Hayatın içinden

Hergün önceki güne göre daha sıcak geçen, o da yetmezmiş gibi gün içinde 13’den aşağıya düşmeyen sayılarıyla gelip giden hatta canı sıkılırsa hiç gelmeyen elektrik ile hayat bir hayli ilginç geçiyor. Oturduğunuz yerde donunuzun uygun yerlere yapıştığı bu sıcaklara elektrik kesintisi de eklenince çok vahim bir durum ortaya çıkabiliyor. Ayrıca niyeti bozuk elektrik kesintilerinde yanan cihazlar da cabası. Bunlar hiçbirşeymiş gibi akşam saatlerinde internetde de gözle görülür bir hız düşüklüğü oluyor. Aslında normalde de hiç hızlı olmayan internetimiz daha da duraksıyor. Yolunu şaşırmış karıncalar misali hey heyli bir psikolojiye sokuyorsunuz kendinizi. Ya teyzeler? Onlar daha bir acaip…

Continue reading

Ampül Patladı mı?

Elektrikler gün içinde, en lazım olacağı vakitlerde, hergün aynı saatlerde rutin olarak gitmeye başladı. Alanya gibi turizm merkezinde bunun çok komik olduğunu sizler de taktir edersiniz. Giden elektrik saatlerce gelmiyor, gelince de birkaç yoklamanın ardından devam ediyor cereyana. Bu zaman zarfında zarar gören cihazlar ve benim gibi günlükçüler de var. Mesela bu yazının yerine çok güzel bir makale hazırlıyordum, son satırlarını yazarken giden hain elektrik damlayı taşıran son nokta oldu. Tamam barajlarda sular azalmış olabilir ona bir diyeceğimiz yok fakat neden önlemi alınmıyor. Artık elektriğin gideceği saatleri ezberledik ve “abi işini bitir beş dk. sonra elektrik gidecek” tarzı uyarmaları yapar olduk. Dün tam 13 önceki gün 17 defa elektrikler kesildi.

Continue reading

Temizlik Vakti Gelmiş

Son günlerde odamdaki canlıların bir bir diğer odalara göç etmesinden dolayı temizlik vaktinin gelmiş, hatta bir hayli geçmiş olduğunu anlıyorum. Karıncalar birer ikişer bavullarını toparlayıp mutfağa doğru gitmeye başlamışlar. Hamam böceklerine zaten diyecek tek kelime bulamıyorum, nankörce onlar da beni bırakıp diğer odalara gidiyorlar. Çiçekler de sararmaya yüz tutmuş, hepsi kendin geçmiş zavallıların. Bu göç ile birlikte ani bir irkiliş ve korku ile karar verdim; en kısa zamanda odamda temizlik yapacağım. Masanın altındaki gofret kağıtları, sehbanın üstündeki elma ve armut çöpleri herşeyi fazlası ile anlatıyor.

Continue reading

Taze Mim-Geçmişe Yolculuk

Uzun süredir mimlerin sesi soluğu kesilmiş, kimse kimseyi mıhlamıyordu. Ta ki, geçtiğimiz hafta sonuna kadar. Sırrı kardeşimiz yeni bir mim dalgasını başlatmış ve bu mim kendisinden Erhan’a, Erhan‘dan Hakan‘a ve son olarak da bana doğru dalga dalga geldi. Yeni mimin konusu diğerlerine göre daha eğlenceli aslında. Mimi yemiş olan vatandaş bloguna mimi konu alan bir yazı ile ufaklık olduğu vakitlerde çekilmiş bir adet mayolu resmini koyuyor 😀 Mayo işin şakası tabi ki, önemli olan ufakken çekilmiş herhangibir veya benimki gibi iki fotoğraf. Ben pası Hakan‘dan aldım. Kendisi doktorculuk oynadığım bir resim istemiş fakat ben oyunlarda bile doktor olamadım ki. Ben doktor olunca oyun genelde kanlı bitiyordu 😀 Neyse uzatmayalım fotoğraflara alalım sizleri.

Continue reading

Tatilin içinden

Dün öğle saatilerinden itibaren kendime yoğun tempodan zaman ayırıp tatil için izin verdim. Şimdi ise ağaçlar, çiçekler, sinekler ve bilumum börtü böceklerin piyasaya aktığı, temiz havanın fazlası ile olduğu ferah bir ortamda tatil keyfimi sürdürüyorum. Bilgisayardan bir nebze uzak, kafamı dinleyeceğim ve dünden bu yana dinlemeye başladığım hoş bir atraksiyon oldu benim için. En basit örneği sabah kalktığımda belimin ve başka münasip yerlerimin kırılmış gibi olmaması, ağrımamasıdır. Ayrıca akşam çok soğuk olup üşümekteyiz.

