Müzik Sosyal Ağı “Dinle Bul”

Son günlerde sosyal ağlar bir hayli popüler olmaya başladı. Her yerde “sosyal ağ” tanımlamasını görüyoruz. Peki hiç araştırdınız mı sosyal ağ nedir? Hangi siteler bu grup içine dahil edilebilir? Eğer bakmadıysanız ben kısaca değineyim. Sosyal ağ; belli bir konunun hedef alındığı, insanların üyelik sistemi yardımı ile hedef seçilen konu hakkındaki bilgilerini ya da eleştrilerini diğer üyelerle paylaşmasına imkan sağlayan servislerdir. Mesela Youtube bir video paylaşım sitesi olmasının yanında aynı zamanda bir sosyal ağdır. Çünkü eklenen bir videoya yorumlar yazabiliyor, arkadaşlar edinebiliyorsunuz. Ya da geçtiğimiz yıl Pilli’nin devreye soktuğu Sosyomat’ı da örnek olarak verebiliriz. Yazımıza vesile olan DinleBul da yukarıda bahsi geçen türden bir sosyal ağdır.

Continue reading

Mim-Dinlemekten Bıkmayacağım Üç Şarkı

Mim dalgaları okulların açılması ile birlikte yavaş yavaş rafa kaldırılmıştı. Ta ki Adem bana pas atıncaya kadar. Bu sefer mim konusu “dinlemekten bıkmayacağım 3 şarkı”. Aslında mim konusu oldukça da hoşuma gitti. Fikrin sahibi rzrarti‘ye de teşekkür ediyorum. Aslında sadece 3 tane ile sınırlandırmak racona ters bir iş fakat madem öyle en güzellerinden 3 tanesini seçtim.

Continue reading

Yeni Üst Resim ve Kilosal Gelişmeler

Sonbahara girdiğimiz şu günlerde sitemi de mevsim normallerine çekmek için elimden gelen çabayı göstermeye çalışıyorum. Uzun süredir aklımda olan üst resmi değiştirme olayı gerek halet-i ruhiyemin dibe vuruşundan gerekse vakit bulamamdan dolayı bir süredir erteleniyordu. Dün biraz vakit ayırıp birşeyler yapmaya çalıştım. Haykıran vatandaşa gelince her ne kadar beni temsil ediyor desem de herifin enini, boyunu kendime göre bir türlü ayarlayamadım 😀 Azıcık uzun ve çalı tipli oldu ama nihayetinde resimdir. ilerleyen günlerde bir de duvarkağıdı çalışması gelebilir bu mevsimle ilgili. Gelelim günlük hayatımıza…

Continue reading

Hayattan Renkler

Hayata kaldığımız yerden devam ediyoruz. Akşam Gürkan’ın temasını teslim etmek için muteşem bir performans sergilediğim için kendime bi ara kıyak geçeceğim. Tema ile ilgili yazıyı ilerleyen saatlerde gireceğim yine buraya. Akşam ilker Abi’nin telefon sesinden duyduğum Müslüm Gürses ve Sezen Aksu’nun birlikte söylediği Sebahat Abla isimli parça ile geçirdim uzunca bir vaktimi. Aslında Müslüm Gürses’i pek değil hiç dinlemem, hele Coca Cola reklamında “bırrrr” diye kendinden geçtikten sonra asla. Ancak bahsettiğim şarkı çok hoş.

Continue reading

Son Günlerde Şeysi ve Dj Crazyblead

Son zamanlardaki Türkiye gündemi gibi bende de bir yoğunluktur aldı başını gidiyor. iş, ders, aşk, yemek vs. ile günlerimi yoğun şekilde geçiriyor bir taraftan da siyasi haberleri takip etmeye çalışıyorum. Bu seçimler bayağı renkli görüntülere ev sahipliği yapacak gibi sanki, şimdiden tahmin edebiliyorum. Maşallah ne çok milletvekili olmak isteyen varmış. Avukatından, dernek başkanlarına onlardan çaycı Selami abiye kadar. Gazı yiyip coşkuya mazhar olan herkes soluğu gazeteye “adayım anasını satayım” açıklaması yapmış. Yakında seçmen kalmayacak böyle giderse. Herkes aday nedir bu böyle? Hatta bazı kişicanlar da beni gaza getirdiler. Reis-i Cumhur seçiminde halkın oy kullanması durumunda olabileceğimi söylediler. Her ne kadar ben “çüşş” desem de insanı mod değişikliğine uğrattığı kesin. Sizin anlayacağınız siyaseti, ülke yönetimini herşeyi laçkalaştırdı devlet büyüklerimiz. Kendilerine bu üstün başarılarından dolayı plaket verilecek.

