Ülkemin Mart Krizi

Mart ayına girdiğimizde demiştim ki Mart ayı dert ayıdır, dikkat edilmelidir diye. Dediğim de tek tek çıkıyor yani. Memati’nin kafasına silah dayayan zihniyet hepimizi gerdi. Polat’ı bile ağlatan bu olay ülke gündemimize oturdu. Bir haftadır bekliyoruz ne olacağını. Bazı rivayetler içimizdeki bu acının üstüne tatlı gibi geliyor. Mematiler ölmez, KV bitmez 🙂 Rivayet şudur ki; bir kontra atakla Memati ayağa kalkıp gölgelerin gücü adına diyecek (amin).

Continue reading

Türk Filmi Notlarım

Hergün öğle yemeğinde mutfaktaki 37 ekran televizyonu açıp birşeyler seyretmek büyük haz veriyor bana. Onsuz yemek yemeyi düşünemem. Gerçi annemin izlediği gündüz kuşağı programları yüzünden bazen işkenceye dönüşüyor. Eğer annem olmazsa Türk filmlerinden birini açıyorum. Bugün Ferdi Abi’nin bir filmi vardı. Tam evlere şenlik valla. Öyle bir acı çekiyordu ki anlatılmaz, yaşanır yani. Bu film esnasında bu tür filmlerde klasik olan şeyler aklıma geldi.

Continue reading

Yeniden Hastalık

Kaç gündür hali hazırda devam eden hastalıkla boğuşuyorum. Son günlük yazılarıma bakınca aslında bayramdan bu yana hep hasta olduğumu da fark ettim. Kerata hiç böyle yapmazdı ama bu sene ne kerametse üstümden hiç gitmiyor. Son bir haftadır battaniye ile cebelleşirken aynı zamanda verilen ilaçların da yan etkileri ile hayat mücadelemi sürdürüyorum.

Continue reading

internetsiz Bilgisayar Bilgisayar Değildir

Başlıktan girmek istiyorum konuya. Fulda’nın reklamındaki “kontrolsüz güç güç değildir” ibaresinden esinlenerek koydum başlığı. Pek önemli sebebi de koca haftasonunu internetsiz geçirmemden kaynaklanıyor. Son iki haftadır ufacık bir sorundan kopan internetim en sonunda Cumartesi geç saatlerinde gidiş o gidiş tarzında bir ayrılış yaptı. ilk önce sebebini bilemedim ve Telekom’u arayıp destek istedim. Nihayetinde pazar günü yani dün bir kişican gelip arıza tesbiti yaptı ki sorunum hatta değilmiş. Telekom görevililerinin pazar günü çalışması ve hizmet vermeleri de kıyametin son alametlerinden olsa gerek 🙂 Sonrasında sorunun modemden kaynaklandığını öğrendim.

Continue reading

iki Tane Güzel Reklam

Son günlerde televizyonda beğenerek izlediğim iki reklam var. Birisi Pınar Sosis reklamı. Bi tane dişi olanından veletcan var ki evlere şenlik 🙂 Gerçekten Türkiye’den de güzel reklamların çıktığının güzel kanıtlarından birisi bence bu reklam. Bir diğeri de Coca Cola’nın yeni reklamı. “Bırr” diyen pengueni sanırım hepimiz izlemişizdir. O da çok dahiyane bir fikir olarak televizyonda gösterilmekte. Ben daha fazla baş ağrıtmadan bu güzel reklamları izleteyim sizlere.

Continue reading

Cebit Eurasia 2007 izlenimleri

Her sene gitmeyi istediğim fakat şimdiye kadar gidemediğim Cebit Eurasia Bilişim Fuarı’na nihayet bu sene gidebildim. Bu yıl fuar 2-7 ekim tarihleri arasında gerçekleşti. istanbul dışında olduğum ve anca haftasonu fırsatım olduğu için fuara 7 Ekim Pazar yani fuarın son günü katılma şansını elde ettim. Ettim etmesine de açıkcası pek hoşnut kalmadım. Sanırım bu da son gün olmasından ve yine Pazar gününe denk geliyor olmasından dolayı kalabalık bir kitlenin fuarı ziyaret ettiğinden kaynaklanıyor. Meğer ne çok teknoloji tutkunu varmış Türkiye’de de bizim haberimiz yokmuş 🙂 Çok kalabalıktı gerçekten.

