Googleplex

Google ismini duymayan kalmamıştır artık. Hatta sözlüğe bile girdi bu kelime. Son dönemlerde internet dendiğinde kafamızın üstünde yanan sarı ampülün içinde ilk olarak Google isminin yazdığı bir gerçek. Google’ı hergün birşeyler aratmak için ya da diğer servislerini kullanmak için açıp o janjanlı (mavi, kırmızı, sarı, yeşil) logosunu görüyoruz. Peki hiç Google’ın yuvasını gördünüz mü? Bu yazımda azıcık da olsa sizlere Google’ın evini yani Googleplex’i anlatmaya çalışacağım. eminim ki yazıyı okuduktan ya da resimleri gördükten sonra birçok kişi “ahh ulan ahh şurda çalışsam ne vardı sanki” diyecektir :). Arayı soğutmadan hep birlikte Googleplex’e gidelim artık.

Continue reading

Güzel Haberler

Benim için güzel, sizin için hoş haberlerle yeniden birlikteyiz efem. ilk olarak Cinealanya‘dan Serkan Abinin bedava bilet ve afiş kampanyasını duyurayım. Bildiğiniz gibi pazar günü Cinealanya‘yı tanıtan bir yazı yazmıştım ve bunun akabinde Serkan Abi de duygulanıp buradan gidip üye olanlara bedava afiş ve sinema bileti sözü vermişti. Sistem şu şekil işleyecek, benim sitemi referans vererek oraya üye olduğunuzda çekilişe hak kazanacaksınız. Bunu da sağlamak için üye olurken adres kısmına “h-yaman” olarak not düşmeniz yeterli olacak.

Continue reading

Cinealanya ile Sinema Kültürü

Haftaiçi her gün iş güç yüzünden koşuşturmacalar başlar, yoğun ve hareketli saatler geçiririz. Ancak haftasonları bu yorgunluğu bir nebze üzerimizden atmak için birebirdir. Özellikle pazar günleri geç vakte kadar uyur ve genelde öğle vakitlerinde hoş bir kahvaltı yaparsınız. Azıcık internet meraklısıysanız da kahvaltıdan sonra ilk iş mutlaka sörf yapmaktır. Sörf yaptınız, oyun oynadınız yani bir şekilde vakit geçirdiniz. Peki böyle nereye kadar? Mutlaka dışarıya çıkarsınız, arkadaşlarınızla buluşursunuz… Tabi ki sinemaya da gidersiniz. Tamam sinemaya da gideceksiniz tamam da hangi filme? Hangi seansa? Bu tür bilgileri ya gazete sayfalarını didik didik arayarak ya da sinemalara telefondan ulaşarak alabilirdik şimdiye kadar. Ancak artık hayatımızın her alanına giren internet bu mevzuda da yapıyor güzelliğini. Bu makalemde, kısa bir süre önce tanıştığım ve taktir ettiğim Serkan ve Mehmet Abi’nin ortak çalışması ile internete kazandırdıkları Cinealanya’yı tanıtacağım sizlere.

Continue reading

Macera Devam Ediyor

Yine sabahın köründe, horozlar bile ötmeden, birtakım nebatat uyanmadan, hamam böcekleri ortalıkta dolaşmaya başlamadan, simitler çıkmadan, gazeteler dağıtılmadan, MSN listemde çevrimiçi kişi sayısı sadece 12 iken bilgisayarın başına geçtim. Şu sıralar yapacak iş çok olduğundan sadece birkaç saatlik uyku ile yetinmeyi biliyor, dünyayı ben kurtaracakmışım gibi gün boyu deli gibi çalışıyorum. Selocan gibi hissediyorum kendimi yahu; böyle bilgisayar başında yaldır yaldır filan :). Gün içinde de sadece çalışsak iyi ya bir çok maceraya da ev sahipliği yapıyorum. Kafayı yedirten dişicanlar, kendini birşey sanan kişicanlar ve tabiki kaytan bıyıklı babacanlar; hepsi beni çıldırtmak için organize olmuşlar sanki. Dün trafikte ilerlemekteyken önümdeki dişican yeşil ışık yanmasına rağmen bir türlü gaza basmıyor ve sinir katsayı oranımı ölçüyordu. Gökten vahiy mi geldi yoksa başka birşey mi oldu bilmiyorum gaza basıyor, yavaş yavaş ilerliyor fakat trafik diye birşey bırakmıyordu. Sonra az dikkatli bakınca anladım ki çok önemli bir telefon görüşmesi yapıyor. içimden bissürü laf sayıp sağlayarak tarfiğin akmasını sağladım ve baktım ki vatandaş bu olaydan çok memnun. Nerden mi anladım? Çünkü dişicanı sağlayan herkes tam geçeceği anda dişicana dönüp birşeyler söylüyordu ki büyük ihtimalle küfür içeren sözlerdi :). Şu sıralar yine acaip yemeye başladım. Evde ne bulursam tükenticeye kadar içim rahatlamıyor. Gaymaklı bisküvi, çam fıstığı, yulaflı bisküvi ve dahası şu an içimin ücra köşelerinde :D. Hatta dün Gürkan‘a canlı yayında bir paket gaymaklı bisküvinin 2 dk içinde nasıl tüketileceğini gösterdim. Arada “yuh yavaş ye hayvan” gibi kendisine yakışmayan sözler sarf etse de severim kendisini :D. işte günüm de böyle geçiyor; bol maceralı, az hüzünlü ve tabi ki janjanlı…

