29 Mart’da yapılacak olan yerel seçimlerin hazırlıkları tüm hızıyla devam ediyor. Siyasi partiler adaylarını açıkladı ve adaylar da bir miktar bütçe ile seçim büroları, televizyon programları, halk konuşmaları, araç süslemeleri, gazete reklamları, şehir içinde çeşitli yerlerde büyük poster ve afiş çalışmaları ve bunlara benzer onlarca yol ile seçmenlere ulaşmaya çalışıyor. Bunlar bizi ilgilendiriyor elbette ama asıl ilgilendiren internet üzerinde yapılan hazırlıklar.

Sağolsun Obama, tüm siyasetçilere bir yol açmış oldu. Obama, seçim kampanyalarını internetten destekleyerek sempati kazanmıştı hatırlarsanız. Ülke adaylarımız da bu modeli kendilerine seçmişler. Hemen hemen tüm adayların “com.tr” uzantılı bir kişisel internet sayfası var. Kişisel derken, ne iş yaptığı, ailesi, nerede yaşadığı ve buna benzer bilgilerle bir iletişim formu bulunuyor. Tabi bu sitelerin çoğu Firefox’da hata veriyor 🙂

İnternet sayfalarını oldukça makul karşılıyorum. Çünkü artık çağımız değişti, herkes interneti çeşitli amaçlar için kullanıyor. Medyayı kıran bir sektör. Bu yüzden olumlu sonuçları olacaktır elbette. Hani kendim siyasete atılsam bir blog ile seçim kampanyalarımı yüütürüm. Ya da aklıma gelebilecek ilk yöntem budur. Adaylarımızın bloguna rastlamasam da kişisel sayfaları şimdilik iyi bir ilerleme diye düşünüyorum.

Seçim çalışmalarının internette hızla aktığı platformlardan birisi de Facebook. Birçok siyasetçimiz Facebook güzeli oldu çıktı. Açılan gruplar, insanlara gönderilen davetler, siyasetçilerden gelen arkadaşlarlık istekleri ve daha onlarca Facebook uygulaması. Ben kişisel bir kullanım amacı olduğu için siyasetçilerin adına açılan gruplardan rahatsız değilim. Ancak arkdaşlık istekleri ve benzer uygulamalar ters tepki yapabiliyor. Açıkcası bu oluşturulan gruplar ya da kişilerin çoğu da sahte gibi geliyor bana. Malum insanımız böyle şeyleri marifet bilip insanları kandırmaya yönelik eylemlerde bulunabiliyor.

Hazırlıkların sıçradığı bir diğer internet uygulaması da Twitter. Evet, yanlış okumadınız; bazı adaylar adına Twitter’da sayfalar var. Birkaçı takip listemde de yer alıyor üstelik, benim takip etmediğim ancak kendilerinin beni takip ettiği 🙂

Benim gördüklerim bu kadar. Sizin paylaşmak istediklerinizi de çekinmeden yorumlarda ifşa edebilirsiniz. Tekrar söylüyorum bu durum daha bloglara sıçramadı. Ama kampanyaların en ses getirecek yeri bence bloglardır. Birgün siyasete atılırsam blogumda seçim kampanyalarımı görebilirisiniz. Örneğin tarihi belli olmamakla birlikte hayalimde muhtarlık adaylığı 😀

Author: Hamdi Yaman

1987 yılında gözlerimi açtığım şu küçük dünyada 2006 yılından bu yana blog yazıyorum. İnternet dünyasının bugünü ve yarını hakkında her zaman ilgili olmuşumdur.

4 comments

Sarıgül ekledi beni twi’de ama yüz vermedim haha 😀 Bin tane gönlüm olsa bi tanesini vermem :pP 😀

Benim e-mail adresimi günde 5-8 kadar siyasi propoganda maili geliyor. Bunlardan bazıları alakasız başlıklı olup boş yere vakit harcamama sebep olmaktalar. Dediğiniz gibi bloglara birazcık olsa taşınsa şu siyaset işleri belkide halka daha açık ve herkesin fikrini belirtebileceği bir platforma dönüşür. Örnek vermek gerekirse “http://primeminister.government.kz/” blogu, Kazakistan Başbakanın özel ve resmi blogudur. Adam sadece kendi çalışmalarını tanıtmakla kalmıyor aynı zamanda yorumları açık tutarak insanların fikirlerini belirtmelerine olanak sağlıyor. Yorumlarıda inceledim öyle hepsi pozitif ve başbakan fanatiklerince yazılmış değil. Bayağı sert eleştiriler var ve bunları her kes okuyor, tartışıyor. Keşke bizdede böyle bir olanak olsaydı. Eminim olumlu etkilerini hemen görebilirdik.

Evet muhtarlık başlangıç için hiç fena sayılmaz. Yeter ki insan doğru bildiğinden şaşmasın.

Bir cevap yazın

*