5 Mayıs 2008’e kadar sürecek oylamada birçok kategoriden bloglar var. Bloglama’nın düzenlediği organizasyonun ana sponsoru da Microsoft. Gelelim oylamaya. Kendim için oy kullanmadım, sevdiğim ve gerçekten kaliteli olduğuna inandığım blogları oyladım.
Blog ödüllerine kayıt olmak ve h-yaman.com’a oy kullanmak için sizi buradan alayım.
Sıcacık çayı elime alıp yudumlarken aldığım zevki başka neyden alıyorum? Yanındaki bisküviyi çayın içine bandırınca… Çay bisküvi ikilisi benim için bir iskender kadar kıymetliyken çok büyük haz alırım. Kimileri bandırma işlemine karşıdır fakat zevk bu noktadadır. Daha kısa pantolon giyip mahalledeki dişicanlarla evcilik oynadığımız zamanlarda Yonca Evcimik “bandıra bandıra ye beni” demişti. Hangi bisküviyi görsem aklıma bu sözler gelir. Bisküvi adına ben söylerim onu 🙂
Besmele ve şahadetle karışık bir şekilde uyandım bu sabah. Ne hikmetse rüyamda blogumu gördüm. Benden hesap sorar gibi bir hali vardı. Kaç gündür neden yazı yazmadığımın hesabını soruyordu sanki. Yemin billah ettim bir suçum olmadığına dair. Ama nafile, herşeye rağmen ak sakallı bey amca çıktı geldi yine. Boğazladı beni resmen. Aman Ya Rabbim çıldırıyor muyum yoksa?
Yine bir yılı geride bırakırken yeni yıldan beklentiler içindeyiz. 2007’nin son günlerini yaşadığımız şu dönemde fazla geciktirmeden 2007’ye damgasını vuran internet olaylarını derlemek istedim. Hem yerli hem de yabancı kaynaklı olaylar mevcuttur.
Geride bıraktrığımız hafta başından beri Twitter ile bir hayli ilgileniyorum. Hem olayların anlık bloglanması hem, hem hatırlatıcı gibi kullanmam hem de bunlara ilave olarak not defteri tarzında onu görmem Twitter ile içli dışlı olmamı sağladı. Oldukça hoşuma giden servisi siteme monte etmek için birkaç gündür düşünüyordum. Nereye koyacağımı, nasıl yapacağımı biraz düşündükten sonra karar verdim ve alt kısımdaki sayfa navigasyonunun hemen altına yani yazıların hemen altına onu yerleştirdim.
Genelde yeni bir servis çıkınca hemen denemek için üye olan ve edindiğim gözlemleri burada sizlerle paylaşan ben kendime bir kaç gün en fenasından kızmaktayım. Sebebiyse Twitter‘a birkaç gün önce üye olup onunla sadece birkaç gündür flört ediyor olmamdan kaynaklanıyor. Halbuki o kadar zamandır pek çok şeyi kaçırmışım. Fakat zararın neresinden dönsek kardır deyip anında bloglama işlemine başladım. Kullandığım zaman zarfında edindiğim tecrübeye dayanarak kendime göre Twitter‘ı kullanmak için 10 tane nedenimi sizlerle paylaşacağım.
Sabahın köründe, horozların daha göbek kaşıdığı, bizlerin ise afyon patlatma çabaları içinde olduğumuz vakitte şu Kral TV’de ne kadar enteresan müzikler çalıyor bilemezsiniz. Sabahın 7’sinde ismail YK çalınır mı be anam. Yani çıkıp ben söylesem ondan daha iyiydi. Öte yandan D-Smart üzerinde şu an yayına devam eden Animal Planet ise daha da ilginç şeyler yayınlamakda. Yine sabahın o vaktinde maymunlarda üremeyi yayınlıyor terbiyesizler. Çoluk çocuk va, Allah muhafaza görseler durum nasıl açıklanır?
Bundan tam bir sene önce Google, dünyanın en fazla ziyaretçi kapasitesine sahip olan video paylaşım sitesi YouTube’u satın almıştı. Arkasından oldukça fazla şey söylendi, gündeme oturdu. Üzerinden bir sene geçti ve artık herkesin dilinde YouTube var.
Uzun bir süredir elimde bulunan fotoğrafları yeniden paylaşıma açmak için araştırma yapmaktaydım. Bilgisayarımda bulunan ve sürekli yeni fotoğraflar çekerek arşivime eklediğim fotoğrafların, internet bu kadar üst seviyede hizmetler sunarken bilgisayarda saklayıp tozlandırmamnın hiçbir anlam taşımadığını anladım. Daha önce Erhan’ın kendi alanımı ve sistemimi kullanarak WordPress’e eklenti olarak kurduğu FGallery’i kullanıyordum. Fakat sunucumum güvenlik ayarlarından dolayı FGallery maalesef sorun çıkarttı. Sonrasında birkaç eklenti daha denedim fakat hiçbiri zevk vermiyordu. Bütün bunlar ile birlikte geniş çaplı bir araştırmaya da kalkışmış oldum. Ve nihayet yeniden Galeri‘yi aktif hale getirdim.
Son günlerde bloglar arasında gerilimin artması ile birlikte, blogların amacının popüler olmak mı yoksa ziyaretçiye kaliteli bir içerik sunması mı olması gerekiyor sorularını zihinlerimizde canlandırdı. Ben de bunu fırsat bilerek aynı daha önce Web 2.0 servislerin az olmasının nedenini araştırdığım gibi bunu da araştırdım. Araştırma çerçevesinde ise Bir blogu takip ederken kalitesine mi bakarsınız yoksa popülerliğine mi? sorusunu blog ile tanışmış çevrelere sordum. Cevaplara yazının devamından ulaşabilirsiniz.
