WordPress İçin Instagram Widget

Instagram’ın hayatımıza etkisinden önceki yazımda bahsetmiştim. Çoğumuzun fotoğraflarını sergilediği bu fotoğraf paylaşma servisini kişisel bloglarımızda paylaşmayı da isteriz belki. İsteyen dostlar için bir widget eklentisini paylaşacağım. Bu eklentiyi sizinle paylaşmaya karar vermeden önce birçok eklentiyi ve embed hizmeti sağlayan bazı servisleri denedim, sizin ve kendim için en uygun olduğu için Instagram Slider Widget‘ı tercih ettim.

Eklenti sayfasından eklentiyi indirip “wp-content/plugin” dizinine dosyaları yükledikten sonra eklenti sayfasından aktif hale getiriyoruz. Ardından widget uyumlu temamızda Instagram’ı göstermek için yönetici panelinden Görünüm>Bileşenler sayfasına gidiyoruz. Burada Instagram Slider kutucuğunu göstermek istediğimiz yere sürükle bırak yapıyoruz. Ardından ayarlarını tamamlayıp kaydet butonuna basıyoruz. Benim ayarlarım aşağıdaki gibi.

widget-instagram-wp-setting

WordPress: Blogunuz Zararlı Site Olarak Algılanınca Yapılması Gereken 10 Öneri

Blog yazarlarının ya da daha geniş bir çemberi alırsak internet sayfalarının amacı hizmet verip içerik üretirken bir diğer yandan da ziyaretçinin güvenliğini en yüksek derecede sağlamaktır. Aksi taktirde altından kalkılamayacak maddi hasarlara yol açacağı gibi yok olma tehlikesini de karşısında bulmuş olur.

Hiçbir site yöneticisi böyle bir durumla karşılaşmayı elbette istemez ancak ortak kullanılan içerik yönetim sistemlerinin zaafı, yine özel yazdırılmış CMS sistemlerinin zaafı, kısacası internette iyilerin karşısında bir o kadar da uyanık ve kötülerin olması sebebiyle dış etkenler site yöneticisini bilmeden, haberi olmadan bu kabusun ortasına atabiliyor.

Birgün sabah geliyorsunuz, güzel bir içerik eklemek istiyorsunuz ve tarayıcı “bu siteye girmeniz güvenli değil”, “Bu site bilgisayarınıza zarar verebilir” gibi uyarılar vererek kendi emek verdiğiniz siteye girmemenizi isteyebiliyor. Antivirüs programı yanıp sönüp uyarı verebiliyor. En sevmediğim bu durumlarla kısmen de olsa karşılaşmış birisi olarak  bazı tavsiyelerim olacak.

1- “iframe” Kodlarına Hızlıca Gözat

Saldırganların genellikle yöntemleri site index.php, sidebar.php, single.php dosyalarından birine “iframe” ile başlayan bir kod parçacağı yerleştirerek sahte kazanç elde etmeleri ya da yönlendirme yapmaları olmakta. Bunun için söylediğim dosyaların içindeki iframe ile başlayan kodlara hızlıca gözatıp şüpheli olanları hatta mümkünse bir süreliğine hepsini kaldırmak olacak. Hepsini kaldırıdığımız taktirde bazı sosyal hesapları çalışmayabilir, sayaçlar düzgün sayım yapmayabilir ancak bir süreliğine bu gerekli. Ardından tarayıcı üzerinden hatanın alındığı sayfaya gidip konsoldan kodlar tekrar kontrol edilmelidir.

2- Tema Değiştir

Eğer kodlar ile değişiklik yapılarak alınan bir güvenlik zaafiyeti ise mevcut tema bir süreliğine terk edilmelidir. Sıradan bir tema kullanılarak yayına devam etmek ve tema dosyalarını A’dan Z’ye taradıktan ve gereken temizliği yaptıktan sonra tekrar kullanmak fayda sağlayacaktır.

3- Güncel Olmayan Eklentileri Kontrol Et

Güncel olmayan eklentiler çoğu zaman başa bela olabilirler. Bu yüzden tavsiyem güncellemelerini vakti gelince yapmaktır. Ancak bu panik anında karşılaşılırsa önce pasif hale getirip hatta mümkünse sunucudan dosyaları temizleyip tekrar güncel versiyonunu yüklenmesi gerekebilir.

