılıyormuş, içeriden bir  el ile yönetilip o puanlar Fenerbahçe’nin aleyhine yazılıyormuş gibi ortalıkta ifşa ediliyor. Bunlara oldukça canım sıkılıyor ve nerede spor haberi görsem hemen kapatma isteği doğuyor içimde. Halbuki bu kadar sıcak bir ligimiz varken neden birkaç kendini bilmez yüzünden mahvediyoruz?  Ne gerek vardı Fenerbahçe’nin dün çıkan kararlardan sonra bu kadar ceza almasına? Başkana 1 yıl ve para cezası, o az önce bahsettiğim “Ali Koç” 2 yıl ve para cezası teknik direktör 1 maç… Böyle uzayan giden bir listeye neden ihtiyaç duyduk acaba? Bu olayda suç Beşiktaş’ın mı, Fenerbahçe’nin mi, Federasyo’un mu yoksa hergün ortalığı kızıştıran basında mı?

Continue reading

Pars Kiraz Operasyonu

Pazar günü yapılabilecek en iyi şey nedir deseler sanırım cevap verenlerin büyük çoğunluğu sinemaya gitmek cevabını verecektir. Evet biz de Eren ile seriyi bozmayıp yine sinemanın yolunu tuttuk pazar pazar. Bu sefer gideceğimiz film belliydi “Pars”. Her ne kadar Alanya’daki gösterimde olan sinema salonumuz bizim evin oturma odasından farksız olsa da filmin güzelliği bu açığı kapattı 😀 Filmin konusu şöyledir(alıntı):

“istanbul`un en tanınmış Narkotik Başkomiseri Ertuğrul bey, büyük bir operasyonu yürütürken ilginç bir yeraltı bağlantısı ile karşılaşır. Ancak bu sırrı çözemeden, ailesinin gözü önünde eşiyle birlikte öldürülür. intikamını almak ise, tam 15 yıl sonra PARS lakaplı oğlu Attilla`yakalacaktır.

Atilla, gerçekleştirdiği operasyonlardan birinde, arkası da sağlam olan bir mayfa babasına çatar. Birtakım politik oyunlarla pasif göreve atanan PARS için bu daha başlangıçtır. Diğer yanda kardeşini de uyuşturuya kurban veren Pars için, intikamdan başka bir çözüm yoktur.

Bu intikam yolunda Narkotik Teşkilatının da desteğini arkasına alan Pars, Hollanda, Yunanistan, Monako, istanbul dörtgeninde intikamını almak için tüm azmiyle savaşacaktır. En büyük desteği de yardımcısı Asena sağlayacaktır.”

Continue reading

Lüks Yaşam mı?

Her sabah internette gazete başlıklarına şöyle bir göz atarım. ilgimi çeken bazı haberleri bir kenara ayırırım. Az önce Hürriyet’in sayfasında bir haber gördüm ki öyle böyle değil. Adana’da yaşayan bir genç 850 YTL için arkadaşı ile birlikte anneannesini 8 yerinden bıçaklayarak öldürmüş. Daha sonra ifadesinde de “anneannem beni çok severdi ve hiç boş çevirmezdi. Daha önce altınlarını çalıp sattığımı öğrenince hiç para vermedi. Ben de marka giymek zorundaydım ve paraya ihtiyacım vardı” demiş. Hmm “marka giymem lazım” işte tüm mesele bu! Marka giymeyince ne oluyor? Bir tarafımız mı eksiliyor? Herkes marka mı giyiyor?

Continue reading

TV Kanallarında Taklite Son Sürat Devam

Bundan birkaç hafta önce NTV’de yayınlanacak olan “Türk Mucitler” isimli mucidane programdan bahsetmiştim. Program başladı ve nihayetinde oldukça da ilgi gördü. Her yayınlanacağı zamanı Kurtlar Vadisi gibi takip eder oldum. NTV’yi de kendi içimde binlerce kez tebrik ettim böyle güzel bir programı düşünüp hayata geçirdikleri için. Yine tebrik etmekteyim çünkü taklitleri çıkıyor yakında piyasaya.

Continue reading