İşletmenizi Facebook’ta Doğru Temsil Etmek İçin 10 Öneri

Facebook, ilk açıldığında masum birçoğumuzun gözüne masum bir arkadaşlık sitesi olarak görünse de günümüzde “sosyal ağ” denince hepimizin aklına ilk gelen bir marka olma özelliğini taşıyor. Her gün yeni bir özelliğin eklendiği bu mecrada arkadaşlık, iletişim, reklam, oyun ve daha aklımıza gelmeyen birçok konuda içimize işlemiş durumda. Hatta birçoğumuzun günlük yaşantısının önemli bir bölümünü de işgal ediyor. Hal böyle olunca Facebook sadece kişisel değil ticari kullanıma da açık bir hale geldi. Yani kısacası Facebook sadece gerçek kişilerin değil işletmelerin de ilgisini çeken, birikimlerini aktaran, ürünlerini sunan, tüketicisi ile temasa geçmesini sağlayan bir platform.

facebook

İşletmeler fırsatı değerlendirmek için paylaşımlarını yaparlarken birçok yanlışı da bilmeden yapabiliyorlar. Yazımda, bunlardan gözüme çarpanları derleyip çözümlerini aktarmaya çalıştım.

1- Mutlaka “Sayfa” Olmalı!

En çok karşılaştığım hatalardan bir tanesi işletmenin bir kişiymiş gibi hesap açılıp yine bu hesap üzerinden arkadaş ekleme yöntemi ile çevresine ulaşma çabası aslında. “Yaman Ticaret” işletmesi bir kişi olarak müşterilerini ekliyor veya müşterileri işletmeyi…  Kişi olarak bir avantajının olup olmadığına baktığımızda ise hiçbir avantajı yok. Aramalarda sayfalar daha belirgin yer alırken, kişi olarak devam edilmesi halinde belli bir arkadaş sayısına ulaşınca ekleme yapılamıyor ki bu bütün emeğin çöpe gitmesi demek. Bu yöntemin yerine “sayfa” olarak yayın hayatına başlamak ve bu şekilde devam etmek hem daha kurumsal bir görünüm kazandırıyor hem de önündeki bütün engelleri aşmış oluyoruz. Tabi ki söylediğim şeyler gruplar için de geçerli. Grupların temsil ettiği şeyler aslında çok daha farklı.

2- Sayfa İçeriği Amacına Uygun Olmalı

Eğer işletmemizi Facebook’ta doğru ifade etmek istiyorsak bunun altın kuralı doğru içerikleri bulup paylaşmaktan geçiyor. Sattığımız ürün ya da verdiğimiz hizmetlerle ilgili içerikleri paylaşmak da en doğrusu. Örneğin beyazeşya satan bir mağazanın Facebook sayfasında alışılagelmiş “bu fotoğrafa tıklarsan sevdiğin senin olacak” tarzındaki içerikleri ya da işletme ile hiçbir ilgisi bulunmayan bir klibi paylaşması gerçekten itici olabiliyor. Sayfa üyelerinin sayısı açısından bu gerçekten çok önemli.

3- Görsel Öğeler Önemli

Sayfada kullanacağımız kapak resmi ve profil resmi de başarılı ve kurumsal olmak zorunda. Profil resmi olarak kişisel bir resim değil işletmemizin logo ya da bizi temsil eden bir resmin olması daha mantıklıdır. Yine aynı şekilde kapak resmi de bu doğrultuda olmalıdır. Yine örneklendirecek olursak yerel bir pastanenin sayfasında profil resminde logo kapak resminde pastanenin bir resminin olması oldukça şık duracaktır. Belki bunlar önemsemediğimiz ancak takipçilerin aklında yer eden önemli görsellerdir.

4- Bilgiler Tam ve Doğru Olmalı

Facebook’ta bir sayfa oluştururken kategorilerden çalışma saatlerine kadar birçok bilgi alanı karşımıza çıkıyor. Bunları eksiksiz girmek lehimize olacaktır. Adresimizi doğru yazdığımızda “yer bildirimi” yapılırken işletmemiz listede görünecektir. İletişim bilgilerinin doğru olması müşteri veya üyelerimizin bize ulaşmasını sağlayacaktır. Yine çalışma saatleri de üyelerimize işletmemizin açık ve kapalı olduğu saatlerde uyarı verecektir.