4- Düşmanını Öğren

Eğer ki tarayıcımız bu hatayı veriyorsa muhtemel bir “trojan” bilgisi geçecektir detaylarında. Bu bilgiyi arama motorunda aratıp hakkında geniş bir bilgiye sahip olmamız, onu nerede ve nasıl arayacağımız hakkında bize daha fazla ipucu verecektir. Nerede olduğunu öğrendikten sonra temizlenmesi elbette çok daha kolay olacaktır. Ayrıca vereceği hasar hakkında da bilgi sahibi olacağımızdan dolayı önlemler alma şeklimiz daha soğukkanlı olabilir

5- Virüs Taraması Yap

Güvendiğimiz bir FTP programı yardımıyla sunucuya bağlanıp dosyaları gözden geçirmemiz ve hatta mümkünse bu dosyaları kişisel bilgisayarımıza indirip bir antivirüs programıya detaylı tarama yaptırmamız iyi bir hamle olacaktır. Gereken temizlik yapıldıktan sonra ise tavsiyem WordPress dosyalarını resmi sayfadan indirip güncelleme yapıyormuş gibi sunucuya atmak ardından da tema ve eklenti dosyalarını yüklemek olacaktır.

6- Test Et

Tüm bu işlemleri yapsak bile mutlaka bir farklı bilgisayardan ve bir farklı güvenlik programından, farklı bir tarayıcıdan mutlaka kontrol etmek gerekiyor. Hayatta kalmak için kökten temizlik yapmak şart!

7- Gerekli Önlemleri Al

Bu emeklerin boşa gitmemesini sağlamak için mevcut açıkların da kapatılması gerekiyor. Tema dosyalarının yazma izinlerini değiştirmek, sunucu şifresini ve WordPress şifresini değiştirmek bu önlemlerin en başında geliyor.

8- Anahtar Kelimelere Gözat

Bazen tüm bu telaş aslında dışarıdan bir saldırı değil de  ziyaretçi çekmek için yapılan kelime hatalarından kaynaklanabiliyor. Hem filtre programları hem de buna yakın hareket eden tarayıcılar anahtar kelimeler hoşuna gitmediği için engellemeyi gözümüze sokabiliyor. İçerik her ne kadar iyi olsa da başlık ve arama kelimelerinde yer aldığı için siteye bağlanmayabiliyor (porno vb gibi). Bunlarda da düzeltme yapmak hatta gerekiyorsa konuları silmek (en çok ziyaretçiyi çekiyor olsa dahi) iyi olacaktır.

9- Site Haritası Oluşturup Arama Motorlarına Tanıt

Bir sitemap dosyası oluşturup arama motorlarının yönetici sayfasından bu dosyayı görmelerini sağlamalıyız ki arama motoru bizim iyi mi kötü mü olduğumuzu anlayabilsin. Daha doğrusu ne yapmak istediğimizi bilsin. Bunu yapmak için hazır eklentiler kullanabiliriz.

10- Arama Motorlarına, Tarayıcılara, Filtrelere Temizlendiğini Söyle

Engellemenin olduğu sayfada mutlaka “bu site sana aitse” diyen bir kısım bulunuyor (filtre programları hariç). Buradan yönergeleri takip ederek temiz olduğumuzu ispat edebiliriz. Yönergeler yoksa da genel mantık şudur, arama motorlarının mutlaka bir yönetici ya da web araçları bölümü bulunuyor aynı Google ve Yandex’te olduğu gibi. Buradan güvenlik sekmesine gelip ilgili adreslerin tekrar gözden geçirilmesi istenilebilir. Bu süre fazla uzamayacağından ertesi gün ya da birkaç gün içinde tekrar engellemenin kalktığını görebiliriz. Böyle bir bölümü olmayan programlara ise bir e-posta göndermek faydalı olabilir.

