Anneler çocuklarına birşeyler yedirebilmek için hep kandırırlar. Hele ki ufak yaşlarda bunu sıkça görmek mümkündür. “Yemeğini yersen addaaaa” gibi lafları hatırlıyorum hayal meyal. Hatta yemediğim inat ettiğim zaman burnumun tıkanıp ağzımın açılmasını sonra lokmanın ağzıma ani bir hareketle bırakılmasını çokca görmüştüm. Devir değişti, koşullar değişti, yaşım ilerledi fakat annem bu konuda bir adım ilerlemedi.

Koskoca adam olmama rağmen annemin sabah kahvaltısı inadı hiç bitmedi. Ben sabah kahvaltısını pek sevmem. Daha doğrusu kahvaltıda pek birşey yemem, yiyemem. Bünyem almıyor 😀 Yemediğim zamanlarda ise annem hemen devreye giriyor. Israrcının racon kesenidir, Polat Alemdar’ıdır.

Sabahları yürüyüşe gittiği için kahvaltıya sıcak poça, simit, ekmekleri yetiştirmiştir hep. Ben de bu nimetler ile yeni kalkmış ve “kahvaltı yapmasam on dakika daha uyumama izin verirler mi” düşüncesinde olduğum için ilgilenmiyorum. Annem de hiç usanmadan bıkmadan ufacık veletkenki halimi kanımca göz önüne alara “baban yiyecekti ne güzel vermedim” sözleriyle yemeye ikna ediyor.

Ben de her seferinde o sözü duyunca yiyor, mutlu oluyorum. Bu sabah farkına vardım da hep kekliyor beni. Yok öyle birşey. Bu yazıdan sonra da bir daha kanacağımı pek sanmıyorum (hadi canım ben de) 🙂

Author: Hamdi Yaman

1987 yılında gözlerimi açtığım şu küçük dünyada 2006 yılından bu yana blog yazıyorum. İnternet dünyasının bugünü ve yarını hakkında her zaman ilgili olmuşumdur.

3 comments

sabahları kalkar kalkmaz insanın önüne yiyeceklerin dizilmesi hiç hoş olumuyor. aklım hala uyku da iken benim gözüm görmüyor onları, hele bi de normalden erken kalkmışsam ilk fırsatta yatağa doğru kaçıyorum :))

ii geceler komik kardeşim google dan tesadüfen buldum seni 🙂 gülerek ayrılıyorum sitenden

Bir cevap yazın

*