Charles Bukowski kaptan yemeğe çıktı ve tayfa gemiyi ele geçirdi

Notlar kendim içindir kimse üstüne alınmazsa sevinirim.

Çoğu insan ölüme hazır değildir,
ne kendi ölümlerine ne de başkalarının. Şoka girerler, ödleri patlar, beklenmedik bir sürprizdir ölüm onlar
için. Olmamalı oysa. Ben ölümü sol cebimde taşırım. Bazen cebimden çıkarıp onunla konuşurum: “Selam
yavrum, nasılsın? Ne zaman geleceksin beni almaya? Hazırım.”

 

Dördüncü kattan yürüyen merdivene bindim. Kim icat etti yürüyen merdiveni?
Delilik diye buna derim. Yürüyen merdivenlerde ve asansörlerde çıkıp inen insanlar, araba süren insanlar,garaj kapılarını uzaktan kumanda ile açan insanlar. Sonra yağlan eritmek için jimnastik salonlarına gidilir. 4.000 yıl sonra bacaklarımız olmayacak, ördeklere benzeyeceğiz. Bütün türler kendilerini yok ederler.
Dinozorların sonu da böyle oldu. Canlı namına ne varsa yediler, sonra birbirlerini yemeye başladılar ve sonunda tek dinozor kaldı ve o o.. çocuğu da açlıktan öldü.

 

Toplumdaki geri zekalıların geri zekalı olduklarını idrak edemeyip onları koruyacak birileri daima vardır.
Bunu idrak edememelerinin nedeni kendilerinin de geri zekalı olmalarıdır. Geri zekalılar cennetinde yaşıyoruz; bu şekilde yaşayıp birbirlerine bu şekilde davranmalarının nedeni bu. Onların bileceği iş, beni ilgilendirmez. Ama ne var ki onlarla yaşamak zorundayım.

 

Olmak istediğim tek yerin bu oda olduğu geceler var. Yine de yukarı çıkınca boş hissedebiliyorum kendimi.
İçip sarhoş olsam ekranda sözcükleri dans ettireceğimi biliyorum ama yarın öğleden sonra havaalanına
gidip Linda’nın kız kardeşini karşılamam gerek. Bizi ziyarete geliyor. Adını Robin’den Jharra’ya değiştirdi.
Kadınlar yaşlanınca adlarını değiştiriyorlar. Değiştiren çok, demek istiyorum. Erkeklerin ad değiştirdiğini bir
düşünün? Birini arıyorum ve aramızda şöyle bir konuşma geçiyor mesela:
“Hey Mike, Menekşe ben.”
“Kim?”
“Menekşe. Eskiden Charles’dım ama artık Menekşe’yim. Bundan böyle Charles diye seslenenlere cevap
vermeyeceğim.”
“Siktir git, Menekşe.”
Mike telefonu yüzüme kapar.

 

Gidecek yer yoktu. Vardı aslında; odana gidip kapını örtebilirdin, ama o zaman da karın
bunalıma giriyordu. Ya da daha çok bunalıma giriyordu. Amerika; Bunalımda Zevceler ülkesi. Ve bütün
suç erkeklerdeydi. Elbette. Başka kim kaldı? Kuşları, köpekleri, kedileri, solucanları, fareleri, örümcekleri,
balıkları filan suçlayacak halimiz yok. Erkekler. Erkeklerin bunalmak gibi bir lüksleri yoktu. Gemi alabora
olurdu.