 

 

Fare İle WordPress Teması Yapıyoruz

WordPress teması düzenleme veya sıfırdan tema yapmak için belli bir seviyede CSS, HTML, belki bir miktar da PHP bilgisine sahip olmamız gerekiyor. Tasarım bilgimiz üst seviyede olsa bile maalesef bu söylediklerimizi bilmeden yapmak çok da mümkün olmuyor. Elimizdeki tasarımı veya kafamızdan geçirdiğimiz WordPress temasını illa ki ücret ödeyerek veya bizim istediğimize en yakın olan hazır temayı saatlerce arayıp düzenleyerek ortaya çıkartabiliyoruz.

Lubith; bu konuda bize bir hayli yardımcı olan bir servis olarak göze çarpıyor. Lubith ile kesinlikle kod kullanmadan tamamen fare hareketleriyle ortaya istediğimiz WordPress temasını çıkartabiliyoruz.

Lubith’in kullanımı ise oldukça basit. Siteye girdikten sonra varsayılan tema bizi karşılıyor. Varsayılan temada fare ile üzerine geldiğimiz alanda kılavuz çizgileri beliriyor. Tıkladığımız alanda iki tane nokta beliriyor. Noktalardan birisi o alanın boyutlarını ayarlamamıza diğeri de istediğimiz yere taşımamıza yarıyor. Tamamen sürükle bırak mantığı ile çalışıyor.

Lubith’in sunduğu imkanlar sayesinde arkaplan resmi atayıp x veya y ekseninde otomatik doldurmasını, yazı biçimlendirmesi, hizalama gibi temel işlemleri gerçekleştirebiliyoruz. Temayı bitirdiğimizde kaydetme ve bilgisayarımıza indirme, test etme işlemlerini de gerçekleştirebiliyoruz.

Lubith kısaca:

  • Sürükle bırak ile fare hareketleriyle
  • Kod kullanmadan ve kod bilgisi gerektirmeden
  • Zamandan ve parada tasarruf yaparak

WordPress teması oluşturmayı vaadediyor.

WordPress Kod Parçaları

WordPress ile tanışmış birçok insan mutlaka kodlara bulaşmıştır. En basit facebook adresi eklemesini bile “sidebar” içerisine eklemek için kodları eliyle tutmuş gözüyle görmüştür. İşin biraz daha ileri kısmında tabi tema düzenleme veya sıfırdan tema yapmak duruyor. İster sadece site yöneticisi olalım ister tema düzenleyelim istersek de sıfırdan tema kodlayan iyi bir kodlamacı olalım bazı zamanlar hazır kod parçalarına ihtiyaç duyarız. İlk aramamız Google veya WordPress Codex içerisinde gerçekleşecektir. Şimdi bunların yanına bir de WordPress Snippets‘i ekliyoruz.

WordPress Snippets içerisinde güncel kod başlıklarını etiket sistemi ile bulabiliyoruz. Bunun dışında kendi aramalarımızı da arama kutusu yardımıyla yapabiliyoruz. Arama sonucunda konuya gittiğimiz zaman kod ve hangi dosyaya ekleneceği bilgisini alıyoruz. Altına yapılan yorumlar ise güzel fikirler veriyor insana kod ile ilgili.

Oldukça güzel bir çalışma ve kaynak olacağı kesin. Tabi gün geçtikçe içeriği de büyüyecektir, her aramaya cevap verebilir hale gelecektir.

Nokia WordPress Uygulaması

WordPress geçtiğimiz günlerde Nokia için bir uygulama yayınladı. Uygulamada; yazı ekleme, yorum onaylama, istatistik görüntüleme ve daha bir çok işlev yerine getirilebiliyor. Bunun yanında resim ve video paylaşımı da imkanlar dahilinde. Destekleyen telefonlar için Symbian 60 serisi telefonlar yazılmış olsa da Nokia 5800’a yüklediğimde uygulamayı çalıştıramadım. Konuyla ilgili forumları inceledim ancak bir sonuç bulamadım.  Kendi sitelerinde her ne kadar S60 deseler de dış kaynaklarda yeni seri S3 ürünlerinin (C6, N8, C7) bu uygulamayı desteklediği söyleniyor. Uygulama ile ilgli WordPress’in resmi sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.

