Dün şurada, şu oyunu bitirme uğruna iddiaya girdiğimizi anlatmıştım. iddiaya göre saat 19:00’a kadar en fazla ilerleyen arzu ve isteklerini belirtecekti. Dün ben 12. piramitdeyken ablam maalesef 11. piramitdeydi :). Çok heyecan verici ve çekişmeli bir iddia oldu, gerçekten zevkliydi. Ancak ablamı da tebrik etmek lazım çünkü yılmadı ve benimle aslanlar gibi mücadele etti. Hatta bir ara korkmuştum beni geçecek diye… Şimdi iddianın sonucuna göre benim birşey isteme hakkım var. Gece boyunca düşündüm ve bunu güzel, h-yaman’ın ağzına layık bir kekden aşağısının kurtarmayacağı kanaatine vardım :D. Tabi en fazla bölümü yapmak için sürekli oyun oynamadık, araya işler girdi o oldu, bu oldu. Ha bu arada ben oyunun biteceğinden şüpheliyim :). Neyse iddiayı bir kenara bırakıp yurdumuzdaki bir habere dikkat çekelim. Bayramda Saddam idam edilmiş ve televizyon kanallarımız iyi birşey yaptıklarını zannederek defalarca bu olayı ekranlara getirmişlerdi. Dün Muş’da 12 yaşında bir çocuk evlerinin tavanına bağlı bir ipde asılı olarak bulunmuş. Acaba televizyon kanallarımız hala haber yaptıklarına ya da kaliteli yayın yaptıklarını mı sanıyorlar? Neyse deyip bunu da geçiyoruz. Bugün h-yaman’ın çok çalışması gereken günlerden biri. Yazı yazarken normalde güneşin çıkmış olması lazımdı ama hala teşrif edemediler :D. Bugünlük de bana müsade büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öper (mucks öpme şeysi), sevdiklerinizin yanında hoş bir gün geçirmenizi dilerim.

Author: Hamdi Yaman

1987 yılında gözlerimi açtığım şu küçük dünyada 2006 yılından bu yana blog yazıyorum. İnternet dünyasının bugünü ve yarını hakkında her zaman ilgili olmuşumdur.

5 comments

iyide h-Yaman Kardeşim,

Burada asıl suçlu o görüntüyü çocuklarına gösteren ailelerde değilmi. Yoksa Aynı yaştaki çocukların bilgisayarda oynadıkları oyunlara göre birçok kişinin süperman,spiderman gibi kahramanları taklit edip sürekli bir yerlerden atlıyor yada zıplıyor olması gerekir.
Burada iş ailelere düşüyor.Onların çocuklarına seyrettirdiği programlarn daha seçici olması gerekir.
Yoksa bunun sonu yok.
Olay zaten Muşta geçiyor.Madem televizyonlardan bu kadar etkileniyorlar.Yıllardır yayınlanan töre karşıtı programlardan etkilenip yanlış törelerini şimdiye kadar bırakırlardı.

@ribtsod doğru söylüyorsun, bu yönü ile de ele almak lazım tabi ki
@Sırrı, tebrik mesajın için teşekkürler ancak kek konusunda paylaşımcı olmayabilirim

trafikten,işe geç kalmaktan,son anda ani bir işi çıkıpta programını değiştirmekten sıkılanlara ,

11. Eylül ikiz Kulelere saldırı sonrası binadaki firmalardan birinin
hayatta kalanlarla yapılan sabah toplantısında güvenlik görevlilerinin başı orada hayatta
kalabilenlerle ilgili şunları anlatmış;

O sabah;

– Firma müdürü o gün oğlu ana okuluna başladığı için işe geçkalmış,
– Birinin o gün ofis kahvaltısına getirilecek Donut’alma sırasıymış,
– Bayan elemanlardan birinin sabah alarmı çalmamış,
– Biri kaza yüzünden trafiğe takılmış
– Biri otobüsünü kaçırmış
– Biri kıyafetini lekelemiş, üstünü değiştirmek vakit almış
– Birinin arabası çalışmamış

– Biri telefonu cevaplamak için geri dönmüş
– Biri çocuğunu hazırlamakta zorlanmış,geç kalmış
– Biri taksi bulamamış
-Ama en etkileyicisi biri, o gün ofise yeni aldığı ayakkabıları giymiş, ayakkabı ayağını rahatsız etmiş ve bir eczaneye uğramış, yara bandı almak için !!! Bu gün hayatta olma
sebebi olan bandı almak için…
Şu anda trafikte sıkıştığımda, asansörü kaçırdığımda, bir telefona cevap vermem gerektiğinde, yani beni rahatsız eden küçük şeyler olduğunda, Tanrının benim o anda orada olmam gerektiğini istediğini düşünüyorum.

Bir daha ki sefere, sabahınız tersliklerle başladığında, çocuklarınız giyinmek istemediğinde, arabanın anahtarını bulamadığınızda, bütün trafik ışıklarına takıldığınızda huzursuz olmayın, sinirlenmeyin.
Tanrının o an sizi gözetlediğini ve koruduğunu düşünün…Küçücük tersliklerle belki de Tanrının sizi o anda koruduğu için yaşanıyordur ve biz umarım küçük sıkıntılı anlarda bunun olası nedenlerini hatırlarız .

Bir cevap yazın

*