5- Bir Markanın Şubesi Olmak

Herhangi bir markanın yerel mağazası ya da şubesi olmak ve Facebook’ta kendi işletmemizle birlikte bu markanın gücünü de kullanarak yer almak hem avantajlı hem de çok büyük sorumlulukları beraberinde getiren bir durumdur aslında. Yapacağımız paylaşımlar hem kendi işletmemizi hem de bağlı olduğumuz markayı doğrudan ilgilendirecektir. Bu durumda kurumsallık kavramı daha belirgin ortaya çıkmaktadır. Eğer böyle bir yapıya sahipsek markamızın resmi Facebook sayfasına bir göz atmak yararlı olacaktır. Kullandığı kapak resimleri ve profil resimlerini yeri geldikçe kullanabiliriz. İçerik konusunda ise yine markamızın sayfasında paylaştıklarını kendi sayfamızda paylaşarak hem kurumsal bütünlüğü bozmadan hem de bir hata yapmadan üyelerimize aktarma şansını yakalamış oluyoruz.

6- Kontrol Gerekli

Sayfamızı yukarıdaki maddelere göre kurduğumuza ve uygun içerikler paylaşmaya başladığımıza göre geri dönüşler almaya başlayacağız. Yorumlar, beğeniler, mesajlar ve istatistikler karşımıza çıkmaya başlayacaktır. Tüm bunlarda ne kadar hızlı cevap verebilirsek o kadar iyi bir izlenim bırakırız. İstatistiklere göre paylaşacağımız içerikleri seçmek yine kontrolün bir parçası.

7- Üslubumuz Nasıl Olmalı?

Yapılan yorumlarda ve mesajlarda cevap vermemiz gereken yerlerde “…. bey, …. hanım, @kullanıcı” gibi hitaplarla başlamak doğru tercihtir. Çünkü çok samimi bir tavır hoş görünmeyebilir. Kullanıcıların hassasiyetini göz önünde bulundurduğumuzda en küçük bir açığımızda bile bizi yerden yere vuracağından emin olabiliriz. Kullanacağımız kelimeleri iyi seçip üyemizin anlayabileceği bir şekilde anlatmak makuldür.

7- Vereceğimiz Bilgilerin Doğruluğu Hayati Önem Taşıyor

Bir bilgiyi ister içeriklerimizde ister yorum ve mesajlarımızda paylaşalım bunu yapmadan önce doğruluğunu iyice araştırmamız ve emin olmamız gerekiyor. Vereceğimiz her yanlış bilgi bize geri dönecektir. Hatta reklam yapmak isterken bir tüketici mahkemesi ile karşı karşıya kalmak istemiyorsak %100 doğru bilgileri paylaşmamız gerekiyor.

8- Bağlantı Paylaşımları

Sayfamızdan kendi internet sayfamıza veya başka bir internet sayfasına bağlantı vereceğimizde kirliliğe sebebiyet vermemek için bağlantı adreslerinin kısaltılması daha uygun olacaktır. Bu kısaltmayı yapabilen Google da dahil olmak üzere birçok internet servisi mevcut ancak benim tavsiyem bitly olacaktır. Hem bağlantıları Facebook tarafından spam olarak görünmüyor hem de tıklanma sayıları ile ilgili istatistiklere daha rahat ulaşılabiliyor.

9- Kendimizi Unutturmayacağız Ama İnsanları da Bıktırmayacağız

Paylaşım sıklığına elbette ihtiyaca göre kendimiz karar vereceğiz ancak çok fazla paylaşım insanları boğacaktır ve üye kaybıyla hatta müşteri kaybıyla sonuçlanabilecek zararlara uğrayabiliriz. Tabi ki hiç paylaşım yapmamak da unutulmamıza ve sayfamızın gerçek amacına ulaşamamasına sebep olacaktır. Bu yüzden günde bir veya birkaç güzel paylaşım yaparak “biz buradayız” mesajı verebilmeliyiz.

10- Güncel Olmalıyız

Sayfamızı her haliyle güncel ve dinamik tutmalıyız. Bunu da güncel kapak resimleri ve güncel iletilerle sağlayabiliriz. Bunun yanında bayram, kadınlar günü, anneler günü gibi önemli günleri kesinlikle hatırlamalıyız.