WordPress Yönetim Paneline Mobil Cihazlarla Erişim

Mobil cihazların yaygınlaşmasıyla birlikte birçok platformun, internet sayfasının mobil sürümleri, uygulamaları geliştirildi. Her ne kadar gelişmeleri yakından takip etsek de kendi kullandığımız sistemleri bazen mobil cihazlara adapte etmekte ağır kalıyoruz veya kendi adıma söylemem gerekirse kalıyorum 🙂

Bloguma son zamanlarda yazı girme fırsatı bulamadığım için akşamları boş vakitlerimde internet bulduğum yerlerden bloguma birşey karalama fikrini ön plana çıkardı. Bunun elimdeki mobil cihaz ile mümkün olacağını düşünsem de mobil cihazımın tarayıcısı el verişli değil duruma. Çünkü çeşitli Ajax komutları çalışıyor veya ekran görünümü açısından çok sağlıklı değil. Bunun için WordPress’in mevcut yönetim paneline mobil makyajı yapan bir eklentiye ihtiyaç duydum.

WordPress Mobile Admin adındaki eklenti işimi tamamen görüyor. Yazı girme, kategori düzenleme, silme işlemleri, yorum işlemleri, kullanıcı hesaplarında ayarlamalar gibi normal arayüzünde yapabildiğimiz neredeyse tüm işlemleri yapma yetkisine haiz durumdayız.

Eklentinin yüklenmesi oldukça basit. Yönetim panelinde eklenti sekmesinden “yeni ekle” sayfasına gidiyoruz. Arama kısmına “WordPress Mobile Admin” yazıyoruz. İlk sıradaki eklentiye yükle emrini veriyoruz ve sunucuya otomatik olarak yükleniyor. Eğer izin problemi yaşıyorsanız eklentinin sayfasına gidip el ile kurulum yapabiliriz. Eklentiyi aktif hale getiriyoruz kurulum bittikten sonra.

İşin renkli bölümü burdan sonrası. Akismet kullananlar bilirler; bir API key kullanılıyor güvenlik için. Aynı onun gibi bu eklenti de bir Dev Key dediğimiz şifreye ihtiyaç duyuyor. Bunu edineceğimiz adres ise Wapple olacak. Zaten eklenti aktif hale gelince ayar sayfasına yönlendirmek üzere uyarı kutucukları karşılayacak bizi. Ayar sayfasında bahsettiğimiz sayfaya bağlantı verilmiş durumda.

Bağlantıyı açtıktan sonra üyelik işlemi karşılayacak bizi. İsim, e-posta gibi bilgileri gireceğimiz üyelik formunu gerçeğinden aykırı olmamak şartıyla dolduruyoruz. E-posta kesinlikle gerçek olmalı. Çünkü onay mesajı gönderiliyor sistem tarafından. Formu doldurduktan sonra e-postamızın spam klasörüne bir mesaj gelecektir. Mesajı spam olmaktan kurtarıp içindeki linkten onay veriyoruz. Onaydan sonra yönlendirildiğimiz sayfada şifrenin kullanılacağı site adresi diğer iletişim bilgilerini girdiğimiz bir form daha gelecektir. Burada zorunlu alanları doldurmak yeterlidir. Sanırım ben sadece site adresi, ülke ve kullandığım platformu seçtim. Bu formu da onayladıktan sonra birkaç dakika içinde e-posta adresimize şifre geliyor.

Gelen şifreyi eklentinin ayar sayfasındaki uygun kutucuğa giriyoruz. Onaylıyoruz ve hepsi bu kadar. Artık cep telefonu veya PDA cihazlardan WordPress panelimize erişim sağlayabilir, dilediğimiz yerden blogumuza yazı ekleyebiliriz.

WordPress: RSS Beslemesinde Önizleme Resmi Gösterme

RSS okuyucularda WordPress’in en büyük eksiği önizleme resimlerini gösterememesi. İçerik hırsızlığına karşı yazılarını benim gibi özet şekilde yayınlayanlarda yazı resimleri de gösterilmiyor tabi ki. Ancak bu durumu yani RSS iletilerinde yazının önizleme resmini göstermek bir kod parçacığını temamızın functions.php dosyasına eklemekle mümkün oluyor.

function diw_post_thumbnail_feeds($content) {
	global $post;
	if(has_post_thumbnail($post->ID)) {
		$content = '<div>' . get_the_post_thumbnail($post->ID) . '</div>' . $content;
	}
	return $content;
}
add_filter('the_excerpt_rss', 'diw_post_thumbnail_feeds');
add_filter('the_content_feed', 'diw_post_thumbnail_feeds');

Yazının orjinali için Wp-Recipes‘e uğrayabilirsiniz.

