Sürekli Yarış

Motor gücü, sınırları zorlayan bir araca sahipseniz yandınız demektir. Böyle bir araç kullanırken (kendiniz veya babanız) her kırmızı ışık noktası bir başlama noktasıdır aslında. Şöyle ki; araç güzelce hizalanır ve yandaki araca nispet yaparcasına sert bir kalkışla yarışa başlanır. Bunun devamı da gelir aslında. Kendine yediremeyip geride kalan araç bir sonraki kırmızı ışıkta roketleme yapar. Bu yarış radara girinceye kadar da devam eder. Ondan sonra herkesin aklı başına gelir, kendim ettim kendim buldum edasıyla yollarına devam ederler. Ah bir de bunu yapan benim babam olmasaydı çok sağlam paragraflar yazardım da neyse… 50’ye gelince ehliyetini almak lazım böylelerinin.

Kendimden Haberler

Ne zaman cihazın başına oturup bloguma birşeyler yazmaya başlasam babam arkadan ses edip iş veriyor. Kendisine nasıl denk getirdiğini sorsam mı diye düşünüyorum.  Neyse ki şimdi kendisinin yakınlarımda olmadığı bir anı bulup kendimden bir haber vereyim, hayatta olduğumu bildireyim dedim. Gerçi zaten Friend Feed‘de gün içinde kendimden ara ara haberdar ediyorum.

Continue reading

Ders ve Hayatın Tadı

Az konuşup çok yediğim şu günlerde havanın istikrarsız seyri de beni çileden çıkartmıyor değil. Bugün yazdan kalma, yarın kışa dönme tarzında sürüp gidiyor. Ben ise kafamı devekuşu gibi gömüp ders çalışmaya çalışıyorum. Evet, çok verimli olmadığı kesin. iktisat’daki Tekel Piyasası’na girdiğim anda aklıma Telekom geliyor, AKP geliyor. Sinirden yapraklara bakış atarak çürütüyorum onları.

Continue reading

Trafikte Komedi

Trafikte onlar hep vardılar ve daha da olacaklardır. iki şeridi birden kaplayıp kırmızı ışıkta hangi şerit açılırsa oradan gideceğim hesabı yaparak arkadaki trafiği aksatan ve aksattığı her kişiden güzel küfürler yemeye alışık olan halk arasında “öküz” diye de adlandırılan insana benzeyen varlıklardır bunlar.

Continue reading

Yaşantımın Son Dilimine Dair

Sabahın köründe, horozların daha göbek kaşıdığı, bizlerin ise afyon patlatma çabaları içinde olduğumuz vakitte şu Kral TV’de ne kadar enteresan müzikler çalıyor bilemezsiniz. Sabahın 7’sinde ismail YK çalınır mı be anam. Yani çıkıp ben söylesem ondan daha iyiydi. Öte yandan D-Smart üzerinde şu an yayına devam eden Animal Planet ise daha da ilginç şeyler yayınlamakda. Yine sabahın o vaktinde maymunlarda üremeyi yayınlıyor terbiyesizler. Çoluk çocuk va, Allah muhafaza görseler durum nasıl açıklanır?

Continue reading

Sabah Sabah Analiz

Çalışma aşkıyla yanıp tutuşan öyle bir belediyeye sahibiz ki anlatmak değil yaşamak lazım. Saatlerin akrepleri henüz 6’nın yelkovanları da 12’nin üstündeyken ekipler gelip büyük bir gürültü ile iş makinelerini çalıştırıp kaldırım çalışmalarına başlıyorlar. Biz cümle mahalle sakinleri ise büyük bir korku ve endişe ile yataktan fırlayıp bu sesin nereden geldiğine bakıyoruz, çünkü belediye ekiplerinin sabahın bu kadar erken saatinde böyle bir rezalete imza atacağı kimsenin aklına gelmiyor. Gece çok geç uyumayı bir kenara bıraktım da gözlerimin uykusuzluktan şiştiğini gördükçe içim eriyor 🙁 Kardeşim kaldırımı kaçıran mı var? Saat 8’de başlasanız ne olur sanki. Mesela evin arkasındaki çöpte biriken kartonları belediyeye açtığımız 6. telefon sonunda kaldırtabilmiştik.

Continue reading

Alanya Trafiği mi?