Bunların dışında eğer çok kapsamlı bir işletmemiz varsa sosyal medya ajansları ile çalışmak bu konuda söylediklerimden daha fazlasını önümüze serebilir. Reklam verme, etkin kullanma gibi konularla ilgili önerilerimin bulunacağı bir sonraki yazımda buluşmak ümidiyle…

 

Sosyal Medya Resim Hazırlayıcısı

Günlük yaşantımızın bir parçası haline gelen sosyal medyayı hem kişisel iletişim için hem de kurumsal iletişim aracı olarak kullanıyoruz. Bundan üç dört yıl önce sayıları ve işlevleri kısıtlı olan sosyal ağların günümüzde insanı şaşırtacak rakamlara ulaştığını görüyoruz. Tabi ki bu trendin gerisinde kalmayı da kimse istemez. Gerisinde kalmamak için de sadece sosyal ağlarda içerik paylaşmak yetmiyor. Biraz da resimlerle desteklemek gerekiyor. İnsanların aklında kalıcı olmak için kapak fotoğrafları, profil resimleri gibi birçok ayrıntıya ihtiyacımız var. Her sosyal ağ için de farklı ölçülerde, farklı içeriklerde bu resimleri hazırlamak oldukça sıkıcı.

Bu sıkıntıyı duyduğumuz anda ise imdadımıza yetişen internet servisleri yetişiyor. Bun servislerden bir tanesi olan Autre Planéte Social Media Image Maker bir çok yeteneğini bir arada barındırıyor. Bir çok sosyal ağ sitesi için desteği bulunan servis, yapılmak istenen resim türünü seçtikten sonra kendi resmimizi yüklememizi ve değişik efektler vermemizi sağlıyor. En güzel özelliği ise boyutlandırmanın otomatik olarak gerçekleştiriliyor olması.

maker

Servis:

  • Facebook için profil, kapak, gönderi, öne çıkan gönderi, uygulama ve etkinlik resimleri 
  • Twitter için arkaplan, profil, üst kısım resimleri
  • Youtube için profil ve arkaplan resimleri
  • Google Plus için profil ve arkaplan resimleri
  • Vimeo için profil ve video ön izleme (16:9/4:3 boyutlarında) resimleri
  • Pinterest, Skype, Flickr, Tumblr, Gravatar, Slideshares, Foursquare için profil resimleri
  • Linkedin için profil, küçük/büyük logo, banner resimleri
  • Xing için profil resmi ve logo
  • Viadeo için logo
  • About.me için arkaplan resmi

Tüm bunları hazırlayabilme özelliğine sahip. Özellikle kurumsal anlamda sosyal medya kullanımı yapıyorsak her servis için ölçüleri bilmeden, resim editöründe oradan oraya zıplamadan rahatlıkla kullanabiliriz.

 

Google Reader Alternatifi Feedly

Google, 1 Temmuz itibariyle 7 servisini kapatacağını duyurdu. Bunların içinde RSS okuyucu denince aklımıza ilk gelen ve ben de dahil birçok kullanıcısı bulunan Google Reader’ın ismi de geçiyor. Google’ın bu haberi yayınlamasının ardından sosyal ağlardan hem ülkemizde hem de diğer ülkelerde büyük tepki gösteriliyor. Yıllardır alıştırılmış bir kullanıcıya “kapatıyoruz” demek en büyük kazıktır!

googlereader1-660x350

Ben de 1 Temmuz’u beklemeyip bugün bıraktım Reader’ı ve Feedly‘ye geçtim. Google Reader hesabı ile giriş yaptıktan sonra yedek almaya bile gerek kalmadan başlık başlık, besleyici besleyici aktarımını kendisi otomatik olarak yapıyor. Kullanışı oldukça iyi ve hızlı olan servisin mobil uygulamaları ise açık söylemek gerekirse Google’dan daha iyi durumda.

feedly,

İşin acı yönü ise Google Reader’ın sadece bir RSS okuyucu olması değil birçok kullanıcının, blog yazarının API ve haber köşesi olarak kullanmasıydı. Feedly’nin şimdilik böyle bir girişimi olmasa da ilerleyen günlerde desteklerini arttıracağını düşünüyorum.

Attığımız İlk Tweet Neydi?