WordPress: Çöp Kutusunu Otomatik Boşaltma

WordPress 2.9 sürümüyle bir çok yenilik geldi. Bunlardan bir tanesi de “çöp kutusu” idi. Çöp kutusu, sildiğimiz yorumları toplayan aynı işletim sistemimizdeki geri dönüşüm kutusu gibi daha sonra istediğimiz yorumu geri döndürmek için kullanılıyor. Bunun bazı avantajları olabilir. Ancak sildiğimiz tüm yorumlar bu çöp kutusunda toplanacağı için zamanla çöplük haline geliyor. İnanılmaz sayılarla karşılaşabiliyoruz. Bu kutuyu zaman zaman elle boşaltmak gerekiyor. Yok eğer boşaltmazsak yönetici paneli başta olmak üzere sistemde yavaşlama olabiliyor.

Tüm bu sorunlara kısa bir işlem ile müdahale edip çöp kutusunu kendi belirleyeceğimiz periyotlara göre otomatik olarak sildirebileceğiz. Bunun için Worpress’in bulunduğu dizinde yer alan wp-config.php dosyasını açıp aşağıdaki kodu ekliyoruz.

define('EMPTY_TRASH_DAYS', 10 );

Kod parçasında yer alan gün sayısını kendi isteğimize göre değiştirebiliriz. Hepsi bu kadar. Artık sistem kendisi belirttiğimiz süre zarfında çöpü kendisi boşaltacak. Ayrıca bu ipucunun orjinal hali burada yer almaktadır.

WordPress:Sosyal Ağlardaki Gibi Zaman Gösterimi

Facebook, Friendfeed, Twitter ve diğer birçok serviste gönderiler “2 dakika önce, 8 gün önce” şeklindeki zaman formatında görüntüleniyor. Aslında bu tür gösterim daha güzel. Çünkü gönderinin ne kadar eski olduğunu dakikasına kadar görebilmemiz mümkün. Bloglarımızda ise sadece tarih ve saat biçiminde gösteriliyor. Yani ne kadar süre önce gönderildiği gösterilmiyor. Bunun için Timeago eklentisi hazırlanmış. Eklentiyi indirip etkinleştirdikten sonra WordPress blogumuzdaki tarih ve zaman imgelerini “… dk/gün önce” formatında görüyor olacağız.

WordPress: Blogda PDF Dosyaları Gösterme

WordPress alt yapısı kullandığımız blogumuzda PDF dosyalarını göstermek için birçok yol var. Bunlardan büyük kısmını ise eklentiler oluşturuyor. Ancak her işlev için eklenti kullanmak sistemi maalesef yoruyor ve gereksiz şişmelere neden oluyor. Bunun yerine entegre kodlar işe daha çok yarıyor. PDF dosyalarını bir diğer şekilde ise dış servislerden alınan embed kodu ile veya link ile göstermektir. Ancak biz kendi sunucumuzda barındırdığımız PDF dosyalarını bu şekilde görüntüleyemeyiz. Bu konuda da imdada yetişen Google Docs oluyor. Sadece ufak bir kod yardımı ile.

Kodu temamızın functions.php dosyasına yerleştiriyoruz.

function pdflink($attr, $content) {
	return '<a class="pdf" href="http://docs.google.com/viewer?url=' . $attr['href'] . '">'.$content.'</a>';
}
add_shortcode('pdf', 'pdflink');

Kodu ekledikten sonra kullanımı için yazılarımızda kullanım için link verme mantığı aşağıdaki gibi olacak. Daha doğrusu kullanım şekli…

[pdf href="http://pdfdosyasının adresi/varsadizini/dosyaadı.pdf"]Yazı içinde PDF'ye link için yazılacak kelime[/pdf]

Yazının orjinali buradadır