Continue reading

Gece Muhabbetleri

Gece yarısı müzik listesini düzenlemete olan bir kişicanın monitörüne konan ve defalarca kovulmasına rağmen gelip eceline susadığını iyice ifade edilen sivrisineğin cd zarfı ile ezilmesi günah mıdır? Peki ya ezildikten sonra canlanıp yine yürümeye başlaması normal olarak değerlendirilebilir mi? Gecenin yarısındayken karşılaştığım bu manzarada sanırım ayakta rüya görmeye başladığımı fark ettim. Ölü bir sivrisinek nasıl yürüyebilir? Ölü olanı bile yürüyemezken ezilmiş durumda olanı nasıl yürüsün? Ayrıca kendimi hiç iyi hissetmiyorum. Çünkü listenin tam sonunu getirdim derken yaptığım bir hata listenin sıfırlanmasına ve en baştan başlamama sebebiyet verdi.

Continue reading

Yeni Üst Resim ve Janjanlı Hayat

Eski, uçuşan kuşlarla dolu, kış modundaki animasyon odaklı üst banner yerini ilk açışta görmüş olmanızı temenni ettiğim yazlık resme bıraktı. Yazlık resimde içimden gelenleri aktarmak istedim aslında çok fazla düşünmedim. Sadece esinlenmek adına birkaç resme gözattım. Neticesinde de üst taraftaki şu resim ortaya çıktı ve hoş da oldu. Yapımında Photoshop (fotoşopar) kullanıldı. Azıcık yaz sıcağı ve sevgi ile harmanlandı 😀 Gelelim janjanı bol hayatımdaki yeniliklere.

Continue reading

Müslüm Baba Karizmayı Çizdi mi?

Ekranlarımızı bu hafta başından itibaren bırrrrr die ses çıkaran insanların oynadığı Coca Cola reklamı şenlendirmeye başladı. Birkaç arkadaş bir araya gelip kola içince bırrrlamaya bile başladık, abartıp kusanlar oldu 😀 Şaka bir yana bu reklam tuttu mu? Müslüm Baba karizmayı çizdirdi mi? Aysun’un öpmesinden Müslüm’ün bırrrlaması iyi midir? Tüm bu soruların cevabını bu yazımızda ele alacağız. Yazımız Ülker Halley tadında, nacizane fikirler eşliğinde ve stand-up seviyesinde devam edecektir. Bu yazıyı yazarken Coca Cola içtiğimi de belirtmek isterim. Bırrlayıp bırrrlamadığımı yazının sonunda yazılı ifade ile ifşa edeceğim. Şimdi gelelim reklama.

Continue reading

Lüks Yaşam mı?

Her sabah internette gazete başlıklarına şöyle bir göz atarım. ilgimi çeken bazı haberleri bir kenara ayırırım. Az önce Hürriyet’in sayfasında bir haber gördüm ki öyle böyle değil. Adana’da yaşayan bir genç 850 YTL için arkadaşı ile birlikte anneannesini 8 yerinden bıçaklayarak öldürmüş. Daha sonra ifadesinde de “anneannem beni çok severdi ve hiç boş çevirmezdi. Daha önce altınlarını çalıp sattığımı öğrenince hiç para vermedi. Ben de marka giymek zorundaydım ve paraya ihtiyacım vardı” demiş. Hmm “marka giymem lazım” işte tüm mesele bu! Marka giymeyince ne oluyor? Bir tarafımız mı eksiliyor? Herkes marka mı giyiyor?

Continue reading