Ferrari Alcam Duvarkâğıdı

Beni tanıyanlar Ferrari’ye karşı olan aşkımı çok iyi bilirler. Malboro kırmızısı rengi, kulağı adeta aşka getiren sesi, eşsiz performansı ve en önemlisi varoluş öyküsü ile Ferrari’ye karşı platonik bir aşk beslediğim aşikardır. Şirketin kurucusu Enzo Ferrari’nin ilk başlarda yarışlarda pilotluk yapması daha sonra Ferrari’‘nin temelinin atılması, şirketin çok zor günler geçirmesi, hatta bir zamanlar Ford’un Ferrari’‘ye ortaklık teklif ettiği fakat bunun altında gizli planların yattığı ve sonra tekrar toparlanması… ivme kazanıp günümüze kadar ayakları üstünde sapasağlam yere basması bu markanın bende bıraktığı etkilerdir. Ferrari benim için sadece bir araçtan ibaret değildir. Markanın kurucusu Enzo Ferrari’ de en az arabaları kadar önünde şapka çıkartılacak mevzulardandır. Bir çocuğunu hatsalığı sonucunda kaybetmesi (Dino Ferrari), üzüntüsü, ikinci Dünya savaşı nedeniyle yaşadığı çok zor günlere rağmen bunların üstesinden gelmeyi başaran ender isimlerden birisidir, azmi örnek alınması gereken kişilerden birisidir. işte Ferrari’ye aşıklığım burdan geliyor.

Continue reading