Google +1 Butonu Daha Fazla Paylaşım Getiriyor

Google’ın +1 butonunu artık çoğu sitede görebiliyoruz. Butona bastığımız zaman Facebook’un beğen butonuyla aynı işlemi yapmış oluyorduk aslında. Ancak Google bunu biraz daha geliştirerek daha önce arkadaşlarımızdan +1 yapanları gösteriyor. Ayrıca paylaşımı da ileri derecede kolaylaştırıyor.

Artık buton yardımıyla sayfaları +1 yapmaktan daha öte Google profilimize de çok basit bir işlemle gönderebiliyoruz. Geç kalınmış bir özellik olsa da kullanışlı olmuş.

Google Music Beta

Google 2011 yılında kullanıcılarının ilgisini çekmeye devam ediyor. İlk olarak  +1 ile sayfa imleme hareketine yeni bir soluk getirdi ve hemen arkasında Google + bombasını patlattı. Son olarak da Beta olarak sunduğu Google Music servisini bazı kullanıcılarına kullandırmaya başladı.

Servis şu anda davetiye usulü ile kullanılabiliyor. İkinci şart olarak da ABD’den bağlantı kurmuş olmak gerekiyor. Ancak zamanla diğer kullanıcaların da hizmetine sunacak bu güzel servisi.

Servisi genel olarak tanımlayacak olursak, kullanıcıların kendi müziklerini yükleyerek şarkı listeleri oluşturmalarına, bunlara internet üzerinden erişim sağlamalarına imkan veriyor.

Music Manager

Google Music, bilgisayara yüklenen bir yönetici program ile beraber geliyor. Programı servise üye olma aşamalarında kullanıcılarına hatırlatıyor. Program, bilgisayardaki müzikleri Google Music’e aktarma ve senkronizasyon için kullanılıyor. Arkaplanda sessiz sedasız çalışırken internet bağlantısı kurulduğu anda daha önceden belirlenmiş müzik klasörü içindeki şarkıları aktarıyor.

Aktarım hızı oldukça başarılı. İstenirse Windows Media Player ve iTunes ile de paslaşıyor. Advantage sekmesinde programın aktarım zamanını belirleme  gibi ilave seçenekler de bulunuyor.

Arayüz

Google Music arayüzü diğer servislerinde olduğu gibi yine oldukça başarılı. Sol menüde müzik kütüphanesi seçenekleri yer alıyor. Şarkı adı, sanatçı ve albüme göre listeleme seçenekleri mevcut. Son eklenenler ve şarkı listelerine ulaşım da yine bu menüde yer alıyor.

Sağ bölümde yer alan son eklenen şarkıların yer aldığı kısımda albüm resmi ile birlikte tamamını karıştırarak çalma özelliği bulunuıyor. Tamamını karıştırma özelliği güzel düşünülmüş.

Tepede ise bir arama motoru var. Bu arama motoru şarkılara daha hızlı erişim sağlamak adına servisin belki de bel kemiği özelliklerinden birisi olarak karşımıza çıkıyor.

Add Music ile yeni şarkılar eklemek mümkün. Android eklentisine ve ücretsiz şarkılara da ulaşım yine bu menüden sağlanıyor. Android eklentisini yüklemeye çalıştığımızda ise karşımıza kocaman “bulunduğunuz ülkede bu program yüklenemez” hatasını alıyoruz. Onun için de yazının ilerleyen bölümlerinde birkaç kelam edeceğiz.

En altta ise müzik çalar bulunuyor. Masaüstü programları aratmayacak güzellikte. Şarkıcı adı, şarkı adı, albüm bilgisi birlikte görüntülenirken özel ön bellek sayesinde şarkıların çalma hızı yine bilgisayarı aratmayacak kadar güzel. Karışık çalma, ses ayarlama ve yineleme seçenekleri de burada yer alıyor.

Şarkı çalma sayfası da oldukça kullanışlı. Şarkı adı, zamanı, albüm, çalma sayısı ve puanlama bilgileri ile kullanıcıya en kısa yoldan uzun uzun bilgiler veriyor. Şarkıya tıklanınca çıkan menüden şarkıyı herhangi bir müzik listesine eklemek, silmek, müzik bilgilerini düzenlemek oldukça kolay.

