Çıldırtan Oyunlar

Şu günlerde internetteki ilginç oyunlarla bütünleşmiş durumdayım. Geride bıraktığımız hafta bildiğiniz gibi “Fark Bulma Oyunu” adında bir site tanıtmış, sonra da ismi lazım olmayan dişicanlarla iddiaya girerek harika bir performansla kazanmıştım. Neyse bunlar geldi geçti :). Şimdi ise önümüzdeki oyunlara bakmak zorundayız (futbolcu konuşmalarından alıntıdır). Bugün de bahsedeceğim sitede birbirinden zor, çıldırtan ve oynarken amuda kaldıran oyunlar var. Denemek isterseniz buyrun.

Continue reading

RSS Nedir?

Şu yandaki turuncu şekilli simgeyi internette çok mu sık görüyorsunuz? Her yerde “RSS”, “feed” gibi kelimeleri mi duyuyorsunuz? O zaman tam yerindesiniz efendim. Bu yazımda RSS’nin ne olduğunu, nasıl kullanılabileceğini anlatmaya çalışacağım ancak önce bu yazıyı yazma sebeplerini anlatayım birazcık. Yakın çevremde internet kullanan insanların RSS’yi bilmemeleri bu yazıyı yazmama vesile oldu. En son ablama sorduğumda “o ne be” demişti. Ben de o andan sonra siteme önce RSS besleme butonu eklemeyi sonra da RSS hakkında kısa bir tanıtım yazısı yazmayı planlamıştım. ilk hedef olan RSS butonunu yukarıdaki menüye yerleştirdim. Şimdi ise ikinci plandaki “RSS nedir” sorusunun cevaplandığı makaleyi yazmaya geldi sıra. Okuduğunuzdan da anlayacağınız gibi onu da hallettim. Evet daha fazla geyik yapmadan, arayı soğutmadan RSS hakkında birşeyler öğrenmeye başlayalım.

Continue reading

Aldım Anahtarını (:

Dün şurada, şu oyunu bitirme uğruna iddiaya girdiğimizi anlatmıştım. iddiaya göre saat 19:00’a kadar en fazla ilerleyen arzu ve isteklerini belirtecekti. Dün ben 12. piramitdeyken ablam maalesef 11. piramitdeydi :). Çok heyecan verici ve çekişmeli bir iddia oldu, gerçekten zevkliydi. Ancak ablamı da tebrik etmek lazım çünkü yılmadı ve benimle aslanlar gibi mücadele etti. Hatta bir ara korkmuştum beni geçecek diye… Şimdi iddianın sonucuna göre benim birşey isteme hakkım var. Gece boyunca düşündüm ve bunu güzel, h-yaman’ın ağzına layık bir kekden aşağısının kurtarmayacağı kanaatine vardım :D. Tabi en fazla bölümü yapmak için sürekli oyun oynamadık, araya işler girdi o oldu, bu oldu. Ha bu arada ben oyunun biteceğinden şüpheliyim :). Neyse iddiayı bir kenara bırakıp yurdumuzdaki bir habere dikkat çekelim. Bayramda Saddam idam edilmiş ve televizyon kanallarımız iyi birşey yaptıklarını zannederek defalarca bu olayı ekranlara getirmişlerdi. Dün Muş’da 12 yaşında bir çocuk evlerinin tavanına bağlı bir ipde asılı olarak bulunmuş. Acaba televizyon kanallarımız hala haber yaptıklarına ya da kaliteli yayın yaptıklarını mı sanıyorlar? Neyse deyip bunu da geçiyoruz. Bugün h-yaman’ın çok çalışması gereken günlerden biri. Yazı yazarken normalde güneşin çıkmış olması lazımdı ama hala teşrif edemediler :D. Bugünlük de bana müsade büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öper (mucks öpme şeysi), sevdiklerinizin yanında hoş bir gün geçirmenizi dilerim.

Çevrimiçi ICO-PNG Dönüştürücü

Web sitelerinin vazgeçilmezi, bilgisayarın ruhu olan ikonları yani simgeleri internette birçok formatta bulabiliyoruz. “ICO” formatındaki simgeler genelde bilgisayarda yani işletim sisteminde kullanılmak üzere tasarlanmıştır. Ya da bilmeyen arkadaşlar için daha da açarak “Bilgisayarım”, “Belgelerim” gibi klasörlerin, dosyalarınızın işletim sistemindeki ufak kısayol resmidir. Ancak simgeler bildiğiniz gibi sadece işletim sisteminde, masaüstünde kullanılmamaktadır. En yaygın kullanıldığı yerlerden birisi de internet sayfalarıdır. Ancak internet sayfalarında “ICO” formatında kullanamayız. “PNG”, “GIF”, “JPG” gibi resim formatlarında kullanılması gerekiyor. internet üzerinde de birçok “ICO” ya da “PNG” uzantılı simgeye ulaşabiliyoruz. Fakat kullanacağımız yer değişken olduğu için bazen bulduğumuz simgeler uzantısından dolayı işe yaramıyor. Mesela siz web sayfanız için kullanacaksınız ancak uzantısı “ICO”. Bunu yukarıdaki resim formatlarından birisine çevirmeniz gerekir. Çevirme işlemi içinde yardımcı programlara ihtiyaç duyulur. Peki bilgisayarınıza herhangibir program yüklemeden internetten bu işlemi yapmaya ne dersiniz?

Continue reading

Alırım Anahtarını

Pazar günü şurada tanıttığım “Fark Bulma Oyunu” insanlarda bağımlılık yapıyor galiba, dün bu kanıya vardım. Neden mi? Birkaç bölüm ilerleyince salçalık biberler çıkıyor iki fotoğrafta ve farkı isteniyor. Dün akşam önce ben didik didik aramama rağmen bulamamıştım ve sinirden çatlamıştım. Hmm sonra ablamın da aynı olay için çaba göstermekte olduğunu daha sonra yanına birkaç kişi daha alarak olayı abarttığını gözlemledim ki keşke cep telefonundan bir kare çekip koysaydım diye düşünüyorum. Monitörün içine düşeceğiz bu oyunu oynayanlar olarak neredeyse. Hatta işi iddiaya bindirdik, ablamın anahtarını alacağım elinden. Bugün akşama kadar bitirmem lazım bu oyunu, tabi oyun bitiyorsa :). Önce ben bitirdiğim taktirde çok masfraflı olacağımı buradan da duyurmak istedim ilgililere (: Şu sıralar (c.tesi, pazar, pazartesi) sürekli “Yaşar” dinlemekteyim ve MSN’de meraklı aynı zamanda mahalle aralarındaki dedikoducu teyzeler gibi vatandaşlar hemen “hayırdır” diyorlar. Özel bir sebebi yok, sadece dinlemekteyim ve şarkılar hoşuma gitmekte. Öküz altında buzağı arayanlara da bu kısım duyrulur. Sitemdeki inşaat çalışmaları sizin haberiniz olmaksızın gizliden gizleye devam etmekte, bu yüzden kafanıza yazı başlığı, header resmi ya da bunlar gibi birşeyler düşebilir kask takmayı unutmayın (: Bir de Beşiktaş dün yine yenilmiş (4-0). Şimdiye kadar hep Tigana’nın gitmesini istiyordum ancak şu andan sonra “Yönetim istifa” demekteyim. Takımı rezil edeceğiniz kadar ettiniz!!! Bir de son olarak Milliyet Gazetesi’nin şu yazısına göz atmanızı tavsiye ediyorum. Artık cahillik, şerefsizlik dizboyu. Hergün artan bu olaylar, zaten çok az olan keyfimizi bozmaya yetiyor değil mi? Yazıklar olsun bunu yapanlara… Bir de Alanya Lisesinden iki kız öğrenci bir birine dalmış tekme tokat (: Erkekler de tempo tutmuş “vur vur demir gibi kızsınız” diye. Polisler gelmiş ayırmışlar. Olay kızlardan birinin diğerinin giydiği çizme ile dalga geçmesinden ötürü olduğu saptanmış. Allahım bu gençliğe akıl ver, bizlerin de aklına mukaiyet ol!

Alaturka Nokia Zil Sesleri

Nokia’nın meşhur zil sesini duymuşuzsunuzdurdur mutlaka (dınıdıdıı dını dı dı dını dıdııı dıııı :)). Peki bunların zurna ya d klarnet versiyonlarını hiç dinlediniz mi? Şahsen dün akşama kadar ben de dinlememiştim. Dinledikten sonra muzip, komik ve bir o kadar da yaratıcı bir millet olduğumuzu anladım tekrar. Vatandaş işini gücünü bırakıp halk gülsün, eğlensin diye klarnet ile zil sesini çalmış hatta bunu da internette yayınlamış. Az sonra dinleyeceğiniz bu zil seslerini telefonuma yüklemeyi düşündüm bir an ancak vazgeçtim. Neden mi? Düşünün ki bankada gişenin önündesiniz. Karşınızda güzel birdişican işlemlerinizi yürütüyor. Tam o sırada klarnet sesi ile bir Nokia tonu çalsa dişican hakkınızda neler düşünür? Ya da camidesiniz ki zaten en gıcık olduğum konulardan birisi budur. Tam şevke gelmişsinizdir ki o sırada birinin telefonu böğürmeye başlar :). Neyse lafı daha fazla uzatmadan ben zil sesleri ile sizi baş başa bırakayım. iyi eğlenceler.

Continue reading

Yeni Nesil Terbiyesizlik, Saygısızlık, Hırsızlık

Bizler yani günlük camiası birbirimize hep saygı çerçevesinde muhabbette bulunmuşuzdur. Birbirimizin yazılarından alıntı yaparken link vermişizdir ya da bir şekilde alıntı yaptığımızı belirtmişizdir. Fakat bu dediğim “günlük” kriterine uyan siteler arasında uygulanmaktadır kendisini günlükten sayan çalıntı içerikli siteciklerde değil. Yakın zamanda eğer Google’ da mp3 arattıysanız ne demek istediğimi anlarsınız. istediğiniz parçayı yazdınız ve oldukça fazla sonuç çıktı karşınıza. Fakat girip baktığınızda karşınıza reklamlarla dolu bir site gelmekte. Fakat aradığınız şarkıya dair hiçbirşey bulunmaz. Bu tür siteler genelde reklam geliri için kurulmuştur. Tamam buraya kadar birşey demedik, yap reklamı al paranı. Ancak bunu damarımıza yapmadan gerçekleştirin. Yani bizlerin yani gerçek “günlüklerin” içeriklerini çalmadan, kopyala/yapıştır yapmadan…

Continue reading

Ortaya Bir Karışık

Bugün gündemim o kadar dolu ki hangisinden başlasam diye düşünüp duruyorum. Neyse ki karar verdim, ilk olarak kendimden başlayacağım. Dün sabah saat 10 civarında kalktıktan sonra ilk işim bilgisayarımın başına koşup sitem için başlattığım iyileştirme çalışmalarının bilgisayar aşamasını tamamlamak oldu. Herşey bilgisayarımın güç düğmesine basmamla başladı. Boot ekranı çıkar ancak masaüstü bir türlü açılmadı ve çareyi format atmakta buldum. Aslında yakın geçmişte bu olayı tekrarlamıştım ancak taktir-i ilahi, elden birşey gelmez :). Saat 2 gibi format işlemini tamamlayıp işlere devam ettim. Akşama kadar ise hoş sohbetler, kokoreç yemeler ve buna benzer faaliyetlerde bulundu(k). Akşam ise sitemdeki iyileştirme çalışmalarının internet aşamasını gerçekleştirdim ve yukarıdaki menüye yeni öğeler ekledim (abi bulamadıysan bi “yenile yap, şu yukarıda anasayfa hakkımda filan yazıyor ya oraya bakacaksın). Çalışmalar tabi ki bitmedi, yukarıdan aşağıya doğru gidecek. iki gündür sunucuda da bakım var. Bundan dolayı da ara ara site gidip geliyor. Sonra vay ben duymadıydım, yok ben bilmiyordum demeyin :D. Efem çalışmaları gerçekleştirdikçe sizlere buradan duyuracağım. Şimdi gelelim Hülya Avşar’a.

