Sınıfı da Geçmişiz Pehh

Havaların soğuyacağı yerde ısındığı şu günlerde aynı zamanda beni benden alan grip hastalığını da bir peşin dört taksit şeklinde babama satmış bulunmaktayım 😀 Bunun yanında iyileşir iyileşmez ilk yaptığım iş buzlu kola içmek oldu ve tabi ki iftardan sonra. Havaların yeniden sıcağa doğru büyümesinin sırrını çözemezken bir an önce yağmurların başlamasını diliyoruz.

Continue reading

Gribal Enfeksiyon

Gazetede okuduğum bir habere göre grip salgını varmış şu sıralar. Çok inandırıcı geldi çünkü gripzedelerden birisi de benim 🙂 Hafta başından beri burnu akar bir vaziyette yaşantımı sürdürüyorum. Ses tonuma zaten laf söyleyene aşk olsun. işin bir de hapşırma kısmı vardır ki izlemeye değer bir mevzudur kendisi. Eğer kapalı bir ortamdaysanız çok fazla ses çıkmakta ve etrafdakilerin bakışları altında kendinizi suçlu hissetmektesiniz. Herşeye rağmen yavaş yavaş vücudumu terk ediyor hastalık ve sanırım son günleri 🙂

Continue reading

Mim-Dinlemekten Bıkmayacağım Üç Şarkı

Mim dalgaları okulların açılması ile birlikte yavaş yavaş rafa kaldırılmıştı. Ta ki Adem bana pas atıncaya kadar. Bu sefer mim konusu “dinlemekten bıkmayacağım 3 şarkı”. Aslında mim konusu oldukça da hoşuma gitti. Fikrin sahibi rzrarti‘ye de teşekkür ediyorum. Aslında sadece 3 tane ile sınırlandırmak racona ters bir iş fakat madem öyle en güzellerinden 3 tanesini seçtim.

Continue reading

Haftalık Haber Turu-21

Geçen hafta yayınlayamadığımdan dolayı bu yazıda iki haftalık haberlere değineceğiz. Yine bir kapanma söylentisi ile karşı karşıyayız. Geçtiğimiz günlerde daha önce erişimi engellenen Youtube’nin kapanması gündeme gelmişti birçok sitede. Şu ana kadar herhangibir yasaklama görmemesi bizi mutlu ederken diğer yandan da Türkiye’nin internet geleceğinden endişe duyuyoruz.

Continue reading

Esnips ile Dosya Paylaşımının Sınırlarını Zorlayın

internet hızlarının artması ile birlikte birçok dosya paylaşım sistemi de popüler hale geldi. Özellikle ülkemizde en çok bilinen dosya paylaşım sitesi Rapidshare, Megaupload ve buna benzer servisler olmuştur. Bunun nedeni ise forumlarda (mp3ler başta olmak üzere) paylaşılacak dosyanın genelde bu iki yere yüklenmesinden kaynaklanıyor. Fakat bunun yanında web 2.0 formatına daha uygun, kullanıcıya daha çok imkan sunan birçok servis bulunuyor internetin ücra köşelerinde. Bunlardan birisi daha önce şurada ve şurada bahsettiğim Box.net idi. Box.net’in sunduğu olanaklar oldukça iyiydi fakat en büyük eksisi ise hesabınıza dosya yüklerken 10MB’dan daha büyük dosyaları kabul etmemesiydi. Fakat dün gördüm ki Box.net’den daha iyi imkanlar sunan bir servis daha var.