Last.fm-Fizy/Google Music

Müzik servislerinin başını elbette Last.fm çekiyor. Last.fm ile Google Music’i kıyaslamak çok doğru olmayacak. Çünkü Last.fm kendi müziklerimizi değil müzik zevkimize göre kendi önermeleriyle müzik dinlememizi sağlıyor. Ancak iki konuda kan kaybedebilir. Birincisi; ücretli olması. Her ne kadar makul bir ücretle sunulsa da ücretsiz dinlemek varken… İkincisi de ülkemizde bile hala Android cihazlarda dinleme özelliğinin kapalı olması.

Fizy ülkemizden çıkan güzel bir nimet. Hepimiz faydalanıyoruz ve müzik yüklemeden istediğimiz müziğe ulaşmamızı sağlıyor. Haliyle Google Music ile yine kulvarları farklı olduğu için kıyaslaması çok doğru olmayacaktır.

Facebook/Google Music

Özellikle son bir yıl içinde artan rekabet kullanıcıların lehine oluyor. Google Plus’tan sonra Facebook’un da yeniliklere gittiğini birlikte izliyoruz. Google, Plus servisini duyurduktan sonra müzik servisinin de sinyallerini vermişti. Facebook cephesi de boş durmayarak müzik konusunda kendilerinin de çalışmalarda bulunduğunu söylemişti. Facebook’un müzik servisinin nasıl olacağını henüz bilmiyoruz. Bazı söylentilere göre Ekim ayında kullanıcılar ile buluşacak Facebook’un müzik hizmeti. Ancak kocaman bir sorun varki bu hizmeti Google’ın Facebook’tan önce davranarak kullanıcalar ile buluşturması…  Daha önceki yazılarımda da bahsettiğim gibi kıran kırana bir rekabet var ortada ve bu rekabette Google biraz daha hızlı adımlar atıyor. Sonuç ise biz kullanıcalara yarıyor ve bu böyle devam edecek.

Google Music Android

Google Music Android işletim sistemini kullanan cihazlar ile eş zamanlı çalışabiliyor. Hız, servisin kendisindeki kadar güzel. Telefondan servise şarkı yüklemek, şarkı listelerini düzenlemek ve diğer işlemler de mümkün. Bunun için yapılması gereken Google Music’in Android aplikasyonunu telefona kurmak ve ayarlardan servisin kullanıldığı Google hesabını aktif hale getirmek sonraki aşamada da senkronizasyonu aktif hale getirmek yeterli. Ancak şu anda servisin ülkemizde hizmeti bulunmadığı için aplikasyon da yüklenemiyor. Bu yüzden ben de APK uzantılı dosyayı buradan paylaşıyorum.

Davetiye ve Google Music Erişimi

Yazının en başında da söylediğim gibi servis şu anda davetiye usulü ile kullanıcılarla buluşuyor. Tabi ABD bağlantısı olmak şartıyla! Normal erişimde karşımıza kocaman bir yazı çıkıyor ve diyor ki “şu anda sadece ABD’de hizmet veriyoruz”.

Davetiyeyi alsak bile ABD şartı geçerli. Eğer davetiyeye normal bağlantı ile erişim sağlamak istersek davet hakkımızı kaybediyoruz. Bunun için yapılması gereken hidemyass‘dan United States IP adreslerinden birini Firefox veya Google Chrome’un gelişmiş Proxy ayarlarına entegre ederek bağlantımızı ABD üzerinden gerçekleştirmek olacak. Daha sonra da gelen davetiyeye tıklayıp servisi aktif hale getirerek işlemi bitireceğiz.

Bu işlemi bir defaya mahsus olmak üzere yapacağız. Daha sonraki bağlantılarımızı normal IP adresimizle yapacağız ve telefonlarımızdan da yine normal bağlantı kurarak erişeceğiz.

Gelelim davetiyelere… Elimde sadece 8 tane davetiye var. Bu davetiyeleri bu yazıya yorum yapan ilk 8 kişiye davetiye istediklerini belirtmeleri halinde göndereceğim. Davetiyeleri yorumda girilecek e-posta adresine göndereceğimi de ayrıca not düşeyim.

Son olarak, kişisel müzik istatistiklerini veya benzer durumu sitelerimizde gösterebileceğimiz bir kod parçası sunar ise ve ileriki zamanlarda Google Plus, Gmail, diğer servisler ile iç içe çalışması durumunda hali hazırda güzel olan Google Music’i daha da yukarıya taşıyacaktır.

Google Plus RSS Feed

Google Plus‘ın eksiklerinin bulunmasıyla yan sanayi de diyebileceğimiz servislerin çoğalmasını tetikledi. Profillerin hali hazırda bir RSS hizmetinin olmaması Appspot içinde bir hizmetin açılmasını sağladı.

Google Plus profilinize RSS beslemesini tek adımda yapabilirsiniz. Bunun için:

http://plusfeed.appspot.com/profil id numarası

Adresini internet tarayıcımızın adres kutusuna yazıp “git” diyoruz. Hepsi bu kadar 🙂

 

Google+

Facebook ve diğer sosyal ağların yaygınlaşması ile birlikte Google internet üzerindeki etkisini biraz da olsa kaybetmişti. Her ne kadar Facebook ile alanları çok çakışmasa da bu durum Google’ın hoşuna pek gitmemişti. Bir zamanlar Google’ın, Friendfeed’i alacağı yönündeki haberler de Facebook’a satılması ile son bulmuştu. Bunun üzerine Google sosyal ağ darbesi yememek için Wave ve Buzz servislerini açmıştı. Her ikisi de önce hepimiz tarafından Facebook’a rakip olarak geleceği yönünde değerlendirilse de görünen bambaşka birşeydi ve her iki servis de hüsranla sonuçlanmıştı Google için.

Facebook’un açılmasından bir süre sonra Google’ın da benzer bir servis açacağını, sohbet ve mesajlaşma altyapısı olarak Gmail’i, etkinlikler için Google Calender, lokasyon için Google Maps, video için Youtube, resim için de Picasa’yı kullanacığını ve işinin Facebook’tan çok daha kolay olduğunu içeren onlarca haber ve makale okumuştum. Ancak Google’ın şu ana kadar kurduğu ancak başarısız olduğu Buzz ve Wave’de bunlardan eser yoktu. Buzz, biraz daha Friendfeed’i andırsa da o tadı vermediğinden kullanıcılar kısa süre içinde Buzz’u terk ettiler.

Google, belki de şimdiye kadar hiç kimseye bahsetmediği “+1” imlemesini geçtiğimiz günlerde kullanıcılara sunmuştu. Bunun akabinde birkaç gün önce de Google+ (Google Plus) servisini diğer servislerinde de yaptığı eş zamanlı tasarım değişikliği ile birlikte bizlerin hizmetine açtı. Google+, ilk bakışta Facebook’u çok andıran bir arayüze sahip ve bu yüzden Google’ın şimdiye kadar Facebook’a rakip olarak açtığı ilk ciddi servis Google+ oldu.

Facebook/Twitter/Google+

Aslında Google+’nın Facebook’un bir kopyası olduğunu söylemek mümkün. Şu an için Facebook’tan eksiği uygulamaların yer almıyor olmasıdır. Ayrıca Twitter, Facebook, Friendfeed ve diğer servislerin entegrasyonu henüz mevcut değil. Aslında olmamasını birçok kişi gibi ben de benimsiyorum. Çünkü Facebook’u kullanırken durum güncellemelerini ve hatta paylaştığım içeriğin %85’lik kısmını Twitter üzerinden gönderdiğim iletiler ile sağlıyorum. Ancak Google+’da el emeği göz nuru bir çaba söz konusu. Girdilerin hepsi tek tek elle yapılıyor. Ayrıca uygulamaların olmaması da bana göre çok büyük bir avantaj. Biliyoruz ki Facebook kullanırken hergün gereksiz şekilde onlarca uygulama davetine maruz kalıyoruz. Arkadaşlarımızın profilleri kendi paylaştıklarından daha çok oyunların ve uygulamaların duvar mesajları ile doluyor. Bu durum da çöplüğü fazlasıyla andırıyor ne yazık ki. Facebook’tan artı yönü de kişileri değişik çemberlere alıp akışları, paylaşımları o doğrultuda göstermek oluyor. Görüntülü sohbet özelliği ve Facebook’a göre bildirimlerin biraz daha “aklı başında” gösterilmesi de büyük bir artı. Ve Google+ kesinlikle zaman tasarrufu sunuyor Facebook’a göre.

Arayüz

Google+’nın Facebook’a arayüz olarak benzediğini bir defa daha vurgulayayım. Navbar’da kişi arama, profil, arkadaşları görüntüleme, bildirim çubuğu ve ayarların bulunduğu bir kısım bulunuyor. Sol kısımda kişi gruplarına göre akışları görüntüleme, sohbet ortada paylaşımların görüntülenmesi, sağ kısımda arkadaşlarımızın gösterimi, önerilen kişiler ve alt kısımda da sohbet çubuğu yer alıyor. Sohbet aracını Gmail’den z tanıyoruz. Zaten ilk etapda Gmail içinde bulunan kişilerle sohbet imkanı sunuluyor.

Daha fazla kişi ile sohbet etmek  için sohbet başlığının yanındaki imlece tıklayarak açılan kutucuktan sohbet edilmesi istenen gruplarımızı seçiyoruz. Ancak şöyle bir sorunu da burada belirtmem gerekir; sohbet bölümünde çevrimiçi kişilerin tamamı görüntülenemiyor. Belli sayıda kişi görüntüleniyor. Diğer kişilere isimlerini arama kutucuğuna yazarak ulaşabiliyoruz.

Bildirim çubuğunda ise herşey tam anlamıyla mükemmel diyebiliriz. Bildirimler sayısı ile birlikte Facebook’taki gibi gösteriliyor. Ancak buradan sonra Google’ın ustalığının izlerine rastlıyoruz. Bildirimi seçtiğimizde başka bir sayfaya Facebook’taki gibi yönlenmeden aynı kutucuk içinde görüntüleniyor. Buradan yorum bile eklemek mümkün. Ayrıca önceki ve sonraki bildirimler sayesinde geçiş daha kolay hale geliyor. Bu yayını yoksay dediğimizde ise ilgili yayınla ilgili bildirimler bize ulaşmıyor. Bu şimdilik Facebook’ta mümkün değil ve bazen çok rahatsız edici olabiliyordu.

Profil görünümünde de aksi bir durum yok diyebiliriz. Paylaşımlarımızın gösterildiği sayfa, hakkımızda bilgilerinin yer aldığı sayfa, fotoğraflar, videolar, +1’ler ve Buzz’un olduğu sekmeleri görüyoruz. Hakkımızda bölümü Facebook’un kopyası. +1’ler’de ise sayfalarda +1 butonuna bastığımız imlemelerimizi gösteriyor. Facebook’ta “beğen” dediğimiz sayfaları bir arada göremiyorduk, sadece profilimizde “x bu sayfayı beğendi” yazısı ile yayınlanıyordu. Bu kısım tamamen yer imi olarak kullanılıyor kısaca söyleyecek olursak. Buzz sekmesinde servisin buraya gömüldüğünü görebiliyoruz. Kişiler kısmında “ortak kişiler”, ekleyenler ve eklenenler kısmı mevcut.

Paylaşım

Google+; metin, resim, video, bağlantı, lokasyon (yer bilgisi) paylaşımını kullanıcıların rahatça yapmasına imkan sağlıyor. İster akış bölümünde yer alan paylaşım kutusundan istersek de üst kısımdaki paylaş kutucuğundan paylaşımlarımızı yapabiliyoruz.  Üstelik paylaşım yapmak için illa ki Google+ sayfasında bulunmamıza gerek yok. Diğer Google servislerine de entegre edilen yeni çubuk  sayesinde Google Reader, Gmail ve diğer Google servislerindeyken de paylaşımlarımızı yapabiliyoruz. Yaptığımız bir paylaşım bir başka kişi tarafından tekrar paylaşıldığında ise bizim yaptığımız gönderinin altında yorum gibi “x paylaşım” ve paylaşımı yapan kişiyi gösteriyor.

Yer Bilgisi Paylaşımı

Yer bilgisi paylaşımı için Google+ kendi servisi olan Google Maps’i güçlü bir biçimde kullanıyor. Ancak bilgisayar ortamında yer bilgisinin çok düzgün çalıştığını söylemek pek de mümkün değil. Örneğin Alanya’da olduğum halde Antalya’nın tuzcular mahallesinde gösteriyor. Eğer Mobil bir cihaz kullanıyorsak GPS yardımı ile nokta atışı yapabiliyor diyebiliriz. Şu anda olmasa da ilerleyen günlerde Foursquare tarzı servisi Latitude entegre edilirse aynı yerdeki kişiler ile iletişim kurulması da sağlanabilir.

Çevreler

Google+, kullanımı çok kolay ancak kurulumu biraz zor bir sosyal ağ aslında. Zor olan kısmı da arkadaşların veya kişilerin tasniflenmesi. İlk etapda Google hesabımız içindeki kişiler karşımıza çıkarılıyor. Eğer istersek Yahoo, Hotmail içindeki kişilerimizi ekleyebiliyoruz. Değişik gruplara ayırmak, kendi gruplarımızı isteğimize göre oluşturmak mümkün. Burada yapacağımız düzenleme ile hem akışları izlemek hem de sohbeti gruplandırmak daha kolay hale geliyor. Ekleme için de üst kısımda çıkan ismi sürükle bırak ile çemberlere atıyoruz ve çok güzel bir kullanışı var.

Düne kadar Facebook’taki kişileri aktarmada sıkıntı yaşayabiliyorduk. Ancak Google Chrome eklentisi ile bunun da üstesinden geliniyor. Buradaki makale yardımı ile Facebook’taki arkadaşlarımızı Google+ içine ekleyebiliyoruz.

Google+ Mobile

Akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla birlikte her servisin mobil versiyonu da çok büyük önem kazandı. Google+’ın güzel bir mobil hizmeti var. İster uygulama istersek servisin mobil sayfası ile kullanabiliyoruz. Sayfa için m.google.com/plus adresine gitmek yeterli. Buradaki yönlendirme ile uygulama yardımı ile kullanmak isteyip istemediğimizi soracaktır servis. Ancak Android indirmede sorun yaşanabiliyor. Eğer siz de benim gibi Android için uygulamayı indirmede problem yaşadıysanız Ersin Koç’un sayfasındaki bu uygulamayı indirmek yeterlidir.

 

Rekabet

Google+, Twitter ve diğer benzeri servislerin üstünde bir sosyal ağ şu anda. Yani rakibi Facebook demek pek ala mümkündür. Bu yüzden Facebook ile Google+ çok sert bir rekabete gireceği şimdiden belli. Gereken özellikleri yavaş yavaş sisteme entegre eden Facebook ekibi dün Mark Zuckerberg’in yayınlanan haberlerine göre çok daha hızlı yapacaklar bu işi. Sesli konuşma özelliği kısa bir zaman içinde gelmiş olacak büyük ihtimalle. Google’ın bu konuda kaybedecek çok da birşeyi yok aslında ancak Facebook’un kaybedecek çok şeyi var. Bilinçli kullanıcı grubunun Google+’ya direkt geçiş yaptığını da göz önünde bulundurursak Facebook çok zorlanacaktır. Belki müzik sektörüyle darbe vurabilirdi Facebook yaptığı anlaşmalarla ancak artık çok geç. Çünkü Google’ın da bir müzik servisi var 🙂 Daha birçok kullanıcısını e-posta tabanına geçiremeyen facebook karşısında Gmail gibi bir devi de buldu aynı zamanda. Yani önde gidiyordu şimdiye kadar ancak bundan sonra önde gitse bile çok rüzgar alacak.

Benim kendi görüşüm ise Google nihayet aklı başında, oturaklı, hoşuma giden bir sosyal ağ projesine imza attı.