2007 yılından bu yana Twitter’ı aktif bir şekilde kullanıyorum. Şu anda ise 9000’e yakın bir tweet sayımın olduğunu göz önünde bulundurunca bazı attığım tweetler aklıma geliyor ancak zamanını bulamıyorum veya zamanını biliyorum ama attığım tweeti bilmiyorum. Mesela ilk attığım tweet neydi hala merak ediyorum 🙂 Bunu daha önce dış servisler tarafından öğrenebiliyorduk ancak yaklaşık iki yıldır API kullanımlarında kısıtlama olduğundan dolayı Twitter buna izin vermiyordu.

Artık Twitter’ın ta kendisi arşivini indirmek isteyen kullanıcılarına “setting/ayarlar” bölümü altında çok güzel bir dosya hazırlamış. Dosyayı alabilmek için e-posta adresimize bu dosyayı indirme linkini istememiz gerekiyor.

tweet-archive2

E-posta adresimize gelen adresten indirmeyi gerçekleştirince de harika bir arşiv sayfası bizleri karşılıyor. Yıl ve aylara göre istediğimiz tweeti bizlere sunabiliyor.

tweet-archive

Tivilog: İzlediğin Tv Programlarını Check-in Yap

Yeni bir yıldan tüm okurlarıma merhaba. 2013 yılı sosyal ağlar ve teknolojik ürünler açısından oldukça agresif geçeceğe benziyor, bunları hep birlikte izleyeceğiz. Bu yazımda izlediğimiz televizyon programlarını aynı bulunduğumuz yerleri etiketlediğimiz Facebook ve Foursquare gibi “check-in” yapmamızı ve takipçilerimizle paylaştığımız tivilog‘a kısaca göz atacağız.

Tivilog’a Facebook hesabımız ile üye olabiliyoruz. Ardından kullanıcı arayüzünde bulunan arama kutusundan izlediğimiz programın adını aratıyoruz. Seçimimizi yaptıktan sonra program ile ilgili sayfa açılıyor. Bu sayfada diğer kullanıcıların program ile ilgili yorumlarını ve kimlerin programla ilgili “check-in” yaptığını görebiliyoruz. Eğer Twitter veya Facebook hesabımız ile tivilog bağlantısı kurulmuşsa “check-in” yapıp hesaplarımızda paylaşabiliyoruz.  “Check-in” yapıldıktan sonra rozet ve puanlar da kazanabiliyoruz.

Ekran Alıntısı

Servisin şu anki eksiklerinin en başında mobil uygulamalarının bulunmaması geliyor.

Turkcell Desteği Fizy’ye Yaradı mı?

Yerli olduğu için  ismini övünerek söylediğimiz müzik servisi Fizy, Müyap ile yaşadağı telif hakları sıkıntısından sonra kapatılmış ardından Turkcell’in desteği ile tekrar yayın hayatına dönmüştü. Bu olay ise Fizy için bir dönüm noktası oldu. Özellikle bu yıl yaptığı iyileştirmeler ve eklediği özellikler sayesinde üst seviye bir müzik servisi olduğunu gösterdi.

2011 yılı sonlarına doğru akıllı mobil cihazlar için ilk resmi uygulamasını yayınlayarak kullanıcılarına bu platformda da hizmet vermeye başladı. Tabi ilk uygulama olmasından dolayı hatalar yaşandı, yavaşlama sorunları ortaya çıktı. Ancak yapılan güncellemeler ile o sorunu ortadan tamamen kaldırdı. Hatta Soy Mobile ile anlaşarak yeni nesil Xperia serilerinde entegre olarak kullanıcısıyla buluştu.

Şu anda benim de test sürümünü kullandığım premium paketleri ortaya çıkardı. Bu paketler ücreti karşılığında satın alınarak sınırsız playlist, Android ve iPhone uygulamarda tam yetki ve ücretsiz indirilebilen yasal müzikleri beraberinde getirdi.

Fizy Mood’u daha önce duymuştuk ama Fizymix de bu yıla damgasını vuran yeniliklerden oldu. Radyo sistemi ile çalışan istenilen tarza göre yayın yapan kanallar ile kullanıcılara kolaylık sağladı.

Arama motorundaki filtreleme seçeneği, yenilenen müzik player, tekrar çalma özelliği, sesli arama yapma özelliği de yeni kullanıcı arayüzünde yerini aldı.