Continue reading

Ramazan 2007 Serisi-2

Birkaç gündür blogumu unutmuş, sadece yorumları onaylamak için girmiş, geç kalkmamdan dolayı güne hızlı başlangıç yapmış ve bunun gibi nedenlerden ötürü de yazı giremedim. Hatta giremediğimin farkına da bugün vardım 🙂 Salı günü yaptığımız haber turunu askıya alıp yazacağım makeleleri de şöyle bir kenara aldım. Zaten yazmaya fırsatım da olmadı hiç. Sabahları geç kalkıyor, akşamları ise iftardan sonra genelde dışarıda olduğum için eve geç geliyorum, hemen arkasından da yatağa atıyorum kendimi. Ama bütün bunlar bir yere kadar 🙂

Continue reading

Blogda Aranan Popülerlik midir Yoksa Kalite midir?(Kamuoyu)

Son günlerde bloglar arasında gerilimin artması ile birlikte, blogların amacının popüler olmak mı yoksa ziyaretçiye kaliteli bir içerik sunması mı olması gerekiyor sorularını zihinlerimizde canlandırdı. Ben de bunu fırsat bilerek aynı daha önce Web 2.0 servislerin az olmasının nedenini araştırdığım gibi bunu da araştırdım. Araştırma çerçevesinde ise Bir blogu takip ederken kalitesine mi bakarsınız yoksa popülerliğine mi? sorusunu blog ile tanışmış çevrelere sordum. Cevaplara yazının devamından ulaşabilirsiniz.

Continue reading

Ramazan 2007 Serisi-1

Dün Ramazan ayı ile ilgili bazı şeylere değinmiştim. Akşam ilk teravih namazımızda dün “Küçük veletcanların “kıkır kıkır” güldüğü ve selam verildikten sonra bir amcanın onları tokatladığı veya azarladığı, genelde ön saflarda yer alıp yemekte tıka basa yiyen yaşlı amcaların sesli ve pis kokulu gaz kaçırma olaylarını devamlı yaptığı, ayrıca sarımsak kokusunun da kaçınılmaz olduğu, müezzinin kendinden geçip fazla bağırarak amfiyi bozuduğu, imamın da genelde 20. rekattan sonra namazı karıştırıp yeniden başladığına tanık olduğumuz” şeklinde ifade ettiğim teravih namazı modelinde sadece imamın rekatları karıştırması ve müezzinin amfiyi bozması eksikti. Diğer özelliklerle ilk etabı başarı ile tamamladık 😀

Continue reading

Sabah Sabah Analiz

Çalışma aşkıyla yanıp tutuşan öyle bir belediyeye sahibiz ki anlatmak değil yaşamak lazım. Saatlerin akrepleri henüz 6’nın yelkovanları da 12’nin üstündeyken ekipler gelip büyük bir gürültü ile iş makinelerini çalıştırıp kaldırım çalışmalarına başlıyorlar. Biz cümle mahalle sakinleri ise büyük bir korku ve endişe ile yataktan fırlayıp bu sesin nereden geldiğine bakıyoruz, çünkü belediye ekiplerinin sabahın bu kadar erken saatinde böyle bir rezalete imza atacağı kimsenin aklına gelmiyor. Gece çok geç uyumayı bir kenara bıraktım da gözlerimin uykusuzluktan şiştiğini gördükçe içim eriyor 🙁 Kardeşim kaldırımı kaçıran mı var? Saat 8’de başlasanız ne olur sanki. Mesela evin arkasındaki çöpte biriken kartonları belediyeye açtığımız 6. telefon sonunda kaldırtabilmiştik.

Continue reading

Haftalık Haber Turu-20

internet üzerindeki gelişmeleri ele alacağımız bir haber turundan daha merhaba. Geride bıraktığımız haftanın internet gündemi de bir hayli yoğun geçti. Gelişmelere geçmeden önce Türk Telekom’un Antalya bölgesinde bir türlü gideremediği hatayı anlayabilmiş değilim. Destek hattına ne zaman internetim yavaş diye (1024 olması gereken hız 200 lere düşünce) telefon açsam “beyefendi bölgesel bir arıza var, arkadaşlar çalışıyor” cevabı ile karşılaşıyorum. Özellikle öğle saatlerinden olan bu sinir bozucu olayın arızasını halen bulamamış olması Telekom’u gözümde kat kat daha da düşürdü. Bir firma eğer bir işi bu kadar ciddiyetsiz yapıyorsa başkalarına işi devretmeli.

Continue reading