Resim Eşleştirme Oyunu

Evvel zaman içinde iki resim arasındaki farkları bularak bölümlerinde ilerlediğimiz online, çıldırtıcı, kek kazandırıcı bir oyunu tanıtmıştım sizlere. Yine bir oyun tanıtacağım ancak bu sefer iddiaya girmeyeceğim kimseciklerle, hep kazan hep kazan nereye kadar? Şaka bir şu anda tanıtmakta olduğum oyun da resimlere dayanıyor. Hatta diğer oyundaki gibi yine iki resme dayanıyor. Ancak orada olduğu gibi fark yerine bu sefer aynı olan resimleri eşleştiriyoruz. Tabi kademe kademe, daha doğrusu kademiyi de kendiniz ayarlıyorsunuz. Resim sayısı, resim türü hepsini kendiniz ayarlayabiliyorsunuz.

Continue reading

Televizyondan, Yaşamdan

insan günlüğünün kıymetini kapalı kaldığında anlıyor. Mesela Kral TV’deki dişicanları şikayet edemedim kaç gündür. içime oturdu, moralim bozuldu. Sabahları genelde kalkınca Kral TV’yi açıp kliplere göztarım ve sabahın köründe müzik keyfi yapmaya çalışırdım. Ancak uzunca bir süredir bu keyfim katledilmiş durumda. Sebebi ise ismini bilmediğim, kendini birşey sanan dişican. Resmen katlediyor sabah keyfimi :). Yani işin açığı artık Kral Tv değil de başka video klip yayınlayan kanalları tercih ediyorum. Hiç olmazsa araya uzun uzun konuşan canlar girmiyor. Bir de Hakan Gündüz keyfim vardır sabahları. Dinlemediğim gün nadirdir. Hergün takip etmeye çalışırım. Ne bileyim hoşuma gidiyor sohbetler. Bir zaamanlar (lise çağlarımda :)) Muzo vardı. Yastık sohbeti diye bir programı vardı. O da hoşuma gidiyordu. Neden mi? Millet Muzo’yu arıyordu ve amaç biraz fırça ve hakaret yemek. Muzo da çaktırmadan karşıdakini salak yerine koyup bir güzel aşağılıyor ve karşıdaki de gülüyor. Maalesef kişicanların sayısı bu konuda daha fazlaydı. Şimdi önceden dinlediğimden farklı bir radyodaymış onun için takip edemiyorum. Bir de bugün anladım ki bizim sağlık kurumlarımız hala akıllanmamış. Sağlık raporu almak için sağlık ocağına gittim. Sadece 9,5 YTL ücret ve bir fotoğraf yeterli oluyor rapor için. Doktor bey amca sadece imzalıyor :). Sağlam mısın, çürük müsün hiç bakmıyor bile. Sanki ikamet kağıdı veriyorlar. Çünkü aynı şeyleri muhtar bey dede de istiyor :D. Onun ücreti bu kadar fazla değil sadece 2 YTL . Okullara girmek bile istemiyorum orası içler acısı. Hmmm okul dedim de aklıma geldi bugün kardeşlerimizin , yeğenlerimizin karne alma günü. Kimisi ilk defa yaşayacak o heyecanı kimisi birçok defa tatmıştı hayatın bu acı cilvesini :D. Hele ki kırığınız varsa tamam olay bitmişir. Gerçi benim çok az oldu ama yine de bir kötü oluyorsunuz. Tüm kardeşlerimin karnelerinde 5ler ile evlerine dönmelerini diliyorum. Eee bu kadar anlattık artık müsade isteyelim bir dahaki sefere çay da içeriz inşallah.

Selamun Aleykum Dünya (:

Yayından gittik, yeniden geldik olmadı bi daha gittik. Artık umarım artık sürekli yayında oluruz çünkü göçebe yaşayan ya da sürekli taşınan insanlar gibi son 48 saatte siteye orda oraya taşıyıp durduk. Eski sponsorumun sunucusunda çıkan problemler nedeni ile karşılıklı olarak ayrılma gereksinimi duyduk. Sponsor aradık ki bir arkadaşımız iyi niyeti ile bize yardım etmek istedi ancak benim site azıcık ucundan hayvanımsı özellikler istediği için olmadı. En sonun kendimizi barındırabilecek, umarım uzun süre de devam edecek “HemenHost” firmasına geçtik.  Site de bu yeni sunucu ile sanki hızlanmış gibime geldi ama tam olarak bilemiyorum.  Bir de işin domain yani ala adı yönlendirme işi var ki namussuz olay 48 saat içinde tam olarak çözülüyor. Şu an biz Alanya’dan “hoyt dünya” diyebiliyoruz. Başka şehirleri bilemiyorum. Aslında değişik yerlerden giren arkadaşlar sii (ses kontrol şeysi) ve girdiği yerin adını yazsa bilgi sahibi oluruz.

Continue reading

Blogunuza Ziyaretçi Çekme Yolları

Bloglar artık çok yaygınlaştı ve hemen hemen bu kavramı öğrenen herkesin bir blogu var. Peki blogunuza nasıl daha fazla ziyaretçi çekebilirsiniz? işte bu soru birkaç haftadır bana çok fazla soruluyor. Aslında bu mevzuda çok bilgim yok, yani blog nasıl daha popüler yapılır, daha çok ziyaretçi nasıl çekilir? Bunları açıkcası ben de çok iyi bilmiyorum. Lakin kendi yaşadığım tecrübelerden yola çıkarak birşeyler karalamaya çalışacağım.

Continue reading

Kekin Ardından

Bazen düşünüyorum da ne kadar enteresan bir milletiz. Mesela kağıt mendillere selpak diye hitap eden başka bir toplum yoktur sanırım. Örneklerini çoğaltabiliriz mesela iPod, cif, nescafe… Ancak anlaşmada sorun yok yani satıcıdan “hüseen abi ordan bi tane selpak” ver (Alanyalı canlar bazı kelimelerde tescillidir, şekil1 deki gibi Hüseeen derler sırf onun için “Hüseyin” ismimi kullandırmıyorum) dediğinizde “o ne lan” demiyor, direkt uzatıyor sana mentollüsünden bir tane kağıt mendil. Bugün dikkatimi çekti markette de ondan yazdım. Bir de reklamlardaki şu kaba sesli amcalar var ya onlardan bahsedeceğim. Cici cici bir oyuncak reklamı var, oldukça da sevimli. Ancak arka fondan amcam bir bağırıyor ki bırakın çocuk o oyuncağa ilgi duymayı, alsanız korkar vala :D. Bugünlerde bi tane çukulata reklamı var böyle bi amca çıkıyor konuşuyor sonra komik bir tip arkadan “korkutmadan söyle” diyor :D. Bayılıyorum o reklama hem ürüne hem de tiplemelere :D. Neyse günlük yaşantımıza dönelim biz yine. Dün sonunda muradıma erdim, ablamın azıma layık, soslu, pek bi güzel kekini yedim :D. Ablamın eline sağlık pek güzeldi. inşallah devamını da görmek isterim; şöyle havuçlu kekler, terbiyeli çorbalar, kıymalı dolmalar filan :D. Ahh ahh yemek mevzusuna bir girince çıkamıyorum nedense. Küçükken ben böyle değildim aslında çok az yerdim. Hatta bazı resimlerimde kemiklerimi sayabilmeniz mümkün (gerçi şimdi de çok değişik değil ya neyse). Yakında ülke ben ve benim gibi birkaç kişican tarafından kıtlığa girecek Allah korusun. Gördüm mü dayanamıyorum anacım napim, yemek görünce radarlar devreye geçiyor, “auto  mode” bişey yapamıyorum :D. Düşündüğüm bir şey daha var; acaba benden bir tane daha olsa ne olurdu? Cevabını da düşündüm; ülkeler işbirliği yapıp “koruma, kollama” derneği açarlardı :D. Avea’nın da 9333 hattındaki bilgisayar çıldırmış. Akşam aradığımda günaydın, sabah aradığımda iyi geceler diyor. Ee bitti!!! :D.