En yeni müzikler eskisi gibi birkaç ay sonra değil hemen anında arama sonuçlarında görünüyor. Bu sayede kullanıcılarına hem yasal hem de hızlı güncellenen bir veritabanına sahip olduğunu gösteriyor.

Fizy’ye her girdiğimizde ise yeni bir albüm tanıtımı bizleri karşılıyor. Buradan da Fizy’nin artık eskisi gibi öylesine bir müzik servisi değil ciddi ciddi işini yapan Türkiye’de müzik denince akla gelen ilk internet platformu olma çabasında olduğunu gözler önüne seriyor.

Özetleyecek olursak Turkcell desteğinden sonra Fizy aldı başını yürüdü. Başarılarının 2013 yılında da devam etmesini temenni ederek yazımı sonlandırıyorum.

 

Gmail Gelişmiş Arama Parametreleri

Siz de benim gibi bir Gmail kullanıcısı iseniz ve e-postalar arasında kaybolup sık sık arama yaptırıyorsanız  bazı arama ipuçlarını bilmek zorundasınız! Zorundasınız diyorum çünkü bir e-postayı bulmak bazen saatlerinizi alabiliyor. Şimdi bahsedeceğim ipuçları ile aramalarımızı kolaylaştıracağız.

  • from: Geldiği adresle arama
  • to: Gittiği adresle arama
  • subject: Konuyla arama
  • label:  Etiketlerle arama
  • has:attachment Sahip olduğu eklerle arama
  • filename: Dosya adıyla arama
  • in:anywhere Spam ve diğer klasörler için de arama yapar
  • is:starredis:unreadis:read okunmuş, okunmamış ve yıldızlı postalarda arama yapar
  • cc:bcc: CC veya BCC değerleri ile arama yapar
  • after:before:older:newer: Yıl/Ay/Gün değeri ile birlikte kullanarak arama yapılabilir. after: 2012/10/05 gibi.
  • is:chat Sohbet içinde arama yapar
  • size: Mesaj boyutuna göre arama yapılmasını sağlar
  • larger:smaller: Aynı after parametresi gibi kullanılıyor. larger: 1.8 MB gibi

 

Kendi Chrome Temamızı Yapıyoruz

Yaygın olarak kullanılan internet tarayıcısı Google Chrome’u güçlü kılan özelliklerinden birisi de özelleştirmelerin diğer tarayıcılara göre daha kolay yapılabilmesidir. Bu özelleştirmelerden birisi de temalardır. İndirilen değişik renk ve resim kombinasyonundaki temalar tarayıcıyı görsel açıdan daha iyi seviyelere getirmektedir. Bu yazımda ise kendi istediğimiz resim ve renklerde kendi temamızı nasıl yapacağımızı anlatacağım.

İlk olarak My Chrome Theme eklentisini indiriyoruz. Ardından tarayıcı ekranında bulunan “Chrome Temam” bağlantısına tıklıyoruz.

1-Resim Yükleme

Bilgisayarımızdan veya kameramızdan aktaracağımız resmi arkaplan olarak kullanacağız.

2-Resim Konumu ve Düzenini Ayarlama

Resmi tüm ekrana kaplatma, döşeme veya alt,üst,orta, gibi konumlara küçük resim olarak yerleştirme imkanını buluyoruz.

3-Renk Düzenini Ayarlama

Baloncuklara tıkladığımız zaman istediğimiz yerin renk düzenini belirleyebileceğimiz renk paleti ile karşılaşıyoruz.

4-İsim Verme ve Kaydetme

İsim ve açıklamaları ekledikten sonra temamızı kaydediyoruz. Temamızı bu aşamadan sonra ister bağlantı adresini kaydedip paylaşabilir istersek hemen indirip kullanmaya başlayabiliriz.

Spamlar E-Posta Adresimizi Nasıl Buluyor?

Yıllar geçmesine ve yeni internet teknolojileri çıkmasına karşın spamlar  eskiye göre daha hızlı ve şiddetli şekilde e-posta adresimizdeki yerini alıyorlar.  Görüşümdür ki bundan sonra da yerini alacak. Hatta mobil cihazlara da yavaş yavaş girmişken tam gaz devam edecek. Smart tv ve smart olan her alete yerleşecekler yani hayatımızın içindeki yerlerini sonra da almaya devam edecekler. Peki e-posta adresimizi nasıl buluyorlar? İşte bu soruya cevabımız varsa spamlardan biraz da olsa arınmış olacağız.