Continue reading

Musiki Analizi

Müzik konusunda uzun zamandır yazı yazmıyordum ta ki bol bol albümlerin çıktığı şu iki haftalık sürece kadar. iki hafta içinde birçok yeni albüm çıktı, yeni klipler izledik yeni sesler ile tanıştık. Ben de neredeyse tamamını dinleme imkanı buldum :). Hal böyle olunca yorumlama olayına da girebiliryorum. En azından tavsiyelerde bulunacağım . ilk olarak Ferhat Göçer ile başlayalım. Ferhat Göçer geçen sene yine aynı dönemlerde bir albüm çıkartmış ve “Yastayım” isimli parçası ile birçok kişinin beğenisini kazanmıştı. Sonra beğenilerimizi internette dolaşan “Sarı Sıcak” (ismi yanlış olabili) programındaki düetleri ile biraz daha kazandı. Sonuç olarak Ferhat Göçer iyi bir derece etti yanımızda. Ve şimdi çıkardığı son albümü ile de bunu resmen hayranlığa dönüştürdü. Ben açıkcası geçen sene çıkardığı albümü dinlemedim daha doğrusu sadece “yastayım” parçasını dinlemiştim. Fakat yeni albümünü pür dikkat dinledim ve gerçekten bir müzik adamı olduğunu anladım. Şarkı sözleri olsun, yorumu olsun herşeyi mükemmel. Özellikle klibini de çektiği “Cennet” isimli parçası on üzerinden onluk bir parça. Diğerleri de öyle. “isyan” isimli parçası var ki sözleri insanı kendinden alıyor başka yerlere şey ediyor :D. “Sana seni anlatamam isyan edersin, aşkı tekrar istemem ziyan edersin” diyor bu parçasında da. Yani özetlemek gerekirse Ferhat Göçer’in yeni albümünü mutlaka dinleyin.

Continue reading

Höh (Oha Dışavurumunun internet Versiyon Şeysi)

Şu cep telefonunu icad eden vatandaş acaba neden yanında kullanım alanlarını kısıtlayıcı bir cihaz daha bulamamış ki anlamıyorum. Hayır artık babacanları geçtim de dişicanlar da böyle yaparsa höh yani (ohanın internet versiyon şeysi) demekten kendimi alamam. Normalde araba sürerken babacanlar cep telefonu ile görüşme yaparlar. Fakat dün aynı olayın kahramanı bir dişicandı. Üstelik benim yaşlarımda ve işin kötü tarafı neredeyse çarpışıyorduk. Tamam anlıyorum çok yoğun, çok önemli bir dişicansın ama arabayı kenara çekip konuşmanı bitirdikten sonra yola devam etmek varken neden inatla trafik canavarlığı yapıyorsun ki? Hmm benim yerime şu devasa boyutlardaki, en az 140 ile giden mixer kamyonlar denk gelecekti ki bir daha arabaya binemeyecekti :D. Aslında önce cep telefonu kullanmayı öğrenmek sonra da araba sürmeyi öğrenmek lazım. Önce karşıdaki insana saygıyı öğrenmek lazım. Her zaman söylemişimdir ve halen söylemeye devam etmekteyim; Alanya trafiğinde araba kullanmayı becerebilen her varlık diğer şehirlerde daha rahat araç kullanabilir. Neyse, koskoca trafiği ben değiştiremeyeceğime göre kişisel mevzulara geçiş yapabiliriz. Son üç gündür erken yatıp geç kalkıyorum. Sebebini tam kestiremesem de gün içindeki yoğun tempoya bağlıyorum sebebini. Hatta akşamları ara ara bilgisayarın başında sızıyorum :). Hmm bir de Ferhat Göçer; “Yolun Açık Olsun” diye bir albüm çıkarmış. Genelde slow parçalar var ama ne yalan söyleyeyim çok hoş olmuş. Yani dinleyici tabakaya tavsiye edilir. Neyse efem bir sabah çayı ısmarlamak isterdim size ama çay servisi kapanmış :). Bir dahaki sefere inşallah. Yakın gelecekte birçok proje ile karşınızda olacağım. Yeniden görüşüncüye kadar kendinizi çok cici davranın. Pai (: