Yaşıyorum…

Uzun bir arayışın ardından hayırlısıyla ney kursuna başladık Taha ile birlikte. Şimdilik daha doğrusu neylerimiz gelinceye kadar ses çıkartma olayını kaval üzerinde deniyoruz. İkisi arasında bir delik farkı var diyorlar. Biz de en üst deliği elektrik bandı ile kapatıp ney yaptık şimdilik. Ses çıkarma olayına gelince bu tür konularda pek yetenekli olduğum için tek hamlede sesi çıkarttım. Her ne kadar uzun süren üfleyiş işlevinin ardından “tüpüm bitse de” ayağa kalkınca yerdeki parke taşları dönse de bu iş olacak 🙂

Continue reading

TRT FM

TRT Fm’in program sunucularına çok tavımdır. Genelde konuşma tarzı aynı olan insanlar bir araya getirilmiştir. Hep böyle sakin, dünya umurlarında olmayan, bir acelesi yokmuş saati bitecekmiş telaşı olmayan bir tarzda konuşurlar. Bu konuşmalar gündüzleri insanları rahatlatıyor gerçekten. Ben şahsen uyusam o kadar dinlenmiyorum 🙂 Ama gece yan etkisi var uyutabilecek türden. Dişican versiyonlarının sesi o kadar tizdir ki konuştuğu anda bahar gelmiş çiçekler açmış kelebekler uçmuş sayılır.

Continue reading

Mahalleden Sabah Manzaraları

Mahallemizin ilginçliğini daha önceleri birçok kez dile getirmiştim. Özellikle sabah saatlerinde izlenecek manzaralar yaşanmaktadır. Zaten bir kısmı kaldırımda yürürken uyanıyor, gözünü açtığında “oh be bugün buraya kadar uyudum bak” diyebiliyor. Tabi dışarıdan bunları izleyen bir göz için de güzel bir malzeme çıkıyor. Bazen o göz de aynısını yapabiliyor tabi. Özellikle pazartesi günleri bankaya kadar uyuyup orda uyanıyor 😀

Continue reading

Analar Neler Doğurmuş?

Gerek filmlerdeki kötü amcalardan, gerekse etraftaki benzerlerinden önlerinden güzel bir dişican geçtiği taktirde “off be analar neler doğuruyor” lafını mutlaka duymuşuzdur. Hatta bazen o kötü adamlar bizler de olabiliyoruz. Fakat bunun dişican versiyonu gerçekten görülmeye değer oluyor. Yoldan geçerken “vay be analar neler doğuruyor” demeleri çok acayip. Hele ki bana diyorlarsa kıyamete yaklaştığımızı bildirmek isterim 🙂 Gerçi ben bunu converselere bağladım ama olsun yine de siz dediğim gibi bilin. Bunun yanında dün geceden bu yana kabarık tavuk gibi yürüyorum, tuvalete gidişim bile değişti 🙂

Continue reading

Piksellerim Ölmüş

Karı koca ilişkisi yaşadığım ve geçen sene aldığım perfect panel monitörümde birkaç tane pixel ölmüş. Kimin öldürdüğü hakkında bir bilgiye ulaşamazken Philips güvencesini fazlası ile yaşadım. Her ne kadar Alanya servisinde çalışan çok bilmiş eleman benimle birşeyleri iddia etse de Philips monitörümü değiştiriyor. Benim monitörüm 19″ idi. Yenisi üretimde olmadığı için 22″ verecekler. Neyse kısmet artık. Gelişmeleri buradan aktarırım yine.

Continue reading

Nerelerdeyim Ben?

Sınavlarla dolu bir haftasonunu geride bırakmanın sevincini daha henüz yaşayamadan, sınav sonrasına bıraktığım işlerin yığılması ile hayat trafiğim kırmızı ışık kuyruklarından daha beter bir vaziyete büründü. Sınavlar genel olarak iyi gibi ama hiç de belli olmaz, olamaz 🙂 Sınavın getirdiği tek heyecan bu bahsettiğim notlar değil elbette. Haberlerde duyduysanız Akdeniz Üniversitesi’nde taşlı, sopalı, silahlı kavgayı birkaç adım uzaktan izleme şansını bile yakaladım. Allah için güzel vurdular, kırdılar 🙂

Continue reading

Alışverişten izlenimler

Ne acayiptir ki ne zaman alışverişe gitsem marketteki hoş kokulu banyo parfümlerini açıp koklama isteği oluşuyor içimde. Hatta açıp kokluyorum da. Koklarken kendimden geçip “ne güzel içilirdi bu şimdi” diyorum kendi içimden. Standın önünden geçenler olmasa belki onu da yaparım. Çünkü ben bunlara çok uzak değilim. Çok çok ufakken, daha cünyırken, kısa pantolon giyerken toz Vim içmiştim. Çocukluğumdan beri severim böyle kokuları. Tinerdir, Bally’dir, çamaşır suyudur, benzindir, mazottur…

Continue reading

Hamile Erkek

Acayip yönlere uzanan tıp erkeği de hamile bırakmayı becerdi nihayet. Okudum ve şok oldum, “yuh” dedim. Hamilelikte son nokta; erkekler de hamile kalabiliyormuş. ABD’de kafayı sıyırmış, sıyırırken kıvılcımların orasından burasından çıktığı varsayılan elastik, sızdırmaz, pistonlu bir manyak kişican çocuğunu karnından taşımaktaymış.

Continue reading

Ders ve Hayatın Tadı

Az konuşup çok yediğim şu günlerde havanın istikrarsız seyri de beni çileden çıkartmıyor değil. Bugün yazdan kalma, yarın kışa dönme tarzında sürüp gidiyor. Ben ise kafamı devekuşu gibi gömüp ders çalışmaya çalışıyorum. Evet, çok verimli olmadığı kesin. iktisat’daki Tekel Piyasası’na girdiğim anda aklıma Telekom geliyor, AKP geliyor. Sinirden yapraklara bakış atarak çürütüyorum onları.

Continue reading