Masaüstü programlarının yerlerini büyük bir hızla internet üzerinde açılan yeni servislerin, oluşturulan programların aldığını her fırsatta anlatmaya, anlamaya ve bizzat yaşamaya çalışıyoruz. Eskiden, yani internetin gerek Türkiye’de gerekse dış ülkelerde yeni tanınmaya başlandığını dönemlerde karşlıklı konuşmak bile hayal iken şimdi arada olan kilometrelerce uzaklığa rağmen görüntülü konuşmalar gerçekleştirilebiliyor. internet üzerinde yer alan programlar, çalışan işletim sistemleri, kullanıcya ait masaüstleri bulunuyor. Bu hızlı değişimden nasibini programlama da almış durumda. Bu yazımızda internet üzerinden çalışan çevrimiçi kod yazma/düzenleme servislerini ele alacağız.
Ay: Temmuz 2007
Müslüm Baba Karizmayı Çizdi mi?
Ekranlarımızı bu hafta başından itibaren bırrrrr die ses çıkaran insanların oynadığı Coca Cola reklamı şenlendirmeye başladı. Birkaç arkadaş bir araya gelip kola içince bırrrlamaya bile başladık, abartıp kusanlar oldu 😀 Şaka bir yana bu reklam tuttu mu? Müslüm Baba karizmayı çizdirdi mi? Aysun’un öpmesinden Müslüm’ün bırrrlaması iyi midir? Tüm bu soruların cevabını bu yazımızda ele alacağız. Yazımız Ülker Halley tadında, nacizane fikirler eşliğinde ve stand-up seviyesinde devam edecektir. Bu yazıyı yazarken Coca Cola içtiğimi de belirtmek isterim. Bırrlayıp bırrrlamadığımı yazının sonunda yazılı ifade ile ifşa edeceğim. Şimdi gelelim reklama.
Markalı Bilgisayar mı Yoksa Toplama Bilgisayar mı?
Eskiden yani benim liseye gittiğim dönemlerde toplama diye tabir edilen bilgisayarlar bir hayli revaçtaydı. Bu bilgisayarların konfigrasyonları yani özellikleri; gittiğiniz bir bilgisayarcı tarafından oluşturulur. Bilgisayarcılar ise çoğu teknik eleman olarak görev yapan aslında bu mesleğe okul eğitimini almadan başka bir meslek dalından gelmiştir. Kendi doğrularını tüketiciye de kabul ettirirler. Kasa içinde toplayacağı bilgisayarın performansı onun için önemli olmamaktadır dolayısıyla müşteri memnuniyeti de… Asıl önemli olan ücretidir. Son dönemlerde ise pazar payının artık markalı bilgisayarlara kaydığını, toplama bilgisayarların tahtının sallandığını açıkca görebiliyoruz.
Gürkan Geciken Tema ile Yola Devam Ediyor
internette tanıştığım en değerli insanlardan birisi de Gürkan‘dır. Yaşı birçok blogcudan daha küçük olsa da olgunluğu onun ne kalitede bir insan olduğunu bizlere söylüyor. Gürkan’a daha önce bir tema sözü vermiştim. Neredeyse bir sene önce çizmiştim temayı fakat kodlaması düzenlemesi için kendimi bir türlü kasıp temayı bitirememiştim. Nihayetinde Gürkan’ın temasını son birkaç gündür bitirmek için gereken tüm çabayı gösterdim.
Hayattan Renkler
Hayata kaldığımız yerden devam ediyoruz. Akşam Gürkan’ın temasını teslim etmek için muteşem bir performans sergilediğim için kendime bi ara kıyak geçeceğim. Tema ile ilgili yazıyı ilerleyen saatlerde gireceğim yine buraya. Akşam ilker Abi’nin telefon sesinden duyduğum Müslüm Gürses ve Sezen Aksu’nun birlikte söylediği Sebahat Abla isimli parça ile geçirdim uzunca bir vaktimi. Aslında Müslüm Gürses’i pek değil hiç dinlemem, hele Coca Cola reklamında “bırrrr” diye kendinden geçtikten sonra asla. Ancak bahsettiğim şarkı çok hoş.
