Bir önceki yazımda nasıl ki 2009 hedeflerimden bahsettiysem 2008 yılının da bir özetini ve değerlendirmesini de yapmak lazım. Özeti hem blogum açısından hem kişisel açıdan ele aldım ki kişiliğim bloga tam otursun, otursun da kalkmasın diye 🙂 Bu arada üst resmi de her seneki gibi janjanlı bir şekilde yılbaşına hazırladım, cümlemize hayırlı olsun.

2008’in daha ilk günlerinde sitede aşırı bir şekilde problem yaşamaya başladım SQL ile ilgili. Gece saatlerinde sessiz, tenha bir şekildeyken gündüz saatlerinde yani asıl açık kalması gereken vakitlerde veritabanı bulunamadı ibaresiyle beni çatıya çıkarıyordu, duvarlara tırmandırıyordu. Bir süreliğine bu sorun çözüldü fakat sonrasında Mayıs ayı civarlarında asıl büyük vurgun yapılarak veritabanımdaki bilgiler yaklaşık 2 ay geriye gitti. Google Cache özelliği sayesinde kurtarabildiklerimizi kurtardık. Aslında yazı olarak hiçbir kaybım yok ama yorumlar çok hasar gördüğü için onların bir kısmının üstüne yorumu yapanlarla birlikte soğuk su içtik. Daha sonra aynı hata tekrarlanınca Taha’ya gürleyip yağdım. Ne hikmetse o gün bugündür bi sorun yok 😀

Neredeyse yılın ilk çeyreğini hastalıkla geçirdim. Sürekli grip modunda dolaştım, yataklara düştüm. Her hafta pazartesi başlayıp cumartesi sona eren, pazar günü motor ile dolaşmanın ardından replay modunda takılı kalmış birkaç ay geçirdim. Havaların ısınması, kuşların ötüşmesi hastalığa deva oldu 🙂

Blogumda uzun zamandır süregelen ve seri olarak salı günleri yayınladığım haber turlarına Mart ayı içinde nokta koydum. Bunun birçok sebebi vardı. Birinci sebep kendime karşı bir türlü “yazacak birşey olmadığı için mi haber turu yayınlıyorsun” sorusuna cevap veremeyişimdi. Diğer bir sebep de bunu yapan kişilerin sayılarının çoğalması ve hatta artık hep haber turları tarzında yazıların yayınlanıyor olmasıydı. Ben bıraktım, arkamdan birçok kişi daha bıraktı bunu. Şimdi bunu yapan birkaç arkadaş ve abimiz var, onları da elimden geldiğince takip ediyorum. Ciddi anlamda faydalı bağlantılar yer alıyor.

Fotoğraf çekme ve paylaşma konusunda biraz daha titiz davrandım 2008’de. HDR tekniğine biraz girdim. Sonrasında da ufak tefek çalışmalarla kendimi bir seviye daha yükseltmeye çalıştım. Kendi adıma söylemem gerekirse bunu gerçekleştirdim. Gerek fotoğrafla ilgili teknikler gerekse makineler arasında kıyaslama konusunda bilgilendim. 2009 beklentilerimde bir DSLR makine alacağımı dile getirmiştim.

Nisan ayında TBY Ankara Buluşması’na gittim. Yeni yüzlerle tanıştım. Bana en büyük getirilerinden birisi de bu oldu sanırım 2008’in. Erhan ile önceden de görüşmüşlüğümüz, yemişliğimiz, içmişliğimiz vardı ama birkez daha olması daha güzeldi.

Sinemaya fazla gidemedim bu yıl. Sayısını kendim de hatırlamıyorum ama 10 filmi geçmez sanırım. 2007’de tam 26 film izlemiştim. Onun yanında bu senekiler çok az oldu. Bunun sebeplerini 2009’da araştırıp sinemaya da daha fazla gitmeye çalışacağım elbette. Sinema dışında Prison Break’a başladım, müthiş bir dizi olduğunu gördüm. Herkese tavsiye ettim, etmeye ve kendim de yeni bölümlerini izlemeye devam ediyorum. Kurtlar Vadisi de bu yıl öncekilere göre heyecan vermedi bana.

Eğitim babında yılı yine kılpayı hamlelerle tamamladım. Yani sınıfı son anda geçtim.Vize ve finallerin kötü geçmesi haliyle bütünlemelere kalmamı gerektirdi. Neyse ki onun sayesinde okulun yarısını geçtik. Kaldı bir diğer yarısı. Onu da inşallah 2009’da halledeceğiz 🙂

Müzik olarak bu sene doyurdu beni. Çok beklediğim Ferhat Göçer, Sezen Aksu, Serdar Ortaç albümlerini bir bir çıkarttılar piyasaya. Bunlar da benim için yeterli oldular. Onun yanında kişisel olarak Ney enstrumanı ile ilgileniyorum bir süredir. Buralarda ifşa etmiştim ama benim için çok önemli bir adımdı bu. Şu günlerde ufak tefek melodiler üfleyebiliyorum ancak gidilmesi gereken çok uzun yol var daha.

Bu yıl Converse ile tanışmam ve tıraş makinesi ile parlamaya başlamam sanırım diğer kişisel unsurlar arasında sayılabilir. Converse’yi herkesler tavsiye etti. Şimdi bakıyorum rahat, güzel, hoş ama dayanıksız bir ayakkabı. Hiç yıkamama rağmen kenarları yırtıldı ne hikmetse. Tek benim değil birkaç arkadaşımınki daha aynı şekilde. Neyse kötülemeyi bırakalım. Tıraş makinesiyle tanışalıdan beri tıraşsız gezmedim. Güzel de oldu.

Bu yaz hayatımın yazıydı diyebilirim. Önce milli takımın Euro 2008 başarısı çok güzel bir hava kattı. Tüm maçları nargile içerek arkadaşlarımla birlikte izledim. Çok zevk aldık hepimiz. Onun dışında yazın hergün dışarıda olmam bana iki kişi daha kazandırdı, isimlerini ifşa etmeyeyim ama güzel oldu.

İş yerine kurulan yeni bilgisayar sistemi beni çileden çıkardı. Çıkarmaya da devam ediyor. Fet Yazılım’ın yazdığı program bu mudur dedirtiyor. Yani ondan yana çok da bir şansım yoktu. Evdeki makinem ise yaptığım kişisel hatalar dışında canavar gibi. Kişisel hata derken de Ubuntu kurarken çok basit bir hata ile tüm verilerimi kaybetmiş olmamdı. Telafisi çok olmadı ve giden gitti.

Yılın son çeyreğinde web geliştermeye biraz daha önem verdim. Yazılarımın birkaçında bunlara yüzeysel olarak girdim. Bazılarında hazır betikleri tanıttım. Bunları 2009’da elbette daha fazla göreceğiz. Tabi bunun yanında faydalı servislere  de oldukça fazla değindik son çeyrekte.

Hepsini toparlayacak olursak 2008 fena geçmedi değil. Ama daha güzel geçebilirdi. İnşallah 2009’da gerçekleştirmek istediklerimin çoğunluğunu hayata geçirerek seneye yazacağım değerlendirme daha güzel olur 🙂

Author: Hamdi Yaman

1987 yılında gözlerimi açtığım şu küçük dünyada 2006 yılından bu yana blog yazıyorum. İnternet dünyasının bugünü ve yarını hakkında her zaman ilgili olmuşumdur.

4 comments

Bir cevap yazın

*