Continue reading

Fark Bulma Oyunu

Bugün pazar, yapacak iş yok. Sabah kahvaltınızı yaptınız ve elinize bir bardak çay alıp bilgisayarın başına geçtiniz. Siteleri gezdiniz, dolaştınız, haberleri okudunuz, onu yaptınız, bunu yaptınız ve en sonunda sıkıldınız. Bu durumda benim gibiyseniz işlerinize devam edersiniz yok değilseniz direkt bilgisayarı kapatırsınız. Peki sörf keyfinizden sonra birazcık oyuna ne dersiniz? Dün keşfettim bu tanıtacağım siteyi. Sitede sadece oyun mevcut ve oyun tek kategoride. O da fark bulma (kolay olur demeyin, sıkıysa piramiti kocaman yapın) Eskiden çok severdim bu tür oyunları. Ünite dergilerinin arkasında olurlardı genelde ya da gazetelerin çocuk bulmaca ekinde… Şimdi ise daha zorları internet üzerinde. Oyun kademe kademe zorlaşıyor. ilk başta açtığınız sayfada bir köprü resmi var. Önce buradaki dört farkı buluyorsunuz ve hepsini tamamladığınızda resmin alt kısmında bulunan “Explorer Game” linkine tıklıyoruz.işte herşey bundan sonra başlıyor.
Continue reading

Fotoğraflarla Kokoreç Keyfi

Artık caddelerde sokaklarda yürüyemez, hatta kokoreç yerken bile rahat duramaz olduk. Çok ünlü olduğum için paparazziler peşimi bırakmıyorlar (inanmayın lütfen). Akşam yine Yiğit ile birlikte mekanımıza gidip kokoreç yiyelim dedik. Hasta olduğum için acılı acılı pek de güzeldi. Ancak Yiğit efendi benim gibi masumane bir kişiliğe karşı hazırlıklı gelmişti. Tam lokmaları ağzıma alırken cebinden çıkarttığı dijital kamerası ile patlattı flaşları. Mekanımızı merak edenler için şuradan göstereyim. Pek bir güzeldir kokoreçleri. Daha sonra yemek maceramız başlar ve ilk ısırığı almam ile vahşi Yiğit‘in bunu belgelemesi bir olur. Yiğit efendi bunlar yetmezmiş gibi siparişleri getiren kişicana hatıra fotoğrafı çekmesini istedi. O da şu işte. Birinci hangi arada bitti onu bilmiyorum ama ikinciye başlamıştım. Gayet doğal ve sakin bir ısırık atıyordum ki yine çekmişler beni. Ama bu kadarı yeter desem de çıkışta yine çektiler. O fotoğrafı da şöyle belgeledikten sonra kafamdan planlar kurmaya başlamıştım. intikamım kötü olacaktı. Ve oldu da. Yiğit‘i “peşmerge” diye tabir edilen bir biçimde çektim. O halini görmez ister misiniz bilemem ama şuradan göz atabilirsiniz. Bu fotoğraflardan sonra kokoreçci keyfimiz biter, yağmurlu bir akşamda hasta bir genç ve yanında enteresan bir kişilik yürüyerek uzaklara doğru giderler. Eve geldiğimde soğuktan soba ile bütünleşip nane limon içmekte buldum çareyi. Şimdi ise hastalığımın iyice grip denen denyoya çevrildiğini hissediyorum. Allah bana acil şifalar versin efem. Hasta olanlara da şifa versin, ablamı da unutmasın (: Şimdilik bana müsade yarın ve ilerleyen günlerde hoş yazılar ile karşınızda olacağım. Ha unutmadan, bu sitede MSN şifre kırma yöntemleri anlatılmaz. Ayrıca sitem diyanet işlerinin bir şubesi değildir, lütfen dini sorularınızı başka yerlere sorunuz. Kısa zaman sonra daha doğrusu bu fotoğrafların yankısı dinince “h-yaman Irak” ile karşınızda olacağım. Bizden ayrılmayın, esen kalın (kapanış da haber bülteni gibi oldu haaa pek bir asortik yani :D)