Haftalık Haber Turu-11
Bu haftaki haber turu Telekom’un yaptığı terbiyesizlikten dolayı gecikmeye maruz kaldı. Akşam oturup tam haberleri girerken internetimin bir anda koptuğunu gördüm. Sonra arkadaşlarımı aradım ki sorun bende değil geneldeymiş. Telekom’un destek hattı da nedense defalarca aramama rağmen meşgul çalmaktaydı, gerçekten çok ilginç bir akşamdı 🙂
Utanç Duvarı
Blogları takip ederseniz mutlaka “içerik hırsızlığı” ile ilgili bir yazı rastlamışsınızdır. Ben, Erhan, Hakan ve daha birçok blogcu bu konuya defalarca değindi. Sitelerimizde yayınladığımız makaleler, bırakın makaleyi kendi günlük yazılarımız dahi çalınıp başka sitelerde insafsızca ve saygısızca yayınlanıyor. Bunu yapanlara en terbiyesizinden hırsız denirken arkasından edilen küfürler de cabası… Bu olayın herhangibir yasallığı yok yani gidip derdimizi anlattığımızda yaptırım uygulayacak bir kurum yok maalesef. Konu ile ilgili defalarca yazı yazdık ama yine de sonucu ortada. Geçtiğimiz günlerde Mert Ulaş bu konu ile ilgili fikirlerimizin organize olacağı bir blog açmış Utanç Duvarı adında. Blog sahte içeriği yayınlayan sitenin bir nüsha ekran görüntüsü ile birlikte gerçek yazarın ve sitenin adresini, şikayet edeni cillop gibi ifşa ediyor.
OKS 2007 Sonuçları Açıklandı
Her sene olduğu gibi bu sene de birçok kardeşimiz liselere girmek için OKS’de ter dökmüşlerdi. Bu yıl OKS’nin ben ve ailem için de büyük bir önemi vardı. Çünkü bu yıl kardeşim de OKS’ye girmişti. Sonuçların açıklanmasını herkes gibi biz de heyecanla bekledik. Nihayet sabah saat 10’da açıklanmaya başlandı sonuçlar. Buarada dikkat çekmek istediğim bir nokta; her sene olduğu gibi bu sene de MEB’in sunucuları sistem açıldığı anda gidip geldi. Yaklaşık 15 dk. rötar yaptı sonuçlar 😀 Bu alt yapıdan mıdır yoksa sistemin eksik olmasından mıdır bilemeyiz ama birçok kişi bu mağduriyeti her sene yaşamakta. Sanırım bu konuda en büyük sıkıntıyı da dersaneler çekmekte 🙂 Her öğrencinin sonucuna bakmak ve üstelik dakikalarca beklemek bir işkence olsa gerek.
Yorucu Haftanın Mükafatı
Yoğun bir haftadan sonra nihayet Pazar gününü görebildik. iş temposunun tavan yaptığı bu haftanın yorgunluğunu birazdan (yazıyı bitirir bitirmez) koltuğumdan uçarak konacağım yatağımda çıkaracağım 😀 Ayrıca son iki Pazar gününde de yeterince uyuyamamış, yollara koyulmuştum, onların da acısı çıkartmak lazım. Hazır serin havayı da bulmuşken “oh miss” modunda saat 10-11’e kadar uyumayı planlıyorum. Tabi birileri gelip de sabahın köründe kornaya basmazsa, turist denen denyolar barlarda içip içip otellerine giderken bağırmazlarsa 🙂
Gazeteden Dikkat Çekenler
Sabah sabah gazetede okuduğum bir fıkra uzun süreli kahkahalar atmama vesile oldu. Fıkra şöyledir : “Bir trafik memuru rutin kontroller sırasında alkollü bir sürücüye rastlar ve hemen arabadan inmesini söyler. Alkollü olan sürücü klasik “sen benim kim olduğumu biliyor musun” tarzı nutuklarla arabadan iner. O esnada da memurun kızı okul ödevinde takıldığı bir yeri sormak için babasını arar. Baba da kızına bilgisayarın açık olup olmadığını sorar. Kız açık deyince “gir bakalım Google’a” der memur ve alkollü sürücünün ismini yazdırıp arama yapmasını söyler kızına. Kızı hiçbir sonucun bulunamadığını söyleyince memur alkollü sürücüye dönerek “kusura bakmayan beyefendi, siz hiçkimse değilmişsiniz” der. ” 😀