Belediyemizin şimdiye kadar yaptığı icraatlardan oldukça memnunduk genel olarak. Ta ki bugün yaşadığım trafik rezaletine kadar. Alanya’da yaşayan canlar bilirler 25 metreli yol diye tabir edilen caddeyi. Alanya’nın en işlek caddelerinden birisidir hem yayacan hem de araç trafiği bakımından. Belediye de her sene olduğu gibi kaldırım çalışmaları, altyapı ve buna benzer sebeplerden dolayı caddenin bir bölümünü sanırım Şubat ayında kazdı ve yeniden kaldırımlar yapılmaya başlandı. Hala bu faaliyet devam etmekte. Ancak olan yine vatandaşa olmakta. ilk madur olanlar yayacanlar. Yayacanlar, yürüyecek yer bulamıyor çamurdan. Kaldırım yapılıyor lafta ama siz o yapılan kaldırımdan yürüdüğünüz zaman eve varana kadar ayakkabınızın içinden harfiyat kamyonundakinden birazcık az kum boşaltabilirsiniz. Şaka bir yana durum gerçekten çok ciddi. Aylardan Mayıs ve turizm sezonunun resmen açılmasına sayılı günler kaldı. Fakat biz turistleri bu sene pek de hoş karşılamayacak gibiyiz. Çamurlu bir yoldan hangi turist yürümek ister? Onu bıraktım hadi yürüdünüz diyelim. Yürürken de felaketlere maruz kalabilirsiniz. Giydiniz beyaz pantolonu, çektiniz üstüne pembe keten gömleği ve çıktınız yola. Tam işe giderken bir araba geldi çukura pat diye girdi ve etrafa çamur sıçradı. Bu durumda hiç kaçarınız yok, o çamur zerreciklerinden nasbinizi mutlaka alırsınız. Sonra sürücüye küfür edersiniz ancak suç onda değil ordan o şekilde geçmesine vesile olandadır.

Continue reading

Höh (Oha Dışavurumunun internet Versiyon Şeysi)

Şu cep telefonunu icad eden vatandaş acaba neden yanında kullanım alanlarını kısıtlayıcı bir cihaz daha bulamamış ki anlamıyorum. Hayır artık babacanları geçtim de dişicanlar da böyle yaparsa höh yani (ohanın internet versiyon şeysi) demekten kendimi alamam. Normalde araba sürerken babacanlar cep telefonu ile görüşme yaparlar. Fakat dün aynı olayın kahramanı bir dişicandı. Üstelik benim yaşlarımda ve işin kötü tarafı neredeyse çarpışıyorduk. Tamam anlıyorum çok yoğun, çok önemli bir dişicansın ama arabayı kenara çekip konuşmanı bitirdikten sonra yola devam etmek varken neden inatla trafik canavarlığı yapıyorsun ki? Hmm benim yerime şu devasa boyutlardaki, en az 140 ile giden mixer kamyonlar denk gelecekti ki bir daha arabaya binemeyecekti :D. Aslında önce cep telefonu kullanmayı öğrenmek sonra da araba sürmeyi öğrenmek lazım. Önce karşıdaki insana saygıyı öğrenmek lazım. Her zaman söylemişimdir ve halen söylemeye devam etmekteyim; Alanya trafiğinde araba kullanmayı becerebilen her varlık diğer şehirlerde daha rahat araç kullanabilir. Neyse, koskoca trafiği ben değiştiremeyeceğime göre kişisel mevzulara geçiş yapabiliriz. Son üç gündür erken yatıp geç kalkıyorum. Sebebini tam kestiremesem de gün içindeki yoğun tempoya bağlıyorum sebebini. Hatta akşamları ara ara bilgisayarın başında sızıyorum :). Hmm bir de Ferhat Göçer; “Yolun Açık Olsun” diye bir albüm çıkarmış. Genelde slow parçalar var ama ne yalan söyleyeyim çok hoş olmuş. Yani dinleyici tabakaya tavsiye edilir. Neyse efem bir sabah çayı ısmarlamak isterdim size ama çay servisi kapanmış :). Bir dahaki sefere inşallah. Yakın gelecekte birçok proje ile karşınızda olacağım. Yeniden görüşüncüye kadar kendinizi çok cici davranın. Pai (: