Bir Günün Özeti

Artık ticarette ve internet sektöründe para kalmadığını anlayınca ajanlık işlerine başladım. Çok da zevkli oluyor. Hele bir de kendi işiniz için yapıyorsanız bir de büyük önem taşıyorsa yeme de yanında yat mertebesinde bir lezzete haiz oluyor. Böyle bir Polat Alemdar moduna giriyorsunuz. Arkadan sürekli cendere müziği çalıyor. Böyle acayip bi gaza geliyorsunuz. Gazın adını henüz belirleyemedik, helyum türünde olduğu söylentileri kulislerde dolaşıyor. Böyle bir ortamda düzeni bozan tek cismani şey içinde bulunduğunuz arabanın beyaz renkte olması. Racona ters bi kere, siyah olmalı o.

Araba her ne kadar konsantrenizi bozsa da görev daha ciddi geliyor. Durmadan hedefe bakıyorsunuz ancak oturarak yaptığınız için bu eylemi, poponuzda pişik olması muhtemel. Böyle entrikal bi şekilde bi pudra çıkıp geliyor filan acayip bi canlandırma oluyor yani 🙂 Neyse ortamı bozmayalım, siz bir taraftan kendi kendinize gazlama yaparken takip ettiğiniz yaratık görüş alanına düşer. Euzübillahimineşşeytaniraccim diye bir başlangıçla ve kendinize verdiğiniz gazla yaratığın yanına kadar gidersiniz. Artist konuşmalar mı dersiniz, ukala tavırlar mı dersiniz yoksa yusuflamanız mı dersiniz? Hepsi mevcut. Korktuğunuz anlar olaya en incesinden bir gerilim havası katmakta. Hemen aklınıza Testere filmindeki sahneler gelmekte. Alıver yerdeki çubuğu iliştir adamın bi tarafına filan bayağı bi bozuyorsunuz niyeti.

Bu kadar gerilimin ardından olay başarı ile tamamlanmakta, sonra berbere gidip bir önceki saç, sakal birbirine girmiş tanınmaz vaziyetinizden kurtulursunuz. Hatta yetmezmiş gibi utanmadan bir de maske yaptırırsınız. Laf aramızda çok pahalı olmamakla birlikte insanı rahatlatıyor, yüzdeki yağı alıyor, pek hoş oluyor yani. En sonunda da olayın kahramanı olarak günü mutlu bir şekilde tamamlamanın ve koskoca bir çek senet mafyasını dize getirmenin verdiği gururla eş zamanlı olarak yorgunlukla yatağın kenarındaki kanepeye uyur kalırsınız 🙂

Bir de aklıma nereden geldiyse mangal fantazisi çok yüksek bir ülkeyiz. Evin içinde, dumansız ızgara niyetine aldığınız ama dumanlısından daha fazla duman çıkaran ızgaradan çıkan dumanı etraftakiler yangın durumundan şüphelenip itfaiyeye haber verebiliyorlar. Üç araba birden gelip mangal keyfinizi pause moduna alabiliyorlar. Arkanızdan yediğiniz küfürler de cabası 😀 Bir de bu mangal ile ilgili olarak her an mangal yapma isteği vardır içimizde. Mesela bir Alman vatandaşın arabasının bagajında ilkyardım malzemeleri, alet çantası, pompa vs bulunurken bir Türk’ün bagajında mangal, kömür ve plastik top üçlüsü her daim yer alır 😀 Hatta bazıları abartıp EFES şişelerini hazır bulundururlar ki olay esnasında “çekiverelim bi fırt” düşüncesinde olurlar. Ne kadar ilginç değil mi?