Mail Listeleri

Spamların en eski ve en eskimeyen yöntemidir. “Bu mesajı 10 kişiye gönderirsen sevdiğin kız senin olacak” gibi başlıklarla gelen e-postayı bizlerin cevaplamasıyla toplanan e-posta adreslerinin bulunduğu listelerdir. İşleyişi ise oldukça basittir. Hazırlayıp 10 kişiye gönderilen mesaj daha sonra “forward” ile 10’ar kişiye daha gidiyor. Bu halka böyle devam ederken nihayetinde bütün adresler bu mesajı gönderen ilk kişide toplanıyor. Yani böyle mesajları görmemezlikten gelmek gerekiyor.

Abonelik Sistemleri

İnternet sayfalarında yer alan “yeniliklerden haberdar olun” bölümlerinin sonraki tuzaklarıdır spam. Tabi ki bütün siteler için geçerli değil ancak bilmediğimiz  sitelere abone olmak çok da mantıklı değil. Ayrıca e-posta adresimize gelen “abonemiz olun” bağlantıları da aynı sisteme dahildir.

Brute Force

Bu teknik biraz tahmine dayalı ancak başarı yüzdesi çok yüksek. Bir isim ele alınarak bu ismin değişik kombinasyonlarda ve e-posta hizmetlerinde bulunan adres listeleri çıkarılıyor. Tabi bunu yapmak çok uzun zaman alacağı için yazılım desteği almak gerekiyor. Hatta bir zamanlar hack yöntemi olarak da kullanılıyordu ancak şu anda e-posta hizmetleri daha fazla güvenlik donanımına sahip oldukları için rahatız. Brute Force tekniğine örnek verecek olursak:

ayşe@hotmail.com
ayşe1@hotmail.com
ayşe001@hotmail.com
ayşe1@gmail.com

Web Crawler Bot

Bu isimle bilinen teknikte internet sayfalarından bilgi çekiliyor. Bot, belli parametreleri içinde barından ve komut veren bir programcıktır. Bir siteye yönlendirilen botlar bu site üzerindeki e-posta adreslerini toplamakla mükellef. Birçok sitede adres[at]adres.com şeklinde yazılan e-posta adreslerini görmüşüzdür. Bu şekilde yazılmasının sebebi @ işareti olan kısımları botların algılayıp adresi listeye dahil etmesinin önüne geçmektir. Yani e-posta adresimizi açık açık paylaşmamak gerekiyor.

E-Posta Veritabanları

Bu sistem olayın biraz mide bulandırıcı yönü. İsteyerek üye olduğumuz birçok site güzel paralar karşılığında kullanıcı bilgilerini üçüncü kişilere satıyor. Sadece e-posta adresi değil, telefon numarası gibi bilgileri de satıyorlar. Bunun için alınacak önlem maalesef yok. Kullanıcı sözleşmelerinde zaten bu madde yer alıyor. Bugün Facebook’un bile direkt bilgileri vermese de reklam için bilgilerimizi kullandığını göz önünde bulundurmak lazım.

Gmail Mesaj Gönderimi İçin Yeni Arayüz

Anlık ileti ve e-posta teknolojilerinde rekabet hergün artarken bununla birlikte ilginç ve kullanışlı özellikler de karşımıza çıkıyor. Bunlardan sonuncusu Gmail’den geldi. Mesaj yazmak için “compose” butonuna tıkladığımızda mesaj ekranını yeni bir sayfa olarak karşımıza getirmek yerine küçük bir alanda oluşturduğu ileti ekranıyla sunuyor. Bu durumda kullanılabilirlik en üst seviyelere çıkıyor.

Gmail’i İngilizce kullanıyorsanız “compose” butonuna ilk bastığımızda aşağıdaki diyalog karşımıza çıkıyor, Try it now seçeneğini işaretleyip devam ediyoruz:

Yeni mesaj yazmak için “compose” butonuna tıkladığımızda da aşağıdaki mesaj kutusu açılıyor:

Sağladığı fayda; mesaj gönderirken aynı anda gelenleri görebiliyoruz, sayfa sayfa dolaşmaktan bizleri kurtarırken işlemlerin daha hızlı yapılmasını beraberinde getiriyor.