Continue reading

Yeni Üst Resim ve Janjanlı Hayat

Eski, uçuşan kuşlarla dolu, kış modundaki animasyon odaklı üst banner yerini ilk açışta görmüş olmanızı temenni ettiğim yazlık resme bıraktı. Yazlık resimde içimden gelenleri aktarmak istedim aslında çok fazla düşünmedim. Sadece esinlenmek adına birkaç resme gözattım. Neticesinde de üst taraftaki şu resim ortaya çıktı ve hoş da oldu. Yapımında Photoshop (fotoşopar) kullanıldı. Azıcık yaz sıcağı ve sevgi ile harmanlandı 😀 Gelelim janjanı bol hayatımdaki yeniliklere.

Continue reading

Hayattan Renkler

Hayata kaldığımız yerden devam ediyoruz. Akşam Gürkan’ın temasını teslim etmek için muteşem bir performans sergilediğim için kendime bi ara kıyak geçeceğim. Tema ile ilgili yazıyı ilerleyen saatlerde gireceğim yine buraya. Akşam ilker Abi’nin telefon sesinden duyduğum Müslüm Gürses ve Sezen Aksu’nun birlikte söylediği Sebahat Abla isimli parça ile geçirdim uzunca bir vaktimi. Aslında Müslüm Gürses’i pek değil hiç dinlemem, hele Coca Cola reklamında “bırrrr” diye kendinden geçtikten sonra asla. Ancak bahsettiğim şarkı çok hoş.

Continue reading

Yorucu Haftanın Mükafatı

Yoğun bir haftadan sonra nihayet Pazar gününü görebildik. iş temposunun tavan yaptığı bu haftanın yorgunluğunu birazdan (yazıyı bitirir bitirmez) koltuğumdan uçarak konacağım yatağımda çıkaracağım 😀 Ayrıca son iki Pazar gününde de yeterince uyuyamamış, yollara koyulmuştum, onların da acısı çıkartmak lazım. Hazır serin havayı da bulmuşken “oh miss” modunda saat 10-11’e kadar uyumayı planlıyorum. Tabi birileri gelip de sabahın köründe kornaya basmazsa, turist denen denyolar barlarda içip içip otellerine giderken bağırmazlarsa 🙂

Continue reading

Gazeteden Dikkat Çekenler

Sabah sabah gazetede okuduğum bir fıkra uzun süreli kahkahalar atmama vesile oldu. Fıkra şöyledir : “Bir trafik memuru rutin kontroller sırasında alkollü bir sürücüye rastlar ve hemen arabadan inmesini söyler. Alkollü olan sürücü klasik “sen benim kim olduğumu biliyor musun” tarzı nutuklarla arabadan iner. O esnada da memurun kızı okul ödevinde takıldığı bir yeri sormak için babasını arar. Baba da kızına bilgisayarın açık olup olmadığını sorar. Kız açık deyince “gir bakalım Google’a” der memur ve alkollü sürücünün ismini yazdırıp arama yapmasını söyler kızına. Kızı hiçbir sonucun bulunamadığını söyleyince memur alkollü sürücüye dönerek “kusura bakmayan beyefendi, siz hiçkimse değilmişsiniz” der. ” 😀

Continue reading

Afrika Sıcakları ile Kavruluyoruz

Az önce gazetede okuduğum habare göre Afrika sıcakları etkili olmaya başlamış bugünden itibaren. Evet, gerçekten de doğru bir haber okumuşum; hava en acaibinden sıcak. Böcekler bile çekmiş kenara kendilerini, park halindeler. Arabanın klimasını dördüncü konuma getirince bile etkisiz kalıyor, salon tipi bir klima mı taktırsak ne? Hissediyorum da hücrelerim bile sıcak ve bunaltıcı havadan ötürü istifanın eşiğindeler. internet de sıcak havadan etkilenmiş olacak ki çok yavaş çalışıyor, ilginç de oluyor. Kalkar duş aldık ve gün içinde yarımşar saatlik aralarla rutin duş alma faaliyetleri gerçekleştireceğiz.

Continue reading