Sınıfı da Geçmişiz Pehh

Havaların soğuyacağı yerde ısındığı şu günlerde aynı zamanda beni benden alan grip hastalığını da bir peşin dört taksit şeklinde babama satmış bulunmaktayım 😀 Bunun yanında iyileşir iyileşmez ilk yaptığım iş buzlu kola içmek oldu ve tabi ki iftardan sonra. Havaların yeniden sıcağa doğru büyümesinin sırrını çözemezken bir an önce yağmurların başlamasını diliyoruz.

Continue reading

Gribal Enfeksiyon

Gazetede okuduğum bir habere göre grip salgını varmış şu sıralar. Çok inandırıcı geldi çünkü gripzedelerden birisi de benim 🙂 Hafta başından beri burnu akar bir vaziyette yaşantımı sürdürüyorum. Ses tonuma zaten laf söyleyene aşk olsun. işin bir de hapşırma kısmı vardır ki izlemeye değer bir mevzudur kendisi. Eğer kapalı bir ortamdaysanız çok fazla ses çıkmakta ve etrafdakilerin bakışları altında kendinizi suçlu hissetmektesiniz. Herşeye rağmen yavaş yavaş vücudumu terk ediyor hastalık ve sanırım son günleri 🙂

Continue reading

Yorumsuz

Dün araba ile eve doğru gitmekteyken, Türk insanının azmini, ilginçliğini, cesurluğunu ve sınır tanımazlığını gösteren bir kare yakalandı cep telefonumun objektifine. Cep telefonunda kamera olmasının faidesini ilk kez bu kadar iyi anladım. Anında çıkartıp cırt diye çekiveriyorsunuz. Yazının devamındaki fotoğraf tarafımca çekilmiş olup trafiği aksatacak hiçbir harekette bulunmamıştır. Çünkü bu kare kırmızı ışıkta beklerken çekildi, tamamen trafik kurallarına uygun 🙂 Bir motora 3 kişi nasıl biner? Siz de benim gibi meraktaysanız buyrun efem.

Continue reading

Hayatın içinden

Hergün önceki güne göre daha sıcak geçen, o da yetmezmiş gibi gün içinde 13’den aşağıya düşmeyen sayılarıyla gelip giden hatta canı sıkılırsa hiç gelmeyen elektrik ile hayat bir hayli ilginç geçiyor. Oturduğunuz yerde donunuzun uygun yerlere yapıştığı bu sıcaklara elektrik kesintisi de eklenince çok vahim bir durum ortaya çıkabiliyor. Ayrıca niyeti bozuk elektrik kesintilerinde yanan cihazlar da cabası. Bunlar hiçbirşeymiş gibi akşam saatlerinde internetde de gözle görülür bir hız düşüklüğü oluyor. Aslında normalde de hiç hızlı olmayan internetimiz daha da duraksıyor. Yolunu şaşırmış karıncalar misali hey heyli bir psikolojiye sokuyorsunuz kendinizi. Ya teyzeler? Onlar daha bir acaip…

Continue reading

Afrika Sıcakları ile Kavruluyoruz-2

Koltuğun popomuza yapıştığı günler serisi devam ediyor tüm hızıyla. Sıcak, bütün gücü ile bizleri yakmakta, oramızın buramızın pişik olmasına sebep olmakta ve bilumum nebatatın, haşeratın ve cümle insanın deliler gibi davranış göstermesine vesile olmaktadır. Kediler olsun, köpekler olsun hiç fark etmez; sıcaklar bastırdığından bu yana kafayı gündüz vakti çekmiş babacanlar gibi dolaşmakta. Hamam böceklerini zaten söylememe gerek yok hepsi bozmuş kafayı. Ya insanlar? Özellikle de dişicanlar (Rus olanları) çıldırmışlar ki sokak ortasında bikini ile dolaşıyorlar. Onlar dolaşırken de biz cümle erkeklerin gözü kayıveriyor hatta bazıları abartıp önündeki otobüsü bile görmüyor, trafik kazası denen faaliyeti gerçekleştiriyorlar.

Continue reading

Afrika Sıcakları ile Kavruluyoruz

Az önce gazetede okuduğum habare göre Afrika sıcakları etkili olmaya başlamış bugünden itibaren. Evet, gerçekten de doğru bir haber okumuşum; hava en acaibinden sıcak. Böcekler bile çekmiş kenara kendilerini, park halindeler. Arabanın klimasını dördüncü konuma getirince bile etkisiz kalıyor, salon tipi bir klima mı taktırsak ne? Hissediyorum da hücrelerim bile sıcak ve bunaltıcı havadan ötürü istifanın eşiğindeler. internet de sıcak havadan etkilenmiş olacak ki çok yavaş çalışıyor, ilginç de oluyor. Kalkar duş aldık ve gün içinde yarımşar saatlik aralarla rutin duş alma faaliyetleri gerçekleştireceğiz.

Continue reading

Sıcak Günler Serisi

Sıcakların bastırması ile beraber sivrisinek ve adını bilmediğim birçok haşeratın oda sınırlarımın içerisinde gezinmekte, gezinmekle yetinmeyip bana saldırdığını görmekteyim. Vücudumun çeşitli bölgelerinde benim bile sayısını bilmediğim kadar kabarıklık bulunuyor. Zaten kaşınması ayrı bir dert; çok tatlı ve dehşet verici… Ayrıca sinek ilaçlarının herhangibir etkisinin olmadığı kanaatindeyim. Bir sineğin üzerine neredeyse bir kutu ilacı boşalttım, neticesinde kendim kafayı çekmiş alkolikler gibi olurken sinekde herhangibir etki yapmadığını gözledim.

Continue reading

Burun ile Nargile içilir mi?

Sorunun cevabını sanırım videodan aldınız, yani içilirmiş 🙂 Bu çekimdeki kişi ve mekan tamamen gerçek dünyadan alınmıştır. Seslendirme ve çekim Yiğit tarafından yapılmış, gülme efektlerini de kendisi vermesine rağmen çorbada ben ve benim gibilerin de tuzu bulunmuştur. Ayrıca burun ile nargile içmenin câiz olup olmadığı Zekeriya Beyaz Hoca’ya danışılacaktır.
Continue reading

Alanya Trafiği mi?

Belediyemizin şimdiye kadar yaptığı icraatlardan oldukça memnunduk genel olarak. Ta ki bugün yaşadığım trafik rezaletine kadar. Alanya’da yaşayan canlar bilirler 25 metreli yol diye tabir edilen caddeyi. Alanya’nın en işlek caddelerinden birisidir hem yayacan hem de araç trafiği bakımından. Belediye de her sene olduğu gibi kaldırım çalışmaları, altyapı ve buna benzer sebeplerden dolayı caddenin bir bölümünü sanırım Şubat ayında kazdı ve yeniden kaldırımlar yapılmaya başlandı. Hala bu faaliyet devam etmekte. Ancak olan yine vatandaşa olmakta. ilk madur olanlar yayacanlar. Yayacanlar, yürüyecek yer bulamıyor çamurdan. Kaldırım yapılıyor lafta ama siz o yapılan kaldırımdan yürüdüğünüz zaman eve varana kadar ayakkabınızın içinden harfiyat kamyonundakinden birazcık az kum boşaltabilirsiniz. Şaka bir yana durum gerçekten çok ciddi. Aylardan Mayıs ve turizm sezonunun resmen açılmasına sayılı günler kaldı. Fakat biz turistleri bu sene pek de hoş karşılamayacak gibiyiz. Çamurlu bir yoldan hangi turist yürümek ister? Onu bıraktım hadi yürüdünüz diyelim. Yürürken de felaketlere maruz kalabilirsiniz. Giydiniz beyaz pantolonu, çektiniz üstüne pembe keten gömleği ve çıktınız yola. Tam işe giderken bir araba geldi çukura pat diye girdi ve etrafa çamur sıçradı. Bu durumda hiç kaçarınız yok, o çamur zerreciklerinden nasbinizi mutlaka alırsınız. Sonra sürücüye küfür edersiniz ancak suç onda değil ordan o şekilde geçmesine vesile olandadır.

Continue reading

Son Hafta Analizim

Öncelikle 100. yılında şampiyon olan Fenerbahçe’yi tebrik ediyorum bir Beşiktaşlı olarak. Her ne kadar bu sene Türkiye ligini takip etmemiş olsam da son 3 haftadaki çekişmeyi görmüştüm. Daha önce de bir yazımda yayıla yayıla yer verdiğim gibi Türkiye ligi artık beni sıkıyor. Daha doğrusu söylentiler insanın canını sıkıyor. Sanki şampiyon olan her takım birilerine bağış yaparak büyük rüşvetler yedirerek şampiyon oluyormuş gibiydi. Özellikle bu sezon Beşiktaş’da olduğu gibi. iyi ki şampiyon olmadık değilse çok olaylar çıkacaktı. Zamanı geçti belki ama ben yine de fikrimi söylemek istiyorum; Beşiktaş, Kayseri ile oynadığı kupa finali maçına göre de o kupayı hak etmedi. Ne adına yakışır bir oyun oynadı ne de başka birşey. Şans eseri bulduğu bir golle kupayı aldı. Maç esnasında Yiğit ile telefon görüşmesi yapmış ve “inşallah alamayız” demiştim. Fakat ters etki yapıp kupayı aldık. Sevindim mi? Hayır, bilakis üzüldüm Kayseri adına. Kaldı ki şampiyon olsaydık daha da üzülecektim. Ama iyisi oldu en azından hak etmiş görünen Fenerbahçe şampiyon oldu. Şimdi takımın başına Lucescu gelecek söylentileri var inşallah da olur. Maç faslından sonra herhangibir hazırlık yapamadığım geçmiş anneler gününü kutluyorum, annelerimizin.

Continue reading