İşletmenizi Facebook’ta Duyurmak İçin 5 Öneri

Facebook’un işletmeler için bir kazanç kapısı olduğunu, müşterilerle bir temas noktası olduğunu bir önceki yazımda sizlerle paylaşmıştım. Paylaşımları ve sayfa yönetimini doğru yaptığımız taktirde bir sorun ile karşılaşmadan işletmemizi Facebook’ta iyi bir şekilde temsil edebiliyoruz. Tabi bu kısım işlerin yolunda gitmesi ve devamlılık için gerekliydi. Bir diğer konu da üye sayımızı yani bilinirliğimizi nasıl üst seviyelerde tutacağımız ve bu kadar zahmete katlandıktan sonra nasıl kazanç elde edeceğimizdir? Bu yazımda da birazcık bunlara değineceğim.

facebook-

1- Bıktırmadan Davet Et

Sayfamızın tıkır tıkır işleyişi hoşumuza gidiyor ama üye sayısında artış göremiyorsak birazcık çığırtkanlık yapmamızın gerektiğini söylemeliyim. Kendi Facebook arkadaş listemiz ise bu iş için biçilmiş bir kaftandır aslında, hatta en iyi kaynaktır. Çünkü arkadaş listemizden çağırdığımız her kişi beraberinde getireceği birkaç kişi demektir. Bu da bilinirliğimiz açısından oldukça mantıklıdır. İddialı olacak biraz ama gün gelecek Facebook üzerinden yapılan reklamlar Google Reklamlarından daha etkili bir duruma gelecek. Bu yüzden bilinirliği arttırmak üzerine önemli bir adımdır bu. Tabi insanları bıktırmadan yapmak da çok ama çok önemli. Davet edilmeli ama ısrarcı olunmamalı!

2- Bilmeyenlere Ulaşmak İçin Reklam Ver

Arkadaş listemize işletmemizi duyurduk ama bu elimizde var olan bir kaynağı doğru kullanmaktan başka bir şey değildi. Şimdi biraz da parasal kaynak ayırıp bizi hiç bilmeyen insanlara ulaşmamız gerekiyor. Çünkü her ulaştığımız kişi kazanç olarak geri dönebilecek bir potansiyele sahiptir. Bunun yolu da reklam vermekten geçiyor. Birçok kişi Facebook’a verilen reklamları gereksiz gibi görse de 2012 yılının reklamlarından geri dönen cirolara baktığımızda dudak uçuklatan rakamlar ortaya çıkıyor. Böyle bir pazardan pay kapmaya kim neden hayır diyebilir ki?

3- Reklam Kriterleri Çok Önemli

Reklam verirken de dikkatli olmalıyız. Kriterleri çok iyi belirlemeliyiz ki elimizdeki sınırlı bütçe ile doğru kişilere ulaşalım. Yaş aralığı, lokasyon, meslek grupları gibi taşları yerine iyi oturtmalıyız. Kendimden örnek vermem gerekirse kendi işletmemiz için geçtiğimiz aylarda Facebook’ta bir reklam çalışması yapmıştım. Bir beyazeşya markasının bayiliğini yaptığımız işletmemiz için yaş aralığı 19-45 olarak belirlemiştim, lokasyon olarak da sadece Alanya’yı belirledim. Meslek grubunu seçmedim. Üye sayısında bir anda patlama yaşamıştım ama üyelere bakınca doğru kişiler olmadığını fark ettim ve yaş aralığını daraltarak 25-45 yaptım. Evet, bu kez oldu doğru kişilere ve yayınladığım içeriklere geri dönüş yapabilecek insanları buldum. Sonuç olarak umduğum gibi de oldu, bilgi almak isteyen üyelerimiz oldu hatta mağazaya gelip alışveriş yapanlar da…

4- Reklam Bütçesi Ne Kadar Olmalı?

Aslına bakacak olursak astronomik ücretlere çok gerek kalmadan bu işi halledebiliyoruz. Aylık 100-200 TL arasında bir bütçe ile üye sayımızı çok ideal bir seviyeye getirebiliriz. Ancak birkaç ay reklamları kesmeden devam ederek daha doğru bir iş yapmış oluruz. Yani ayıracağımız toplam bütçeyi tek bir defada kullanmak yerine birkaç aya yayarak kullanmalıyız.

5- Üye Sayımız da Arttı Şimdi…

Artık içerikleri üst sıralarda tutacak göz önünden ayırmayacak şeylere ihtiyacımız olacak. Bu da yine reklamdan geçiyor aslında. Gönderi reklamları yaparak iletimizin sürekli göz önünde bulunmasını sağlayabiliriz. Tabi ki bunu her ileti için yapmak mantıklı değildir. Mesela bir anneler günü kampanyasını duyurmak istediğimizde içerikler için reklam avantajını kullanabiliriz.